FKÖ Genel Sekreteri Saib Ureykat, Yahudi ulus devlet" yasa tasarısının onaylanmasına "etnik temizliğe hazırlık adımı" ifadesiyle tepki gösterdi.
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Genel Sekreteri Saib Ureykat,
İsrail devletini, tüm dünya Yahudilerinin temsilcisi etnik-dini bir devlet
olarak tanımlayan ve tüm Yahudilerin İsrail'e dönme hakkı olduğunu vurgulayan
"Yahudi ulus devlet" yasa tasarısının onaylanmasını, "etnik
temizliğe hazırlık adımı" şeklinde değerlendirdi.
İsrail'de 'Yahudi ulus devlet' yasası kabul edildi
FKÖ ve Hamas 'Yahudi ulus devlet' yasasını kınadı
Yahudi Ulus Devlet Yasası: Irkçılığın 'meşrulaştırılması'
İsrail vatandaşı Filistinliler 'Yahudi ulus devlet' yasasını
reddediyor
Dışişleri Bakanlığı: Yahudi Ulus Devleti yasası
Filistinlilerin haklarını hiçe sayıyor
Ofisinden yapılan yazılı açıklamada Ureykat'ın, Ramallah
kentinde Fransa Dışişleri Bakanlığı Ortadoğu ve Kuzey Afrika Koordinatörü
Jerome Bonnafont ile bir araya geldiği belirtildi.
Görüşmenin detaylarının verildiği açıklamaya göre Ureykat,
yasanın, Doğu Kudüs'ün de dahil olduğu Batı Şeria'yı İsrail'e ilhak etmek ve
Gazze'de ayrı bir devlet kurmak şeklindeki İsrail Başbakanı Binyamin
Netanyahu'nun planını destekler nitelikte olduğunu belirtti.
Yasanın Birleşmiş Milletler (BM) sözleşmeleri ve
uluslararası kanunlara aykırı olduğunu kaydeden Ureykat, "Irkçılığı
yasalaştıran bir devletin, BM'nin de içinde bulunduğu uluslararası kurum ve
kuruluşlara üyeliği nasıl devam edebilir?" ifadesini kullandı.
Ureykat, 1967 sınırlarında iki devletli çözüme bağlı
olduklarını vurguladı.
"Yahudi ulus devlet" yasa tasarısına ilişkin
oylama sabah erken saatlerde yapılarak, 55 "hayır" oyuna karşılık 62
"evet" oyuyla meclisten geçmişti.
Yahudi ulusal devlet yasa tasarısı
İsrail'in bir anayasası olmadığı için devletin anayasası
mesabesindeki "temel kanunlarının" içine girecek olan yasayla İsrail
devleti, tüm dünya Yahudilerinin temsilcisi etnik-dini bir devlet olarak
tanımlanıyor.
Halihazırda uygulamada var olduğu belirtilen ayrımcı
politikaları yasayla hükme bağlayacak tasarıyla, Arapça resmi dil olmaktan
çıkacak ve ülkenin tek resmi dili İbranice olacak. Bununla birlikte tasarının
en çok tepki çeken diğer maddeleri arasında şu hükümler yer alıyor:
"Ülkede kendi kaderini tayin etme hakkı sadece
Yahudilere aittir, İsrail bir Yahudi devletidir, İsrail dünyadaki tüm
Yahudilerin tarihi anavatanıdır, hukukta bir boşluk olduğunda Yahudi şeriatı
referans alınacaktır, dünyadaki tüm Yahudilerin İsrail'e dönme hakkı vardır,
Yahudilerin dini günleri resmi tatil sayılacaktır ve İsrail'in başkenti
Kudüs'tür."
Yasa tasarısında yer alan bir diğer madde olan "Tüm
İsrail vatandaşları eşit haklara sahiptir." hükmünün ise diğer maddelerle
çeliştiği, göstermelik olduğu belirtiliyor ve uygulamada bir anlam ifade
etmeyeceği kaydediliyor.
Tasarıda, "İsrail, tüm dünyadaki Yahudilerin tarihi ana
vatanıdır" denilerek Filistinlilerin bu topraklar üzerindeki tarihi
varlığı ve hakları da görmezden gelinmiş oluyor.
