Hep yazdığımız gibi, her yer karışık. Yeni Dünya Düzeni'nin oluşması için TARAFLAR var güçleriyle savaşmakta. İnanılmaz olaylar yaşanıyor. Çoğu anlaşılmıyor. Yazan çizen de çok az. Sadece bakan çok kişi var. Oysa içine girip anlamamız gerekmekte. Hem de acilen...
Her yeri, her kişiyi... ABD Dışişleri Bakanı Tillerson'ın
görevden alınması, CIA Direktörü Pompeo'nun Dışişleri Bakanlığı'na getirilmesi,
CIA Direktörlüğü görevine ise Gina Haspel'in atanması hareketli günlerin
habercisiydi. Çok yazdık. Yazdıklarımızdan küçük bir hatırlatma yapalım. Bugüne
gelelim... Yaklaşık 1 ay önce yazmışız...
"Ortadoğu'nun yeniden dizayn edilmesi için hızlı
kararlar alınıyor. Çok hızlı hem de! Trump'ın kabinesindeki değişiklikler
Ortadoğu için elbette. Bir de çok kişinin gözden kaçırdığı bir bölge daha var!
Bir ülke! ERMENİSTAN! Ermenistan'da Serj Sarkisyan, görevi bırakma kararı aldı.
Çünkü emirler Washington ve Londra'dan geldi. Onun yerine Britanya Büyükelçisi
Armen Sarkisyan Ermenistan'ın yeni cumhurbaşkanı oldu. Hem de kapalı oylamada
101 vekilin 90 oyunu alarak... Ermenistan stratejik olarak artık çok önemli.
Aralık ayının son günlerinden başlayan İran ayaklanmasıyla Ermenistan'daki
değişikliğin ortak amacı aynı. Adım adım geliyorlar yani... Washington ve
Londra, anlaşmanın mümkün olmadığı bir dönemde bir kez daha büyük ve ortak bir
adım attı. Hatırlayın daha dün Manchester'da bombalar patlıyor, Londra terörle
sallanıyordu. Ermenistan'da göreve gelen Armen Sarkisyan, Kraliçe II.
Elizabeth'in manevi oğludur. Kendi annesinden bile daha fazla değer verdiği
Kraliçe II. Elizabeth'in sözleri, onun için emirdir. Armen Sarkisyan'ın yakın
olduğu bir diğer önemli isim ise Mike Pompeo'dur. Armen Sarkisyan'ın Chicago
Üniversitesi'nde özel bir görevi vardı. Bu görevi ona sunan kişi ise Mike Pompeo'ydu.
Nereden nereye değil mi! Artık Washington-Londra ortaklığının Ermenistan'da
nefes alan vücudu Armen Sarkisyan..."
Ancak CUMHURBAŞKANI olarak yürüyemeyen Serj Sarkisyan,
BAŞBAKAN olarak devam etmek istedi. Sokaklar karıştı. Asker bile caddelere
indi. Ve Sarkisyan bırakmak zorunda kaldı. ADAMLAR yaptıkları planları tıkır
tıkır uygulamakta... Ermenistan meselesi de böyle... İran'a gidecek bir kolu
olacak. Bu net. Ancak bizlerin de olan bitene çok daha dikkatli bakmamızda
büyük fayda var! Roller aynı kalmak kaydıyla AKTÖRLERİ DEĞİŞTİREREK buralarda
da planları var. Bilelim...
Daha önce Altını Çizdiğimiz,
SERJ SARKİSYAN GİTTİ Mİ? GİTTİ! NEDENİ BELLİ Mİ? BELLİ!
İtiraz, yaptığı göreve değil kendisineydi!
Dayanamadı gitti...
Devam...
İstanbul dışındaydım. Çok zamanım olmadı. Suudi Arabistan
karıştı. Darbeye mi kalkışıldı, DRONE krizi mi yaşandı, bir grup gövde
gösterisi mi yaptı? BİLİNMİYOR. Daha doğrusu biliniyor ama açıklanmıyor! Gelin
buradan birkaç adım atalım. Sonra yine içeriye gelelim... Etrafımızda olup
biten her şey bir şekilde bizi etkiler. ADA'da yaşamıyoruz neticede. Bunu
bilerek ANALİZ yapmak gerekmekte...
Neyse...
