BİZLER TÜRKİYE İÇİN VARIZ

Amacımız Bu ülkenin hepimiz için huzurlu ve yaşanabilir olması için yürütülen çabalara katkı sunmak.

Alevisiyle, Kürdüyle; gelenekselcisi, Atatürkçüsüyle; milliyetçisi, solcusuyla… Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz.

Bence, hepimiz daha iyi koşullarda yaşamayı hak ediyoruz.Daha onurlu, daha saygın, daha estetik, daha barışçı koşullarda birlikte yaşamak için bilgilendirme paylaşım yapıyoruz…

Günlük Haber Siyasi-Politik Yorum Platformu


Whatsapp ile paylaş

27 Haziran 2018 Çarşamba

Çocuk istismarı ve buna ilişkin tedbirler hakkında bir çalışma

SİTEMİZİ GEZERKEN REKLAMLARA TIKLAYINIZ & UNUTMAYIN TEK GELİR KAYNAĞIMIZ REKLAMLAR & SİTEMİZİ GEZERKEN REKLAMLARA TIKLAYINIZ

Çocuklarımız, çiçeklerimiz, geleceğimiz…
Toplumun en büyük teminatı olan çocuklarımıza sahip çıkamıyoruz!



Yazımızda çocuklarımıza uygulanan şiddet ve istismar işlenecek ve buna ilişkin hazırlanan Cinsel İstismar Paketi değerlendirilecektir.

Yazımız 7 başlıktan oluşmaktadır:

1.Genel Olarak

Çocuk bir toplumun gülen yüzüdür.Geleceğidir.
Eğer bir toplumda çocuklar gülmüyor ise o toplum uzun soluklu bir refah huzur hayali kurmamalıdır.
2018 Türkiye’sinde çocuklarımız şiddete,tacize,istismara maruz bırakılmaktadır.
Buna karşı çıkmalıyız ve susmamalıyız!Toplumumuzda susma hastalığı var oldukça daha nice merdiven altı tacizler bizleri bekliyor. Komşular susmasa öğretmenler susmasa doktorlar susmasa psikologlar susmasa polisler susmasa çocuklarımız susmaz!Aileler çocuklarını susmaya mecbur bırakıyor.Oysa 81 milyonun bu sapkınlığa karşı koyacak iradeye sahip olması gerekiyor.
Çocuklar insanlığın en naif en pürüzsüz en masum kısmını ihtiva ediyor.Bu minik kalpler bizlere arkadaşlığı ve saflığı öğretiyor
“dünyayı çocuklara verelim
bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı
çocuklar dünyayı alacak elimizden
ölümsüz ağaçlar dikecekler” (Nazım Hikmet)
Dünyayı çocukların eline versek de keşke bize ölümsüz ağaçlar dikseler!

2-TÜİK Verilerinde Çocuk

Tüik bildiğiniz üzere bize istatistiksel verileri sunmakta.
2017 yılı için yayımladığı “2017 Yılında Çocuk” başlıklı verilerde kaç çocuğun istismara maruz kaldığını, hırsızlığa veya fuhuşa sevk edildiğini açıklamak yerine çocuklara hangi isimlerin verildiğini açıklamıştır.
Kıymetli okuyucu bu tam bir fecaattır.
Gelelim TÜİK istatistiğindeki verilere:
Türkiye nüfusunun %28,3’ünü çocuk nüfus oluşturdu.​
Çocuk nüfus oranının en yüksek olduğu il Şanlıurfa oldu.( %46,7)​
Çocuk nüfus oranı en düşük olan üç il sırasıyla %17,2 ile Tunceli, %18,4 ile Edirne ve %19 ile Kırklareli oldu.​
Bebeklere konulan en popüler erkek ismi Yusuf, kız ismi Zeynep oldu.​
İlkokul seviyesinde net okullaşma oranı %91,2 oldu.​
Eğitim hizmetlerinde en fazla sorun eğitim masraflarında görüldü​
Resmi kız çocuk evlilikleri azaldı.(%4.2’ye düştü)​
İş gücüne katılma oranı 15-17 yaş grubundaki çocuklarda %20,3 oldu​
TÜİK bu raporunda kaç çocuk cinsel istismara​ uğradığı şeklinde bir bölüm açmamış olduğu için bir​ istatistik paylaşamıyoruz.​

3-Çocuk ve cinsel istismar

Her toplumun bir sorunu olan çocuklara karşı cinsel istismar şimdilerde ülkemizde kaygı verici noktaya ulaşmıştır.

