![]() |
Tamer Ashraf |
MHP'nin kaçkınları yanlarına siyasi ömrünü tamamlamış bazı
muhteremleri de alarak, kendilerine bir parti kurdular. Partilerinin adını da
"İyi Parti" koydular. Siyaset dünyasında parti isimleri genellikle
kısaltılarak kullanılır. Dolayısı ile bu parti "İP" diye
adlandırılacaktır. Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş. MHP'ye attıkları ip
tutmadı. Belli ki, ipi tutanlar vazgeçmemişler. Bağlayacak ve bağlanacak bir
yer bulmuşlar. Malum, bir "İP" de (İşçi Partisi) Doğu Perinçek'in elinde vardı. Ucunu
bağladığı yerin talimatıyla ipi bırakıp "Vatan" maskesi taktı. Şu
garip tesadüfe bakınız ki, bazı kaçkınlar da orada yuvalandılar.
DURUMA GÖRE VAZİYET
MDP
olmalarını bekliyorduk. Kendilerini öyle tanıtmış öyle anlatmışlardı.
Yazdığımız yazının rüzgarıyla savrulup, vazgeçtikleri anlaşılıyor. Biz, İP'in
kendisinden çok, ucunu tutanların vereceği şekli merak ediyorduk. MHP'ye
ülkücülük ve milliyetçilik ayarı verecekleri iddiasıyla tarlada kurultay
toplamaya kalkışmışlardı. Bu ayara kendilerinin ne kadar uyacakları aslında çok
önceden belli olmuştu. Her ne kadar birinin söylediğini diğeri yalanlasa da,
ülkücülük ve milliyetçiliği ağızlarına almayacaklarında birleşmişlerdi. Yönü,
kıblesi, omurgası olmayan, duruma göre şekil alan, akıntıya kürek çeken bir
yapı kuracaklarını çok önceden ilan etmişlerdi. Başka türlüsü zaten nasıl
mümkün olabilir ki? MHP kaçkını kurucuların tarla kurultayı sırasında
söyledikleri meydanda dururken, hangi ilke etrafında biraraya gelebilirler?
Koray Aydın için Meral Akşener organizasyonlarını FETÖ'nün yaptığı ve dolayısı
ile de önünün kesilmesi şart olan biri değil miydi? Ümit Özdağ, etrafındakilere
Genel Başkan Yardımcılığını bırakma sebebini, "biz ortaya çıkmazsak,
partiyi bunlar ele geçirir" diyerek, Akşener'i hedef göstermiyor muydu?
Hepsinin birden kurultay isteme gerekçesini MHP'nin siyasetini beğenmemek ve
milliliğini tartışmaya açmak oluşturmadı mı? Söylenenlerin mürekkebi daha
kurumamıştır. Hepsi ispatlı şahitlidir. MHP'de Genel Başkan Yardımcılığını bir
kenara itip tarlaya koşanlar, şimdi kimin ve neyin yardımcısı olduklarını nasıl
izah ediyorlar?
KİMLERE ÜMİT OLDULAR
MHP'yi millikten uzaklaşmakla suçlayanlar,
şimdi milliyetçi bir parti olmayacaklarını, ülkücülüğü ağızlarına dahi
almayacaklarını, bozkurt işaretinden uzak duracaklarını daha yola çıkarken net
olarak açıkladılar. Zaten net olan tek şey bu.
Bu kadarla da kalmadı, terör meselesinde, dış politikaya bakışta ve
ülkenin diğer sorunlarında CHP'yi ve hatta HDP'yi geride bırakan beyanlarda bulundular.Bulunmak
zorundalar, zira ipin asıl sahipleri böyle düşünüyor, böyle hedefliyor, böyle
istiyor. Elbette ne söyleyeceklerini, ne yapacaklarını kendileri bilir.
