BİZLER TÜRKİYE İÇİN VARIZ

Amacımız Bu ülkenin hepimiz için huzurlu ve yaşanabilir olması için yürütülen çabalara katkı sunmak.

Alevisiyle, Kürdüyle; gelenekselcisi, Atatürkçüsüyle; milliyetçisi, solcusuyla… Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz.

Bence, hepimiz daha iyi koşullarda yaşamayı hak ediyoruz.Daha onurlu, daha saygın, daha estetik, daha barışçı koşullarda birlikte yaşamak için bilgilendirme paylaşım yapıyoruz…

Günlük Haber Siyasi-Politik Yorum Platformu


Whatsapp ile paylaş

12 Eylül 2017 Salı

Almanya'nın Türkiye düşmanlığına karşı ne yapılmalı?

Almanya'nın Türkiye'ye karşı kepazeliğinin seçime yönelik olmadığı ve kasıtlı biçimde düşmanlık üretildiği, artık anlaşılmıştır. Türkiye bu kadar kolay harcanacak, üzerinde bu kadar kolay oynanacak bir devlet midir? Almanya'nın başını çektiği, ama Avrupa'nın genelinde var olan bu tutarsızlıkların, ikiyüzlülüğün, Haçlı zihniyetinin asıl sebebi nedir? Bu kabalığın, açık ve aleni düşmanlığın bir karşılığı olmayacak mıdır?                 
DÜZMECE VE ZORLAMA
          Bu sorular cevap aramaktadır. Çok şey söylenebilir, ama kesin olan Avrupa'nın kendi içinde büyük bir çıkmaza girdiği ve akıbetinin belirsiz hale geldiğidir. Avrupa Birliği, üye ülkeler arasında birlikteliği sağlamaktan uzaklaşmış, ayrışmanın, dengesizliğin ve itirazın merkezine dönüşmüştür.  İngiltere'nin ayrılması büyük bir panik oluşturmuştur ve bu durum beraberinde içe kapanmayı ve marjinalleşmeyi de getirmiştir. Batılı değerler, yerini küçük menfaatlere bırakmış, ırkçılık hortlamış ve yaygınlaşmıştır. Almanya'nın Türkiye'ye karşı düşmanlık politikalarını dayandırdığı gerekçelerin hiçbiri haklı ve doğru değildir. Birçoğu düzmece ve zorlamadır. Türkiye'ye karşı kullandıkları argümanların tamamı, aslında kendilerinin aynadaki yansımasından ibarettir.                   
TERÖRÜN HAMİSİ
           Alman siyasetçileri aynaya baktıkları zaman, ipe sapa gelmez değerlendirmelerini, skandal açıklamalarını, yanlı ve terör örgütleriyle aynı kareye düşen sorumsuz ve sakat tavırlarını göreceklerdir. Yeri gelince demokrat, yeri gelince özgürlükçü, yeri gelince gelişmiş ülke pozuna bürünmek kendilerini kurtarmayacak, terör örgütlerine el altından vermiş oldukları destek ve katkıyla birlikte suçüstü yakalanacaklardır. FETÖ bütün unsurlarıyla birlikte Almanya'dadır. PKK Almanya'da cirit atmakta, ihanetini, kalleşliğini bu ülkenin imkanlarıyla sürdürmektedir. Adil Öksüz isimli teröristin dahi bu ülkeye sığındığı ileri sürülmektedir. Eğer bu doğru ise bu kalleşin nasıl kaçtığı, kimlerden yardım aldığı ve neden Almanya'yı seçtiği ayrıca değerlendirilmelidir.                             
İÇİ BOŞ TEHDİTLER
           Türkiye'ye aba altından sopa göstermek Almanya'yı küçük düşürmekten başka bir sonuç doğurmamıştır. Gümrük Birliği Anlaşması'nın güncellenmeyeceğini söylemek AB üyesi ülkelerin iradesini yok saymaktır ve bu durum büyük bir rahatsızlık doğurmuştur. Avrupa Birliği üyeliğinin dondurulması veya tamamen bitirilmesi gibi tehditlerin içi boştur. Buna ne cesaret edebilirler, ne de diğer ülkeleri ikna edebilirler. Kaldı ki, böyle bir şey hayata geçirilse dahi Almanya ve Avrupa ülkelerinin kaybedecekleri Türkiye'den çok daha fazladır. İp inceldiği yerden kopacaksa kopsun. Türkiye hiç kimseye, hele AB'ye mahkum, mecbur ve muhtaç değildir. Türkiye'nin sınır ve gümrük kapılarını ardına kadar açarak giden gider, gelen gelir deme hakkı da artık doğmuştur.                        
