İNSANLIK DERSİ
Ama muhalefetin bu patolojik hali benim için artık bir yazı
konusu olamayacak kadar banal ve kötücül. Oturup bunları bir de ben sayıp
vaktinizi öldürmeye niyetim yok.
Herkes konuştu, ben sustum.
Aslına bakarsanız söylenecek çok şey de yoktu.
Oturdum ve bu büyük müjdeyi içime çektim.
Yüz yıllık sorunu enerji olan bir ülkenin insanı olarak
ülkemde bir anda hatırı sayılır miktarda doğal gaz bulunmasının mutluluğunu
yaşadım.
Daha güzel ne olabilirdi? Buna sevinmeyecek aklı başında bir
Türk olabilir miydi?
Tabii ki o kadar naif değilim. Muhalefetin bu kadar büyük
bir müjdeyi bile hazmedemeyeceğini biliyordum.
Nitekim “doğal gaz bir paket çikolata etmiyor”dan, “doğal
gaz halka yaramaz”a kadar yüzlerce karın ağrısı dinledik. Maduro göndermesi
yapan ahlaksız profesör elbet bulur müstehakını..
Ama muhalefetin bu patolojik hali benim için artık bir yazı
konusu olamayacak kadar banal ve kötücül. Oturup bunları bir de ben sayıp vaktinizi
öldürmeye niyetim yok.
İçimden tam “Allah kimseyi milletinin sevinciyle
sevinemeyecek kadar fesat etmesin” diyordum ki, hepimizin tercümanı yine Sayın
Cumhurbaşkanı oldu.
“Rabbim kimseyi teröriste terörist diyemeyen, darbeye darbe
diyemeyen, düşmana düşman diyemeyen, milletinin sevinci ile sevinemeyen,
üzüntüsüyle üzülemeyen mankurtlardan eylemesin diliyorum.” dedi.
Ben Sayın Cumhurbaşkanının bu konuşmasının önemli bir kırılma
noktası olduğunu düşünüyorum.
Anlayana oldukça radikal ama bir o kadar da insani bir
konuşmaydı.
Zaten Sayın Cumhurbaşkanı hiçbir zaman retorik özentisine
düşmemiş, politikacı ağzıyla konuşmamıştır. Kendisine sunulan tüm konuşma
taslaklarına rağmen eninde sonunda konuşmayı kendi insani diline çevirir.
Bu konuşmada “Bak beyim, sana bir çift sözüm var” diyen
Yaşar Usta’nın samimiyeti, insaniyeti vardı ama onun ezikliğinden eser yoktu.
Çünkü Sayın Cumhurbaşkanı hayatının hiçbir döneminde Batı’yı
büyük görmedi. Ama aşağılamadı da. Onların “standart” saydıkları tüm reformları
gerçekleştirmekte bir an bile tereddüt etmedi. Çünkü Türk insanının da bu
standartları hak ettiğini çok iyi biliyordu. Türkiye bu hükümet döneminde AB’ye
girmeye geçmişte hiç olmadığı kadar yakınlaştı.
Bakmayın siz yıllardır “muasır medeniyet” diye ağlaşanlara.
O seviyeye ulaşmak için en ufak bir şey yapmayıp, darbe üstüne darbe ile ülkeyi
demokraside patinaj yaptırdılar.
Bu hükümet döneminde ise AB’nin tüm kurum ve kuruluşlarına
üye olduk, bir tek AB hariç…
Sayın Cumhurbaşkanının bu konuşmasından anlıyorum ki; artık
bu yolun sonuna geldik. Muasır medeniyet üyesi olmaktan vazgeçtiğimiz için
değil, bugüne kadar “muasırın” ne olduğunu belirleyenlerin artık tüm foyaları
ortaya çıktığı için. Osmanlı'dan itibaren 200 yıldır içinde yer almaya
çalıştığımız “…
Batı’nın bize hiçbir zaman aynı yaklaşmadığını da kabul edelim,
hangi adımı atarsak atalım bizi hiçbir zaman kendisi gibi görmedi…”
Bu çok ağır bir laftır ve ciddi bir kırılma noktasıdır.
Gerçi Sayın Cumhurbaşkanı buna benzer cümleleri ilk kez kurmuyor ama konuşmanın
tamamına bakarsanız bunun artık “sepeti koluna, herkes kendi yoluna” olduğunu
sonuna kadar hissedersiniz. “Türkiye’ye karşı sergilediği bu ikiyüzlü tavır
AB’nin sonunun da ilanı olmuştur” cümlesinden bizim için AB’nin bittiği dışında
başka ne anlam çıkar?
