Yeni sistemde ekonomi yönetiminin yeniden yapılanması bekleniyor
Yeni dönemin ilk kararnamesi, Resmi Gazete’nin mükerrer
sayısında “Cumhurbaşkanlığı 1 Nolu Kararnamesi” olarak yayımlanacak.
Bakanlıklara ilişkin düzenlemeler ve Cumhurbaşkanlığı teşkilatı bu kararnamede
düzenlenecek.
Meclis’te tebrikleri kabul ettikten sonra Anıtkabir’i
ziyaret edecek olan Erdoğan, daha sonra Beştepe’de yeni sistem törenine
katılacak. Devlet protokolü, Beştepe’de saat 18.00’de yapılacak törende bir
araya gelecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Temmuz Cumartesi sabahı Meclis’te
partisinin grubunu toplayarak yeni döneme ilişkin mesajlar verdi. Erdoğan,
“Yapacak çok işimiz var. Kolları sıvayarak çalışmaya başlayacağız. Böylece
ülkeye yıllardır patinaj yaptıran, sürekli krizlere, kaoslara yol açan eski
sistemi geride bırakıp, yeni sitemin kapılarını aralamış olacağız” dedi.
Özellikle ekonominin öncelikli çözüm bekleyen sorunlarına
çözüm bekleyişi var.
İçeride ve dışarıda piyasalara güven verecek, çözüm için
bütünlük içinde program geliştirerek uygulamanın kapısını açacak kadrolara
ihtiyacımız var.
Berat Albayrak ekonominin yükünü taşıyacak
Başkanlık Kabinesi'nde ekonominin tepe sorumlusu BeratAlbayrak oldu .
Berat Albayrak, yurt içinde ve yurtdışında iyi eğitim görmüş
bir genç adamdır. Enerji Bakanlığı döneminde Türkiye’nin enerjide dışa
bağımlılığını azaltmak için büyük çaba gösterdi.
Yeni görev ve sorumluluk alanı nedeniyle, eski çalışma
arkadaşları ve bürokratik yapıyla ilişkisini kesip yeni bir çalışma düzeni
oluşturmak mecburiyetinde.
Başkanlık Kabinesi'nde, yeni yapılanmada, 6 bakan ve
bakanlık farklı konularda ekonomi ile doğrudan ilişkili görülüyor. Sanayi ve
Kalkınma Bakanı Mustafa Varank, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan,
Çalışma ve Aile Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ve Tarım ve Orman Bakanı Bekir
Pakdemirli. Bu bakanlar, Berat Albayrak’la çalışacaklar.
Türkiye’nin ekonomi patronu için, öncelikli konular,
enflasyon, yüksek faiz, yüksek döviz kuru olarak görülüyor, ama bütün bunların
arkasında ekonominin darboğazda olması var.
Ekonomi için darboğaz sorunu, cari açığın büyüklüğü ve cari
açığın finansmanı konusundaki güçlüklerdir.
Ekonominin kaptanı Sn. Erdoğan, Türkiye’ye finans imkanı
sağlayan ülkelerle Türkiye arasındaki sert rüzgarları dindirecek, yumuşatacak
politikalara öncelik verirse, ekonominin patronunun işi de kolaylaşacak.
Türkiye’nin dış kaynak ihtiyacı dünya piyasalarında yüzen
gezen dövizlere göre çok düşük miktarda. Türkiye borçlarının, ana para ve
faizini zamanında ödemeyi aksatmayan bir ülke. Tıkanıklık, büyük ölçüde siyasi
nedenlere dayanıyor.
İşte bu nedenle öncelik, ekonominin kaptanı Sn. Erdoğan’ın,
Batılı finans çevreleriyle ilişkileri yumuşatmasıdır. Bu, Berat Albayrak’ın
Türkiye’deki yeni yönetimin özelliklerini, ayrıcalıklarını ve yararını
yurtdışında daha iyi anlatmasına imkan verecektir.
Başkanlık kabinesinde, eski hükümetler dönemindeki çok
sayıdaki sorumlu birim ortadan kalkıyor.
