MHP lideri Devlet Bahçeli’nin erken seçimi gündeme getirip 26 Ağustos tarihini işaret etmesi gündeme bomba gibi düştü. Sürpriz teklif Türkiye’yi hedef alacak “2019 senaryoları”ndan endişe eden siyaset ve iş dünyasını umutlandırdı.
Bahçeli'nin gündeme bomba gibi düşen erken seçim isteğinin arkasındaki nedenler merak ediliyor. Bahçeli'nin dün grup toplantısında yaptığı açıklamalar ise erken seçim çağrısının gerekçelerini net bir şekilde ortaya koyuyor.
KAOS PLANLARINA DARBE
Bahçeli, "Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi henüz tam
devreye girmedi. 3 Kasım 2019'da kadar
ulaşmak her dakika zorlaşıyor. Bu işi uzatmaya gerek yok. Kaosa oynayanların
oyununu bozmak şart. Türkiye'nin, ABD, Fransa ve İngiltere ile kurduğu
ilişkiler değişime uğramıştır. Cumhurbaşkanlığı sistemi acil bir hal
almıştır." dedi.
İŞTE ERKEN SEÇİMİN GEREKÇELERİ
1-MHP kanadında, erken seçim bağlamında iki aydır,
Bahçeli’nin dünkü sözlerinde de izlerini gördüğümüz şöyle bir gerekçelendirme
karşımıza çıkıyordu:
“Yerel seçimlerde ittifak olmayacak. Ak Parti ve MHP’li
adaylar sahaya çıktıklarında birbirleriyle kıyasıya rekabet edebilecek. Bu
durum Mart/Kasım döneminde ittifak ruhuna zarar verebilir.
2-Ak Parti cenahında ise, erken seçimin nabzını özel,
birebir sohbetlerde daha iyi alabiliyordunuz. Aralarında ekonomi yönetimi
içinde sandalye sahibi de olan bazı bakanlar “Erken seçime gitmeliyiz” görüşünü
beyan ediyorlardı.
3-Ak Parti’nin ‘mutfağından’ da aynı istikamette sinyaller
alıyorduk. Mutfağa, “Siz hazırlıklarınızı erken seçim olacakmış gibi yapmaya
başlayın” talimatı çoktan verilmiş, bu yönde çalışmalar çoktan başlamıştı.
4-Hem Ak Parti hem MHP’de erken seçim fikrini canlı tutan
ortak gerekçelerden biri ‘2019 senaryoları’ oldu. 2019’da ne olacak, neler gelişecek,
5 yıldır karanlık odalarda pişirilen kirli senaryolar, bu defa 2019 seçimleri
için mi hazırlanacak sorusu her iki tarafın da zihnini kemiriyordu.
Uluslararası aktörlerin reflekslerini ölçerek yapılan değerlendirmelerde, erken
seçim fikrinin ‘Oyun bozucu’ rolü hep akıllarda tutuldu.
5-Yapılan kamuoyu araştırmalarına göre Cumhur ittifakı,
bugün için en iyi dönemini yaşıyordu. Şubat ve Mart aylarında yapılan anketler,
Ak Parti ve MHP’nin güçlü bir desteğe sahip olduğunu gösteriyordu. Üstüne
üstlük, CHP’ye yakın araştırma şirketlerinin verileri, CHP’nin kararsızlar
dağıtılmadan önceki oyunun yüzde 16’lara kadar gerilediğini gösteriyordu.
6-Ekonomide 7,4’lük ciddi bir büyüme oranı yakalansa da,
piyasalarda ‘bekle gör’ tutumu tümden geri çekilmiş değildi. Seçimlerin Kasım
2019’a kalması, en azından bir bölüm yatırımcı/girişimcinin bu bekleyiş halinin
uzaması anlamına gelecekti.
7-Bahçeli, 26 Ağustos tarihini zikrederek, Malazgirt 1071
zaferinin çağrışımının hem Ak Parti hem MHP seçmeninde ‘coşku etkisi’ yapacağı
düşüncesinden hareket etmiş olmalı.
