BİZLER TÜRKİYE İÇİN VARIZ

Amacımız Bu ülkenin hepimiz için huzurlu ve yaşanabilir olması için yürütülen çabalara katkı sunmak.

Alevisiyle, Kürdüyle; gelenekselcisi, Atatürkçüsüyle; milliyetçisi, solcusuyla… Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz.

Bence, hepimiz daha iyi koşullarda yaşamayı hak ediyoruz.Daha onurlu, daha saygın, daha estetik, daha barışçı koşullarda birlikte yaşamak için bilgilendirme paylaşım yapıyoruz…

Günlük Haber Siyasi-Politik Yorum Platformu


Whatsapp ile paylaş

17 Ekim 2019 Perşembe

ABD Başkan Yardımcısı Pence: ABD ile Türkiye anlaştı

SİTEMİZİ GEZERKEN REKLAMLARA TIKLAYINIZ & UNUTMAYIN TEK GELİR KAYNAĞIMIZ REKLAMLAR & SİTEMİZİ GEZERKEN REKLAMLARA TIKLAYINIZ

ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, ABD ve Türkiye'nin Suriye'de YPG’nin güvenli bölgeden çekilmesi konusunda anlaştığını söyledi.
ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinden sonra ABD'nin Ankara Büyükelçiliği konutunda basın toplantısı düzenledi.

Basın toplantısı sırasında Pence'in yanında ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da yer aldı.
"Türkiye ve ABD, Suriye'de ateşkes için anlaştı." ifadesini kullanan Pence, "Barış Pınarı Harekatı'na 120 saatliğine ara verilecek." dedi.
Pence, Türkiye ve ABD'nin, DEAŞ'ın Suriye'nin kuzeydoğusunda tamamen yok edilmesi konusunda fikir birliğine vardığını vurgulayarak,"(120 saatlik süre içinde) ABD, YPG'nin güvenli bölgeden çekilmesini sağlayacak. Amacımız önümüzdeki 120 saat içinde (YPG'nin) çekilmesini sağlamak. Bu başlamış durumda." ifadesini kullandı.
YPG'nin kendilerine söz konusu bölgeden çıkma güvencesi verdiğini belirten Pence, Türkiye'ye yönelik ekonomik yaptırımlara ilişkin ise, "120 saatlik sürede yeni yaptırım olmayacak. Suriye'nin kuzeydoğusunda kalıcı ateşkes sağlandığında mevcut ekonomik yaptırımlar da kaldırılacak." şeklinde konuştu. 
 "Türkiye ve ABD, güçlü dostlukları sayesinde anlaşmaya vardı"
Pence, ABD Başkanı Donald Trump'ın geçen hafta Türkiye'den operasyonun durdurulmasını istediğini hatırlatarak şunları söyledi:
"Türkiye ve ABD, Başkan Trump ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın güçlü dostluğu ve liderliği, Türkiye ve ABD'nin güçlü dostluğu sayesinde bugün bir ateşkes konusunda anlaşmaya vardı. Türk tarafı, Barış Pınarı Harekatı'na YPG'nin güvenli bölgeden çekilmesine izin vermesi için 120 saatliğine ara verecek. Çekilme tamamlandıktan sonra operasyon tamamen durdurulacak."
ABD yönetiminin, terör örgütü YPG/PKK ile şu anda temas halinde bulunduğunu belirten Pence, YPG/PKK'nın, sınırın 20 mil (yaklaşık 32 kilometre) güneyine çekilmesini sağlamaya başladıklarını kaydetti.
Pence, Türkiye'nin Aynularab'da (Kobani) bir askeri müdahalede bulunmayacağını söyleyerek, ileride uluslararası temelde oluşturulacak bir güvenli bölge için Türkiye ve ABD'nin anlaşmaya vardığını belirtti.
Suriye'nin kuzeyinde terör örgütü DEAŞ'ın faaliyetlerinin tamamen bitirilmesi için iki ülkenin taahhütlerini yinelediğini ifade eden Pence, "Bu aynı zamanda, DEAŞ'ın eskiden kontrol ettiği bölgelerdeki hapishaneler ve yerlerinden edilmiş kişilerle ilgili çabaların koordinasyonuyla ilgili mutabakatı da içeriyor." diye konuştu.
Pence, Suriye'nin kuzeyinde zorluk çeken halk ile dini ve etnik azınlıkların korunması için de anlaştıklarını belirterek, "Biraz önce Başkan Trump ile konuştum. Başkan Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ateşkes için adım atması konusundaki istekliliğinden ve bir hafta önce başlayan bu çatışmanın barışçıl yollarla çözülmesinden minnettarlık duyuyor." ifadelerini kullandı.
Trump ile Erdoğan'ın güçlü liderliğinin bugünkü uzlaşıyı mümkün kıldığını vurgulayan Pence, Türkiye ile Suriye sınırında oluşturulacak güvenli bölgede barış ve istikrarın sağlanması için Türkiye ve diğer ülkelerle çalışmaya devam edeceklerini kaydetti.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: İstediklerimizi aldık


Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, ABD heyetiyle yapılan görüşmeye ilişkin, "Bugünkü müzakerelerde Sayın Cumhurbaşkanımızın dirayetli liderliği sonucunda istediklerimizi aldık." dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence arasındaki görüşme ile heyetler arası görüşmenin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Güvenli bölge tesisi konusunda ABD ile bir sonuca varılamadığı için Barış Pınarı Harekatı'na başlandığını hatırlatan Mevlüt Çavuşoğlu, "Amacımız, bölgenin teröristlerden temizlenmesiydi. Bugünkü müzakerelerde Sayın Cumhurbaşkanımızın dirayetli liderliği sonucunda istediklerimizi aldık. ABD tarafı, Türkiye'nin meşru güvenlik çıkarlarının korunması bakımından güvenli bölgenin önemini ve işlevselliğini kabul ediyor. Buranın kontrolünün Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından yapılmasında tam mutabakat sağlandı. Böylelikle ABD tarafı harekatımızın ve hedeflerimizin meşruiyetini kabul etmiş oldu." diye konuştu.
Çavuşoğlu, bundan sonraki süreçte herkesle bu alandaki iş birliğinin sürdürüleceğini bildirdi.
"YPG unsurları çıktıktan sonra biz ancak harekatı durdurabiliriz"
"Diğer taraftan YPG'nin ağır silahlarının toplanması, mevzilerinin ve tahkimatlarının imha edilmesi hususlarında mutabakat sağladık" diyen Bakan Çavuşoğlu, "Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunmasına ve BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararı temelinde siyasi sürece bağlılığımızı da bugün bir kere daha teyit ettik, vurguladık." ifadesini kullandı.
Görüşmede, iki NATO müttefiki olarak, iki ülke arasındaki dayanışmanın kayda geçirildiğini belirten Mevlüt Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"PKK/YPG'nin 120 saat içinde güvenli bölgeden çıkması için Barış Pınarı Operasyonu'na ara vereceğiz. Durdurma değil, ara vereceğiz. Bu bir ateşkes değildir. Ateşkes ancak iki meşru taraf arasında yapılır. Biz, sadece zaten operasyonun hedefi olan teröristlerin güvenli bölgeden çıkması için harekata ara veriyoruz. Güvenli bölgeden terör unsurları tamamen çıktıktan sonra ancak harekatı durdurabiliriz. Ancak terör unsurlarının çıkmasından sonra operasyonu durdurmamız söz konusu olacaktır. Biz operasyona ara verdiğimizde ABD tarafı yaptırım girişimlerini durduracaktır ve daha sonra biraz önceki şartlar gerçekleştikten sonra, yani 120 saat içinde YPG unsurları çıktıktan sonra biz ancak harekatı durdurabiliriz. Bu aşamadan sonra da şu andaki mevcut yaptırımlar kaldırılacaktır."
"4 binden fazla DEAŞ'lı teröristi Türkiye etkisiz hale getirdi"
Fırat'ın doğusunda DEAŞ ile mücadele konusunda eş güdüm ve iş birliği içinde çalışılacağını da dile getiren Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"DEAŞ'a karşı biliyorsunuz bugüne kadar Türkiye çok kararlı bir mücadele vermiştir ve Suriye'de 3 bin, Irak'la beraber toplamda 4 binden fazla DEAŞ'lı teröristi Türkiye etkisiz hale getirmişti. ABD'li muhataplarımıza sürekli 'bir terör örgütüyle mücadelede başka bir örgütüne ihtiyaç yoktur' demiştik. Dolayısıyla bundan sonra DEAŞ ile mücadelede iş birliği içinde olma konusunda mutabık kaldık. Bu sonuca Sayın Cumhurbaşkanımızın dirayetli liderliği sayesinde ulaştık. Ayrıca dünden beri Amerika'dan heyetler vardı. Esasen Sayın Cumhurbaşkanımızın Trump ile Bakü'den yaptığı telefon görüşmesinde de Sayın Cumhurbaşkanımız, 'heyetleriniz gelsin ondan sonra konuşalım'. O zaman Trump sürekli 'harekatı durdurun' diyordu. Dünden bu yana heyetler burada, tüm arkadaşlarımızla Cumhurbaşkanlığındaki arkadaşlarımızla aynı şekilde Milli Savunma Bakanımız ve yine Milli Savunma Bakanlığındaki arkadaşlarımız, Milli İstihbarat Başkanımız ve istihbarattaki arkadaşlarımızla bakanlığımızdaki çalışma arkadaşlarımızla beraber bu süreci dünden beri yürüttük ve ben tüm arkadaşlarımıza da huzurlarınızda bu iş birliği ve gayretleri için çok teşekkür ediyorum."
YPG/PKK'nın çekilmesine ilişkin detaylara değinen Çavuşoğlu, "Burada sadece YPG'lilerin çekilmesi değil, YPG'lilerin elindeki silahların alınması, sadece ellerindeki silahların alınması da yeterli değil, tüm muharip mevzilerinin kullanılmaz hale getirilmesi ve tahkimatların yıkılması dahil hepsi var." ifadelerini kullandı.

Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"20 mil yani 32 kilometre derinlikte Fırat'ın doğusunda, Irak sınıra kadar yani 444 kilometrelik bir uzunlukta hiçbir teröristin kalmaması ve tüm bu bölgenin güvenli bölge olarak tesis edilmesi... Bizim güvenliğimiz açısıdan da bu önemli." 
Çavuşoğlu, çekilmeye ilişkin 120 saatlik süre başladığında, ABD'nin taahhüdü ilave yaptırımlarla ilgili herhangi bir çalışma olmayacağını belirtti.
"365 binden fazla Suriyeli DEAŞ ve PKK'dan temizlediğimiz alanlara döndü"
Bakan Çavuşoğlu, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarından sonra, DEAŞ ve PKK'dan temizlediğimiz alanlara şu ana kadar 365 binden fazla Suriyeli'nin döndüğünü söyledi.
"Bizim Kobani veya başka bir taahhüdümüz olmadı" diyen Çavuşoğlu, "Pence'in söylediği gibi biz oraya girmeyeceğiz gibi bir şey demedik." diye konuştu.
"Ara vermek demek, oradaki güçlerimizin çekilmesi demek değildir"
Harekata verilen aradan sonra bölgedeki Türk askeri varlığa ilişkin bir soru üzerine Çavuoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Ara vermek demek, bizim askerimizin ve oradaki güçlerimizin çekilmesi demek değildir. Biz orada olacağız, var olmaya devam edeceğiz."
Çavuşoğlu, "Gerek oradaki mevcudiyetimiz gerek istihbari kaynaklarımızla birlikte ne yapıldığını ve ne yapılmadığını bizzat takip edeceğiz. Yani gözümüzün önünde olacak, denetimini de yapacağız." ifadelerini kullandı.
"Biz zaten cevabımızı sahada verdik"
ABD Başkanı Donald Trump'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yazdığı mektupla ilgili Çavuşoğlu, "Biz harekatı ne zaman başlattık, 9'unda başlattık. Dolayısıyla biz zaten cevabımızı sahada verdik." dedi.
Çavuşoğlu, Trump'ın mektubundaki üsluba ilişkin ise şunları söyledi:
"Amerikan toplumu böyle bir seviyesizlik görmedik diye temelinde daha birçok yorumlar var. Biz böyle bir seviyesizlik olduğu zaman da işin doğrusu Türkiye Cumhuriyeti ciddi bir devlettir. Devleti yönetiyoruz. Cumhurbaşkanımızın böyle bir seviyeye inmesi de hiçbir zaman olmamıştır, olmaz da."
Çavuşoğlu, Türkiye'nin teröristle herhangi bir müzakereye girmeyeceğini bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Trump'a söylediğini belirtti.

