"Yurtta Sulh" koalisyonundan beklenen hamleler geliyor. Şimdi sırada beklenen "dönme" ler var! 15 Temmuz'dan bir ay kadar sonra, 12 Ağustos 2016'da bu köşede "Yurtta Sulh, 4'lü Koalisyon muydu?" başlıklı bir yazı kaleme almış ve darbenin başarılı olması halinde kurulacak bir hükümetin, Diyarbakır'daki 4 ayaklı minareye benzeyeceğini ileri sürmüştük.
Gülen'in 15 Temmuz'dan iki hafta sonra CNN'e verdiği
röportajda duvarda duran dört ayaklı minare tablosu, PKK'ya verilmiş bir
subliminal mesaj olarak yorumlanmıştı.
"Siyasi
ayak" konusunda ise herkes topu birbirine atıyordu.
Oysa bize göre "siyasi ayak" 4 parçalı bir
koalisyondu!
Çünkü demokratik tabanı olmayan darbecilerin tercih ettiği
sulh ortamı, 12 Eylül 1980'deki ilk 3 yıl gibi gibi partisiz, fikirsiz,
seçimsiz dönemdi.
Öyleyse FETÖ'ye höre "Yurtta Sulh" demek "partisizlik"
veya "bütün partilerin birliği" ydi.
İŞTE DÖRT SİYASİ AYAK!..
2012 MİT kriziyle başlayan 15 Temmuz misyonu, siyasi ihtiraslar
üzerinden tamamlanabilirdi.
Gülen Cemaatini ihya edecek bir siyasi ortamın oluşması için
AKP ve MHP'den parçalar koparmak ve bu iki ayağı, iktidar için her yolu mubah
gören CHP- HDP ikilisine eklemek yeterliydi.
- MHP siyasi ayak konusunda hassasiyet gösterince ilk kırılma
MHP'de yaşandı ve İP kuruldu.
Bugünlerde ise seçimlerin 24 Haziran'a alınmasıyla birlikte
takkeler düştü, kel göründü ve Gül'ün adaylığı daha rahat konuşulmaya başladı.
- SP'nin psikolojik katalizör olarak kullanıldığı bu inşa
faaliyeti, AKP'den koparılacak kitle parçacıkları için yapılan son hazırlık
olarak görülebilir.
- CHP ve HDP zaten iktidar yolunda sandığı bir ara istasyon
olarak gören devrimci makyavelizmin zirvesindedir.
Türk siyasetindeki bu doku zaafları da uzun zamandır
İngiltere, ABD ve FETÖ tarafından takip edilmektedir.
"007 JAMES GÜL, KRALİÇENİN HİZMETİNDE!"
Kraliçe Elizabeth'in "sömürge gezer" gibi yaptığı
geziler, yerinden zamanına, siyasi muhatabından davet edilen konuklara kadar
mesaj yüklü gezilerdir.
Kraliçe Elizabeth, 37 yıl aradan sonra ilk kez 13 Mayıs
2008'de Abdullah Gül Türkiye'sini ziyaret etmiştir.
Misyon: "Yeni Türkiye" dir.
Kraliçe Elizabeth, Abdullah Gül'ü, 90 yıl önce İngiliz işgal
gemilerinin demirlediği Karaköy rıhtımına yanaşan HMS ILLUSTRIOUS gemisinde
kabul etmiştir.
Exeter'den doktoralı Abdullah Gül, 14 Mayıs 2008 günü,
Kraliçenin elinden "En Onurlu İngiliz Askeri Yüksek Şövalye Nişanı"
almıştır.
Ergenekon davasının başlamasına 6 ay, Balyoz davalarının başlamasına
daha 1,5 yıl vardır.
Ertesi gün gemideki resepsiyona çağrılarak ödüllendirilenler
arasında, yazdığı biyografide "Atatürk'ün Çankaya'daki bir baskından
Latife Hanım'ın çarşafını giyerek kaçtığını" anlatan Üsküdar Amerikan
kolejli yazar İpek Çalışlar da vardır.
Cumhuriyet ve Taraf yazı işleri müdürü, Tarsus Amerikan Kolejli
Oral Çalışlar'ın eşi'85
Abdullah Gül'ün o akşam Kraliçe'ye takdim ettiği ikinci isim
de İngilizlerin adamı olduğu için 1922'de linç edilen Gazeteci Ali Kemal'in
torunu, büyükelçi Selim Kuneralp'tır.
Gül, Kraliçeye: "Londra Belediye Başkanı Boris Johnson
gibi Kuneralp'in de Ali Kemal'in torunu" olduğunu anlatmıştır.
Exeter'li Abdullah Gül zamanında pek çok bürokrat
İngiltere'ye dil kursuna veya doktoraya gönderilmiştir.
PKK'ya taban yaptıran ve HDP'ye oy rekoru kırdıran Oslo
süreci de Exeter'li Gül'ün 2009'da "güzel şeyler olacak" diyerek peş
peşe verdiği üç "Kürdistani" beyanatla başlamıştır.
Gül'ün atadığı Valilerin, Emniyet Müdürlerinin, Rektörlerin
çoğu FETÖ'cüdür.
Bölgedeki komutanlar ve Genelkurmaydaki subaylar, FETÖ
darbecisidir.
Dönemin Hakkari Valisi gibi Oslo'ya aracılık eden Neçirvan
Barzani ile Celal Talabani de Exeter'lidir.
Gül'ün başlattığı Oslo süreci, İngiltere'nin Kürdistan'ı,
FETÖ eliyle kurma sürecidir.
Gül, 2010 yılındaki iade-i ziyaretinde Kraliçe'den
"yılın devlet adamı" ödülünü almıştır.
Aynı yıl Üniversiteler arası ortak Kürdoloji çalışmaları
başlamıştır.
İngiltere'nin Exeter merkezli Kürdistan projesi, 15
Temmuz'da Türk Milleti tarafından durdurulmuştur.
CHİP'Lİ 15'LER!
İşte bugün milli ve yerli AKP-MHP-BBP bloğuna karşı
kurulmaya çalışılan "Gül-Kılıçdaroğlu-Demirtaş-Akşener" seçim
ittifakı, bu arka plan ışığında "anlaşılmaz" olmaktan çıkmaktadır.
Dün "merkez sağda rüzgar yapar" diye yola
çıkarılan Akşener'e hülle edilen 15 CHP'li "Solcu" nun şaşkın ve
mahcup duruşu, bu tarihi arka plan bilindiği zaman bir anlam kazanmaktadır.
İngiltere, "Yeni Türkiye" adı altında Türk İnkılabını
yemeye çalışmaktadır.
ABD, Ortadoğu'da kendisine yeni bir Petrol üssü kurmaktadır.
Bu petrol üssü, aynı zamanda "Büyük İsrail" in
Fırat ayağıdır.
İşte bu dört ayaklı çümbüş ittifakı da iktidar hırsıyla iş
bu İngiliz Kürdistanı'nın taşeronluğunu yapmaktadır!
KAYNAK : Şükrü Alnıaçık / Ortadoğu Gazetesi