8-Bununla birlikte, bu tarihin avantajı olduğu kadar bir
dezavantajı olduğunu da hesaba katmak gerekir.
Şöyle ki;
26 Ağustos, Cuma günü bitecek olan Kurban Bayramı’nın devamı
olan Pazar gününe rastlıyor.
Muhtemelen 9 günlük bayram tatilinin son günü.
9-Öyle bir günde seçim yapmak, ülkeyi şehirlerarası yollarda
trafikte kalmaktan sandık başına yetişemeyen milyonlar gibi bir sonuçla baş
başa bırakma ihtimali var.
Yaz aylarının tatilciler nedeniyle seçime katılımı
düşürdüğüne dair örnekler de yakın dönemde yapılan seçimlerde karşımıza
çıkmıştı. Mesela, 2014 Ağustos’unda yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde,
sanılanın aksine, Ak Partili tatilcilerin seçime katılım oranı daha düşük
çıkmıştı.
10-Biraz da bu nedenle son sözü söyleyecek olan
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı beklemek gerekiyor. Bahçeli, 26 Ağustos derken, ‘uyum
yasalarının yetişmesi halinde’ gibi bir ifade kullandı. Bu durumda, erken seçim
takviminin birkaç ay daha ileriye alınması gibi yeni bir mutabakatla karşı
karşıya kalabiliriz.
Erdoğan, dün Meclis grubuna gelirken, “Şu an itibarıyla bir
yorumum olmayacak ama yarın Bahçeli ile bir görüşmem var” demişti.
Erdoğan, grup konuşmasında ise, yaydan çıktığını
düşündüğümüz okun yeniden yaya geri dönme ihtimalini hesaba katmamızı
gerektirecek şekilde, seçim takviminden iki kere “Kasım 2019” diye söz etti.
ERDOĞAN’IN HABERİ VAR MIYDI?
AK Parti ve MHP 15 Temmuz sonrasında birlikte hareket
ediyor.. Uyumlu bir ittifak söz konusu.. Erdoğan ve Bahçeli arasında anlayış
birliği var.. Cumhur ittifakının temelleri birlikte atıldı.. Böyle bir ortamda
iki liderin veya iki partinin birbirine sürpriz yapması çok akıl karı bir iş
değil.. Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın TBMM’ye gelişinde “yarın Devlet Beyle
görüşeceğiz..” sözleri dikkat çekiciydi.. Belli ki bu görüşme daha önceden
planlanmıştı..
BAŞBAKAN YILDIRIM, BAHÇELİ’YE NİYE GİTTİ?
AK Parti il ve ilçe kongrelerini öne aldı.. Mayıs başı
itibarıyla hepsi bitecek.. Ramazan ayının bitiminde de büyük kongresini
yapacak.. Yani haziranın son haftası iş bitmiş olacak.. Asıl sürpriz geçen
hafta yaşandı.. Başbakan Yıldırım, MHP lideri Bahçeli’yi ziyaret etti.. Erken
seçim ilk kez bu görüşmede ele alındı, dillendirildi.. Başbakan Yıldırım daha
sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ziyaret etti.. İstanbul’da hafta sonu gerçekleşen
uzun görüşmeden söz ediyoruz.. Erken seçimin detaylı olarak konuşulduğu
belirtiliyor..
EKİM VEYA KASIM
Ama kampanya dönemi için de en az 2-3 ay lazım..Yazın
ortasında, bunaltıcı sıcaklarda çok zor.. Kurban Bayramının son günü 24
Ağustos.. Tam da hac zamanı.. Mevsim şartları itibarıyla 26 Ağustos 2018
imkânsız gibi.. Bu yüzden ekim sonu veya kasım başının daha makul olduğu
konuşuluyor..
Bilgiler, Yeni Şafak yazarı Mehmet Acet ve Türkiye gazetesi
yazarı Batuhan Yaşar'ın köşesinden alınmıştır.