Türkiye-ABD anlaşmasının detayları


Türkiye ile ABD arasında, Suriye'nin kuzeydoğusundaki Barış Pınarı Harekatı'na yönelik görüşmelerin ardından 13 maddelik ortak açıklama yapıldı.
Türkiye ve ABD arasında yürütülen Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin görüşmelerin ardından kamuoyuyla paylaşılan 13 maddelik ortak açıklamada, ABD'nin, Türkiye'nin güney sınırına dair meşru güvenlik kaygılarını anladığı belirtildi. Ortak açıklamada, "iki yakın NATO üyesi" olan Türkiye ve ABD'nin, Suriye'nin kuzeydoğusunda DEAŞ’la mücadele faaliyetlerinin devamında kararlı olduğu bildirildi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence'in baş başa, iki ülke yetkililerinin heyetler arası görüşmelerinin ardından, 13 maddelik "Kuzeydoğu Suriye'ye İlişkin Türkiye - ABD Ortak Açıklaması" kamuoyuyla paylaşıldı.
"Türkiye ve ABD, iki yakın NATO üyesi olarak bu ilişkilerini teyid eder. ABD, Türkiye’nin güney sınırına dair meşru güvenlik kaygılarını anlar." ifadeleriyle başlayan açıklamada iki ülkenin Suriye'nin kuzeydoğusu başta olmak üzere sahadaki gelişmelerin, ortak çıkarlar temelinde daha yakın eş güdüm gerektirdiğini kabul ettiği belirtildi.
Açıklamada, "Türkiye ve ABD 'Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için' anlayışıyla, NATO topraklarını ve halklarını tüm tehditlere karşı koruma taahhütlerini muhafaza eder." ifadeleri kullanıldı.
Her iki ülkenin, insan hayatı, insan hakları ile dini ve etnik toplulukların korunmasına yönelik taahhütlerini yinelediğinin altı çizilen açıklamada diğer maddeler şöyle sıralandı:
"5- Türkiye ve ABD, Suriye'nin kuzeydoğusunda DEAŞ'la mücadele faaliyetlerinin devamında kararlıdır. Bu, önceden DEAŞ kontrolünde olan alanlarda yaşayıp yerinden edilen şahıslar ile alıkoyma merkezleri hususlarında uygun şekilde gerçekleştirilecek eşgüdümü de içerir.
6-Türkiye ve ABD, terörle mücadele harekatlarının yalnızca terör unsurları ile bu unsurlara ait barınak, sığınak, mevzi, silah, araç ve gereci hedef alması gerektiği üzerine mutabık kalır.
7- Türk tarafı Türk kuvvetleri tarafından kontrol edilen güvenli bölgedeki tüm meskun mahal (güvenli bölge) sakinlerinin dirliği ve güvenliğini sağlayacağını taahhüt eder, sivillerin ve sivil altyapının zarar görmemesi için azami dikkati göstereceğini vurgular.
8- Her iki ülke Suriye’nin siyasi birliği ile toprak bütünlüğüne ve Suriye ihtilafını Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararına uygun şekilde sonlandırmayı hedefleyen, BM öncülüğündeki siyasi sürece olan bağlılıklarını yineler.
9- Her iki taraf Türkiye'nin, YPG ağır silahlarının toplanması ve YPG tahkimatları ile tüm muharip mevzilerinin kullanılmaz hale getirilmesi dahil, milli güvenlik kaygılarının giderilmesini teminen bir güvenli bölge kurulmasının devam eden önemi ve işlevselliğinde mutabık kalır.
10- Güvenli bölge, evvelemirde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kontrolünde olacak ve her iki taraf, güvenli bölgenin her veçhesiyle uygulanmasında eşgüdümü artıracaktır.
11-Türk tarafı Barış Pınarı Harekatı’na, güvenli bölgeden YPG’nin 120 saat içinde geri çekilmelerini teminen ara verecektir. Barış Pınarı Harekatı, bu geri çekilmenin tamamlanmasını müteakip durdurulacaktır.
12- Barış Pınarı Harekatı’na ara verildiğinde ABD, 'Blocking Property and Suspending Entry of Certain Persons Contributing to the Situation in Syria' başlıklı 14 Ekim 2019 tarihli Başkanlık Kararnamesi uyarınca hayata geçirilen yaptırımlara ilavelerini getirmeme ve Kongre nezdinde uygun şekilde çalışmalar ve istişareler yürüterek Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararı doğrultusunda Suriye’de barış ve güvenliğin teminine dönük kaydedilen ilerlemenin altını çizmek hususunda mutabık kalır. Barış Pınarı Harekatı 11. paragraf uyarınca durdurulduğunda, yukarıda bahsi geçen Başkanlık Kararnamesi uyarınca hayata geçirilen mevcut yaptırımlar kaldırılacaktır."
Açıklamanın son maddesinde, her iki tarafın bu açıklamada kaydedilen tüm hedeflerin uygulanması için birlikte çalışma taahhüdünde bulunduğu belirtildi.