Bunların en önemlileri, Hazine’nin Maliye ile
birleştirilmesi, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Kalkınma Bakanlığı'yla
birleştirilmesi, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
ile birleştirilmesidir.
Uygulamada, alışıldığında bu birleşmeler büyük olasılıkla iş
çevrelerine kolaylık sağlayacak.
Fakat yeni yapılanma tamamlanıncaya ve yeni yapılanmaya
alışılıncaya kadar iş çevreleri yeni yapılanmanın getireceği iyiliklerden
yararlanamayacaklar.
Bir serbest piyasa iktisatçısı olarak Berat Albayrak
Hazine ve Maliye Bakanlığı'na Berat Albayrak’ın gelmesinden
sonra özellikle Batı medyasında ve genel olarak da dış piyasalarda son derece
yanlış bir algı pompalanmaya başlandı. Sanki Albayrak piyasa ekonomisi ile
sermayedarların düşmanı olan devletçi ve planlamacı bir iktisadi anlayışa sahip
gibi bir imaj çiziliyor. Halbuki bu, tamamen yanlış…
Berat Albayrak’ın fikirlerini iyi bilen bir gazeteci olarak
şunu söyleyeyim: Bilakis söylenenlerin tam aksine Albayrak tam anlamıyla bir
serbest piyasa iktisatçısıdır. Bürokratik devletçilik ve kumandacılığın
ekonomik hayata ne kadar zararlı olduğunu yazılarında vurgulamış biridir.
Albayrak’ın milletvekili olmadan önce Sabah Gazetesi'nde köşesi vardı. Orada
piyasa ve iş dünyası dostu bir iktisadi felsefeye sahip olduğunu örnekleriyle
anlatırdı. Zaten kendisi de o dünyanın içinden geliyor. Senelerce bir büyük
holdingin CEO’luğunu yaptı. Enerji Bakanlığı sırasında en büyük gayreti enerji
piyasasının liberalleştirilmesi yönündeydi. Her zaman enerji üretiminin
ağırlıklı olarak özel sektör tarafından yapılması gerektiğini savundu.
Albayrak’ı bir Zekeriya Temizel ya da
Mümtaz Soysal kafasındaymış gibi gösterme çabaları Türkiye’ye zarar vermekten
başka işe yaramaz...
Peki böyle yanlış bir imaj oluşturma gayretlerinin sebebi
ne? Bence bunun iki nedeni var: Birincisi Albayrak’ın, Tayyip Erdoğan’ın damadı
oluşu. Bu, iktisadi çevrelerde kendisine yönelik bir antipati oluşturuyor.
Maalesef bu, ekonomik akıl ile değil siyasi duygularla olaya bakılmasının bir
sonucu. Tamamen irrasyonel. Piyasa oyuncuları belli siyasi aktörleri çok
benimsemişler ve onların dışında kimse bu makamlara gelsin istemiyorlar. O
yüzden Albayrak’ı sanki piyasa ekonomisi karşıtı gibi gösteriyorlar. AK Parti
çevresinde iktisatçı kılıfıyla gezen ve sermayeye düşmanlık yapan kimi fanatik
isimlerle onu aynı kafadaymış gibi gösteriyorlar. Halbuki Albayrak bu kafadan
şikâyet eden ve AK Parti çevresinde böyle insanların olmaması gerektiğini
düşünen bir isim.
İkinci sebep ise maalesef hükümete yakın medyanın marjinal
kısmında yer alan ve Berat Bey’i de tanımayan kimi yazarların sırf yağcılık olsun diye Albayrak’ı saçma ve ekonomik akla aykırı argümanlarla
savunmaları. Bu da karalama çabalarına hizmet ediyor.
Ben bu yanlış algıları bir kenara bırakıp önümüzdeki dönemde
ekonomik yol haritasını anlamak için dünkü devir teslim töreninde Albayrak’ın
kurduğu şu üç cümleye odaklanmak gerektiğini düşünüyorum:
- Bütçe ve mali disiplin aynı şekilde değil daha da iyi şekilde
devam edecek.
