BİZLER TÜRKİYE İÇİN VARIZ

Amacımız Bu ülkenin hepimiz için huzurlu ve yaşanabilir olması için yürütülen çabalara katkı sunmak.

Alevisiyle, Kürdüyle; gelenekselcisi, Atatürkçüsüyle; milliyetçisi, solcusuyla… Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz.

Bence, hepimiz daha iyi koşullarda yaşamayı hak ediyoruz.Daha onurlu, daha saygın, daha estetik, daha barışçı koşullarda birlikte yaşamak için bilgilendirme paylaşım yapıyoruz…

Günlük Haber Siyasi-Politik Yorum Platformu


Whatsapp ile paylaş

26 Ekim 2017 Perşembe

İYİ PARTİ KURULDU,DEVLET BAHÇELİ HAKLI ÇIKTI.



Tamer Ashraf
MHP'nin kaçkınları yanlarına siyasi ömrünü tamamlamış bazı muhteremleri de alarak, kendilerine bir parti kurdular. Partilerinin adını da "İyi Parti" koydular. Siyaset dünyasında parti isimleri genellikle kısaltılarak kullanılır. Dolayısı ile bu parti "İP" diye adlandırılacaktır. Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş. MHP'ye attıkları ip tutmadı. Belli ki, ipi tutanlar vazgeçmemişler. Bağlayacak ve bağlanacak bir yer bulmuşlar. Malum, bir "İP" de (İşçi Partisi)  Doğu Perinçek'in elinde vardı. Ucunu bağladığı yerin talimatıyla ipi bırakıp "Vatan" maskesi taktı. Şu garip tesadüfe bakınız ki, bazı kaçkınlar da orada yuvalandılar.                   

DURUMA GÖRE VAZİYET

          MDP olmalarını bekliyorduk. Kendilerini öyle tanıtmış öyle anlatmışlardı. Yazdığımız yazının rüzgarıyla savrulup, vazgeçtikleri anlaşılıyor. Biz, İP'in kendisinden çok, ucunu tutanların vereceği şekli merak ediyorduk. MHP'ye ülkücülük ve milliyetçilik ayarı verecekleri iddiasıyla tarlada kurultay toplamaya kalkışmışlardı. Bu ayara kendilerinin ne kadar uyacakları aslında çok önceden belli olmuştu. Her ne kadar birinin söylediğini diğeri yalanlasa da, ülkücülük ve milliyetçiliği ağızlarına almayacaklarında birleşmişlerdi. Yönü, kıblesi, omurgası olmayan, duruma göre şekil alan, akıntıya kürek çeken bir yapı kuracaklarını çok önceden ilan etmişlerdi. Başka türlüsü zaten nasıl mümkün olabilir ki? MHP kaçkını kurucuların tarla kurultayı sırasında söyledikleri meydanda dururken, hangi ilke etrafında biraraya gelebilirler? Koray Aydın için Meral Akşener organizasyonlarını FETÖ'nün yaptığı ve dolayısı ile de önünün kesilmesi şart olan biri değil miydi? Ümit Özdağ, etrafındakilere Genel Başkan Yardımcılığını bırakma sebebini, "biz ortaya çıkmazsak, partiyi bunlar ele geçirir" diyerek, Akşener'i hedef göstermiyor muydu? Hepsinin birden kurultay isteme gerekçesini MHP'nin siyasetini beğenmemek ve milliliğini tartışmaya açmak oluşturmadı mı? Söylenenlerin mürekkebi daha kurumamıştır. Hepsi ispatlı şahitlidir. MHP'de Genel Başkan Yardımcılığını bir kenara itip tarlaya koşanlar, şimdi kimin ve neyin yardımcısı olduklarını nasıl izah ediyorlar?                