14 Ekim 2019 Pazartesi

Barış Pınarı Harekatı

SİTEMİZİ GEZERKEN REKLAMLARA TIKLAYINIZ & UNUTMAYIN TEK GELİR KAYNAĞIMIZ REKLAMLAR & SİTEMİZİ GEZERKEN REKLAMLARA TIKLAYINIZ

İranlı vekilden mecliste PYD/PKK tepkisi


İran Meclisi Doğu Azerbaycan Eyaleti Milletvekili MuhammedHasan Nejad, bazı milletvekillerinin PYD/PKK terör örgütü lehine açıklamalarınatepki göstererek, "Biz düne kadar onlara 'ABD'nin desteklediğiteröristlerdir ve askerlerimizi şehit ediyorlar' diyorduk. Şimdi ne oldu da buteröristler için üzülüyoruz?" dedi.






Barış Pınarı Harekatı için Putin'in tavrı ne olacak?


Türkiye'nin Fırat'ın doğusunda YPG/PKK ve DAEŞ terör örgütlerine karşı yürüttüğü Barış Pınarı Harekatı'nda Rusya'nın tavrı en çok merak edilen durumun başında geliyordu. Asya Polis Teşkilatı Kurucusu, Rusya Devlet Başkanlığı Akademisi Resmi Temsilcisi Talat Çetin, Barış Pınarı Harekatı'ndan Rusya'nın nasıl bir tutum içerisinde olacağını Haber7.com için yorumladı.









Teröristlerin tüm projeleri çöktü! Afrin doktrini devreye giriyor


Türkiye'nin Fırat'ın doğusunda YPG/PKK ve DAEŞ terör örgütlerine karşı yürüttüğü Barış Pınarı Harekatı'nda nelerin olduğunu ve ilerleyen günlerde nelerin olacağını uzmanlar Haber7.com'a değerlendirdi.

Türkiye'nin Fırat'ın doğusunda YPG/PKK ve DAEŞ terörörgütlerine karşı yürüttüğü Barış Pınarı Harekatı beşinci günü geride bıraktı.Harekatın altıncı gününde  devam ediyor.Harekatın şimdiye kadar ki süreci ve sonrasında nelerin yaşanacağını Ortadoğumuhabiri Samet Doğan ve SETA Dış Politika Direktörü Can Acun ile konuştuk.





Son dakika haberi! Menbiç'e operasyon başladı

Türkiye, Barış Pınarı Harekatı kapsamında en kritikyerlerden biri olan Menbiç'e operasyona başladı. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Fırat'ın doğusunu terörörgütlerinden temizlemek amacıyla başlattığı Barış Pınarı Harekatı’nda TelAbyad ve Resulayn’da kontrolün sağlanmasının ardından, bordo bereliler vekomandolar Münbiç’e takviye güç olarak ilerlemeye başladı. Gece saatlerindenitibaren hazırlıklara başlayan TSK birlikleri, Cerablus’un meskun mahallindenileriye doğru harekete geçti.





Son dakika: Erdoğan'dan dünyaya harekat resti: Açık söylüyorum...


Son dakika haberi: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan'da düzenlenen Dünya Türk İş Konseyi toplantısında konuştu. Erdoğan, Barış Pınarı Harekatı ile ilgili Suriye'nin kuzeyinde terör örgütü YPG'nin varlığını kabul etmeyenlere yönelik "Niye güçlenen bir Türkiye'ye karşı bu adımı atıyorsunuz. Açık söylüyorum, İşte onun için biz bu attığımız adımdan vazgeçmeyeceğiz siz ne derseniz deyin" şeklinde konuştu.







