
HDP, Mersin’de aday çıkarmadı, ama zilletin çıkardığı aday
veya adayları kontrolüne aldı. HDP’de bütün emirleri Kandillilerden aldığına
göre, zilletin ucunun nereye çıktığını varın siz hesap edin.
Aday belirleme sürecinin sona ermesinden sonra, zillet tarafındaki
gelişmeler ve ortalığa saçılanlar, yerel seçimlerin belediye başkanlarını
belirlemekle sınırlı kalmadığını, bir huzur ve gelecek tayini olduğunu bir defa
daha ispatlamıştır. Bizim aylardır söylediklerimizi, tespitlerimizi, CHP’nin
sözcüleri kabul etmekte, İP’in savrulmaları tasdiklemektedir.
HDP, İP VE CHP’Yİ PARMAĞINDA OYNATIYOR
Neresinden başlayıp, hangi birini anlatalım. Mersin’de
yaşananlar başlı başına bir ibret vesikasıdır. Hiç kimse, aklımızla alay
etmesin. Mersin, zilletin üzerinde en çok pazarlık yaptığı şehirdir. Hesaplar
ne CHP’nin potansiyeli, ne de İP’in varlığı üzerinden yapılıyor. Bu iki
partinin bir araya gelseler dahi, burada bir sonuç alabilmesi mümkün değildir.
Kaldı ki, biraraya gelememişlerdir. Birbirlerine güvenmiyorlar, güvenseler de
ikisinin toplamı bir işe yaramıyor. Burhanettin Kocamaz’ın kişisel potansiyelinin
de sonucu değiştirmeyeceğini net olarak gördüler. CHP ve İP’in gözlerini
diktikleri, desteğini istedikleri asıl yer HDP’dir. HDP’nin geçmiş seçimlerde
burada aldığı oy üzerinden planlar yapılıyor. HDP’de bunun farkında ve İP ve
CHP’yi parmağında oynatıyor. Bütün mesele Burhanettin Kocamaz’ın nasıl devre
dışı bırakılacağındaydı. Bunun formülünü buldular. Dünkü yazımızda
belirttiğimiz gibi, HDP istedi, İP yaptı, CHP onayladı. HDP, Mersin’de aday
çıkarmadı, ama zilletin çıkardığı aday veya adayları kontrolüne aldı. Belediye
Meclis üyelikleri başta olmak üzere, HDP’nin zilletten ne istediği, ne aldığı
mutlaka cevap bulması gereken ayrı bir sorudur ve bu soru sadece Mersin için
değil, bütün seçim çevreleri için geçerlidir. Kesin olan tek şey, zilletin HDP’ye
teslim olduğudur. HDP’de bütün emirleri Kandillilerden aldığına göre, zilletin
ucunun nereye çıktığını varın siz hesap edin.
DAHA NE OLMASI GEREKİYOR?
Her şey bu kadar açık ve net olmasına rağmen, Burhanettin
Kocamaz’ın hala kıvranmasını, aday olabilme yolu armasını gerçekten anlamakta
güçlük çekiyoruz. Her şey gayet açık. Bir oyunla karşı karşıya kaldığını
anlayabilmesi için daha ne olması gerekiyor? Tekrar aday gösterebilmek için
sözde bir formül bulabilme çabaları, milletin gazabından korktukları için
tribünlere oynamaktan ibarettir. Bu saatten sonra bir formül bulunsa ve Kocamaz
aday olsa bile, bunu Mersinliye, özellikle de milli duruşu olan
vatandaşlarımıza nasıl anlatacaklar, nasıl kabul ettirecekler? Kocamaz için bu
saatten sonra yapacağı tek şey, sayın Devlet Bahçeli’nin çağrısına uymaktır. 50
yıllık siyaset geçmişi, bunca yıllık Belediye Başkanlığı bunu
gerektiriyor. MHP gururla, onurla ve
büyük bir vicdan rahatlığı ile gelebileceği tek partidir.
HELALLEŞME FIRSATI
Sayın Bahçeli kendisine özel olarak davette bulunmuş ve
“Bana göre siyasi hayatımızda Mersin açısından bir kayıp olmuştur. Burhanettin
Kocamaz beye destek veren insanların artık bu gerçeği görerek, bizim Adana’da
50’nci yıldönümümüzde yaptığımız büyük bir davetimiz oldu biliyorsunuz,
yarından itibaren o davete icabet etmeleri gerektiğini düşünüyorum. Tekraren de
söylüyorum: Gelin hep beraber olalım bir daha helalleşelim. Bu defa Mersin’i
daha güçlü bir şekliyle alalım derim” demiştir. Sayın Bahçeli, bu davetin
herkese açık olduğunu söylemiştir, ama “hali hazırda ülkede nefes alan her
insanımıza açıktır, ama nefes alan insanlar da virüs taşıyorsa, ona da dikkat
edeceğiz” diyerek, bir de rezerv koymuştur. Kocamaz, virüs olmayı tercih ederse
kendi bileceği iştir.