Söyledikleriyle ülkesi ve milletiyle meselesi olan bazı kesimlere ümit
oldukları da ayrı bir gerçektir.Bunların kim olduklarını merak edenler açsın
televizyon kanallarındaki tartışma programlarını izlesin. Kimin kimi
savunduğunu, ömrünü MHP düşmanlığı ile geçirmiş bazı kesimlerin İp'e nasıl
sahip çıktıklarını ibretle göreceklerdir.
YA MHP'Yİ ELE GEÇİRSELERDİ?
Yer
gelmişken dikkatlerden kaçan bir hatırlatma yapmak istiyorum. İP'cilerin bugün
söyledikleri doğruysa, tarlada kurultay yapmaya çalışırken söylediklerini
nereye koyacağız? O zaman söyledikleri doğruysa, şimdiki sözlerini nasıl izah
edeceğiz? Doğru kabul edilmesi gereken şimdi söyledikleri olduğuna göre, tarla kurultayını sonuca ulaştırıp MHP'yi ele
geçirselerdi, ne olacağını ve partinin nerelere savrulup, ne hallere geleceğini
düşünebiliyor musunuz? Sadece bu kadarı dahi MHP'ye nasıl bir operasyon
yapıldığını ve MHP Genel Başkanı sayın Devlet Bahçeli'nin ufku, cesareti,
öngörüsü ve kararlı duruşu ile nasıl bir felaketi önlediğini anlamaya da,
anlatmaya da fazlasıyla yeter.
Çok daha
ciddi, çok daha önemli, çok daha girift meselelerimiz var. Ülke çok sıkıntılı
bir dönemden geçiyor. MHP günlük siyasi çekişmeleri bir kenara bırakmış,
gündeme ağırlık koymuştur. İletişim çağındayız ve bilgi çok hızlı biçimde her
yere ulaşıyor. Türk milleti ne olup bittiğini, kimin nerede durduğunu, kimin
ülkeye sahip çıktığını, kimin Pensilvanya'ya oyuncak olduğunu çok net görüyor.
MHP bu milleti son ümididir. Çok iyi biliyoruz ki, başka partilere oy verenler
de, sıra ülkenin bölünmez bütünlüğüne geldiğinde MHP'nin varlığına güveniyor.
İşte bu yüzdendir ki, MHP hep hedeftedir. Herkes varlık sebebinin gereğini
yerine getiriyor. Bu ülke ve milletle meselesi olanların MHP'yi hedef almaları
bizi şaşırtmaz. Bizi şaşırtan MHP'ye genel başkan olma iddiası ile yola
çıkanların yaşadıkları akıl almaz savrulma ve geldikleri yerdir.
BİR SEÇİMLİK ÖMRÜ VAR
Bazı medya
kuruluşlarının güya çaktırmadan İp'e sarıldıklarının farkındayız. Bugün ucunun
kimin elinde olduğu malum olan İP'in peşine takılanların tamamı olmasa dahi bir
kısmının, çok uzun sürmeyecek bir zaman diliminden sonra büyük bir pişmanlık
yaşadıklarını ve dönüp geldiklerini görebiliriz. Zira, şu anda gittikleri yolun
sonunun nasıl geleceğini anlamak için kahin olmak gerekmiyor. Eğer birbirlerine
düşüp darmadağın olmazlar veya maskeleri indirilmez de bir seçime kadar dayanabilirlerse,
kendileri açısından büyük başarı olacaktır. Zira, takatleri daha fazlasına
yetmeyecektir.
İYİ ROL YAPANLAR PARTİSİNİ KURDU
Türk siyasetine bir parti daha katıldı. Ama adı, logosu öğrenildiği andan itibaren de
sosyal medyanın üzerinde en çok eğlence düzenlenen partisi oldu. Logoyu
cemaatin meşhur yemeği Maklube'nin şekline benzetenlerden, İYİ üzerinden
espriler üretenlere kadar binlerce kişi saatlerce eğlendiler. Bu parti ne kadar
İYİ yalanlar söylerse söylesin, FETÖ etiketinden kurtulamayacağını da her
yönüyle göstermiştir.