Uzakta da olsa gördüğüm SUUDİ ARABİSTAN'da bir DARBE PROVASI
yapıldığı...NET! Şunu unutmamak gerekir ki; Arabistan'da sadece 2 prens kalsa
bile, darbe ihtimali daima yüzde 50'dir. Bu şık yine SARAY'da kendini gösterdi.
REST şeklinde hem de! Saray içi silahsız darbe ile Veliaht Prens Muhammed bin
Nayif, görevden alındı ve yerine Kral Selman'ın oğlu Muhammed bin Selman
getirildi. Nayif, Rothschild ailesine yakın biriydi. ABD'nin önemli
okullarından biri olan ama hep geri planda tutulan Lewis and Clark
Üniversitesi'nde John R. Howard ve James A. Gardner'ın himayesinde eğitim
gördü. Nayif başarısız bir öğrenciydi. Okulu, dersleri sevmiyordu. Ama zekası
yadsınamazdı. O nedenle Rothschild ailesinin projelerinden olan John R. Howard
ve James A. Gardner'a teslim edildi.
Haziran 2017'de SARAY DARBESİ ile Nayif görevden alınınca,
aile Arabistan'a ve tarihin en büyük şirketi olan ARAMCO'ya uzaklaştı. Zaten
konunun merkezinde her zaman ARAMCO vardı. Şimdi, Cumartesi gecesi, gerçekleşen
darbe girişimi, ailenin aslında bir ortaklık teklifiydi. Bugün için darbe
başarısız olsa da istenildiği anda başarılı olacağı belgelendi. Bunu Washington
ve Londra gördü! Gösterildi! Veliaht Prens Selman'ın yanı başındaki 2 kişi,
Rothschild ailesinden emir alır. Henüz onlar emir almadı. Veliaht Prens Selman
bulunduğu yerin öneminden dolayı korkarak karar alıyor. Kolay da değil. Koca
bir DOLAR imparatorluğunu ve YENİ DÜZENİN hammaddesi petrolü elinde tutuyor...
Herkesin gözü üzerinde... Bu nedenle önce ABD ile sonra da İngiltere ile
anlaştı. Yaşamak için de Rothschild ailesiyle yürümek istedi. Yaklaştı. Ancak
AİLE, SELMAN yerine Washington ve Londra ile ortaklık arıyor. İKİ BÜYÜK GÜÇLE
YÜRÜMEK İSTİYOR. Son derece anlaşılır bir durum yani... Bütün bunlar olurken
AİLE tarihi kararlarından birini aldı. Daha önce olması mümkün görünmeyen bir
işe imza attı...Finans dünyasında ağır ekonomik krizler çıkartacak yetki hala
kendilerinde. Bugüne kadar hep gizemli kalmayı tercih eden aile, Yeni Dünya
Düzeni'nde açık olmaya karar verdi. Jacob Rothschild, geçen günlerde Jemima
Goldsmith'i Londra'daki malikanesinde konuk etti. Rothschild Hanedanlığı'nın
dizisini yapmasını istedi. Dizi tarihinin belki de en çok izlenecek projesi
için start verildi. Dizide ailenin ne kadar güçlü olduğu, 100 merkez bankasını
nasıl yönettikleri, başta Kraliçe II. Elizabeth olmak üzere tüm ülkelerdeki
etkinlikleri ayrıntılarla anlatılacak...
Jemima Goldsmith, aileye hep çok yakındı. Jemima'nın kardeşi
Zac Goldsmith, Alice Miranda Rothschild ile evli. Diğer kardeşi Ben Goldsmith
ise Kate Rothschild ile uzun süre evli kaldı. Rothschild ailesinin dizi kararı
ise Yeni Dünya Düzeni'nde gücün kimde olduğunun herkes tarafından bilinmesi
ihtiyacından doğdu. Bazı ülkeler vardır. Güçlü değildir ama o hissi uyandırır.
Bazı işadamları vardır, parası yoktur ama dünya o işadamının çok güçlü olduğuna
inanır. ROTHSCHILDLER ise çok güçlüdür ancak haklarında çok bilgi yoktur.
Bulamazsınız...
İŞTE AİLE SAVAŞIN BÜYÜKLÜĞÜNÜ GÖRDÜĞÜ İÇİN DİZİ İLE GELME
KARARI DA VERDİ! VE BU KARAR ÇOK ÖNEMLİDİR! MİLATTIR!
