BİZLER TÜRKİYE İÇİN VARIZ

Amacımız Bu ülkenin hepimiz için huzurlu ve yaşanabilir olması için yürütülen çabalara katkı sunmak.

Alevisiyle, Kürdüyle; gelenekselcisi, Atatürkçüsüyle; milliyetçisi, solcusuyla… Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz.

Bence, hepimiz daha iyi koşullarda yaşamayı hak ediyoruz.Daha onurlu, daha saygın, daha estetik, daha barışçı koşullarda birlikte yaşamak için bilgilendirme paylaşım yapıyoruz…

Günlük Haber Siyasi-Politik Yorum Platformu


Whatsapp ile paylaş

12 Eylül 2017 Salı

CHP, ABD ve Almanya'dan daha çok zarar veriyor ülkeye

Türkiye son 30 yıldır ciddi ve ağır bir tehdidi ile karşı karşıyadır. Bu durumu sadece bir kanlı örgütle yapılan silahlı mücadele olarak göremeyiz. Çok yönlü sonuçlar doğurmaktadır. Siyasi, ekonomik, kültürel, sosyal etkileri ülkenin dengelerini bozmakta ve yeni dengeler oluşmasına sebep olmaktadır. Terör örgütlerini üzerimize salanların bir maksadı da budur. Bir taraftan genlerimizle oynuyor, diğer taraftan Türk milletinden tarihin intikamı alınmak istiyorlar. Binlerce yıldır karşımızda olan, fakat her defasına geri püskürtülüp haddi bildirilenler, her fırsatta yeniden şanslarını deniyor, bir daha saldırıyorlar.                                
YENİ YÖNTEM                             
         İnsanlığı toptan yok edecek silahlar geliştirilmiştir ve bunun üzerinden bir dehşet dengesi oluştur. Bu sebeple artık açıktan savaşı göze almak çok zordur.  Yeni yöntem içeriden çökertmektir. Bunun birkaç yolu var. Etnik ve mezhep temelli karışıklıklar çıkarmak ve terör örgütlerini devreye sokmak en çok kullanılan yöntemlerdir. Bizim üzerimizde hesabı olanlar da bunu yapıyor. Mezhep temelli bir kargaşa çıkarmak için her türlü alçaklığı denedi, türlü tezgahlar kurdular. Çok şükür Türk milleti bu oyuna gelmedi. Bunula yetinmedi etnik temelli kargaşa için uğraştılar. PKK, bunun ürünü olarak ortaya çıkarılıp, üzerimize salındı. Ancak, Türk milleti bu oyuna da gelmedi. PKK ile Kürt kökenli kardeşlerimizi her zaman ayırmayı bildi. Eğer PKK'lı kahpelerin arkasında artık herkesin malumu olan ABD'sinden Almanya'sına İngiltere'sinden Hollanda'sına kadar olan ülkeler ve bu ülkelerin desteği olmasaydı, bu kanlı yapı çoktan yok edilmiş olurdu.           
FEDA EDECEK TEK BİR İNSANIMIZ YOK
       Bu ülkeyle ve milletle hesabı olanlar hiç vazgeçmiyorlar. Bunları yapıyorlar diye, oturup karaları bağlayacak, vazgeçip geri çekilecek değiliz. Bunu yapanlar, bu hinlerin istediğinin verilmesini isteyenler, bu da olmazsa ülkeden kaçıp gidenler olabilir. Ancak, bizim ne verecek tek bir çakıl taşımız, feda edecek tek bir insanımız, ne de bu ülkeden başka ne gidecek, ne yaşayacak bir vatanımız var. Dedelerimiz kanlarıyla bu toprakları vatan yaptılar. Bu ülkenin varlığından ve birliğinden yana olan herkesin yakın geçmişinde mutlaka ya bir şehit, ya bir gazi vardır. Bu durum aynı zamanda bizim için de çok önemli ve değerli bir ölçüdür. Ne yapmamız gerektiğini ecdadımız ve tarihimiz bize söylüyor. Her ne şartta olursa olsun gerekirse yine bedel ödeyerek, bu toprakların vatan kalmasını sağlamaktan başka bir yol ve yöntem yoktur.                        
BİRLİK VE BERABERLİK
          Çok zor bir dönemdeyiz. Bu zorluğu aşmak için topyekün aynı kararlılığı göstermek zorundayız.  Bunu en güzel ve dünyayı hayran bırakan örneğini 15 Temmuz akşamı verdik. Bir ve beraber olursak, tankın, topun, uçağın, helikopterin, hatta gizli kurulmuş ordunun hiçbir işe yaramadığını gösterdik. FETÖ ihaneti ve terör kahpeliği karşısında bu milletin nasıl kenetlendiğini görmek bizi çok ümitlendirmiş ve gururlandırmıştır. Bütün beklentimiz ve dileğimiz bu kenetlenmenin, bu şahlanışın siyasete de yansımasıdır. Bu noktada CHP'nin ne yapmaya çalıştığını hala anlayamıyoruz. CHP sözcüleri ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun akıllara durgunluk veren değerlendirmeleri karşısında, bu partinin nereye gittiğini tekrar tekrar sorgulama ihtiyacı hissediyoruz. Terörle mücadele eden kahramanlarımızı ve kullandığımız teçhizat, araç ve gereçleri dahi tartışmalı hale getirmeye uğraşıyorlar.               
ABD VE ALMANYA BİLE SÖYLEYEMEDİ
              İnsansız Hava Araçları terörle mücadelede çok etkili olmuştur. Bu araçlar teröristlere dağları, ovaları, saklandıkları inleri dar ediyor. Hainlere kaçacak delik bırakmıyor. Ancak, gelin görün ki, CHP'yi de son derece rahatsız etmiştir. Bu araçlardan sivil insanların zarar gördüğünü söylemek, açık düşmanlık içindeki ABD ve Almanya'nın dahi aklına gelmemişti, ama CHP sözcüleri hiç tereddüt göstermeden bunu söyleyebildiler. CHP yanlış yapmanın, yanlışın yanında olmanın çok ötesine geçip, ülkenin en önemli ve ivedi güvenlik sorunu haline gelmeye başlamıştır. Yollara düşüp adalet arıyor, kurultaylar düzenleyip bu ülkeyle meselesi olanlara malzeme veriyorlar. CHP'nin gerçekten de büyük bir kurultaya ihtiyacı var. Bu kurultayı, nereden nereye savrulduklarını görmek, anlamak, milli güvenlik sorunu haline gelen siyasetlerini gözden geçirmek ve düzeltmek için yapmalıdırlar. Aksi halde, Türk milleti bu CHP'ye ilk seçimde hak ettiği dersi en ağır şekilde verecektir.                                  
YAPACAK ÇOK İŞ VAR