Mesela İYİ rol yapan Meral Akşener partisinin tanıtım
konuşmasında "FETÖ ihanet şebekesi, sadece 15 Temmuz değil, 2004 den
itibaren bütün operasyonların ana aktörüdür." diyerek bir nevi bu
etiketten kurtulmaya çalışmış, Oda Tv isimli fikir sahtekârı haber sayfası da
bu cümleyi ön plana çıkarmaya çalışarak, aklınca algı çabası vermiştir.
Madem FETÖ 2004 yılından itibaren bütün operasyonların ana
aktörü de, 2013 yılında Fethullah Gülen'in talimatıyla hazırlanan 'Umut
Yolcusu' belgeselinde Meral Akşener, Fethullah Gülen'in 'Dinler arası diyalog'
düşüncesinin 1980 askeri darbesine bile engel olacak düzeyde olduğunu
belirterek "Sayın Gülen'in yapmaya çalıştığı gibi farklı dinler arasında
konuşmayı mutabık kalınabilecek noktaları ortaya koyabilmek için bir çalışma
yapmanın hiç kimseye bir zararının olmadığı aksine faydasının olduğuna
inanıyorum" demesini nasıl izah edeceksiniz?
Fikir sahtekârı Oda Tv, bir gün o belgeseli sayfanızda
yayınlayın da oradan izlesinler…
Ben, 2004 yılında dinlerarası diyalogu"(BOP) YOLUNDA
"HÜZÜNLÜ GURBET" FON MÜZİĞİ" başlıklı yazımda "Şehit
mezarlıklarında, şehitleri papaza, hahama kutsatacak kadar da
iğrençleşmişlerdir… Bu skandalın görüntüsü, geçen hafta Mersin'den yansımıştır.
Saymakla bitmeyecek ne rezaletler, ne ucubelikler "Dinlerarası Diyalog ve
Hoşgörü" adı altında sergilenmektedir. Türkiye'de bu manzaraların meydana
gelmesini sağlayan ise; Fethullah Gülen ve cemaatidir.
Papa II.John Paul şu ifadeleri kullanırken "Dinlerarası
Diyalog, kilisenin tüm insanları Hıristiyanlaştırma amaçlı misyonunun bir
parçasıdır."(1991, Redemptoris Missio=Kurtarıcı Misyon) Dinlerarası
Diyalogu savunan Fethullah Gülen de, Vatikan'da Papa'ya sunduğu ünlü mektubunda
"Papa 6.Paul Cenapları tarafından başlatılan ve devam etmekte olan
Dinlerarası Diyalog için Papalık Konseyi(PCID)misyonunun bir parçası olmak
üzere burada bulunuyoruz. Bu misyonun tahakkuk edişini görmeyi arzu
ediyoruz" demişti… Bugün parçası oldukları misyon için de elindeki tüm
imkanları seferber etmişlerdir." şeklinde yorumlarken, 2013 yılında
Fethullah Gülen'i öven belgeselde "Fethullah Gülen'in dinlerarası diyalog
modeli olsaydı ölümler olmazdı" şeklinde onu kutsallaştıranlar ve ona imaj
çalışması yapanlar bize İYİ rol yapmaktadır.
Madem FETÖ "2004 den itibaren bütün operasyonların ana aktörüdür." O halde birbirinize
karşı sevgi, bağlılık, sadakat niçin azalmadı?
2014 yılında FETÖ'nün tüm mensupları Meral Akşener
Cumhurbaşkanı adayı yapılması için niçin kampanyalar düzenledi? Sosyal medyada
niçin Meral Akşener adıyla "Hocaefendi'yi bir gün herkes anlayacak ! Ne
mutlu şimdiden anlayana." Sözü her yerde yayınlanmış ve Önder Aytaç, Emre
Uslu gibi FETÖ tetikçileri niçin bu kampanyalarda başrol oynamıştır?
Hatta Önder Aytaç "DUAMDIR; ALLAH'IM BU HANIMEFENDİYE
CUMHURBAŞKANLIĞINI NASİP ET. ÇÜNKÜ O ÇOK İÇİMİZDEN BİRİ. NE DERSİNİZ?"
yazılarını yazmıştı.
