![]() |
| Tamer Ashraf |
CHP'nin Barzani konusunda sessizliği yahut yutkunarak
yorumda bulunması nedendir bilinmez ama bu durumu çok net gözüküyor. Olsa olsa
dört yıldır PKK'nın siyasi taşeronu HDP ile birlikte beraber yol yürümesi
olabilir. HDP ile düşe kalka bir Barzani aşığı olmuş olabilirler.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ardahan Milletvekili Öztürk
Yılmaz, geçtiğimiz günlerde Barzani'ye yaptırımdan bahsetse de daha önce
Barzani'ye "Bölgesel Kürt Yönetimi bütün yumurtalarını sadece AKP sepetine
koymasın. Çünkü AKP bugün var yarın yok.
Bütün siyasi oluşumlarla ilişkilerin
götürülmesi uzun vadede Bölgesel Kürt Yönetimi'nin de işine yarar Şu an Türkiye
gibi bir dostlarının olması hem merkezi
Irak Hükümeti hem de Bölgesel Kürt Yönetimi için bir avantajdır.
Bu avantajı
kullanırken de olabildiğince geniş bir perspektifle, her kesimle diyalog kurmak
daha faydalı olur." çağrısında bulunmuştu. Çelişkili hallerine bir örnekte
bu durum olsa gerek…
Kemal Kılıçdaroğlu, geçen günlerde Barzani'nin referandum
kararını "Barzani'yi sağduyuya davet ediyoruz, biz doğru bulmuyoruz"
şeklinde yorumlamıştı. İfadenin tonuna bakarsanız oluşan atmosferde Barzani'ye
bir şey demiş olmak adına konuşma olmuş…
Özgürlük ve Sosyalizm Partisi Genel Başkanı Sinan
Çiftyürek'in "Kemal Kılıçdaroğlu görüşmemizde bütün milletlerin olduğu
gibi Güney'in de referanduma gitmeye hakları olduğunu söyledi." Şeklindeki
sözleri hala yalanlanmamışken, bu sözün zaten bir önemi de yoktur.
Daha önce Barzani'nin sözcüsünü CHP Genel Merkezi'nde konuk
etmiş, Barzani'nin danışmanını konferansa getirmiş CHP'nin Barzani'ye yönelik
yumuşaklığı ortada iken, ne zaman Barzani'yle ilgili gündem olsa MHP'ye
saldırması oldukça trajikomik olmaktadır.
Oysa Barzani konusunda en net çizgisi olan MHP'dir.
MHP Barzani konusunda hiç yalpalamadı, hiç orta yol bulma
düşüncesi olmadı, Barzani'ye hiç el uzatmadı. AKP'nin Barzani sicili ortada,
HDP zaten Barzani'nin kucağından inmiyor, CHP'de Barzani'ye paspas olma
niyetini defalarca göstermiştir.
CHP, artık kendisini Kürtçü-bölücü çizgiye doğru
demirlemiştir.
CHP'de artık Sezgin Tanrıkulu gibi isimlerin açıklaması
gündem olmakta ve en çok onların sözü tartışılmaktadır.
CHP, "terörist olsa bile niye öldürüyorsunuz?"
noktasına gelmiştir.
Zaten öldürülen teröristlerin tabutlarını havaalanında
karşılama, öldürülen teröristlere sahip çıkma adına yürüyüşleri de
hafızalarımızdadır.
CHP, işte bu ruh haliyle yaşadığı ve davrandığı için
Barzani'ye karşı çok sert tavır takınamıyor. Eleştiri yaptığı yerlerde de
yumuşak geçişleri tercih etmektedir.
CHP'nin Diyarbakır il başkanı "Başkan Barzani halkına,
özgürlüğü isteyip istemediklerini soruyor. Bu çok insani durumdur. Referandum
demokratik bir yöntemdir." Diyor.
CHP'nin tam bir
"Buyur burdan yak" hali…
AKP'nin içi de böyledir. Cumhurbaşkanı ve Başbakan son
açıklamalarıyla Barzani'ye büyük tepki gösterirken, AKP içindeki Galip
Ensarioğlu ve Orhan Atalay gibi milletvekilleri de direkt Barzani'den yana
olmuştur.
Bakalım bu milletvekilleri hakkında parti içinde bir
disiplin cezası uygulanacak mı?
Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın sözlerinin tam aksini söyleyen
bu milletvekillerinin bir disiplin cezası almaması demek, AKP'nin Barzani
konusunda denge sağlamaya çalıştığını gösterir.
CHP ve AKP içi maalesef bölücü zihniyetlerle doludur. Bu
partiler Türkiye'ye hizmet etmek istiyorsa öncelikli olarak içinde büyük bir
temizlik yapmalıdır.
Bunu yapamadıkları vakit ne PKK, ne FETÖ, ne DHKP-C bu
topraklarda eksik olmaz. Çünkü bu terör örgütlerine hayat verenler bu
partilerde hala kasıla kasıla görevlerine devam etmektedir.
Türkiye'de terör niye bitmiyor diyenler, öncelikli olarak bu
partiler içindeki kişilerin varlığını sorgulamalıdır.

