BİZLER TÜRKİYE İÇİN VARIZ

Amacımız Bu ülkenin hepimiz için huzurlu ve yaşanabilir olması için yürütülen çabalara katkı sunmak.

Alevisiyle, Kürdüyle; gelenekselcisi, Atatürkçüsüyle; milliyetçisi, solcusuyla… Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz.

Bence, hepimiz daha iyi koşullarda yaşamayı hak ediyoruz.Daha onurlu, daha saygın, daha estetik, daha barışçı koşullarda birlikte yaşamak için bilgilendirme paylaşım yapıyoruz…

Günlük Haber Siyasi-Politik Yorum Platformu


Whatsapp ile paylaş

20 Temmuz 2018 Cuma

'Yahudi ulus devlet yasası, etnik temizliğe hazırlık adımı'

SİTEMİZİ GEZERKEN REKLAMLARA TIKLAYINIZ & UNUTMAYIN TEK GELİR KAYNAĞIMIZ REKLAMLAR & SİTEMİZİ GEZERKEN REKLAMLARA TIKLAYINIZ

FKÖ Genel Sekreteri Saib Ureykat, Yahudi ulus devlet" yasa tasarısının onaylanmasına "etnik temizliğe hazırlık adımı" ifadesiyle tepki gösterdi.

Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Genel Sekreteri Saib Ureykat, İsrail devletini, tüm dünya Yahudilerinin temsilcisi etnik-dini bir devlet olarak tanımlayan ve tüm Yahudilerin İsrail'e dönme hakkı olduğunu vurgulayan "Yahudi ulus devlet" yasa tasarısının onaylanmasını, "etnik temizliğe hazırlık adımı" şeklinde değerlendirdi.
İsrail'de 'Yahudi ulus devlet' yasası kabul edildi
FKÖ ve Hamas 'Yahudi ulus devlet' yasasını kınadı
Yahudi Ulus Devlet Yasası: Irkçılığın 'meşrulaştırılması'
İsrail vatandaşı Filistinliler 'Yahudi ulus devlet' yasasını reddediyor
Dışişleri Bakanlığı: Yahudi Ulus Devleti yasası Filistinlilerin haklarını hiçe sayıyor
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay: Kudüs Filistin'in başkentidir
Ofisinden yapılan yazılı açıklamada Ureykat'ın, Ramallah kentinde Fransa Dışişleri Bakanlığı Ortadoğu ve Kuzey Afrika Koordinatörü Jerome Bonnafont ile bir araya geldiği belirtildi.
Görüşmenin detaylarının verildiği açıklamaya göre Ureykat, yasanın, Doğu Kudüs'ün de dahil olduğu Batı Şeria'yı İsrail'e ilhak etmek ve Gazze'de ayrı bir devlet kurmak şeklindeki İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun planını destekler nitelikte olduğunu belirtti.
Yasanın Birleşmiş Milletler (BM) sözleşmeleri ve uluslararası kanunlara aykırı olduğunu kaydeden Ureykat, "Irkçılığı yasalaştıran bir devletin, BM'nin de içinde bulunduğu uluslararası kurum ve kuruluşlara üyeliği nasıl devam edebilir?" ifadesini kullandı.
Ureykat, 1967 sınırlarında iki devletli çözüme bağlı olduklarını vurguladı.

"Yahudi ulus devlet" yasa tasarısına ilişkin oylama sabah erken saatlerde yapılarak, 55 "hayır" oyuna karşılık 62 "evet" oyuyla meclisten geçmişti.

Yahudi ulusal devlet yasa tasarısı
İsrail'in bir anayasası olmadığı için devletin anayasası mesabesindeki "temel kanunlarının" içine girecek olan yasayla İsrail devleti, tüm dünya Yahudilerinin temsilcisi etnik-dini bir devlet olarak tanımlanıyor.