- Enflasyonu tek haneye indireceğiz.
- Piyasa ekonomisi kuralları içinde küresel sistemle daha
entegre bir ilişki içine gireceğimiz süreci yaşayacağız. Ayakları yere basan
bir Türkiye ekonomisi ortaya çıkacak.
Bu cümleler son derece rahatlatıcı ve piyasalara güven
verici cümleler…
YENİ KABİNENİN ŞİFRELERİ
Onlarca liste, yüzlerce spekülasyonun ardından nihayet
kabine açıklandı. Sıcağı sıcağına yorumlarım şunlar:
- Kendi sektörlerinde emek vermiş, öne çıkan iş dünyasından
isimler ve bürokratları kamuoyu ilk kez tanıyacak. Teorisini değil, pratiğini
bilenler bakanlıkta ne yapacak, hep birlikte göreceğiz…
- 1 başkan yardımcısı olması benim için sürpriz, en az 2-3
bekliyordum. Bakanlıkların sayısını 26’dan 16’ya indiren Erdoğan, yardımcı
sayısını da bu mantıkla 1’de tutmuş, ancak istediği zaman bu sayı artabilir.
- Fuat Oktay kamuoyunda olmasa da bürokraside iyi bilinen ve
hep övgüyle bahsedilen bir isim. Pazar günkü yayında Muharrem Sarıkaya’nın da
hatırlattığı gibi e-devlete geçişte başarının büyük kısmı ona ait. Çalışkan ve
üretken.
- Genelkurmay Başkanı’nın Savunma Bakanı olması ve bunun bir
terfi kabul edilmesi Türkiye’de sivilleşme adına bir zafer. Siyasetin bekçisi
konumundaki TSK’nın tarihe geçtiğinin kanıtıdır bu. Aynı gün MGK’nın
kaldırılması da askeri vesayetin tamamen sona erdiğinin açık seçik ilanı.
Bundan böyle askeri terfilere tamamen sivil otorite karar verecek, terfi süresi
beklenmeyecek.
- Eğitim Bakanı’nın Ziya Selçuk gibi değerli bir isim olması
da çok olumlu. Selçuk ismini ilk kez pazar akşamı yayında Sevilay (Yılman)
zikretti. Eğitim en sıkıntılı alanların başında geliyor. Şayet uluslararası
eğitim sistemlerini çok iyi bilen ve gelişmeleri takip eden Selçuk özgür
bırakılırsa bu alanda nihayet tutarlı ve doğru politikalar yeşerecektir.
- En çok tartışılan ekonomi başlığına gelince: Berat Albayrak’la
ilgili yorumumu yukarıda uzun uzun yazdım. Yurt dışından bana gelen çok sayıda
mesaj ve e-maile bakınca görüyorum ki piyasalar Mehmet Şimşek beklentisine
tepki veriyor ve bu nedenle dolar yükseliyor. Ben kısa süre içinde dünyayı çok
iyi takip eden ve piyasa dostu bir iktisatçı olan Albayrak’ın dış piyasaları
rahatlatacağını düşünüyorum. Bunun için Merkez Bankası’nın bağımsız olduğu,
piyasa kurallarının sonuna kadar işlediği bir Türkiye olduğu imajı
kuvvetlendirilmeli.
- Bu kabine gençliğiyle öne çıkıyor. Çoğu 70’li yıllarda
doğan isimler. Geçen dönem son derece başarılı bir Adalet Bakanlığı yapan
Abdulhamit Gül 41 yaşında. Yıllardır Tayyip Erdoğan’ın başdanışmanlarından biri
olan yeni Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ise 42. Berat Albayrak 40,
aile bakanı seçilen Zehra Zümrüt Selçuk 39, Spor Bakanı Mehmet Muharrem
Kasapoğlu ve Şehircilik Bakanı Murat
Kurum 41, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ise 45.
Berat Albayrak ekonomide başarılı olur mu?