Son zamanlarda meydana gelmiş iki çarpıcı istismar olayına değinelim:

12 Şubat’ta Adana’da meydana gelen olayda alkollü bir şekilde komşusunun sokak düğününe giden Sedat K. bir süre sonra evde uyumakta olan 4 yaşındaki meleğe tecavüz etti.Savcılık istismardan 45 yıl, cebir tehdit veya hile kullanarak çocuğu cinsel amaçlı hürriyetinden yoksun kılma suçundan da 21 yıl olmak üzere 66 yıl hapis cezası istedi.İstismara uğrayan meleğin hayati tehlikesi bulunmamaktadır.
Antalya’da bir babanın 4,5 yaşındaki öz kızına 1,5 yıl boyunca tecavüz ettiği iddia edildi. 4,5 yaşındaki meleğin annesi bir kanser hastası.( 4.evre kolon kanseri) Anne kemoterapideyken ya da kemoterapinin etkisiyle evde baygın yatarken babanın öz kızına cinsel istismarda bulunduğu iddia edildi.
Yukarıda bahsettiğimiz olaylar durumun vahimliğini gözler önüne sermek için yeterlidir.Zira daha fazlasını kaleme almak bizim için,bunları okumak da değerli okuyucu için pek sağlıklı görünmemektedir.
İşte bu olaylar sonrası toplumda büyük bir tepki oluştu. Hükumet hemen harekete geçti ve komisyon kuruldu.Bu çalışmalar ışığında geçtiğimiz günlerde Adalet Bakanımız Sayın Abdülhamit Gül “kimyasal hadım” yönteminin benimsenebileceğini ifade etti. (Aşağıda(4.başlık) ayrıca işlenecektir.)
Türk Ceza Kanunu Cinsel İstismar deyimini şöyle yorumlamaktadır:
On beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış,​
Diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar,​
Cinsel istismar kural olarak 15 yaşından küçük çocuklara karşı işlenebilen bir suçtur.Ancak hile gibi iradeyi sakatlayan nedenlerle de 15-18 yaş arası çocuklarımıza istismar cezalandırılmaktadır.
“Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on altı yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza on sekiz yıldan az olamaz.​”
Görüldüğü gibi aslında cezalar hiç de az değil.Hatta Avrupa ülkeleri arasında en yüksek cezalar Türkiye’de.
Bu kadar yüksek cezalara rağmen neden hala sapkınlar bu kadar çok?
İşte cinsel istismar gibi toplumun yarası konularda çözümü sadece hukukta ararsak sonuç bu olur.
Hukuk,Tıp,Sosyoloji,Psikoloji,Kriminoloji,Kriminalistik gibi bilimler birleşip bu konuda çözüm aramalıdır.Aksi takdirde bu sapkınlar sapık olarak içeri girip 20 yıl yatıp sapık olarak çıkarlar.
Olayın köküne inilmeyen her olay ileride büyük bir sorunun temel taşı olacaktır.

4-Cinsel İstismar Failleri

Uzmanlara göre 3 tür çocuk cinsel istismarcısı var:​
Baştan Çıkarıcı İstismarcılar​
Çocuğa cinsel istismar uygulayabilmek için öncelikle şefkatle yaklaşırlar. ​Hediye alırlar. ​
Fark edilmeleri oldukça zordur. ​
Sıradan insanlar gibi yaşarlar. ​
Kendileri için doğru zamanı beklerler​
İçe Dönük İstismarcılar​
Çocuklara aşık olduklarını söylerler.​
Diğerlerinde farkı: İletişim kuramazlar​. İletişim kuramadıkları için zorla elde etmeye çabalar ve istismarda bulunurlar.
Sadist İstismarcılar​
En az rastlanan kişiliklerdir.​
Çocuklarla cinsel ilişkiye girme hayalinin yanında onlara şiddet uygulamayı hayal etmek onlara huzur verir.​
Çocuğa ulaşabilmek için şiddetle yaklaşır ve genelde fail çocuğu öldürür.

