![]() |
Fehim Taştekin |
Fehim Taştekin'in analizi:Washington'a yeni bir Suudi
yönetimi vadeden BAE. Bu vaade yatırım yapan ise Trump. Veliaht prens, ABD'de
Suudları reforma götürecek kral adayı olarak tanıtılıyor.
Suudi Arabistan'da Olan Bitenin Özeti! Veliaht Prens,
Trump'ın Truva Atı Çıktı
Suudi Arabistan'da aralarında bakanlar, prensler ve medya
patronlarının da bulunduğu çok sayıda üst düzey yetkili "yolsuzlukla
mücadele" operasyonu sonucu tutuklandı. Peki ülkede yaşananların
diplomatik ilişkilere etkileri ne olacak?
Gazeteci-yazar Fehim Taştekin, BBC Türkçe için yazdı.
Gazeteci-yazar Fehim Taştekin, BBC Türkçe için yazdı.
"Suudi Kral Selman bin Abdülaziz
Suudi Arabistan'da 4 Kasım gecesi 11 prens, 4 aktif bakan,
eski bakanlar ve üç medya patronunun aralarında bulunduğu onlarca kişi
"yolsuzlukla mücadele" kisvesi altında tutuklandı ya da otel hapsine
alındı.
Kaçışları önlemek için özel jetlerin kalkışı yasaklandı.
Prens Mansur bin Mukrin de muhtemelen kaçarken helikopterin düşmesi sonucu
öldü.
Bu operasyonlardan bir süre önce çok sayıda din adamı, yazar
ve eylemci tutuklanmıştı.
OĞLUNA TAHTI ZİMMETLEMEK İÇİN YAPTIĞI SARAY DARBESİ
Kral Selman bin Abdülaziz'in kendinden sonra tahtı, oğlu
Muhammed bin Selman'a zimmetleyebilmek için yaptığı saray darbesi kaçınılmaz
olarak binlerce prensi barındıran İbn Suud ailesindeki cinleri şişeden
çıkarttı. Şimdi olası bir karşı darbe ya da meydan okumanın gelebileceği bütün
yollar bir bir kesiliyor.
Bir kararname ile oluşturulan yolsuzluklarla mücadele
komitesinin başkanlığını da üstelenen Muhammed bin Selman istediğini
tutuklatma, hesapları dondurma ve mal varlıklarına el koyma yetkisine kavuştu.
DEMİR YUMRUĞUN İNŞASI
Olası bir darbe evvela silahlı güçler ya da silahlı gücü
olan bir prensten gelebilirdi. Muhammed bin Selman zaten savunma bakanıydı.
İçişleri bakanlığını da kuzeni Muhammed bin Nayif'i ev hapsine aldıktan sonra
diğer koltuğuna sıkıştırmıştı.
Geriye Prens Mutaib bin Abdullah'ın komutasındaki Ulusal
Muhafazlar kalmıştı. Geleneksel olarak Uteybe ve Mutayr kabilelerine dayanan
Ulusal Muhafızlar bakanlık statüsü verilmiş bir ordu.
Prens Mutaib bin Abdullah'ın tutuklanmasıyla burası da zapturapt altına alınmış oldu. Mutaib'in kardeşi Türki bin Abdullah da tutukladı.
Prens Mutaib bin Abdullah'ın tutuklanmasıyla burası da zapturapt altına alınmış oldu. Mutaib'in kardeşi Türki bin Abdullah da tutukladı.
Orduyla bağlantılı aşiret liderlerinin hesapları donduruldu
ve yurtdışına çıkışları yasaklandı. Çünkü bunlar genelde Mutaib'in babası ve
bir önceki Kral Abdullah'a bağlılığı ile tanınıyor. Muhammed bin Selman,
Abdullah'ın oğullarının kalkışmada bulunmayacağından emin olmak istiyor.
Denizlerden bir tehlike beklenmese de Donanma Komutanı Abdullah el Sultan da
açığa alındı.
Önemli kararların alındığı ekonomi komitesinin başkanlığını da
yürüten Muhammed bin Selman, Arap dünyasının nabzını tutan üç büyük şirket ART,
MBC ve Rotana'nın sahiplerini de tutuklatarak medyayı tekeline aldı.
