BİZLER TÜRKİYE İÇİN VARIZ

Amacımız Bu ülkenin hepimiz için huzurlu ve yaşanabilir olması için yürütülen çabalara katkı sunmak.

Alevisiyle, Kürdüyle; gelenekselcisi, Atatürkçüsüyle; milliyetçisi, solcusuyla… Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz.

Bence, hepimiz daha iyi koşullarda yaşamayı hak ediyoruz.Daha onurlu, daha saygın, daha estetik, daha barışçı koşullarda birlikte yaşamak için bilgilendirme paylaşım yapıyoruz…

Günlük Haber Siyasi-Politik Yorum Platformu


Whatsapp ile paylaş

11 Ekim 2017 Çarşamba

Nerede O Aslan "Che Guevara"lar?

SADECE HAKİKAT VE GERÇEKLER
OrtaDoğu Gazetesi
Şükrü Alnıaçık.
Erdal İnönü'nün kısmen komik ama oldukça meşhur olan bir hitap şekli vardı.
SHP'liler, "CHP biziz" demek adına, 40 yıldır "günaydın arkadaşlar" demeye alışmış İnönü'yü apar topar kürsüye çıkarınca, hoca ne diyeceğini şaşırmış; kalabalığın tezahüratına karşılık üç kelimelik bir girizgah yapmıştı!..
"….. Aslan sosyal demokratlar!.."
Onlara "12 Eylül'de fena hırpalandınız; ama yıkılmadınız" demek istemişti.
Şimdilerde o "aslanların" kuyruğunu tramvay çiğnemişe benziyor.
"Emperyalistlerin" ataklarına karşı hadi "ulusal" olsun bir duruş sergilemek yerine, kırk dereden su getiriyorlar.
Çünkü çoktan "ulus"tan da "sınıf"tan da vazgeçmiş; maalesef işi karanlığını anlata anlata bitiremedikleri "ortaçağ"dan kalma "mezheb"e bağlamış bulunuyorlar!..
Bölücü tasarımcılar CHP'ye, kaset operasyonundan beri "çekince koparabilecekleri" etnolojik bir toplanma alanı açıyorlar.
CHP'liler de kendilerini asla iktidara götüremeyecek, Yüzde 20'lere hapsedecek olan bu tuzağa gözü kapalı dalıyorlar.
CHP sözcüleri, ruhen hiç Ankara'da durmuyorlar. Suriye'den girip İran'dan çıkıyorlar.
Türkiye onlar için AKP'den ibaret… Kentli düşünce gitmiş, Kemalizm gitmiş, Laiklik ilkesi, çağdaşlaşma ülküsü gitmiş, tipik birer Ortadoğulu olmuşlar!
Ulus devletleri en az ikiye bölen mezhep şuuruyla emperyalizmi yenebileceklerini sanıyorlar.
Kimsenin açıktan bir mezhepçilik yaptığını iddia etmiyorum.
Ama Suriye'ye veya Irak'a, Ankara'dan değil Şam'dan, Tahran'dan bakıyorlar!
Türkmen Irak'taki gibi Şii'yse ve Tahran'ı, Bağdat'ı rahatsız etmeyecekse konuya bir parça değiniyorlar.
Ama Türkmen Suriye'deki gibi Sünni'yse hiç oralı bile olmuyorlar.
Hele bir de sakalı filan varsa, adamı iki dakikada IŞİD'çi, El Kaideci yapıyorlar!
Hatta faşist Arap rejimleriyle bir olup, garibim Türkmen'e düşmanlık ediyorlar.
AKP'nin mezhep odaklı siyasetinin onları etkilediğini ve meşreplerine doğru savurduğunu kabul edebilirim.
Ama herkes babasının evinden getirdiği değerlere göre siyaset yaparsa memleketin hali ne olacak?
AKP'nin o duygusal günleri, artık geride kalmıştır.