ABD Başkanı Trump: YPG/PKK, DEAŞ mensuplarını serbest bırakıyor olabilir

ABD Başkanı Trump, YPG/PKK'nın ABD'yi çatışmanın içine çekmek için bölgedeki DEAŞ mensuplarını serbest bırakabileceğini belirtti.
ABD Başkanı Donald Trump, kişisel Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Türkiye'nin güney sınırında oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek, bölgeye barış ve huzuru getirmek amacıyla başlatılan Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin, "Kürtler (YPG/PKK) bizi savaşa dahil etmek için bazılarını (DEAŞ mensuplarını) serbest bırakıyor olabilir." ifadesini kullandı.





YPG’li teröristler hapishanedeki DEAŞ’lıları serbest bırakıp kaçtı

Barış Pınarı Harekatı kapsamında terörden kurtarılan TelAbyad merkezinde PKK/PYD-YPG'li teröristlerin, içerisindeki DEAŞ'lıları serbestbıraktığı hapishanenin görüntüleri ortaya çıktı.Tel Abyad'da PKK/PYD-YPG teröristlerinin kontrolünde olan veDEAŞ'lıları serbest bıraktıkları hapishanenin görüntüleri ortaya çıktı.Güvenlik kaynaklarından alınan bilgiye göre, varılanmutabakat kapsamında Türkiye'nin kontrolü sağlamaya hazır olduğu Tel Abyad'dakihapishanenin boş olduğu tespit edildi.Hapishane teröristlerce tamamen boşaltılırken yüksekduvarlarla çevrili binanın açık kapıları dikkat çekti. YPG'li teröristlerinterk ettiği hapishanede terör örgütü elebaşının posterleri ile çeşitli dosyalarda görüntülere yansıdı.





Barış Pınarı Harekatı ve Rusya’nın tavrı

Barış Pınarı Harekâtının başlamasından birkaç saat önce,Erdoğan ve Putin arasında gerçekleşen telefon görüşmesiyle, Rusya’nın bölgeselçıkarlarını da göz önüne alarak harekatı desteklediği ortaya çıktı.7 Ekim günü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABDBaşkanı Donald Trump arasında gerçekleşen telefon görüşmesi sonrası BeyazSaray’dan “Türkiye, yakın zamanda Suriye'nin kuzeyine uzun süredir planladığıoperasyon için harekete geçecek. ABD Silahlı Kuvvetleri, bu operasyonudesteklemeyecek ya da bu operasyona dâhil olmayacak.” açıklaması geldi. Buaçıklamanın ardından uzun süredir planlanan Fırat’ın doğusuna yönelik operasyon“Barış Pınarı Harekâtı” adıyla başladı.




ABD’nin Suriye politikasında İsrail ve Yahudi lobisinin etkisi

ABD askerlerinin Suriye'ye ilk defa gönderilmesinde ABD’deki Yahudi lobisinin büyük katkısı olduğunu söylemek mümkün. Çekilme söz konusu olduğunda topyekûn bir karşı duruşun ortaya çıktığı görülüyor.
ABD’nin Ekim 2015’de 50 Özel Kuvvetler askeriyle başladığı Suriye macerasında, en azından kuzey kesimleri için, sona gelindi. Bölgede Türkiye ile birlikte başlatılan eğit-donat programının başarısız olması üzerine, Kuzey Suriye’nin bazı bölgelerinde yerel nüfusun desteklenerek DEAŞ’a karşı savaştırılması maksadıyla kısa süreliğine ve dar kapsamlı olarak başlatılan operasyonun, gelinen noktada maliyet/fayda bakımından içinden çıkılmaz bir hal alması, Trump’ın bu kararında etkili olmuş görünüyor. Aslına bakılırsa (Trump’ın seçilmeden önce de dile getirdiği) Suriye’den çekilme işleminin ilk sinyali Aralık 2018’de verilmişti. Ancak o günlerde Trump hem savunma bakanına hem de bölgedeki komutanlara sözünü geçirememişti. Özellikle Rusya’nın bölgedeki varlığını gerekçe gösteren savunma bürokrasisi, bunun sahayı Rusya’ya kaptırmak anlamına geleceğini ileri sürerek (zaten Rusya’nın seçimlere müdahalesi iddiasıyla hakkında kovuşturma yapılan) Trump’ın girişimini akamete uğratmıştı.