Halihazırda uygulamada var olduğu belirtilen ayrımcı politikaları yasayla hükme bağlayacak tasarıyla, Arapça resmi dil olmaktan çıkacak ve ülkenin tek resmi dili İbranice olacak. Bununla birlikte tasarının en çok tepki çeken diğer maddeleri arasında şu hükümler yer alıyor:

"Ülkede kendi kaderini tayin etme hakkı sadece Yahudilere aittir, İsrail bir Yahudi devletidir, İsrail dünyadaki tüm Yahudilerin tarihi anavatanıdır, hukukta bir boşluk olduğunda Yahudi şeriatı referans alınacaktır, dünyadaki tüm Yahudilerin İsrail'e dönme hakkı vardır, Yahudilerin dini günleri resmi tatil sayılacaktır ve İsrail'in başkenti Kudüs'tür."
Yasa tasarısında yer alan bir diğer madde olan "Tüm İsrail vatandaşları eşit haklara sahiptir." hükmünün ise diğer maddelerle çeliştiği, göstermelik olduğu belirtiliyor ve uygulamada bir anlam ifade etmeyeceği kaydediliyor.
Tasarıda, "İsrail, tüm dünyadaki Yahudilerin tarihi ana vatanıdır" denilerek Filistinlilerin bu topraklar üzerindeki tarihi varlığı ve hakları da görmezden gelinmiş oluyor.
İsrail dünyanın değişik bölgelerinde bulunan Yahudileri İsrail'e gelip yerleşmeye teşvik ederken, 1948'de vatanlarından sürdüğü Filistinlilere geri dönme hakkını tanımayı ise reddediyor.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay: Kudüs Filistin'in başkentidir.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, Yahudi ulus devlet yasası hakkında, "Böyle bir yasa Türkiye Cumhuriyeti tarafından kabul edilemez. Kudüs Filistin'in başkentidir ve başkenti olarak da kalmaya devam edecektir." açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, onaylanan Yahudi ulus devlet yasasına ilişkin, "Böyle bir yasa Türkiye Cumhuriyeti tarafından kabul edilemez. Kudüs Filistin'in başkentidir ve başkenti olarak da kalmaya devam edecektir." ifadesini kullandı.
Fuat Oktay
Twitter
 Temel hak ve özgürlükleri yok sayan İsrail Parlamentosu, "Yahudi Ulus Devlet Yasası" adı altında evrensel hukuk ilkelerini zedelemiştir. Böyle bir yasa Türkiye Cumhuriyeti tarafından kabul edilemez. Kudüs Filistin'in başkentidir ve başkenti olarak da kalmaya devam edecektir.
Sosyal paylaşım sitesi Twitter'da paylaşımda bulunan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, İsrail Meclisinde bugün onaylanan "Yahudi Ulus Devleti" yasasına ilişkin değerlendirmede bulundu.
Oktay, "Temel hak ve özgürlükleri yok sayan İsrailParlamentosu, 'Yahudi Ulus Devlet Yasası' adı altında evrensel hukuk ilkelerini zedelemiştir. Böyle bir yasa Türkiye Cumhuriyeti tarafından kabul edilemez. Kudüs Filistin'in başkentidir ve başkenti olarak da kalmaya devam edecektir." paylaşımında bulundu.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: İsrail'in 'Yahudi ulus devleti' kanununu kınıyoruz



Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, "İsrail Parlamentosunda kabul edilen 'Yahudi ulus devleti' kanununu en sert biçimde kınıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, AA muhabirine, İsrail Meclisinde bugün onaylanan "Yahudi Ulus Devleti" yasasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İsrail'de 'Yahudi ulus devlet' yasası kabul edildi
Yahudi Ulus Devlet Yasası: Irkçılığın 'meşrulaştırılması'
İsrail Parlamentosunda kabul edilen "Yahudi ulus devleti" kanununu en sert biçimde kınadıklarını vurgulayan Kalın, "Filistin halkını kendi anavatanlarından yalnızca fiziksel olarak değil, yasal olarak da silme çabasını ifade eden bu ırkçı adımın kabul edilmesi kesinlikle mümkün değildir." ifadesini kullandı.

Uluslararası topluma çağrı

Kalın, açıklamasında şunları kaydetti:
"İlk kıblemiz olan Kudüs'ün başkent olarak ilan edilmesi ve Filistinlileri sistematik biçimde yerlerinden etmek için yeni yerleşimlerin kurulması kararlarını tanımıyor ve İsrail hükümetinin bir apartheid devleti kurma çabalarını reddediyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti olarak dost ve kardeş Filistin halkının uluslararası hukuktan doğan haklarını koruma noktasındaki kararlılığımızı tekrar ifade ediyor, uluslararası toplumu tüm dünyanın gözlerinin önünde yaşanan bu adaletsizliğe tepki vermeye çağırıyoruz."

