BİZLER TÜRKİYE İÇİN VARIZ

Amacımız Bu ülkenin hepimiz için huzurlu ve yaşanabilir olması için yürütülen çabalara katkı sunmak.

Alevisiyle, Kürdüyle; gelenekselcisi, Atatürkçüsüyle; milliyetçisi, solcusuyla… Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz.

Bence, hepimiz daha iyi koşullarda yaşamayı hak ediyoruz.Daha onurlu, daha saygın, daha estetik, daha barışçı koşullarda birlikte yaşamak için bilgilendirme paylaşım yapıyoruz…

Günlük Haber Siyasi-Politik Yorum Platformu


Whatsapp ile paylaş

12 Eylül 2017 Salı

İPİNİ KOPARAN ATATÜRK DÜŞMANLARI!

Her dönem ipini koparanın Atatürk'e saldırdığına şahit oluyoruz. 

Türk düşmanı olan hapçısı, delisi, feslisi, tarihçisi, profu, siyasetçisi, yazarı Atatürk'e düşmanlık yaparak tatmin oluyor. 

Bunların büyük bölümü de İslam'ı bahane ederek Atatürk'e saldırıyor. Oysa Atatürk bu ruhu karanlık adamlar karşısında, İslam'ın aydınlık yüzünü yaşatmaya ve korumaya çalışmıştır. 

Atatürk'ün bunlar karşısında en büyük özelliği de Haçlı Ordularını denize döken, karaya gömen komutan ve devlet adamı olmasıdır. 

Bu ülkenin semalarında bugün ezanlar yankılanıyor, insanlarımız ibadetlerini rahatlıkla yerine getiriyorsa bu Mustafa Kemal Atatürk'ün her manada vizyonu sayesindedir.

Sözünü, heykelini, ismini, fotoğrafını ve eserlerini görünce cinnet geçirebilirsiniz ama bu sizin sadece dininizi, soyunuzu, kanınızı sorgulatır. Bir Müslüman Türk'ün Atatürk'e düşmanlık beslemesi mümkün değildir.

Ebul Gazi Bahadır Han'ın yüzyıllar önce söylediği "Türk'ün düşmanı çoktur; ama onu korumak isteyenin düşmanı daha çoktur."  Sözü aslında Mustafa Kemal Atatürk'e yapılan saldırıları da özetlemektedir.

Atatürk'ün İslam'a yaptığı hizmetin yüzde birini yapmamış adamların İslam üzerinden Atatürk'e saldırması ayrı bir kahpeliktir.

"Keşke Yunan galip gelseydi" diyen adamlar bugün Atatürk düşmanlığı yapıyor gerisini siz düşünün…

Mustafa Kemal Atatürk'ün 27.07.1937 tarihinde T.B.M.M'nde yapmış olduğu konuşmasında şunları demişti:

"Araplar'ın Avrupa siyasetine nüfuz edemeyip sözde istiklal kelimesine inandıkları ve bu uğurda Arap memleketlerini Avrupa emperyalizmine esir kıldıkları çok şayanı teessüftür. 

Araplar'ın arasında mevcud olan karışıklığı ve hoşnutsuzluğu kimse bizim kadar bilemez. Biz vakıa birkaç sene Araplar'dan uzak kaldık.

Fakat şimdi kendimize kafi derecede güvenip ve kudretimizi bildiğimiz için İslamiyet'in mukaddes yerlerinin Museviler'in ve Hristiyanlar'ın nüfuzunun altına girmesine mani olacağız.
Binaenaleyh şunu söylemek istiyoruz ki; buraların Avrupa emperyalizminin oyun sahası olmasına müsaade etmeyeceğiz.

Biz şimdiye kadar dinsiz ve İslamiyet'e lakayt olmakla itham edildik.

Fakat bu ithamlara rağmen Peygamberin son arzusunu yani, mukaddes toprakların daima İslam hâkimiyetinde kalmasını temin için hemen bugün kanımızı dökmeye hazırız.

Cedlerimizin, Selahaddin'in idaresi altında, uğrunda Hristiyanlar'la mücadele ettikleri topraklarda yabancı hâkimiyet ve nüfuzunun tahtında (altında) bulunmasına müsaade etmeyeceğimizi beyan edecek kadar bugün Allah'ın inayeti ile kuvvetliyiz.

Avrupa bu mukaddes yerlere temellük etmek için yapacağı ilk adımda bütün İslam âleminin ayaklanıp icraata geçeceğine şüphemiz yoktur."

Bunları söyleyen ve Haçlı Ordularına karşı cephede savaşarak her manada inancını ve imanını ispat etmiş Atatürk bunlara göre kâfir olurken, "Keşke Yunan galip gelseydi" diyen adamlar nasıl oluyorsa dindar oluyor.

Kadir Mısıroğlu isminde ömrünü Atatürk düşmanlığına adamış bir fesli bir deli var…

"Belli ölçülerde deliyim" ifadesi de ona aittir.
Bunun bir de  "Irak işgali için AKP'yi ben ikna ettim. Büyük Ortadoğu Projesi Türkiye için nimettir." sözü var. 

Şimdi bir Atatürk'ün sözü ve uygulamalarına bakın, birde "belli ölçülerde deli olan" bu adamın açıklamalarına bakın…

Atatürk, Haçlı Ordularına karşı "Allah Allah" diye çarpışan Türk Ordusuna komutanlık ederken, Kadir Mısıroğlu milyonlarca Müslümanın öldürüldüğü, sakat, evsiz, barsız bırakıldığı, tecavüze uğradığı Büyük Ortadoğu Projesinin nimet olduğunu söylüyor ve AKP'yi bu projeyi desteklemeye ikna ettiğini ifade ediyor.

Türkiye'nin sözde İslamcıları da işte böyle bir rezil haldedir.
En acı olanı da böyle bir adam, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından geçmişte Saray'da konuk edilerek itibar gördü ve meşrulaştırılan bu adam gençleri zehirlemeye hala devam ediyor. 

Yeri tımarhane olacak adamın, sarayda ne işi vardır?
Umarım onun sarayda konuk edilmesi, sadece geçmişte yaşanmış bir rezalet olarak kalmıştır ve böyle bir adam artık muhatap alınmayacaktır.

Kadir Mısıroğlu böyle itibar görünce, diğer Atatürk düşmanları da ipini kopararak, kudurarak saldırılarını sürdürüyor.

Geçtiğimiz günlerde de Şanlıurfa'da da bir kansız "Dinimizde putperestliğe yer yoktur." diyerek Atatürk heykelini kırmaya çalışırken karşımıza çıktı.

 "Allah" diyor, "peygamber" diyor, "put" kırdığını söylüyor ama ne hikmetse uyuşturucu kullanıcısı çıkıyor.

Bu türlerin her şeyi tezat, herşeyi kansızlık, herşeyi soysuzluk üzerine kurulmuştur.

Bunlar Atatürk'e saldırdıkça, Türk milletinin Atatürk'e olan sevgisi kat kat artıyor.

Bu kansızlar, soysuzlar elbette durmayacak ama milyonlarca Atatürk sevdalısı onun emanetlerini korumak için görev başındadır.

Bir Atatürk'ün duruşundaki asalete bakın, birde ona saldıran tipsizlerin haline… 

Görünce insanın kusacağı tipler, Atatürk düşmanı olarak ortada dolaşıyor.



"Keşke Yunan Galip Gelseydi"
O kanı taşımadan, Yunan aşkı mümkün mü?

google-site-verification: google2afd6f3c8ec4d6d7.html