'Suriye Kürtlerinin PKK ile eşdeğer görülmesine karşıyız'

İletişim Başkanı Altun "Suriye Kürtlerinin terör örgütüPKK ile yanlış bir şekilde eşdeğer görülmesine kategorik olarak karşıçıkıyoruz." dedi.İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Suriye Kürtlerininterör örgütü PKK ile yanlış bir şekilde eşdeğer görülmesine kategorik olarakkarşı çıkıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.Altun, Twitter hesabından yayımladığı mesajda, SuriyeliKürtlerin terör örgütü PKK ile eşdeğer görülmesinin yanlış olduğunu ve Batılıülkelerin, vatandaşlarına Suriye konusunda yalan söylediğini vurgulayarak,"Suriye Kürtlerinin terör örgütü PKK ile yanlış bir şekilde eşdeğergörülmesine kategorik olarak karşı çıkıyoruz. Ağırlıklı olarak Sünni Arapbölgesi olan Suriye'nin kuzey doğusunu işgal eden teröristler, Marksist-Leninistideolojilerini yerel halka dayattı ve kurallarına meydan okuyan herkesi sürgünetti veya öldürdü." ifadesini kullandı.



TSK ile Esed rejimi savaşır mı? Rus uzmandan kritik açıklama

Rus siyasetçi Konstantin Kosaçev, Barış Pınarı Harekatına ilişkin yaptığı açıklamada, Türkiye ile Esed rejimi arasında bir çatışma yaşanmayacağını söyledi.
Rus siyasetçi Konstantin Kosaçev, “Türkiye’nin, Suriye topraklarını güç kullanarak ele geçirme gibi bir amacı yok. Dolayısıyla Türkiye-Suriye arasında sıcak çatışma riski yok” dedi.
RIA haber ajansına dayandırdığı habere göre, Kosaçev, “Türkiye'nin, Suriye topraklarını güç kullanarak ele geçirme gibi bir amacı yok. Dolayısıyla Türkiye-Suriye arasında sıcak çatışma riski yok” dedi.
Rusya parlamentosunun üst kanadı olan Federasyon Konseyi'nin uluslararası ilişkiler komitesi başkanı Konstantin Kosaçev Facebook'tan yaptığı bir paylaşımda Türkiye'nin Barış Pınarı Harekatı'nın bir yandan söz konusu bölgedeki durumu güçleştirdiğini, bir yandan da YPG ile Suriye hükümeti arasında diyalog kurulmuş olması gibi birtakım sonuçlara yol açtığını belirtti.
"Bunun yanında Türkiye ile Suriye arasında açık bir çatışma yaşanması riski yine de yüksek değil. Zira görünüşe göre Ankara'nın güç kullanarak Suriye topraklarını ele geçirmek gibi bir niyeti yok" diye devam eden Rus Senatör, "(Türkiye) Cumhurbaşkanı (Recep Tayyip) Erdoğan'ın maksadı tamamıyla olağan: Türkiye'nin sınırdaki bölgelerinde 3.5 milyon Suriyeli göçmen birikmiş durumda, Ankara da göçmenlerin bir milyonunu şu anda askeri operasyon gerçekleştirmekte olduğu topraklara yerleştirmeyi tasarlıyor" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin operasyonuyla ilgili küstah çıkış

Öte yandan Türkiye'nin, söz konusu problemini askeri yöntemle çözmeyi seçmiş olmasının birtakım yeni güçlüklerin oluşmasına da sebep olduğunu belirten Kosaçev Barış Pınarı Harekatı nedeniyle yüz binlerce kişinin yerinden edilebileceğini anımsattı.
Koşaçev, "Rusya'nın, ilk olarak Kürtler ile Suriye hükümeti, ikinci olaraksa Ankara ile Şam arasında diyaloğun aktif hale getirilmesinde ısrarcı olması da bundandır" dedi.
Kremlin'den net açıklama

Öte yandan Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeydoğusundaki Barış Pınarı Harekatı esnasında Türkiye ve Rusya'nın askeri bir çatışma içine girmesini bekleyip beklemedikleri sorusuna, "Böyle bir ihtimali düşünmek dahi istemiyoruz" cevabını verdi.


google-site-verification: google2afd6f3c8ec4d6d7.html