KİMLERE ÜMİT OLDULAR

          MHP'yi millikten uzaklaşmakla suçlayanlar, şimdi milliyetçi bir parti olmayacaklarını, ülkücülüğü ağızlarına dahi almayacaklarını, bozkurt işaretinden uzak duracaklarını daha yola çıkarken net olarak açıkladılar. Zaten net olan tek şey bu.  Bu kadarla da kalmadı, terör meselesinde, dış politikaya bakışta ve ülkenin diğer sorunlarında CHP'yi ve hatta HDP'yi  geride bırakan beyanlarda bulundular.Bulunmak zorundalar, zira ipin asıl sahipleri böyle düşünüyor, böyle hedefliyor, böyle istiyor. Elbette ne söyleyeceklerini, ne yapacaklarını kendileri bilir. Söyledikleriyle ülkesi ve milletiyle meselesi olan bazı kesimlere ümit oldukları da ayrı bir gerçektir.Bunların kim olduklarını merak edenler açsın televizyon kanallarındaki tartışma programlarını izlesin. Kimin kimi savunduğunu, ömrünü MHP düşmanlığı ile geçirmiş bazı kesimlerin İp'e nasıl sahip çıktıklarını ibretle göreceklerdir.                     

YA MHP'Yİ ELE GEÇİRSELERDİ?

        Yer gelmişken dikkatlerden kaçan bir hatırlatma yapmak istiyorum. İP'cilerin bugün söyledikleri doğruysa, tarlada kurultay yapmaya çalışırken söylediklerini nereye koyacağız? O zaman söyledikleri doğruysa, şimdiki sözlerini nasıl izah edeceğiz? Doğru kabul edilmesi gereken şimdi söyledikleri olduğuna göre,  tarla kurultayını sonuca ulaştırıp MHP'yi ele geçirselerdi, ne olacağını ve partinin nerelere savrulup, ne hallere geleceğini düşünebiliyor musunuz? Sadece bu kadarı dahi MHP'ye nasıl bir operasyon yapıldığını ve MHP Genel Başkanı sayın Devlet Bahçeli'nin ufku, cesareti, öngörüsü ve kararlı duruşu ile nasıl bir felaketi önlediğini anlamaya da, anlatmaya da fazlasıyla yeter.
          Çok daha ciddi, çok daha önemli, çok daha girift meselelerimiz var. Ülke çok sıkıntılı bir dönemden geçiyor. MHP günlük siyasi çekişmeleri bir kenara bırakmış, gündeme ağırlık koymuştur. İletişim çağındayız ve bilgi çok hızlı biçimde her yere ulaşıyor. Türk milleti ne olup bittiğini, kimin nerede durduğunu, kimin ülkeye sahip çıktığını, kimin Pensilvanya'ya oyuncak olduğunu çok net görüyor. MHP bu milleti son ümididir. Çok iyi biliyoruz ki, başka partilere oy verenler de, sıra ülkenin bölünmez bütünlüğüne geldiğinde MHP'nin varlığına güveniyor. İşte bu yüzdendir ki, MHP hep hedeftedir. Herkes varlık sebebinin gereğini yerine getiriyor. Bu ülke ve milletle meselesi olanların MHP'yi hedef almaları bizi şaşırtmaz. Bizi şaşırtan MHP'ye genel başkan olma iddiası ile yola çıkanların yaşadıkları akıl almaz savrulma ve geldikleri yerdir.                  

BİR SEÇİMLİK ÖMRÜ VAR

          Bazı medya kuruluşlarının güya çaktırmadan İp'e sarıldıklarının farkındayız. Bugün ucunun kimin elinde olduğu malum olan İP'in peşine takılanların tamamı olmasa dahi bir kısmının, çok uzun sürmeyecek bir zaman diliminden sonra büyük bir pişmanlık yaşadıklarını ve dönüp geldiklerini görebiliriz. Zira, şu anda gittikleri yolun sonunun nasıl geleceğini anlamak için kahin olmak gerekmiyor. Eğer birbirlerine düşüp darmadağın olmazlar veya maskeleri indirilmez de bir seçime kadar dayanabilirlerse, kendileri açısından büyük başarı olacaktır. Zira, takatleri daha fazlasına yetmeyecektir.  