İşte bu yeni algı yöntemleriyle birlikte değişen dünyaya
yeni bir Rothschild stratejisi geliyor. 2012 yılından beri Londra'daki Ekvator
Büyükelçiliği'nde yaşayan Julian Assange da Rothschild ailesiyle çalışır. Eğer
aile olmasaydı, bugün hapiste öldürülmüş bir Assange olurdu. Assange AİLE için
çalışıyorsa demek ki ABD ile AİLE, Kraliçe ile AİLE arasında bir restleşme
vardı! İşte bu şimdi yerini savaşa bıraktı...
Rothschild ailesi ile Kraliçe II. Elizabeth'in ilk
çatışmasının da Assange üzerinden gerçekleştiğini görmeliyiz. AİLE Assange'ın
Londra'da yaşamasını sağladı. Ancak Kraliçe II. Elizabeth de onun elçilik dışına
çıkmasına izin vermedi. Şimdi önümüzdeki dönem çok daha etkili adımların
atıldığına şahit olacağız.
ARAMCO sadece bir şirket değil. ARAMCO ile birlikte
Akdeniz'deki enerji de yönetilecek. ARAMCO, istediği zaman petrolü 200 dolara
çıkartacak, istediği takdirde 20 dolara düşürecek. Bu güç, hiçbir ordu ile
sağlanamaz. Mümkün değil! O nedenle ARAMCO'nun geleceği, bölgenin ve kıtaların
geleceğini belirleyecek. Burada patron Suudiler olmayacak. Bunu Selman da
biliyor, tüm prensler de. Ancak ellerinde bunu değiştirecek bir güç yok.
ARAMCO'nun tek başına büyük şirket olmasını isteyen de Rothschild ailesiydi.
Washington da buna izin verdi ve birkaç ay öncesinde de devreye girildi.
Ailenin en büyük hatası, ARAMCO'nun bu kadar güçlenip
merkezde tek başına olmasıydı.
Petrol fiyatlarının düşük seviyede seyrettiği 2017 yılında
ARAMCO'nun açıklanan karı yaklaşık 40 milyar dolar. Gerçek rakam ise 100 milyar
dolara yakın.
Petrol fiyatlarının 180 dolara çıktığı an ARAMCO'nun günlük
karı 1.3 milyar dolar, yıllık karı ise 400 milyar dolara yakın olacak. Para
gücünün dışında, başta Çin olmak üzere Avrupa Birliği ülkelerini de kontrol
altına alacaksın. ARAMCO BU! İşte bu güç nedeniyle ARAMCO çok ama çok önemli.
Washington ile Londra'nın anlaşması AİLENİN DIŞARIDA KALMASINA YOL AÇTI. AİLE
DE ARAMCO'YU BIRAKMAK NİYETİNDE DEĞİL. HEM DE HİÇ! Suudi Arabistan bu hamlelere
ne cevap verecek?
Muhtemelen kazanan ülkeyle hareket edecek. Ya da tekrar
Rothschild ailesinin garantörlüğünde günlerini geçirecek. Ailenin en önemli
güçlerinden biri de Eski Maliye Bakanı İbrahim el-Assaf'tı. Veliaht Prens
Selman'ın gözaltına aldırdığı prens ve yetkili isimler arasında o da vardı.
ARAMCO yönetim kurulu üyesi de olan İbrahim el-Assaf, şirketin kara kutusudur.
Önümüzdeki günlerde İbrahim el-Assaf'ın geleceği, ARAMCO'nun da kaderini
belirleyecek. Şu anda güç Washington'dan yana. Ancak İbrahim el-Assaf,
Washington karşıtıdır. Operasyon sonrası birçok evraka imza attırılan İbrahim
el-Assaf'ın psikolojik açıdan zor durumda olduğu iddia ediliyor. Tabii bu Washington'ın
yaydığı ancak aile tarafından kabul görmeyen bir iddia.
KAVGA BU! Şimdilik taraflar da böyle... Bütün bu çarpışmanın
burada, TÜRKİYE'de, hissedilmemesi mümkün değil... Konu AKDENİZ olunca burada
son sözü kimin söyleyeceği her zamankinden daha önemli hale gelmekte...
Yakında göreceğimiz TANSİYON da bunun eseri... Zaten
başladılar... Dikkatli izleyin. Çok şey göreceksiniz....