Beni duygusal olarak en çok etkileyen cümlesi Joe Biden’e
yönelik “Ya, dostluğumuz var ya! En azından oturup çay içmişliğimiz var ya!”
cümlesi oldu. Bu cümleyi hiçbir uluslararası jargonda duyamazsınız, tıpkı “one
minute”i duyamayacağınız gibi.
Ha, Biden Türkler için beraber bir çay içmenin anlamı nedir,
kahvenin hatırı ne kadardır bilir mi? Bilmez elbette, tercüme edenler de epey
bir güçlük çekecektir.
Ama biz biliyoruz.
Ne mi biliyoruz? Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,
Biden’a insanlık dersi verdi.
Tabi en ağır dersi de muhalefete verdi:
“Hayatlarının hiçbir döneminde umutlarını millete
bağlamamış, gözleri hep dışarıya dönük olan bu siyasi anlayış Türkiye’nin en
büyük ayıbı ve kaybıdır. (…) Türkiye
için kalplerinde hiçbir hayali, kafalarında projesi olmayanların tek
yapabildikleri onun külahını buna bunun külahına ona giydirmek suretiyle
illüzyon peşinde koşmaktır. Harbi olun, hasbi olun, mert olun, delikanlı olun,
yenileceksiniz, şerefinizle yenilin be!”
Ben muhalefet adına utandım… Şerefin ne anlama geldiğini
bilen her insan gibi…
CHP doğalgaz
aramasını maliyetli ve gereksiz bulmuştu Karadeniz'den tarihi müjde geldi
Başkan Recep Tayyip Erdoğan Fatih Sondaj Gemisi'nin
Karadeniz'de 320 milyar metreküplük doğalgaz rezervi bulduğunu açıkladı. Tarihi
müjdenin ardından akıllara CHP'li Ali Mahir Başarır'ın sözleri geldi. CHP'li
Başarır, Akdeniz'deki çalışmaları maliyetli göstererek yapılmasını gereksiz
bulmuştu.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "cuma günü sürpriz
açıklayacağım" dedikten sonra dünyanın gözleri Türkiye'ye dönmüştü.
CHP DİNLENSEYDİ DOĞALGAZ BULUNAMAYACAKTI
Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde basın karşısına çıkan Başkan
Erdoğan, Karadeniz'de çalışan Fatih Sondaj Gemisi'nin doğalgaz bulduğunu
açıkladı. Başkan Erdoğan'ın duyurduğu müjdenin ardından akıllara CHP Mersin
Milletvekili Ali Mahir Başarır'ın sözleri geldi.
Türkiye'ye damga vuran birçok projeye karşı çıkan CHP,
aramalara da karşı çıkmıştı. Akdeniz ve Karadeniz'deki çalışmaların maliyetli
olduğun dile getiren CHP'nin sözleri dinlenseydi, Türkiye bugün Karadeniz'de
doğalgaz bulamamış olacaktı.
CHP yandaşı Yılmaz Özdil'in tarihi keşif hazımsızlığı! Karadeniz'de
bulunan doğalgaza inanmadı
Dünya Türkiye'nin Karadeniz'de keşfettiği doğalgaz rezervini
konuşurken CHP yandaşlığı ile bilinen Sözcü gazetesi yazarı Yılmaz Özdil'den
skandal bir yorum geldi.
Türkiye, Karadeniz'de 320 milyar metreküplük doğalgaz
rezervi keşfetti.
Fatih sondaj gemisinin yaptığı keşif, Türkiye tarihinin en
büyük keşfi olarak kayıtlara geçti.
Müjdeli haberi Başkan Recep Tayyip Erdoğan verdi.
Erdoğan'ın bu açıklaması dünya medyasında da geniş yer
buldu.
Yaz aylarının ilk günlerinde Bodrum'daki kaçak villasıyla
gündeme gelen Yılmaz Özdil de konuya ilişkin açıklamalar yaptı.
"10 SENE DESEYDİ İNANDIRICI OLURDU"
Bir televizyon kanalının konuğu olan Özdil,
"Karadeniz'de doğalgaz bulunduğunu 2002'den beri neredeyse açıklamayan
enerji bakanı yok. Petrol ve doğalgaz dünya çapında ses getiren ve dünyada
teyidi çok kolay bilgiler. 'Doğalgazı buldum' dediğinde iki tane seçenek var ya
doğalgazı bulmuş oluyorsun gerçekten, ya da dünyada alay konusu oluyorsun.