Gazze sınırındaki gösterilerde 142 Filistinli şehit oldu

Gazze Şeridi'nde 30 Mart'tan bu yana yapılan barışçıl gösterilerde İsrail askerlerinin saldırıları sonucu 18'i çocuk 142 Filistinli şehit oldu, 16 bin 496 kişi yaralandı.
Gazze Şeridi'nde 30 Mart'tan bu yana yapılan barışçıl gösterilerde İsrail askerlerinin saldırıları sonucu 18'i çocuk 142 Filistinlinin şehit olduğu, 16 bin 496 kişinin yaralandığı bildirildi.
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, yaptığı yazılı açıklamada, sınırda 30 Mart'tan bu yana yapılan gösterilerde İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu 18'i çocuk, 2'si kadın, 2'si sağlık personeli, 2'si basın mensubu olmak üzere 142 Filistinlinin şehit olduğunu belirtti.
Kudra, gösterilerde 4 bin 190'ı gerçek mermi, 529'u plastik mermi, 7 bin 421'i gazdan etkilenme, 4 bin 356'sı şarapnel ve muhtelif şekillerde 16 bin 496 kişinin yaralandığını ifade etti.
Yaralılardan 3 bin 126'sının çocuk, bin 362'sinin kadın olduğunu aktaran Kudra, göstericilerden 391'inin ağır, 3 bin 992'sinin orta, 12 bin 113'ünün hafif yaralandığını kaydetti.
Kudra, yaralılar arasında ampütasyon vakalarının da bulunduğunu, 60 kişinin vücudunun alt bölgesinden, 1 kişinin üst bölgesinden organ ya da uzvunun alındığını, 7 kişinin de parmaklarının kesildiğini ifade etti.
Sözcü ayrıca bölgede görev yapan 58 ambulansın zarar gördüğünü belirtti.
Filistinliler, Toprak Günü'nün 42. yılı nedeniyle 30 Mart'tan bu yana abluka altındaki Gazze Şeridi'nin İsrail sınırında "Büyük Dönüş Yürüyüşü" adı altında barışçıl eylemler düzenliyor.
İsrail askerleri ise "sürgün edildikleri topraklarına geri dönmeyi ve 2006'dan beri Gazze'ye uygulanan hukuksuz ablukanın kaldırılmasını" talep eden sivil halkın üzerine gerçek mermilerle ateş açıyor.

Ürdün'de 'Yahudi ulus devlet' yasasına tepki

Ürdün, İsrail Meclisi'nin, "Yahudi ulus devlet" yasasını kabul etmesinin uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve ırkçı ayrımcılığı derinleştirdiğini açıkladı.
Ürdün, İsrail Meclisi'nin, "Yahudi ulus devlet" yasasını kabul etmesinin uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve ırkçı ayrımcılığı derinleştirdiğini açıkladı.
Basın İşleri Devlet Bakanı ve Hükümet sözcüsü Cumana Ganimat, Ürdün haber ajansı PETRA'da yer alan yazılı açıklamasında, "Yahudi ulus devlet" yasasının İsrail ve işgal edilmiş bölgelerdeki ırkçı ayrımcılığı derinleştirdiğini ifade etti.
Yasanın bölgedeki adil ve kapsamlı barış seçeneğini güçleştirdiğini belirten Ganimat, yasanın daha fazla şiddet ve aşırılığa yol açacağını, Filistin halkının kendi ülkelerindeki kültürel, insani, tarihi varlığını hedefleyeceğini kaydetti.
Uluslararası topluma yasal, siyasi ve ahlaki sorumluluklarını yerine getirme ve söz konusu yasaya karşı harekete geçme çağrısı yapan Ganimat, Filistinli mültecilerin geri dönüş ve tazmin haklarının uluslararası hukuka göre üzerinde değişiklik yapılamaz haklar olduğunu vurguladı.
Ganimat, Filistin-İsrail sorununun tek çözüm yolunun iki devletli çözüm olduğunu aktardı.
Muhalefetin karşı çıktığı yasa tasarısına ilişkin oylama dün sabah erken saatlerde yapılarak, 55 "hayır" oyuna karşılık 62 "evet" oyuyla meclisten geçmişti.