İsrail dünyanın değişik bölgelerinde bulunan Yahudileri
İsrail'e gelip yerleşmeye teşvik ederken, 1948'de vatanlarından sürdüğü
Filistinlilere geri dönme hakkını tanımayı ise reddediyor.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay: Kudüs Filistin'in başkentidir.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, Yahudi ulus devlet yasası
hakkında, "Böyle bir yasa Türkiye Cumhuriyeti tarafından kabul edilemez.
Kudüs Filistin'in başkentidir ve başkenti olarak da kalmaya devam
edecektir." açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, onaylanan Yahudi ulus
devlet yasasına ilişkin, "Böyle bir yasa Türkiye Cumhuriyeti tarafından
kabul edilemez. Kudüs Filistin'in başkentidir ve başkenti olarak da kalmaya
devam edecektir." ifadesini kullandı.
Fuat Oktay
Twitter
Temel hak ve
özgürlükleri yok sayan İsrail Parlamentosu, "Yahudi Ulus Devlet
Yasası" adı altında evrensel hukuk ilkelerini zedelemiştir. Böyle bir yasa
Türkiye Cumhuriyeti tarafından kabul edilemez. Kudüs Filistin'in başkentidir ve
başkenti olarak da kalmaya devam edecektir.
Sosyal paylaşım sitesi Twitter'da paylaşımda bulunan
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, İsrail Meclisinde bugün onaylanan "Yahudi
Ulus Devleti" yasasına ilişkin değerlendirmede bulundu.
Oktay, "Temel hak ve özgürlükleri yok sayan İsrailParlamentosu, 'Yahudi Ulus Devlet Yasası' adı altında evrensel hukuk ilkelerini
zedelemiştir. Böyle bir yasa Türkiye Cumhuriyeti tarafından kabul edilemez.
Kudüs Filistin'in başkentidir ve başkenti olarak da kalmaya devam
edecektir." paylaşımında bulundu.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: İsrail'in 'Yahudi ulus devleti' kanununu kınıyoruz
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, "İsrail Parlamentosunda
kabul edilen 'Yahudi ulus devleti' kanununu en sert biçimde kınıyoruz."
değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, AA muhabirine,
İsrail Meclisinde bugün onaylanan "Yahudi Ulus Devleti" yasasına ilişkin
değerlendirmelerde bulundu.
İsrail'de 'Yahudi ulus devlet' yasası kabul edildi
Yahudi Ulus Devlet Yasası: Irkçılığın 'meşrulaştırılması'
İsrail Parlamentosunda kabul edilen "Yahudi ulus
devleti" kanununu en sert biçimde kınadıklarını vurgulayan Kalın,
"Filistin halkını kendi anavatanlarından yalnızca fiziksel olarak değil,
yasal olarak da silme çabasını ifade eden bu ırkçı adımın kabul edilmesi
kesinlikle mümkün değildir." ifadesini kullandı.
Uluslararası topluma çağrı
Kalın, açıklamasında şunları kaydetti:
"İlk kıblemiz olan Kudüs'ün başkent olarak ilan
edilmesi ve Filistinlileri sistematik biçimde yerlerinden etmek için yeni
yerleşimlerin kurulması kararlarını tanımıyor ve İsrail hükümetinin bir
apartheid devleti kurma çabalarını reddediyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti olarak dost ve kardeş Filistin halkının
uluslararası hukuktan doğan haklarını koruma noktasındaki kararlılığımızı
tekrar ifade ediyor, uluslararası toplumu tüm dünyanın gözlerinin önünde
yaşanan bu adaletsizliğe tepki vermeye çağırıyoruz."
Gazze sınırındaki gösterilerde 142 Filistinli şehit oldu
Gazze Şeridi'nde 30 Mart'tan bu yana yapılan barışçıl
gösterilerde İsrail askerlerinin saldırıları sonucu 18'i çocuk 142 Filistinli
şehit oldu, 16 bin 496 kişi yaralandı.
Gazze Şeridi'nde 30 Mart'tan bu yana yapılan barışçıl
gösterilerde İsrail askerlerinin saldırıları sonucu 18'i çocuk 142
Filistinlinin şehit olduğu, 16 bin 496 kişinin yaralandığı bildirildi.
