 |
| Tamer Ashraf |
Dün cihan imparatorluğunu yıkan sebep ne ise, bugün
sahnelenen zalim oyun da odur…
ABD-AB -İsrail'in Ortadoğu ekseninde sahnelediği
"girdap oyunu " ülkemizi de içine çeken bir anafor oluşturdu.
Ne oldu?
Küresel kurgular, Entrika, ihanet, Terör, cinayet, ihanet ne
pislik ararsan var.
Entrikalar, bölücü hayaller, ihanetler ve emperiyal kurgular
dün de var, şimdi de var.
Türkiye 94 yıl sonra yine aynı sarmalın içine çekilmek
istenirken sahnelen oyun aynı ama figüranları değişti…
Cumhuriyetten önce, Hansı, John'u, Eleni'si, David'i ihanet
tezgâhının başındaydı.
Hınçak'ı, Taşnak'ı, gizli servisler, ihanet şebekeleri ve
işbirlikçileri içten ihanet,dıştan saldırı halindeydiler…
İngiliz'i, Fransız'ı, Rum'u, Rus'u, Amerikalısı, Arap'ı dün
aynı tezgâhın parçası olmadılar mı?
şimdi daha komplike yöntemler değişti ekonomik ve sosyal
saldırıların yanında FETÖ gibi devlet gücünü eline geçirmek isteyen şerefsiz
satılmışlar bu şebekeye ilave oldu.
Tarih değişse de emeller değişmiyor…
Değişen sadece zaman ve isimler…
Bugün de benzer karanlık koalisyonun Türkiye'ye "diz
çöktürme" oyunu sahnededir.
Dış güçler, içimizdeki benzer ihanet şebekeleri ile
işbirliği içinde ve Büyük bir oyun sahnede...
İki yüzlü ihanet çemberinin çapı şimdi daha da genişleyerek
karşımıza yeniden çıktı.
Türkiye çok bilinmeyenli bir denklem ile karşı karşıyadır.
Dışarıdan terör sevici ülkeler PKK-PYD katillerine ofis
açtırıp silahlandırarak katil örgüte "özgürlük savaşçısı" gibi
masumiyet kazandırma telaşına girdi.
Ortadoğu'da Amerikan silahları ile donatılan katil örgütler
sınır sızmaları ile güvenlik tehdidi oluşturuyor.
Ekonomik abluka tehdit ediyor.
kanlı oyun sürerken ne acıdır ki, kan durmuyor her gün
yürekler yanıyor.
Daha dün Şemdinli de 8 şehit verdik..
Bu kez oyun büyük aktörleri ve figüranları da farklı. kripto
teröristler var. bu teröristlere destek veren dış istihbarat servisleri var…
Mesele sadece Suriye Irak eksenindeki teröristler de değil,
terör artık her yerde can alıyor.
Kanlı PKK-İŞİD-PYD bombalı ve silahlı eylemler yaparken, ne
yazık ki içimizdeki hain FETÖ örgütü de ihanet hançerini saplayarak devlet
gücünü ele geçirmek istedi.
Devlet içine sızmış ihanet şebekesi FETÖ meselesi faklı bir
boyut.
Üst akıl denen canavarın kullandığı "kriptocu
ihanetçiler" her gün yakayı ele verse de henüz tükenmiş değildir…
Bu bin bir surata bürünmüş ihanet şebekesi ihanet silahını
her yerden çıkabiliyor...
Bu şerefsiz hainlerin AB deki ihanet odakları ile işbirliği
halinde Türk ekonomisini çökertme gayreti içindedir…
Rabbim Devletimize zeval vermesin…
Devletimizin Suriye'de, Güneydoğu'da Terörle mücadelesi
sürüyor, gereken yapılmaktadır.
Terörle mücadele kararlığı sürereken her defasında yeni
sorunlar çıkaran gafiller bakalım hangi köşeye kadar kaçacaktır?
Son 1 yılda yapılan operasyonlar teröre göz açtırmıyor,
hergün Terörist leşleri geliyor...
Milletimiz Devletimizin kararlı mücadelesinin farkında ve
arkasındadır…
Bu kararlılık bir umuttur…
Ancak terörle mücadele ve ekonomik gidişatta yeni bir
anlayışa ihtiyaç var.
Birliğe, dayanışmaya aklı selime, dikkate daha önem
verilmelidir..
Daha çok adalet ve demokrasiye ihtiyaç var…
Devlet kurumlarında yaşanan deformasyonun iyileştirmek ve
vatandaşın aidiyet duygusunu güçlendirmek gerekir.
Adalet denen mekanizmanın her dönemde daha hızlı çalışmasına
ihtiyaç var...
Adalete duyulan şüphe berrak bir güvene dönüşmelidir…
İhanet odaklarının cezalandırılması güven duygusunu
geliştirir..
FETÖ yargılamaları bu ihanet virüsünün temizlenmesi
açısından son derece önemli olduğu gibi normalleşmiş bir Türkiye de devlete ve
demokrasiye güven endeksini yükseltecektir…
Devlet bürokrasisi içinde vücut bulmuş bu şebekenin siyasi
ayağının da biran önce yargı önüne çıkarılması oldukça önemli…
Devlet hafızası elbet bunu ortaya çıkaracak güce sahip.
İnsan düşünüyor!
Bu kadar üst düzey atamalar liyakat esasına göre mi
yapıldı?.
Bu virüs Askeriye ve yargı içine yerleşirken "siyasi
ayak" olmaması mümkün mü?
Var ise kimlerdir?
Zaten mesele sadece birkaç ihanetçiyi cezalandırmak değil,
bu ihanet virüsünü yayan mekanizmanın ortaya çıkarılması önemli.
Adalet kavramı herkese lazım olan bir duygu ise, bunu temin
etmeden vicdanları rahatlatmak mümkün değil…
Çünkü bunun vicdanlarda hissedilmesi belki de verilen
cezadan daha önemli…
Adalet denen kavram yaşarsa toplumsal vicdan rahatlar…