              CHP'yi bir kenara bırakarak yapmamız gereken çok iş var. Devlet mekanizmasının üzerinden FETÖ silindiri geçti. Terör hala canımızı acıtıyor. Ekonomiden, sosyal sorunlara, dış politikadan eğitime kadar birçok alanda ivedi tedbirler almak gerekiyor. Hiç vakit geçirmeden ve kararlılıkla bir taraftan devleti bütün kurumlarıyla yeniden işler ve güvenilir hale getirip ayağa kaldırırken, diğer taraftan varlığımıza doğrudan tehdit teşkil eden terör örgütleriyle esaslı, kararlı ve sonuç alıcı bir mücadele vermek durumundayız. Diğer taraftan, Suriye en uzun sınırımızın olduğu ülkedir ve ABD'nin gayreti ile açık bir bataklığa dönüşmüştür. Kimin ne dediğine, ne yaptığına, ne istediğine, hatta nerede durduğuna bakmadan, kararlı biçimde bu bataklığı kurutmak zorundayız. Bir kere daha ve altını çizerek belirtelim: Suriye'deki belirsizlik devam ettikçe, bize huzur yoktur. Varlığımızın temini için ne ABD'den, ne Rusya'dan, ne İsrail'den, ne de başka bir ülkeden himmet bekleyemeyiz. Gelinen aşamada kendi göbeğimizi kendimiz kesmek zorundayız. Onların hangi hesabı yaptığı, Türkiye'ye hangi rolü biçtiği kendi sorunlarıdır. Biz ne yapabileceğimizi Fırat Kalkanı Operasyonu ile gösterdik. Gerekirse yine aynı sorumluluğu alacağımızı, başta bölgedeki devletler olmak üzere, bütün dünyaya hissettirmeliyiz.
google-site-verification: google2afd6f3c8ec4d6d7.html