MINTIKA TEMİZLİĞİNİN ÖTESİNDE BİR OPERASYON
Ancak Muhammed bin Nayif'i veliaht prenslikten azledip bu payeyi
Muhammed bin Selman'a veren akıl, sadece basit bir mıntıka temizliği yapmıyor,
ardı ardına kritik adımlarla çok boyutlu bir kurguyla hareket ettiğini
gösteriyor. Nedir bu kurgu? ve kimdir bu kurgucu?
VAAD EDEN BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ, YATIRIM YAPAN TRUMP
Muhammed bin Selman'ı güçlü bir lider olarak sahneye taşıyan
operasyon, üç temel çerçeveyle başta Washington D.C. olmak üzere küresel etki
ve karar merkezlerinde servis edildi:
Bu üç alandaki vaatlerle uluslararası sularda 32 yaşındaki
prensin yelkenleri şişirildi.
Washington'a "yeni bir Suudi yönetimi" vadeden
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE). Bu vaade yatırım yapan ise Donald Trump
yönetimi.
Her şey bu kadar net ve keskin mi? Elbette başka faktörler
de var ancak yoldaki işaretlere göre aracın menzilini tarif etmek de zor değil.
SUUDLARI REFORMA GÖTÜRECEK KRAL ADAYI OLARAK TANITILDI
Muhammed bin Selman'ı pazarlayan BAE'nin Washington
Büyükelçisi Yusuf el Uteybe idi. Onun da akıl hocası ve patronu Ebu Dabi
Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed.
Muhammed bin Nayif'in ayağını kaydıran operasyonun arkasında
olan kişilerden söz açılınca parmaklar Muhammed bin Zayed'i gösteriyordu.
Muhammed bin Zayed, açıkça "maymun" diyecek kadar Muhammed bin
Nayif'ten nefret ediyordu.
Ortaya çıkan yazışmalara bakılırsa Uteybe, Muhammed bin
Selman'ı Washington'daki etkili çevrelere Suudi Arabistan'ı reforma götürecek
ve modernize edecek pragmatik bir kral adayı olarak tanıtıyordu. Muhammed bin
Selman için Washington'daki dikenleri kaldırması için BEA'nin lobicisi Harbour
Group da kiralandı.
Bu şirketin başkanı Richard Mintz, Uteybe'nin yakın
arkadaşı. Mintz'in 11 Eylül saldırıları nedeniyle Suudi Arabistan'ı çileden
çıkartmış biri olması da sorun değildi. Muhammed bin Selman'ı yönlendiren
ekibin belirlenmesinde de Muhammed bin Zayed'in etkili olduğu öne sürülüyor.
ABD NEDEN MEMNUN?
Bu operasyonun ABD ile ilgili boyutlarına da bir parantez
daha açmak gerekiyor. Malum İran'a karşı sert politika ararken İsrail'le
yolları kesişen Suudi yönetimi, Barack Obama'da göremediği haşinliği Trump'da
buldu. Haliyle İran'ın nüfuzuna Irak, Suriye, Lübnan ve Yemen'de karşı koyacak
geniş bir strateji için gündemler çakıştı.
Trump için 400 milyar dolarlık silah anlaşması da bu
ortaklığın şerefine patlatılan şampanya gibi geldi. Trump'ın damadı ve Orta
Doğu'daki iş takipçisi Jared Kushner'in son operasyondan saatler önce Suudi
Arabistan'da bulunması da, Kral Selman ve oğlunun ABD yönetimiyle koordineli
hareket ettiğinin işaretiydi. Kushner'in Riyad'da kimlerle görüştüğü devlet
sırrı gibi saklandı.
PRENS TALAL'IN TUTUKLANMASI TRUMP'A HEDİYE SAYILABİLİR
Trump Saudi Aramco'nun borsaya girme kararıyla ilgili
sevincini Twitter hesabından "ABD için çok önemli" diyerek paylaştı.
18 milyar dolarlık servete hükmeden Prens Velid bin Talal'ın tutuklanması da
Trump'a sunulan bir diğer hediye sayılabilir.