Madem FETÖ'ye "2004 den itibaren bütün operasyonların ana aktörüdür." şeklinde bakış açınız
var, o halde Fethullah Gülen bu bakış açınıza rağmen nasıl oluyor da sizden
"Güzel insan" diye bahsediyor ve FETÖ mensuplarına "Akşener'e
sahip çıkın, onu koruyun" talimatı veriyor?
Madem FETÖ'ye "2004 den itibaren bütün operasyonların ana aktörüdür." Bakış açınız var, 7'den
77'ye tüm FETÖ mensupları MHP'ye yapılmak istenen operasyonda sizi destekledi?
FETÖ mensubu olup, sizi desteklemeyen bir kişi gösterebilir misiniz?
Savcı, hâkim, polis, asker, işadamı, gazeteci, yazar,
yorumcu, işadamı, sanatçı FETÖ'cüler niçin Meral Akşener'i hedefe ulaştırmak
için seferberlik başlatmıştı?
Fikir ve haber sahtekârı ODA Tv niçin bu konulara hiç kafa
yormamaktadır.
Oda Tv isimli fikir ve haber sahtekârı haber sitesine, bir
de yaptığı haberi hatırlatmak istiyorum. Oda Tv, Yeniçağ isimli gazetenin
"Fethullah Gülen'i eleştirdi" diye yazarlığına ve görevine son
verdiği kişileri geçtiğimiz yıllarda haber yapmıştı. Şimdi bu gazetenin Meral
Akşener'i destekleyen gazete olmasını ve kurucular içinde olmasını nasıl
değerlendirmektedir? Prof. Dr. Çetin
Yetkin ve Sebahaddin Önkibar haberlerine tekrar baksana Oda Tv?
Ama öyle bir haber ahlakın yok ki, bakasın!
İYİ parti, iyi rol yapanları çok iyi bir şekilde yanyana
toplamıştır.
FETÖ'nün hiçbir operasyonuna karşı çıkmamış, FETÖ'nün MHP
operasyonunda figüran olmuş Meral Akşener'de başrolcü olarak "FETÖ 2004
den itibaren bütün operasyonların ana aktörüdür." demektedir. Sen
operasyonları yapanları övmüşsün, operasyon yapanlar seni övmüş, şimdi hangi
İYİ'liği pazarlıyorsun?
"İYİ" olana FETÖ sahip çıkmazdı. FETÖ sahip
çıktıysa mesele kötülerin "İYİ" maskesiyle rol dağılımıdır.
FİTNEDEN "İYİ" DOĞAR MI?
Güya hem genel başkanları hem cumhurbaşkanı adayları tek
kadın dün şaşaalı bir basın toplantısı ile Nazım Hikmet'te…
Partinin adını, amblemini, kurucular kurulunu ve programı
tanıtacaktı…
Bakmayın siz "yüzde 50+1'i alacağız" dediklerine…
Kendilerine güvenleri yok!
Bilerek, toplumun tepkisini ölçüp piyasaya çıkmak için…
Bir gün önceden hem kurucuları hem logoyu sızdırdılar…
Birini Fitneçağ'a, birini de komplo mağduru emekli askere
yaptırdılar!
Kurulmadan fırıldak başladı!
Lâkırdılarına baksanız merkez, demokrasi, eşitlik,
liberalizm, herkesi kucaklama…
Ama Milliyetçiliği çoktan terk etmişlerdi…
Demokrasiye ve hukuka da inançları yok!
O kadar ürkek, korkak ve tedirginler ki…
Gülistanın tilkisi, evrakları teslim edecekleri resmi
mercileri birer birer ziyaret edip demokrasi ve hukuktan söz etmiş…
Korkaklar tehdit eder ya hukuk vesilesiyle resmi mercileri
bir güzel tehdit etmişler yani…
Daha önce de niyetlerini gizleyip programlarını
sızdırmışlardı…
Millet, Amerikancı ve HDP çizgisinde bulunca…
Ne Topuklu'nun ne de içerideki MHP atıklarının gıkı çıkmadı!