Yahudi ulusal devlet yasası



İsrail'in bir anayasası olmadığı için devletin anayasası mesabesindeki "temel kanunlarının" içine girecek olan yasayla İsrail devleti, tüm dünya Yahudilerinin temsilcisi etnik-dini bir devlet olarak tanımlanıyor.
Halihazırda uygulamada var olduğu belirtilen ayrımcı politikaları yasayla hükme bağlayacak tasarıyla, Arapça resmi dil olmaktan çıkacak ve ülkenin tek resmi dili İbranice olacak. Bununla birlikte tasarının en çok tepki çeken diğer maddeleri arasında şu hükümler yer alıyor:
"Ülkede kendi kaderini tayin etme hakkı sadece Yahudilere aittir, İsrail bir Yahudi devletidir, İsrail dünyadaki tüm Yahudilerin tarihi anavatanıdır, hukukta bir boşluk olduğunda Yahudi şeriatı referans alınacaktır, dünyadaki tüm Yahudilerin İsrail'e dönme hakkı vardır, Yahudilerin dini günleri resmi tatil sayılacaktır ve İsrail'in başkenti Kudüs'tür."
Yasa tasarısında yer alan bir diğer madde olan "Tüm İsrail vatandaşları eşit haklara sahiptir." hükmünün ise diğer maddelerle çeliştiği, göstermelik olduğu belirtiliyor ve uygulamada bir anlam ifade etmeyeceği kaydediliyor.
Yasada, "İsrail, tüm dünyadaki Yahudilerin tarihi ana vatanıdır" ifadesine yer verilerek Filistinlilerin bu topraklar üzerindeki tarihi varlığı ve hakları görmezden gelinmiş oluyor.
İsrail dünyanın değişik bölgelerinde bulunan Yahudileri İsrail'e gelip yerleşmeye teşvik ederken, 1948'de vatanlarından sürdüğü Filistinlilere geri dönme hakkını tanımayı ise reddediyor.

İsrail vatandaşı Filistinliler 'Yahudi ulus devlet' yasasını reddediyor

İsrail parlamentosundaki Filistin asıllı vekiller tüm Yahudilerin İsrail'e dönme hakkı olduğunu vurgulayan "Yahudi ulus devlet" yasa tasarısının onaylanmasına tepki gösterdi.
İsrail'in Filistinli vatandaşlarını temsil eden Yüksek Arap Takip Komitesi (YATK) bünyesindeki Özgürlükler Komisyonu ve İsrail parlamentosundaki Filistin asıllı vekiller, İsrail devletini, tüm dünya Yahudilerinin temsilcisi etnik-dini bir devlet olarak tanımlayan ve tüm Yahudilerin İsrail'e dönme hakkı olduğunu vurgulayan "Yahudi ulus devlet" yasa tasarısının onaylanmasına tepki gösterdi.

İsrail'de 'Yahudi ulus devlet' yasası kabul edildi


Yahudi Ulus Devlet Yasası: Irkçılığın 'meşrulaştırılması'

YATK bünyesindeki Özgürlükler Komisyonu Başkanı ve 1948 Filistin İslami Hareketi Başkan Yardımcısı Şeyh Kemal el-Hatib AA muhabirine yaptığı açıklamada, Yahudi ulus devlet yasa tasarısının onaylanmasını tehlikeli bir adım olarak değerlendirerek, İsrail vatandaşı Filistinliler üzerinde olumsuz etkileri olacağını söyledi.
İktidardaki aşırı sağcı koalisyon hükümetinin İsrail vatandaşı Filistinlilerin hedef alınması için tüm imkanları seferber ettiğini, şimdi de kanunen hedef alınmasını sağladığına dikkati çeken Şeyh Hatib, “Bu kanun, İsrail toplumunda var olan din ve inanç çatışmasının teyit etmiş oldu. İsrail politikaları zaten daima ‘Yahudi devleti’ esası üzerine işliyordu. İşte bugün bu tasarının kanunlaşması da bu muameleyi hukuki boyuta bürümüştür.” dedi.
Şeyh Hatib, artık İsrail vatandaşı Filistinlilerin bu kanun çerçevesinde daha fazla ötekileştirilme ve hedef alınma dairesine alınacağına vurgu yaparak, “Dolayısıyla bu kanun çok tehlikelidir ve Filistinli vatandaşlar üzerinde çok geniş bir şekilde olumsuz etkileri olacaktır.” ifadelerini kullandı.
google-site-verification: google2afd6f3c8ec4d6d7.html