NEDEN SON DAKİKAYA KALDI?
Bütün bu gelişmeler yaşanırken, İP’in yetersizliklerini,
teslimiyetlerini görmeyip MHP’ye akıl, izan ve vicdanla izahı imkansız
suçlamalar yöneltmek, aday gösterilememesinin sorumluluğunu Cumhur İttifakı
Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamit Tuna’ya yüklemeye çabalamak bir
akıl tutulmasıdır. İP’in Mersin’de kimi il başkanı yaptığı kendi sorunudur.
Kaldı ki, sadece il başkanı değil, partinin Teşkilat Başkanı da hedeftedir. Her
kafadan bir ses çıkmakta, herkes bir kenara çekmektedir. HDP ile ortaklıktan
duyulan rahatsızlık artık gizlenememekte, bizzat parti yöneticileri tarafından
ifşa edilmektedir. Maltepe İlçe Başkanının açıklamaları çok çarpıcıdır ve HDP
ile kurulan kirli ilişkinin içyüzünü belgelemektedir. Kocamaz’ın aday yapıldığı
olduğu günler, haftalar öncesinden ilan edilmesine rağmen, müracaat neden son
güne, son saate, son dakikaya bırakıldı ve sonra da geç kalındı? Bu soruyu önce
kendisine, sonra partisine sorması gerekirken, sayın Hamit Tuna’ya karşı bir
karalama kampanyası başlatması, akıllara başka sorular getirmektedir. Hem,
“içimizden vurulduk” diyeceksiniz, hem sorumluyu dışarda arayacaksınız? Bu ne
yaman bir çelişkidir?
MHP REZİLLİKLERİ GÖRDÜ
Bu oyunlar, bu tezgahlar boşunadır. Millet her şeyin
farkındadır. Zillet Kandillilere teslim olmuştur. Buradan bir hayır, bir fayda
çıkmaz. MHP bütün bu rezillikleri çok önceden görmüş, uyarmış ve tedbir
almıştır. Ülkenin selameti, vatanın bölünmez bütünlüğü, Türk milletinin parlak
geleceği için Cumhur’a sahip çıkmak, bütün vatanseverler için bir görev haline
gelmiştir.
Burhanettin Kocamaz’ın Demokrat Parti’den adaylığı sadece CHP-HDP ittifakını güçlendirecektir. MHP’nin kazanmaması için bir çaba olacaktır. Bu yüzden MHP’ye küskün, dargın yahut kandırılarak uzaklaştırılan kim varsa bu oyunu görmelidir.
GELDİĞİ YER DYP İDİ ANILARDA BULUŞTULAR!
Proje partisi İP, her gün bir bombasıyla gündemde kalmaya
devam ediyor. İstifalar en büyük gündemleri… İstifa üstüne istifa. Bakalım
seçimlere kadar kaç kişi kalacaklar.
Son gündemleri ise Burhanettin Kocamaz’ın adaylık başvuru
listesini YSK’ya yetiştirememesi sonucu İP’ten Mersin Büyükşehir Adayı
olamaması olmuştur. Burhanettin Kocamaz hem “parti içinden vurulduk. Biz
vurulduk. Biz ne ihanetler gördük!” diyerek kendi partisini suçlamış, hem de
“Maalesef Sayın Hamit Tuna’nın ‘Göreceksiniz Kocamaz İYİ Parti’den de aday
olamayacak’ değerlendirmesi doğru çıktı”
diyerek MHP’nin adayını suçlamıştır.
Şaşkınlıktan ne diyeceğini, kimi suçlayacağını bilemedi. Bu
manzara şunu gösterdi ki, İP denen partiye nereden bakarsanız bakın kendi
içinde bile birbirine proje çeviren bir partidir. Bir listeyi YSK’ya vaktinde,
zamanında götüremeyen bir parti Mersin’i yönetmeye talip oluyorsa bunu ilk önce
Mersin halkı düşünmelidir.
Burhanettin Kocamaz İP’ten iştahla aday oluyor ve bu
partinin içindekiler onun aday olmasını engelleyecek programı devreye sokuyorsa
buradaki kumpasçı anlayışın Mersin’e fayda getirmeyeceğini herkes görmüş ve
öğrenmiş olmalıdır.
