SADECE HAKİKAT VE GERÇEKLER
![]() |
OrtaDoğu Gazetesi
Şükrü Alnıaçık.
|
Erdal İnönü'nün kısmen komik ama oldukça meşhur olan bir
hitap şekli vardı.
SHP'liler, "CHP biziz" demek adına, 40 yıldır
"günaydın arkadaşlar" demeye alışmış İnönü'yü apar topar kürsüye
çıkarınca, hoca ne diyeceğini şaşırmış; kalabalığın tezahüratına karşılık üç
kelimelik bir girizgah yapmıştı!..
"….. Aslan sosyal demokratlar!.."
Onlara "12 Eylül'de fena hırpalandınız; ama
yıkılmadınız" demek istemişti.
Şimdilerde o "aslanların" kuyruğunu tramvay
çiğnemişe benziyor.
"Emperyalistlerin" ataklarına karşı hadi
"ulusal" olsun bir duruş sergilemek yerine, kırk dereden su
getiriyorlar.
Çünkü çoktan "ulus"tan da "sınıf"tan da
vazgeçmiş; maalesef işi karanlığını anlata anlata bitiremedikleri
"ortaçağ"dan kalma "mezheb"e bağlamış bulunuyorlar!..
Bölücü tasarımcılar CHP'ye, kaset operasyonundan beri
"çekince koparabilecekleri" etnolojik bir toplanma alanı açıyorlar.
CHP'liler de kendilerini asla iktidara götüremeyecek, Yüzde
20'lere hapsedecek olan bu tuzağa gözü kapalı dalıyorlar.
CHP sözcüleri, ruhen hiç Ankara'da durmuyorlar. Suriye'den
girip İran'dan çıkıyorlar.
Türkiye onlar için AKP'den ibaret… Kentli düşünce gitmiş,
Kemalizm gitmiş, Laiklik ilkesi, çağdaşlaşma ülküsü gitmiş, tipik birer
Ortadoğulu olmuşlar!
Ulus devletleri en az ikiye bölen mezhep şuuruyla
emperyalizmi yenebileceklerini sanıyorlar.
Kimsenin açıktan bir mezhepçilik yaptığını iddia etmiyorum.
Ama Suriye'ye veya Irak'a, Ankara'dan değil Şam'dan,
Tahran'dan bakıyorlar!
Türkmen Irak'taki gibi Şii'yse ve Tahran'ı, Bağdat'ı
rahatsız etmeyecekse konuya bir parça değiniyorlar.
Ama Türkmen Suriye'deki gibi Sünni'yse hiç oralı bile
olmuyorlar.
Hele bir de sakalı filan varsa, adamı iki dakikada IŞİD'çi,
El Kaideci yapıyorlar!
Hatta faşist Arap rejimleriyle bir olup, garibim Türkmen'e
düşmanlık ediyorlar.
AKP'nin mezhep odaklı siyasetinin onları etkilediğini ve
meşreplerine doğru savurduğunu kabul edebilirim.
Ama herkes babasının evinden getirdiği değerlere göre
siyaset yaparsa memleketin hali ne olacak?
AKP'nin o duygusal günleri, artık geride kalmıştır.
Astana'da bir araya geldiğimiz ve şimdi Idlib operasyonunu
birlikte yaptığımız devletler, Esad'ın arkadaşlarıdır.
Sanki Suriye'ye Muaviyecilik oynamaya girmişiz gibi ayak
diremenin, şüphe kanırtmanın âlemi yoktur!
Türkiye 70 yıldır ilk defa şu veya bu sebeple ABD'ye kafa
tutmaktadır!
Üstelik Arjantinli Che Guevara gibi gerilla sorumsuzluğuyla
dağa filan da çıkmamıştır.
Türkiye, Cumhuriyet Tarihinin en ağır diplomatik bunalımıyla
ve sıcak tehdidiyle karşı karşıyadır.
Türk Silahlı Kuvvetleri, sefer halinde, Kıbrıs'ın iki katı
büyüklükte bir alanda, sahadadır.
Yıllardır beklenen olmuş, "yok mu kardeşim şu
Amerika'ya haddini bildirecek kimse?" sorusu cevabını bulmuştur.
ABD ise terör listemizdeki PYD ile birlikte operasyon
yapmakta, PKK'yı binlerce TIR silahla donatmaktadır.
Ayrıca Türkiye'yi kökten ele geçirmek için 40 yıldır FETÖ'yü
Washington'a angaje ettiği anlaşılmaktadır.
Chrest vakfından KA-DER'e kadar CIA'nın ilgili birimi olan
NED'in desteklediği bir sürü casus Güneydoğu'da cirit atmaktadır.
Bunların çoğu senelerdir Amerikan Büyükelçiliğinden de
yardım almaktadır.
Şimdi…
AKP, içindeki FETÖ'den kurtulur kurtulmaz, Amerikan
emperyalizmine -sebepleri yeterince ilkesel olmasa da- karşı çıkmaktadır.
Teşbihte hata olmaz. AKP Pensilvanya'da çıkardığı Milli
Görüş gömleğini, şimdi yıkamış, kurutmaktadır!
Hatta ayağına bir kamuflaj geçirmiş, üzerine de hücum yeleği
kuşanmaktadır.
Sebebi ne olursa olsun, vebali, özrü, nedameti, cezası bir
tarafta dursun…
Memleket için hayırlı olanı yapmaktadır.
"Yapamazsın" mı diyelim?..
"Memleket için sınıra asker yığamazsın, FETÖ'nün Abant
havuzundan, ABD'nin dümen suyundan çıkamazsın" mı diyelim?
Memlekette başka iktidar yok hemşerim!..
27 Mayıs'ta, 12 Mart'ta, 70'li yıllarda, 28 Şubat'ta,
Kemalizm adına, Laiklik adına, sol ve sosyal demokrasi adına her ne haltlar
yediyseniz; adamlar beş seçimdir Yüzde 40'tan aşağı düşmüyorlar!
Hatta, Yüzde 52'yle Cumhurbaşkanı çıkarıyorlar!..
Hazır Amerika'ya kafa tutarken çıksana ortaya… İki kelam da
sen etsene atanın hayrına…
Yıllardır üretip de işleyemediğin Bor mineralleri adına…
Üzeri betonlanan petrol kuyularının hatırına…
1968'de 6. Filoyu kovalarken ölen 2 gencin ahd-i vefasına…
1 Mayıs 77'de Taksim Sheraton'dan açılan ateşle çıkan
panikte ölen 36 işçinin acı hatırasına…
Yüz yıllardır mışıl mışıl uyuyan, isyandan devrimden hiç
anlamayan sessiz çoğunluğun, sizin ifadenizle "lümpen proletarya"nın,
Amerikan karşıtı, bilinçli bir kitle haline gelişini alkışlasana…
Alkışı, takdiri, milli muhalefeti geçtik de…
Be hey!.. "Aslan" sosyal demokrat!"
Kafeterya bolşeviği, play station Che Guevarası!..
Hiç olmazsa FETÖ kumpanyasının çiğnediği kuyruğunu çekip de
içeri…
Memlekete ayak bağı olmasana!..