İYİ ROL YAPANLAR PARTİSİNİ KURDU

Türk siyasetine bir parti daha katıldı.  Ama adı, logosu öğrenildiği andan itibaren de sosyal medyanın üzerinde en çok eğlence düzenlenen partisi oldu. Logoyu cemaatin meşhur yemeği Maklube'nin şekline benzetenlerden, İYİ üzerinden espriler üretenlere kadar binlerce kişi saatlerce eğlendiler. Bu parti ne kadar İYİ yalanlar söylerse söylesin, FETÖ etiketinden kurtulamayacağını da her yönüyle göstermiştir.
Mesela İYİ rol yapan Meral Akşener partisinin tanıtım konuşmasında "FETÖ ihanet şebekesi, sadece 15 Temmuz değil, 2004 den itibaren  bütün operasyonların  ana aktörüdür." diyerek bir nevi bu etiketten kurtulmaya çalışmış, Oda Tv isimli fikir sahtekârı haber sayfası da bu cümleyi ön plana çıkarmaya çalışarak, aklınca algı çabası vermiştir.
Madem FETÖ 2004 yılından itibaren bütün operasyonların ana aktörü de, 2013 yılında Fethullah Gülen'in talimatıyla hazırlanan 'Umut Yolcusu' belgeselinde Meral Akşener, Fethullah Gülen'in 'Dinler arası diyalog' düşüncesinin 1980 askeri darbesine bile engel olacak düzeyde olduğunu belirterek "Sayın Gülen'in yapmaya çalıştığı gibi farklı dinler arasında konuşmayı mutabık kalınabilecek noktaları ortaya koyabilmek için bir çalışma yapmanın hiç kimseye bir zararının olmadığı aksine faydasının olduğuna inanıyorum" demesini nasıl izah edeceksiniz?
Fikir sahtekârı Oda Tv, bir gün o belgeseli sayfanızda yayınlayın da oradan izlesinler…
Ben, 2004 yılında dinlerarası diyalogu"(BOP) YOLUNDA "HÜZÜNLÜ GURBET" FON MÜZİĞİ" başlıklı yazımda "Şehit mezarlıklarında, şehitleri papaza, hahama kutsatacak kadar da iğrençleşmişlerdir… Bu skandalın görüntüsü, geçen hafta Mersin'den yansımıştır. Saymakla bitmeyecek ne rezaletler, ne ucubelikler "Dinlerarası Diyalog ve Hoşgörü" adı altında sergilenmektedir. Türkiye'de bu manzaraların meydana gelmesini sağlayan ise; Fethullah Gülen ve cemaatidir.
Papa II.John Paul şu ifadeleri kullanırken "Dinlerarası Diyalog, kilisenin tüm insanları Hıristiyanlaştırma amaçlı misyonunun bir parçasıdır."(1991, Redemptoris Missio=Kurtarıcı Misyon) Dinlerarası Diyalogu savunan Fethullah Gülen de, Vatikan'da Papa'ya sunduğu ünlü mektubunda "Papa 6.Paul Cenapları tarafından başlatılan ve devam etmekte olan Dinlerarası Diyalog için Papalık Konseyi(PCID)misyonunun bir parçası olmak üzere burada bulunuyoruz. Bu misyonun tahakkuk edişini görmeyi arzu ediyoruz" demişti… Bugün parçası oldukları misyon için de elindeki tüm imkanları seferber etmişlerdir." şeklinde yorumlarken, 2013 yılında Fethullah Gülen'i öven belgeselde "Fethullah Gülen'in dinlerarası diyalog modeli olsaydı ölümler olmazdı" şeklinde onu kutsallaştıranlar ve ona imaj çalışması yapanlar bize İYİ rol yapmaktadır.