Gözünü hırs bürüyen Burhanettin Kocamaz, İP’ten aday
olamayınca Demokrat Parti’nin adayını çektirerek DP Mersin Büyükşehir Belediye
Başkan Adayı olmuştur.
Aldatılarak, kandırılarak MHP’den uzaklaştırılan
insanlarımızın da bu projeyi, bu hırsı görmesi gerekmektedir.
O insanlara da MHP Lideri Devlet Bahçeli “Bizim Adana’da
50’nci yıldönümümüzde yaptığımız büyük bir davetimiz oldu biliyorsunuz-
yarından itibaren o davete icabet etmeleri gerektiğini düşünüyorum. Tekraren de
söylüyorum: Gelin hep beraber olalım bir daha helalleşelim. Bu defa Mersin’i
daha güçlü bir şekliyle alalım derim.” çağrısında bulunmuştur.
Burhanettin Kocamaz’ın Demokrat Parti’den adaylığı sadece
CHP-HDP ittifakını güçlendirecektir. MHP’nin kazanmaması için bir çaba
olacaktır. Bu yüzden MHP’ye küskün, dargın yahut kandırılarak uzaklaştırılan
kim varsa bu oyunu görmelidir.
Burhanettin Kocamaz İP adayı iken toplantılarını bir avuç
insanla yapıyordu. Demokrat partide bu daha da azalacaktır. O yüzden Demokrat
Parti serüvenini MHP’den intikam almak için organize edenlerin oyunlarına
hiçbir Mersinli düşmemeli, Mersin’i CHP-HDP ittifakına teslim etmemelidir.
Burhanettin Kocamaz’ın egosu, hırsı yüzünden kimse yanlışa
sürüklenmemelidir. Burhanettin Kocamaz “iyi ya da kötü bir dönem Mersin
Büyükşehir Belediye Başkanı oldum, yerime MHP’den bir başkası olsun” deme
olgunluğunu gösterememiştir. Zaten MHP’de iken flört ettiği Meral Akşener’in
partisine gitmiş, orada kendi partisi tarafından kumpasa uğrayınca soluğu
Demokrat Parti’de almıştır. Öyle bir hırs ve ego hali var ki dur durak
bilmiyor.
Zaten Burhanettin Kocamaz’ın siyasete DYP’de başladığı
ortaya çıkmıştı, Demokrat Parti’de finalini yapacak gözükmektedir. Ata binip
gidiyor ama tek derdi Bozkurtlara zarar vermek…
Burhanettin Kocamaz’ın peşine takılıp sürüklendiği Meral
Akşener de bunun gibi hırs ve egoları için parti parti gezmişti. Oysa
biliyorsunuz DYP’de iken “Uzun süredir DYP’yi bırakıp başka bir partiye
geçeceğim yolunda spekülasyonlar yapılıyor. Ben 1993 yılı Kasım’ında DYP’ye üye
olup nikâh kıydım. Benim nikâhım “Katolik Nikahı” gibi boşanması olmayan bir
nikahtır. DYP üyesi olmayı şeref sayıyorum. Benim evladıma bırakacağım tek
miras DYP’dir” demişti. Ama şimdi beşinci partisinde…
Demokrat Parti’ye geçen Burhanettin Kocamaz Meral Akşener’le
beraber DYP’nin Kırat’ı üzerinden anılarını tazeler artık…
Onlar Kırat üzerine anılarını tazelemeye devam etsin, Bozkurtlar da Mersin’de hiçbir tezgâha
gelmeden partisine, davasına sahip çıkmanın gayretini versin…
Mersin’de Üç Hilal tekrar dalgalanmalıdır. Pkk ortak
noktasında buluşmuş CHP ve HDP’ye Mersin teslim edilmemelidir. Burhanettin
Kocamaz’ın bu manadaki CHP-HDP ittifakına çalışan rolü ezilmelidir.
Burhanettin Kocamaz’a sorun “MHP mi kazansın, yoksa CHP-HDP
mi kazansın?” diye. Emin olun bu hırs ve egoyla CHP-HDP ittifakını
isteyecektir.
Mesele aslında bu kadar net bir şekilde ortadadır. MHP’den
şu yahut bu sebeple ayrılmış olan kişiler bu tercihte vicdanlarıyla hareket
edecektir. İhanet ve sadakat işte şimdi daha çok belli olacaktır.
Mersin pkk’ya teslim edilecek bir memleket değil, yörük
çocukları, Türkmenler bu yüzden sağduyulu davranmalıdır.