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, yaptığı
yazılı açıklamada, sınırda 30 Mart'tan bu yana yapılan gösterilerde İsrail
askerlerinin açtığı ateş sonucu 18'i çocuk, 2'si kadın, 2'si sağlık personeli,
2'si basın mensubu olmak üzere 142 Filistinlinin şehit olduğunu belirtti.
Kudra, gösterilerde 4 bin 190'ı gerçek mermi, 529'u plastik
mermi, 7 bin 421'i gazdan etkilenme, 4 bin 356'sı şarapnel ve muhtelif
şekillerde 16 bin 496 kişinin yaralandığını ifade etti.
Yaralılardan 3 bin 126'sının çocuk, bin 362'sinin kadın
olduğunu aktaran Kudra, göstericilerden 391'inin ağır, 3 bin 992'sinin orta, 12
bin 113'ünün hafif yaralandığını kaydetti.
Kudra, yaralılar arasında ampütasyon vakalarının da
bulunduğunu, 60 kişinin vücudunun alt bölgesinden, 1 kişinin üst bölgesinden
organ ya da uzvunun alındığını, 7 kişinin de parmaklarının kesildiğini ifade
etti.
Sözcü ayrıca bölgede görev yapan 58 ambulansın zarar
gördüğünü belirtti.
Filistinliler, Toprak Günü'nün 42. yılı nedeniyle 30
Mart'tan bu yana abluka altındaki Gazze Şeridi'nin İsrail sınırında "Büyük
Dönüş Yürüyüşü" adı altında barışçıl eylemler düzenliyor.
İsrail askerleri ise "sürgün edildikleri topraklarına
geri dönmeyi ve 2006'dan beri Gazze'ye uygulanan hukuksuz ablukanın
kaldırılmasını" talep eden sivil halkın üzerine gerçek mermilerle ateş
açıyor.
Ürdün'de 'Yahudi ulus devlet' yasasına tepki
Ürdün, İsrail Meclisi'nin, "Yahudi ulus devlet"
yasasını kabul etmesinin uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve ırkçı
ayrımcılığı derinleştirdiğini açıkladı.
Ürdün, İsrail Meclisi'nin, "Yahudi ulus devlet"
yasasını kabul etmesinin uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve ırkçı ayrımcılığı
derinleştirdiğini açıkladı.
Basın İşleri Devlet Bakanı ve Hükümet sözcüsü Cumana
Ganimat, Ürdün haber ajansı PETRA'da yer alan yazılı açıklamasında,
"Yahudi ulus devlet" yasasının İsrail ve işgal edilmiş bölgelerdeki
ırkçı ayrımcılığı derinleştirdiğini ifade etti.
Yasanın bölgedeki adil ve kapsamlı barış seçeneğini
güçleştirdiğini belirten Ganimat, yasanın daha fazla şiddet ve aşırılığa yol
açacağını, Filistin halkının kendi ülkelerindeki kültürel, insani, tarihi
varlığını hedefleyeceğini kaydetti.
Uluslararası topluma yasal, siyasi ve ahlaki
sorumluluklarını yerine getirme ve söz konusu yasaya karşı harekete geçme
çağrısı yapan Ganimat, Filistinli mültecilerin geri dönüş ve tazmin haklarının
uluslararası hukuka göre üzerinde değişiklik yapılamaz haklar olduğunu
vurguladı.
Ganimat, Filistin-İsrail sorununun tek çözüm yolunun iki
devletli çözüm olduğunu aktardı.
Muhalefetin karşı çıktığı yasa tasarısına ilişkin oylama dün
sabah erken saatlerde yapılarak, 55 "hayır" oyuna karşılık 62 "evet"
oyuyla meclisten geçmişti.
Yahudi ulusal devlet yasası
İsrail'in bir anayasası olmadığı için devletin anayasası
mesabesindeki "temel kanunlarının" içine girecek olan yasayla İsrail
devleti, tüm dünya Yahudilerinin temsilcisi etnik-dini bir devlet olarak
tanımlanıyor.