Madem FETÖ "2004 den itibaren  bütün operasyonların  ana aktörüdür." O halde birbirinize karşı sevgi, bağlılık, sadakat niçin azalmadı?
2014 yılında FETÖ'nün tüm mensupları Meral Akşener Cumhurbaşkanı adayı yapılması için niçin kampanyalar düzenledi? Sosyal medyada niçin Meral Akşener adıyla "Hocaefendi'yi bir gün herkes anlayacak ! Ne mutlu şimdiden anlayana." Sözü her yerde yayınlanmış ve Önder Aytaç, Emre Uslu gibi FETÖ tetikçileri niçin bu kampanyalarda başrol oynamıştır?
Hatta Önder Aytaç "DUAMDIR; ALLAH'IM BU HANIMEFENDİYE CUMHURBAŞKANLIĞINI NASİP ET. ÇÜNKÜ O ÇOK İÇİMİZDEN BİRİ. NE DERSİNİZ?" yazılarını yazmıştı.
Madem FETÖ'ye "2004 den itibaren  bütün operasyonların  ana aktörüdür." şeklinde bakış açınız var, o halde Fethullah Gülen bu bakış açınıza rağmen nasıl oluyor da sizden "Güzel insan" diye bahsediyor ve FETÖ mensuplarına "Akşener'e sahip çıkın, onu koruyun" talimatı veriyor?
Madem FETÖ'ye "2004 den itibaren  bütün operasyonların  ana aktörüdür." Bakış açınız var, 7'den 77'ye tüm FETÖ mensupları MHP'ye yapılmak istenen operasyonda sizi destekledi?
FETÖ mensubu olup, sizi desteklemeyen bir kişi gösterebilir misiniz?
Savcı, hâkim, polis, asker, işadamı, gazeteci, yazar, yorumcu, işadamı, sanatçı FETÖ'cüler niçin Meral Akşener'i hedefe ulaştırmak için seferberlik başlatmıştı?
Fikir ve haber sahtekârı ODA Tv niçin bu konulara hiç kafa yormamaktadır.
Oda Tv isimli fikir ve haber sahtekârı haber sitesine, bir de yaptığı haberi hatırlatmak istiyorum. Oda Tv, Yeniçağ isimli gazetenin "Fethullah Gülen'i eleştirdi" diye yazarlığına ve görevine son verdiği kişileri geçtiğimiz yıllarda haber yapmıştı. Şimdi bu gazetenin Meral Akşener'i destekleyen gazete olmasını ve kurucular içinde olmasını nasıl değerlendirmektedir?  Prof. Dr. Çetin Yetkin ve Sebahaddin Önkibar haberlerine tekrar baksana Oda Tv?
Ama öyle bir haber ahlakın yok ki, bakasın!
İYİ parti, iyi rol yapanları çok iyi bir şekilde yanyana toplamıştır.
FETÖ'nün hiçbir operasyonuna karşı çıkmamış, FETÖ'nün MHP operasyonunda figüran olmuş Meral Akşener'de başrolcü olarak "FETÖ 2004 den itibaren  bütün operasyonların  ana aktörüdür." demektedir. Sen operasyonları yapanları övmüşsün, operasyon yapanlar seni övmüş, şimdi hangi İYİ'liği pazarlıyorsun?
"İYİ" olana FETÖ sahip çıkmazdı. FETÖ sahip çıktıysa mesele kötülerin "İYİ" maskesiyle rol dağılımıdır.