Başkan Tayyip Erdoğan, piyasaların Mehmet Şimşek
beklentisinin aksine, Berat Albayrak'ı ekonominin başına geçirdi.
Berat Albayrak, Enerji Bakanlığı süresince çok başarılı
işlerin altına imza attı. Ekonomide de aynı anlayışı sürdüreceğine ve aynı
başarıyı yakalayacağına inanıyorum.
Neden mi?
Bakın, AK Parti'nin iktidara geldiği 2002 yılında, Merkez
Bankası'nın başında Süreyya Serdengeçti vardı. Bugün Berat Albayrak'la ilgili
mırın kırın yapanlar, 2006 yılında da Tayyip Erdoğan'a akıl hocalığı yapmaya çalışıyordu.
Serdengeçti, bir dönem daha kalsın istiyorlardı.
Serdengeçti, Türkiye için bir şanstı onlara göre.
Entellektüeldi, bilgi birikim sahibiydi. Moderndi. Çağdaş bir kişiliği vardı.
Ayakkabıları ile evinin içinde rahat rahat dolaşabilen bir isimdi.
Bugün, Berat Albayrak isminden rahatsız olanlar, aynı
rahatsızlığı Durmuş Yılmaz Merkez Bankası'nın başına getirildiği 2006 yılında
da yaşamıştı... Liyakatını değil, ayakkabılarını konuştular Durmuş Yılmaz'ın...
Boynuz kulağı geçti, Serdengeçti unutuldu gitti. Durmuş Yılmaz, yaptığı
başarılı işlerle Erdoğan'ı hem haklı çıkardı, hem de mahçup etmedi.
Hatırlayın!
Tayyip Erdoğan'ın işbaşına getirdiği Ali Babacan'a
yaptıklarını. Bugün çok istedikleri, Türkiye'yi kurtaracağına inandıkları
Babacan için çocuk dediler çocuk... Ağzı süt kokan bir çocuğun bakan
yapıldığını söylediler, yazdılar, çizdiler...
Tayyip Erdoğan bir kez daha haklı çıkmıştı!
"Ağzı süt kokan çocuk" da, malum koroyu mahçup
etmiş, onların başını öne eğdirmişti!
Başkan'ın yeni kabinesinde yer almayınca, bunların Mehmet
Şimşek aşkları depreşti şimdi de... "Mehmet Şimşek gibi bir deha"
varken... ve bir sürü zırva...
Yahu insanda biraz utanma olur, Mehmet Şimşek'in
İngiltere'de dilencilik yaptığını söyleyen siz değil miydiniz? Elin gavurundan
para dilenmekle, ekonominin düzelmeyeceğini çığıran siz değil miydiniz?
Yıllar yılı süren, akıl almaz karalamalar, yalanlar,
iftiralar... şimdi de Berat Albayrak'a sardılar, saracaklar... Ahan da yazın
buraya bir yılı bulmaz hepsi yalama olacak, hepsi Durmuş Yılmaz'a, Ali
Babacan'a, Mehmet Şimşek'e çıkardığı gibi, Berat Albayrak'a da şapka çıkaracak.
Tayyip Erdoğan'ın damadı olduğu için değil, çalıştığı için,
başardığı için Berat Albayrak ismi ön plânda. Ayrıca, Tayyip Erdoğan'ın damadı
olduğu için rahata ermiş değil; ağır bir yükün aldına girdi Berat Albayrak...
Ya başaracak, ya da başaracak. Aksi halde mahçup olur, mahçup eder!
Berat Albayrak, Enerji Bakanlığı'nda damat olduğu için
başarılı olmadı. Doğru olanı yaptı; aldığı sorumluluğun gereğini yaptı.
Ekonominin patronluğu onun için mükâfat değil, eziyet! Gecesi gündüzü zaten
yoktu, şimdi hiç olmayacak...
Ben başarılı olacağına inanıyorum!
İnanmayanların canı sağolsun...
Günün sonunda mahçup olmak da var...
Allah mahçup etmesin!