Halihazırda uygulamada var olduğu belirtilen ayrımcı
politikaları yasayla hükme bağlayacak tasarıyla, Arapça resmi dil olmaktan
çıkacak ve ülkenin tek resmi dili İbranice olacak. Bununla birlikte tasarının
en çok tepki çeken diğer maddeleri arasında şu hükümler yer alıyor:
"Ülkede kendi kaderini tayin etme hakkı sadece
Yahudilere aittir, İsrail bir Yahudi devletidir, İsrail dünyadaki tüm
Yahudilerin tarihi anavatanıdır, hukukta bir boşluk olduğunda Yahudi şeriatı
referans alınacaktır, dünyadaki tüm Yahudilerin İsrail'e dönme hakkı vardır,
Yahudilerin dini günleri resmi tatil sayılacaktır ve İsrail'in başkenti
Kudüs'tür."
Yasa tasarısında yer alan bir diğer madde olan "Tüm
İsrail vatandaşları eşit haklara sahiptir." hükmünün ise diğer maddelerle
çeliştiği, göstermelik olduğu belirtiliyor ve uygulamada bir anlam ifade etmeyeceği
kaydediliyor.
Yasada, "İsrail, tüm dünyadaki Yahudilerin tarihi ana
vatanıdır" ifadesine yer verilerek Filistinlilerin bu topraklar üzerindeki
tarihi varlığı ve hakları görmezden gelinmiş oluyor.
İsrail dünyanın değişik bölgelerinde bulunan Yahudileri
İsrail'e gelip yerleşmeye teşvik ederken, 1948'de vatanlarından sürdüğü
Filistinlilere geri dönme hakkını tanımayı ise reddediyor.
İsrail vatandaşı Filistinliler 'Yahudi ulus devlet' yasasını reddediyor
İsrail parlamentosundaki Filistin asıllı vekiller tüm
Yahudilerin İsrail'e dönme hakkı olduğunu vurgulayan "Yahudi ulus
devlet" yasa tasarısının onaylanmasına tepki gösterdi.
İsrail'in Filistinli vatandaşlarını temsil eden Yüksek Arap
Takip Komitesi (YATK) bünyesindeki Özgürlükler Komisyonu ve İsrail
parlamentosundaki Filistin asıllı vekiller, İsrail devletini, tüm dünya
Yahudilerinin temsilcisi etnik-dini bir devlet olarak tanımlayan ve tüm
Yahudilerin İsrail'e dönme hakkı olduğunu vurgulayan "Yahudi ulus
devlet" yasa tasarısının onaylanmasına tepki gösterdi.
İsrail'de 'Yahudi ulus devlet' yasası kabul edildi
Yahudi Ulus Devlet Yasası: Irkçılığın 'meşrulaştırılması'
YATK bünyesindeki Özgürlükler Komisyonu Başkanı ve 1948
Filistin İslami Hareketi Başkan Yardımcısı Şeyh Kemal el-Hatib AA muhabirine
yaptığı açıklamada, Yahudi ulus devlet yasa tasarısının onaylanmasını tehlikeli
bir adım olarak değerlendirerek, İsrail vatandaşı Filistinliler üzerinde olumsuz
etkileri olacağını söyledi.
İktidardaki aşırı sağcı koalisyon hükümetinin İsrail
vatandaşı Filistinlilerin hedef alınması için tüm imkanları seferber ettiğini,
şimdi de kanunen hedef alınmasını sağladığına dikkati çeken Şeyh Hatib, “Bu
kanun, İsrail toplumunda var olan din ve inanç çatışmasının teyit etmiş oldu.
İsrail politikaları zaten daima ‘Yahudi devleti’ esası üzerine işliyordu. İşte
bugün bu tasarının kanunlaşması da bu muameleyi hukuki boyuta bürümüştür.”
dedi.
Şeyh Hatib, artık İsrail vatandaşı Filistinlilerin bu kanun
çerçevesinde daha fazla ötekileştirilme ve hedef alınma dairesine alınacağına
vurgu yaparak, “Dolayısıyla bu kanun çok tehlikelidir ve Filistinli vatandaşlar
üzerinde çok geniş bir şekilde olumsuz etkileri olacaktır.” ifadelerini
kullandı.