ELİMİZ GÜÇLÜ
          Ekonomi ve ticaret ülkeleri birbirine mahkum bırakmış, sınırlar göstermelik hale gelmiştir. Buna bir de hiçbir ölçü kabul etmeyen ve mesafeyi ortadan kaldıran iletişim imkanlarını eklemek gerekiyor. Bunun adına da refah deniliyor. Refahtan vazgeçilemeyeceğine göre, Avrupa'nın içe kapanması, uçlara kayması kendi intiharından başka bir sonuç doğurmayacaktır. Eli güçlü olan taraf Türkiye'dir.Nüfusumuz, ekonomimiz, yetişmiş insan gücümüz, kapasitemiz ve bulunduğumuz bölgenin sağladığı stratejik imanlar bize büyük imkanlar getiriyor. Önemli olan bunun farkında olmak ve doğru kullanabilmektir. Bu konuda hükümetin büyük yanlışları ve yetersizlikleri olmuştur. "Sıfır sorun" dinelerek çıkılan yolda her önüne gelene teslim bayrağı çekilmiştir. Avrupa Birliği'ne teslim olarak, Kıbrıs davamızdan taviz vererek, Ermeni iftiralarına yeşil ışık yakarak büyük ülke olacağımız zannedilmiştir. Ne yazık ki, tamamında kaybeden taraf olduğumuz gibi, bu tavizler yeni istekleri ve baskıları da beraberinde getirdi. Bugün Almanya, Türkiye'ye bir düşmanlık siyaseti yürütebiliyorsa, asıl sebep bu yanlışlardır.                           
TÜRKİYE OLMADAN AB OLMAZ  
            AB ile verilene razı bir ilişki yürütmek yerine, eşit ve ilkeli bir zeminde yürüseydik, Almanya'da, Hollanda'da, diğerleri de bugünkü rezilliklere cesaret edebilirler miydi? Her zaman söylüyoruz, bir defa daha tekrarlayalım: Türkiye olmadan Avrupa Birliği'nin yaşaması da, bugünkü refah seviyesini koruması da mümkün değildir. Bizim genç, dinamik ve eğitimli nüfusumuza muhtaçlar. Gelişen ve kalkınan bir ülke olarak Avrupa için en önemli pazar durumundayız. Avrupa'nın her ülkesinde, ortak hareket edilebilmesi durumunda bütün dengeleri değiştirebilecek sayıda vatandaşlarımız var. Ve bütün bunları daha da önemli ve anlamlı hale getiren bölgesel avantajlara, stratejik imkanlara sahibiz. Avrupa'nın güvenliği ve huzuru bizim avucumuzun içindedir. Suriye'deki gelişmelere bağlı olarak Avrupa'nın nasıl büyük bir telaş yaşadığını ibretle izledik. Bugün kapıları biraz aralasak Avrupa'nın kimyasının nasıl bozulacağını ve neler olacağını en iyi muhataplarımız biliyor.                                 
SÖZÜN BİTTİĞİ YER                             
          Birinci dünya savaşında Almanya için bedel ödedik. Sonrasında müttefik olduk.60'lı yıllardan itibaren Almanya'nın gelişmesinde, kalkınmasında ve medeniyetinde Türkün alınteri ve emeği vardır. Bugün 3,5 milyondan fazla insanımız bu ülkede yaşıyor ve siyasetten ticarete, bilimden güvenliğe kadar her alanda Almanya'ya hizmet ediyor. Bunlara ilave olarak Almanya'nın sicilinde ikinci dünya savaşı sırasında yaşanmış Yahudi soykırımı gibi dünyanın gördüğü en büyük katliamlar var. Bütün bunlara rağmen Almanya'nın Türkiye'ye düşmanlık yapması, sözün bittiği yerdir.
google-site-verification: google2afd6f3c8ec4d6d7.html