Astana'da bir araya geldiğimiz ve şimdi Idlib operasyonunu birlikte yaptığımız devletler, Esad'ın arkadaşlarıdır.
Sanki Suriye'ye Muaviyecilik oynamaya girmişiz gibi ayak diremenin, şüphe kanırtmanın âlemi yoktur!
Türkiye 70 yıldır ilk defa şu veya bu sebeple ABD'ye kafa tutmaktadır!
Üstelik Arjantinli Che Guevara gibi gerilla sorumsuzluğuyla dağa filan da çıkmamıştır.
Türkiye, Cumhuriyet Tarihinin en ağır diplomatik bunalımıyla ve sıcak tehdidiyle karşı karşıyadır.
Türk Silahlı Kuvvetleri, sefer halinde, Kıbrıs'ın iki katı büyüklükte bir alanda, sahadadır.
Yıllardır beklenen olmuş, "yok mu kardeşim şu Amerika'ya haddini bildirecek kimse?" sorusu cevabını bulmuştur.
ABD ise terör listemizdeki PYD ile birlikte operasyon yapmakta, PKK'yı binlerce TIR silahla donatmaktadır.
Ayrıca Türkiye'yi kökten ele geçirmek için 40 yıldır FETÖ'yü Washington'a angaje ettiği anlaşılmaktadır.
Chrest vakfından KA-DER'e kadar CIA'nın ilgili birimi olan NED'in desteklediği bir sürü casus Güneydoğu'da cirit atmaktadır.
Bunların çoğu senelerdir Amerikan Büyükelçiliğinden de yardım almaktadır.
Şimdi…
AKP, içindeki FETÖ'den kurtulur kurtulmaz, Amerikan emperyalizmine -sebepleri yeterince ilkesel olmasa da- karşı çıkmaktadır.
Teşbihte hata olmaz. AKP Pensilvanya'da çıkardığı Milli Görüş gömleğini, şimdi yıkamış, kurutmaktadır!
Hatta ayağına bir kamuflaj geçirmiş, üzerine de hücum yeleği kuşanmaktadır.
Sebebi ne olursa olsun, vebali, özrü, nedameti, cezası bir tarafta dursun…
Memleket için hayırlı olanı yapmaktadır.
"Yapamazsın" mı diyelim?..
"Memleket için sınıra asker yığamazsın, FETÖ'nün Abant havuzundan, ABD'nin dümen suyundan çıkamazsın" mı diyelim?
Memlekette başka iktidar yok hemşerim!..
27 Mayıs'ta, 12 Mart'ta, 70'li yıllarda, 28 Şubat'ta, Kemalizm adına, Laiklik adına, sol ve sosyal demokrasi adına her ne haltlar yediyseniz; adamlar beş seçimdir Yüzde 40'tan aşağı düşmüyorlar!
Hatta, Yüzde 52'yle Cumhurbaşkanı çıkarıyorlar!..
Hazır Amerika'ya kafa tutarken çıksana ortaya… İki kelam da sen etsene atanın hayrına…
Yıllardır üretip de işleyemediğin Bor mineralleri adına…
Üzeri betonlanan petrol kuyularının hatırına…
1968'de 6. Filoyu kovalarken ölen 2 gencin ahd-i vefasına…
1 Mayıs 77'de Taksim Sheraton'dan açılan ateşle çıkan panikte ölen 36 işçinin acı hatırasına…
Yüz yıllardır mışıl mışıl uyuyan, isyandan devrimden hiç anlamayan sessiz çoğunluğun, sizin ifadenizle "lümpen proletarya"nın, Amerikan karşıtı, bilinçli bir kitle haline gelişini alkışlasana…
Alkışı, takdiri, milli muhalefeti geçtik de…
Be hey!.. "Aslan" sosyal demokrat!"
Kafeterya bolşeviği, play station Che Guevarası!..
Hiç olmazsa FETÖ kumpanyasının çiğnediği kuyruğunu çekip de içeri…

Memlekete ayak bağı olmasana!..
google-site-verification: google2afd6f3c8ec4d6d7.html