5-Doğru ve Yanlışlar



Çocukların hayal güçleri çok geniştir.O yüzden uydururlar.(YANLIŞ).Evet çocukların hayal güçleri çok geniştir.Ancak bu onların kendi yaşlarına çok uzak olan cinsel istismarı uydurdukları anlamına gelmez.
İstismar eden kişiler çoğunlukla yaşlı,yabancı,kötü görünüşlü kişilerdir. (YANLIŞ)​ Doğrusu: İstismar eden kişiler çoğunlukla 20-40 yaş arası kişiler olup tanıdık evli ve çocuklu kişilerdir.​
Sadece düşük sosyo-ekonomik düzeye sahip çocuklar istismara uğrar(Yanlış)​. Böyle bir genelleme bizi hataya sürükler.
İstismar parklarda dağlarda ormanlarda olur.(Yanlış)​ Doğrusu: İstismar genelde okulda evde mahallede gerçekleşir ​

6-ÇİM Hakkında Kısa Bilgi

Cinsel anlamda istismar edilen mağdur çocukların sistematik olarak ifadesinin alındığı,ilgili muayenesinin yapıldığı Çocuk İzlem Merkezi 04.10.2012 tarihli Başbakanlık Genelgesi ile ülke genelinde Sağlık Bakanlığına bağlı hastaneler bünyesinde kurulan bir oluşumdur.​
ÇİM’lerde çocuk polisi,doktoru,savcısı ve pedogogu ile mağdur çocuk bir daha mağdur edilmeden tüm işlemler gerçekleştirilmektedir.
Mağdur çocuk üzerinde üniforma bulunmayan sivil kıyafetli bir kolluk mensubu ve sivil bir araçla ÇİM’e ulaştırılmasıyla süreç başlamaktadır.​
ÇİM’lerin hastanelere bağlı olmasının sebebi; çocuğun kendisini suçlu hissetmemesi ve doktora geldiği algısını yaratmak ve hastane çıkışı iyileştiği hissine sevk etmektir.
Yaygınlaştırılması amaçlanmaktadır.

7-Cinsel İstismar Paketi Hakkında Bir İnceleme

Meclisimize 09.04.2018 tarihinde Başbakan Binali Yıldırım imzalı ” Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” verildi.
Komisyonda görüşmelere başlanamamıştır.Ve 24 Haziran 2018 tarihli erken seçim kararı alınması sebebiyle Kadük kalmıştır.(Kadük: Yasama döneminin sona ermesi sebebiyle görüşülemeyen tasarı ve tekliflerin gündemden düşmesidir.)
Kadük kalsa da bu çalışma takdir edilecek ve eleştirecek yönlere sahip olduğu için yazımızda yer verilmesi gerektiğini düşündük.

Getirilen değişikliklerden 5 tanesini incelemek gerekirse:

Memur Olabilmenin Genel Şartlarında Değişiklik: Çocukların cinsel istismarı suçundan mahkum olmama hali de devlet memurluğuna atanma şartları arasına alınıyor.​
Salıverme Süresi:Normal şartlarda ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırılan bir kişi diğer şartları taşıması koşuluyla 30,müebbet hapis cezasına çarptırılan kişi ise 24 yılın sonunda koşullu salıveriliyor. Çocuğa karşı işlenen bir suçtan dolayı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkumiyet halinde 50 yılın; müebbet hapis cezasına mahkumiyet halinde 40 yılın cezaevinde iyi halli olarak geçirilmesi durumunda koşullu salıverilme hükümlerinden yararlanılabilinecek.
Kimyasal Hadım: Mahkum olanlar hakkında, cezaevinden herhangi bir nedenle tahliye edilmesinden 3 ay önce başlamak üzere tahliyeden itibaren 5 yıla kadar, ayakta veya yatarak cinsel isteğin ilaçla baskılanmasına yönelik tedbire tabi tutulmaya uzman raporu üzerine infaz hakimi tarafından karar verilebilecek.​
Şimdi dört soruda kimyasal hadımı tartışalım:

Kimyasal Hadım Nedir?