FİTNEDEN "İYİ" DOĞAR MI?

Güya hem genel başkanları hem cumhurbaşkanı adayları tek kadın dün şaşaalı bir basın toplantısı ile Nazım Hikmet'te…
Partinin adını, amblemini, kurucular kurulunu ve programı tanıtacaktı…
Bakmayın siz "yüzde 50+1'i alacağız" dediklerine…
Kendilerine güvenleri yok!
Bilerek, toplumun tepkisini ölçüp piyasaya çıkmak için…
Bir gün önceden hem kurucuları hem logoyu sızdırdılar…
Birini Fitneçağ'a, birini de komplo mağduru emekli askere yaptırdılar!
Kurulmadan fırıldak başladı!
Lâkırdılarına baksanız merkez, demokrasi, eşitlik, liberalizm, herkesi kucaklama…
Ama Milliyetçiliği çoktan terk etmişlerdi…
Demokrasiye ve hukuka da inançları yok!
O kadar ürkek, korkak ve tedirginler ki…
Gülistanın tilkisi, evrakları teslim edecekleri resmi mercileri birer birer ziyaret edip demokrasi ve hukuktan söz etmiş…
Korkaklar tehdit eder ya hukuk vesilesiyle resmi mercileri bir güzel tehdit etmişler yani…
Daha önce de niyetlerini gizleyip programlarını sızdırmışlardı…
Millet, Amerikancı ve HDP çizgisinde bulunca…
Ne Topuklu'nun ne de içerideki MHP atıklarının gıkı çıkmadı!
Önceki gün usulca HDP'lileri ziyaret edip alışverişte bulunmuşlar…
Güneydoğu'da ev kiralayıp HDP'nin yerini alacaklar anlaşılan!
Adı gizli ama amblemi sahadaydı!
Partinin adı "İyi Parti"ydi…
"Türkiye 'iyi' olacak"mış!
Sloganları bu…
İyi de "fitne'den doğmuş  'iyi" nerede görülmüş?
Amblemleri sekiz ışınlı güneş!
Sekiz ışınlı güneş, Mesihçi Hristiyan sembolü değil miydi yahu?
Kimin fikri dersiniz?
Neyse Topuklu, İçişleri'ne "kazasız belasız" dilekçesini verdi de…
Nazım Hikmet'te sahaya çıktı.
İlk egemenlik gösterisi ise:
200 kurucunun gözüne baka baka "Cumhurbaşkanı adayınız benim" talimatıyla "tekkadın"lığını ispatlamak!
Yani bu yeni parti dedikleri "Topuklu'nun ihtiraslarını 'iyi' etme" üzerine kurulmuştu!
Sahnedeki sinevizyona dikkat ettiniz mi?
Güneşten bir "M" doğdu, sonra iş "IYI"ya dönüştü…
Gece Fitneçağ'ın sızdırdığı programda "İlk bir yıl içinde yeni anayasa ile parlamenter sisteme dönmek" ve barajı yüzde 5'e düşürmek "hedefi" dışında…
"Başkanlık sistemi"ne dair bir tek satır yok!
Oysa anayasa referandumunda "hayır" diye yırtınmışlardı!
"U dönüşleri" müthiş!
Program, laf ebelikleri ile dolu…
Mesela YÖK yerine "Türkiye Yükseköğretim Kurulu"nu ihdas edecek adamlar!
Gerisi populizm!
Hedefi, bakın Emre Uslu denen alçak nasıl açıklamış:
"İnşallah 2019'da RTE'nin hocaefendiye yaptığı zulümler bitecek, her karanlık gecenin bir sabahı vardır ki o bahar gelecek meral akşener cumhurbaşkanı olacak"
Gelelim kuruculara…
MHP atıklarından 25-30 kişi var, "Ülkücü yok" listede…
Listede yüz(100) numaraya Aydın'ın rast gelmesi ilginç…
Yazıcıoğlu olayında adı geçen asker de listede, Esenboğa divancıları da, HDP'nin adayı da, gazinocunun oğlu da, hocacıların avukatı da listede, oruç tutanlarla alay edenin karısı da, eski AKP'li de, savcı katili Güney'e selam yollayan yönetmen de, gazete sahibi de var, darbukacı Google'cı da, emekli DSP'li de, Refahçı da, siyaset fırıldağı CHP'li de, ANAP'ın eski müsteşarları da var, eski emniyetçi de, Sözcü'nün yazarı da, eski sendikacı da…
Araya da 25-30 kadar MHP atıklarından serpmişler!
İlk adım Nazım Hikmet'te, logo mavi-sarı, yedi yamalı bohça, ideolojisiz, sadece "koltuk" endeksli, yani kimliksiz…
Kayı'nın "İki ok ve bir yay"ı ile Topuklu'nun "İYİ"sinin alakası ne?
"Temelimizi MHP atıkları attı, bari basalonda gazlarını alalım" dediler herhalde!
Olan bitenin özeti şu:
Topuklu, "Başbakan" olamadı ama sonunda "genel başkan" ihtirasına kavuşacak…
Gerisi "medya cambazlığı" ve "hokus fokus!"
Oysa "MHP'de Ülkücülük bitti" diye savrulmuşlardı, alayıyla kol kola girmişler…
AKP yetmedi, bunlar da Türkiye'yi "iyi etmeye" niyetli!

Anladınız mı "iyi"yi?
google-site-verification: google2afd6f3c8ec4d6d7.html