Önceki gün usulca HDP'lileri ziyaret edip alışverişte
bulunmuşlar…
Güneydoğu'da ev kiralayıp HDP'nin yerini alacaklar
anlaşılan!
Adı gizli ama amblemi sahadaydı!
Partinin adı "İyi Parti"ydi…
"Türkiye 'iyi' olacak"mış!
Sloganları bu…
İyi de "fitne'den doğmuş 'iyi" nerede görülmüş?
Amblemleri sekiz ışınlı güneş!
Sekiz ışınlı güneş, Mesihçi Hristiyan sembolü değil miydi
yahu?
Kimin fikri dersiniz?
Neyse Topuklu, İçişleri'ne "kazasız belasız"
dilekçesini verdi de…
Nazım Hikmet'te sahaya çıktı.
İlk egemenlik gösterisi ise:
200 kurucunun gözüne baka baka "Cumhurbaşkanı adayınız
benim" talimatıyla "tekkadın"lığını ispatlamak!
Yani bu yeni parti dedikleri "Topuklu'nun ihtiraslarını
'iyi' etme" üzerine kurulmuştu!
Sahnedeki sinevizyona dikkat ettiniz mi?
Güneşten bir "M" doğdu, sonra iş "IYI"ya
dönüştü…
Gece Fitneçağ'ın sızdırdığı programda "İlk bir yıl
içinde yeni anayasa ile parlamenter sisteme dönmek" ve barajı yüzde 5'e
düşürmek "hedefi" dışında…
"Başkanlık sistemi"ne dair bir tek satır yok!
Oysa anayasa referandumunda "hayır" diye
yırtınmışlardı!
"U dönüşleri" müthiş!
Program, laf ebelikleri ile dolu…
Mesela YÖK yerine "Türkiye Yükseköğretim Kurulu"nu
ihdas edecek adamlar!
Gerisi populizm!
Hedefi, bakın Emre Uslu denen alçak nasıl açıklamış:
"İnşallah 2019'da RTE'nin hocaefendiye yaptığı zulümler
bitecek, her karanlık gecenin bir sabahı vardır ki o bahar gelecek meral
akşener cumhurbaşkanı olacak"
Gelelim kuruculara…
MHP atıklarından 25-30 kişi var, "Ülkücü yok"
listede…
Listede yüz(100) numaraya Aydın'ın rast gelmesi ilginç…
Yazıcıoğlu olayında adı geçen asker de listede, Esenboğa
divancıları da, HDP'nin adayı da, gazinocunun oğlu da, hocacıların avukatı da
listede, oruç tutanlarla alay edenin karısı da, eski AKP'li de, savcı katili
Güney'e selam yollayan yönetmen de, gazete sahibi de var, darbukacı Google'cı
da, emekli DSP'li de, Refahçı da, siyaset fırıldağı CHP'li de, ANAP'ın eski
müsteşarları da var, eski emniyetçi de, Sözcü'nün yazarı da, eski sendikacı da…
Araya da 25-30 kadar MHP atıklarından serpmişler!
İlk adım Nazım Hikmet'te, logo mavi-sarı, yedi yamalı bohça,
ideolojisiz, sadece "koltuk" endeksli, yani kimliksiz…
Kayı'nın "İki ok ve bir yay"ı ile Topuklu'nun
"İYİ"sinin alakası ne?
"Temelimizi MHP atıkları attı, bari basalonda gazlarını
alalım" dediler herhalde!
Olan bitenin özeti şu:
Topuklu, "Başbakan" olamadı ama sonunda
"genel başkan" ihtirasına kavuşacak…
Gerisi "medya cambazlığı" ve "hokus
fokus!"
Oysa "MHP'de Ülkücülük bitti" diye savrulmuşlardı,
alayıyla kol kola girmişler…
AKP yetmedi, bunlar da Türkiye'yi "iyi etmeye"
niyetli!
Anladınız mı "iyi"yi?