Dolayısıyla 2023 yılında dedi sayın Cumhurbaşkanımız. 2023 demeseydi, yani 'biz
bulduk bunu çıkarması da deniz imkanlarında minimum 10 senedir. Biz bütün
imkanlarımızı zorlayacak ve bunu 10 senede çıkaracağız' bile deseydi bana göre
daha inandırıcı olurdu." ifadelerini kullanarak skandala imza attı.
CHP'li Selin Sayek
Böke'den Türkiye'nin Karadeniz'deki doğalgaz rezervleri ile ilgili şok sözler
CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, Karadeniz'de doğalgaz
bulunmasının Türkiye'ye hiç bir faydasının olmayacağını iddia etti.
CHP'li Gökçen:
Karadeniz'de bulunan doğalgazı çıkarmadan yüzde 11'ini kaybettik
CHP'li Gökçe Gökçen, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın
‘doğalgaz bulundu’ açıklamasının ardından doların 7.19 kuruştan 7.39 kuruşa
yükseldiğini belirtti, “Gazı daha çıkarmadan yüzde 11’ini kaybettik" dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Gökçe
Gökçen, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘gaz
bulundu’ açıklamasının ardından doların 7.19 kuruştan 7.39 kuruşa yükseldiğine
dikkati çekti. Gökçen, “Gazı daha çıkarmadan yüzde 11’ini kaybettik. Müjdenin
açıklandığı günden bugüne kadar 20 kuruş artan dolar, bize kabaca 86 milyar
lira kaybettirdi" dedi.
Gökçen, döviz kurunu hızla arttığını ve artan döviz
karşısında Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın konuyla ilgili şov yapmak
yerine önlem alması gerektiğini belirtti. "Şimdiden çıkaracağımız
doğalgazdan kazanacağımız 65 milyar doların yaklaşık 7.1 milyar dolarını
kaybettik bile" diyen Gökçen, "Bu gidişle de daha doğalgazı
çıkarmadan, doğalgazdan gelecek parayı kaybedeceğiz gibi görünüyor. Sayın Berat
Albayrak’ı bu içi boş şovlardan kurtulup bir an önce geleceğimizi erimekten
kurtarmaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.
CHP'de Türkiye'nin doğal gaz keşfini görmezden gelme
talimatı! AK Parti'den tepki geldi
Başkan Erdoğan, Karadeniz'deki sondajda 320 milyar metreküp
doğal gaz rezervinin keşfedildiğini belirterek, "Yani bu ilk kuyuda
bulunan rezerv, çok daha zengin bir kaynağın bir parçasıdır. İnşallah devamı da
en kısa sürede gelecek." dedi. Türkiye bu açıklama ile sevince boğulurken,
CHP sessizliğe büründü. Sessizliğin nedeni daha sonra ortaya çıktı. Partililere
konuyla ilgili görüş bildirmeme, açıklama yapmama talimatı gönderildi. CHP
Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da, tarihi keşfi görmezden geldi
Türkiye, tarihinin en büyük doğal gaz rezervini Karadeniz'de
keşfetti. Başkan Erdoğan, müjdeyi "Karadeniz'de 320 milyar metreküp doğal
gaz keşfettik. Araştırmalar devamının da geleceğini gösteriyor. Bu keşif çok
daha zengin enerjinin yalnızca bir parçası..." sözleri ile duyurdu.
Türkiye'ye sevince boğan haber bazı illerde davul zurna ile
kutlandı, bazı illerde ise mutluluk gözyaşları karşılandı. CHP'nin milletin
değerlerinden ne denli uzak olduğunu bir kez daha gözler önüne serildi.
ÖNCE İTİBARSIZLAŞTIRMAK İSTEDİLER
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın müjdeyi açıklamasına saatler
kala CHP'nin kanalı Tele1'de Gökhan Çapoğlu isimli profesör bilimden ve
gerçeklikten uzak ekonomi yorumları ile Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef
aldı ve istifası ile doların 5 TL'ye düşeceği gibi küstah sözler kullandı.
Yine CHP'nin diğer kanalı Halk TV'de ise Parti Genel
Sekreteri Selin Sayek Böke benzer bir yola başvurdu. Böke, doğal gaz
çıkarılmasının Türkiye'ye hiçbir faydası olmayacağını savunarak halkın
tepkisini çekti.
MÜJDE SONRASI SESSİZLİK
CHP, milleti sevince boğan, mutluluk gözyaşları döktüren
doğal gaz müjdesini sessizlik ile karşıladı. Konuşanlar da itibarsızlaştırma
yoluna başvurdu.