TRUMP'IN TEHDİDİ YERİNİ BULDU
Newscorp, Citigroup, 21st Century Fox ve Twitter'ın ortağı
olan Prens Velid, ABD'deki seçim kampanyaları sırasında Trump'a
"Rezil" demişti. Trump da "Budala prens babacığının parasıyla
bizim Amerikalı politikacılarımızı kontrol etmek istiyor. Ben seçildiğimde bunu
yapamazsın" yanıtını vermişti.
Tehdit yerini buldu. Trump, Kral Selman'ı arayıp şimdiye
kadar yapıp ettiklerinden dolayı tebriklerini de iletti. Yaşananların Trump'ın
bilgisi dışında geliştiğini söylemek zor. Prens Velid'in 500 milyar dolarlık
mega kent projesi NEOM'a yatırım yapmaktan kaçınması ve Muhammed bin Nayif'in
ev hapsinde tutulmasını eleştirmesi yüzünden kara listeye girdiği de
konuşuluyor.
BOŞALACAK ALANLARA HANGİ ABD ŞİRKETLERİ GİRECEK?
Ulusal fon oluşturmaktan bahseden Muhammed bin Selman'ın
servetine göz koyduğu şirketler arasında Riyad'da istifasını duyuran Lübnan
Başbakanı Saad el Hariri'ya ait Saudi Oger ile Usame bin Ladin'in ağabeyi Bekir
bin Ladin'a ait "Saudi Binladin Group'" da var. Önemli olan bundan
sonra hangi Amerikan şirketlerinin buralardan boşalacak alanlara gireceğidir.
İSYAN YA DA KARŞI DARBE OLUR MU?
Birçok yorumcu Muhammed bin Selman'ın risk almayı
abarttığını düşünüyor. Peki bütün bunlar ters teper ve hesapları alt üst eden
gelişmelere yol açabilir mi?
Operasyonların yolsuzlukla mücadele altında yürütülmesi 32
yaşındaki Muhammed bin Selman'ın ihtiyacı olan halk desteğinin temin edilmesine
yarıyor. Ki özellikle sosyal medyada İngilizce yazanların aksine Arapça
mesajlarda alınan tedbirlerin alkışlandığı görülüyor.
Muhammed bin Selman bir önceki önlem ya da operasyona karşı
bir tepki birikmesine fırsat vermeden yeni agresif adımlar atıyor. Yani nefes
aldırmıyor. Suudi tarihinde iki önemli meydan okuma yaşanmıştı: İkisi de
radikal Vehhabi kanattan gelmişti. İlk kafa tutan 1930'larda İbn Suud'un yoldan
çıktığını düşünen İhvan hareketiydi.
Bu hareket Suudi Arabistan'ın kuruluşunda kritik rol alan
bir milis gücüydü. İkincisi 1979'da Cuheyman el Uteybe'nin 400 kadar militanla
birlikte Kabe'yi basmasıydı. Onların isyan nedeni de yönetimin İslam
dairesinden çıkması, yolsuzluğa batmaları, lükse-şatafata dalmasıydı. Selefi
kanattan yeni bir meydan okuma potansiyel olarak mümkün. Ancak 11 Eylül'den
beri alınan sıkı tedbirler bu kesimin de göz açmasına fazla imkan vermiyor.
EN TEPEDEKİLER ALAŞAĞI EDİLDİ
Saraya biatlı ulema "Yolsuzlukla mücadele şeriatın
emridir, terörle mücadele kadar önemlidir" diyerek Muhammed bin Selman'ın
adımlarına dini meşruiyet kazandırdı. Ama bu radikal selefileri bağlamaz.
Reforma yönelik sinyaller verilirken buna karşı söz
söyleyebilecek ne kadar din adamı varsa tutuklandı. Tabii o bahaneyle Katar'a
abluka ve Yemen'e askeri operasyonları eleştiren yazar ve eylemciler de demir
parmaklıkların ardına gönderildi.
Bu kez son operasyonla birlikte en tepedekiler alaşağı
edildiği için tepkinin kaynağı ve türü değişebilir. Çöl sabahı ne tür
fırtınalar getirecek bekleyip göreceğiz."