Kişinin cinsel istek ve gücünün ilaç veya iğne yoluyla makul seviyeye veyahut sıfıra indirilmesidir.
ii-Kimyasal Hadım İle Kısırlaştırma Aynı Şey Midir?
HAYIR.Kısırlaştırmanın aksine tedavi sürdürülmezse ilgili kişi eski haline dönebiliyor.

Türkiye’de Kimyasal Hadım İlk Defa Mı Gündeme Geliyor?

HAYIR.”Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlarda Hükümlü Olanlara Uygulanacak Tedavi ve Diğer Yükümlülükler Hakkında Yönetmelik” 26 Temmuz 2016 yılında RG’de yayımlanmış, Danıştay ise yürütmeyi durdurmuştu.
iv-Dünya’da Kimyasal Hadım Uygulayan Ülkeler Var Mı?
EVET.Rusya,Polonya,Endonezya,Güney Kore gibi ülkelerde uygulanmaktadır.Örneğin ABD’nin California eyaletinde 13 yaşın altındaki çocuklara karşı herhangi bir cinsel suçu ikinci kez işleyen kişilere karşı uygulanmaktadır.Almanya’da gönüllü kastrasyon vardır.Kişi doktora başvurarak tedavi edilmeyi istemektedir.
Kimyasal hadım tedbiri çeşitli yönlerden eleştirilen ve yine çeşitli yönlerden kabul gören bir uygulamadır.
Maddeye göre kimyasal hadım cezaevinden çıkmadan önce başlayacak ve 5 yıl devam edilebilecektir.Buna ise uzman raporuna göre ceza infaz hakimi karar verecektir.
Kanaatimizce bu düzenlemedeki en büyük sorun sürenin 5 yılla kısıtlı tutulmasıdır.Kimyasal hadım bir kısırlaştırma olmadığı için hormonların yenilenmesi sebebiyle yapılan 5 yıllık tedavinin bir sonuç ifade etmesi zordur.
Bu sakıncalar ışığında konunun seçim sonrası tekrar değerlendirileceğine ve bazı çevrelerin zorunlu olmasına yönelik eleştirileri de yabana atılmadan daha anlamlı bir düzenleme yapılacağına inanıyoruz.
Kimyasal hadım tartışmalarına ilişkin Instagram adresimizde yaptığımız anket sonuçları:
KİMYASAL HADIM OLMALI : %88
KİMYASAL HADIM OLMAMALI: %12

Cezalar üst sınırlara çekiliyor.



(Örnek 1 : Suçun 12 yaşını tamamlamamış çocuğa karşı​ işlenmiş olması halinde 30 yıldan 40 yıla kadar hapis​ cezası verilecek.)
(Örnek 2 : Suçun 12 yaşını tamamlamış çocuklara karşı birden fazla kişi tarafından ve cebir veya tehditle işlenmesi durumunda da faillere ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilecek.​)
(Ayrıntılı Bilgi : http://www2.tbmm.gov.tr/d26/1/1-0935.pdf)
(*Not: Hapis cezası bu sorunun çözümünde odak nokta olmaktan çıkarılmalıdır. Uzun süreli hapis cezası kesinlikle bir çözüm değildir. Kişilerin eğitiminden,refah seviyesine ve aile yapısındaki yerine kadar her yönden bir değişim başlatılmalı ve ceza hukukunun en önemli hedefi olan ıslah sağlanmalıdır.Hukuk ancak burada önemli bir yardımcı rolüne sahip olabilir.)
Anne, baba, vasi,bakım ve​ gözetiminden sorumlu kimse, Aile ve Sosyal​ Politikalar Bakanlığı’nın talebi ile yayın yasağı getirilebilecektir.
Bu düzenlemeler harici adres takibi, çocukların olduğu yerlerde çalışma yasağı gibi tedbirler de öngörülmektedir.
(Ayrıntılı Bilgi : http://www2.tbmm.gov.tr/d26/1/1-0935.pdf)

SON SÖZ

Çocuklarımızı sapkınlara emanet etmeyelim!Koruyalım
Evet sen susma ki çocuk çığlık atabilsin.

google-site-verification: google2afd6f3c8ec4d6d7.html