Seçim sonuçları ile ilgili olarak televizyon kanallarında, gazete sayfalarında günlerdir değerlendirmeler yapılıyor. Analizler yayınlanıyor. Hepsinin ortak kanaati bu seçimin en başarılı partisinin MHP olduğudur. Bunu söylüyorlar, ancak kulp takmayı da unutmuyorlar.Akla ziyan bahanelerle MHP'nin bu büyük başarısına çamur sıçratmaya uğraşanı mı ararsınız, hala Cumhur ittifakına fitne sokmak için çabalayanları mı sorarsınız hepsi mevcut.
NE UTANIYORLAR NE SIKILIYORLAR
Yazılan
yazıları ve televizyon programlarında ki kof açıklamaları gördükten sonra,
MHP'nin "iftira, itham ve isnat" başlığı ile verdiği ironik teşekkür
ilanının ne kadar yerinde olduğunu bir defa daha hak verdim. Bunlarda ne utanma
var ne sıkılma. Ne laftan anlıyorlar, ne milletten yedikleri tokadı
dinliyorlar. Kimi MHP'nin aldığı oy üzerinden hala Cumhur ittifakına nifak
sokmaya uğraşıyor, kimi hükümet ve ülke yönetimini bahane göstererek fitne
çıkarmaya çabalıyor. Bu güruhun hokkabazlıklarını sadece burada
değerlendirmiyoruz. Seçim sonrasında katıldığımız televizyon programında da
sicillerini önlerine döküp, nasıl rezil olduklarını net ve kesin şekilde
kendilerine hatırlattık. Ama utanan kim, suratlar ayakkabı köselesi. Cevap
veremiyorlar, kıvranıp susuyorlar, sonra kaldıkları yerden devam ediyorlar.
HEPSİ ARŞİVLERDE MEVCUT
Bu iftira,
itham ve isnat grubunun seçimden öncesinde dillerine doladıkları ve özellikle
Cumhur ittifakı arasında fitne çıkarmak için sırayla kullandıkları bir argüman
vardı. AK Parti'nin MHP ile ittifak oluşturmasından dolayı, Doğu ve Güneydoğu
bölgelerinde yaşayan Kürt kökenli vatandaşlarımız tedirginmiş, bu sandığa
olumsuz yansıyacakmış.AK partinin bu yüzden çok önemli ölçüde oy kaybedecekmiş.
Bunu söyleyenlere, defalarca hem yazdığımız yazılarda, hem katıldığımız
televizyon programlarında seçim sonuçlarını, referandumlarda ortaya çıkan
tabloyu hatırlatarak cevap verdik. İddiaların asılsız, bu sözlerin kasıtlı
olduğunu ve nifak sokmaya yönelik bulunduğunu anlattık. MHP'nin varlığından
bölgedeki vatandaşlarımızın değil, PKK ve uzantılarının tedirgin olduğunu
söyledik.Bölgeye huzur gelmesiyle birlikte siyasi dengelerin değişeceğini
yazdık, anlattık. Vatandaşlarımızın PKK baskısı altında kalmadan, huzur ve
güven ortamında, kendi hür iradeleriyle sandığa gitmeleri durumunda, çok farklı
tabloların ortaya çıkacağını, MHP'nin ciddi oy oranlarına ulaşacağını savunduk.
Hepsi arşivlerde kayıtlıdır.
HUZUR OY ORANLARINA YANSIYOR
Bütün bu
söylediklerimiz kuru bir iddiaya dayanmıyor. Gerçeklerin ortaya koyduğu bir
tespit yapıyoruz. 2015 yılındaki 7 Haziran seçimlerinde bölgede devlet tamamen
geri çekilmiş ve meydan terör örgütüne bırakılmıştı. Yol kontrolü yapıyor,
vergi topluyorlardı. PKK uzantısı HDP böyle bir ortamda yüzde 13,1 oy aldı. Bu
oy oranına baskı, tehdit ve şiddetle ulaştığını bölgeden gelen raporlar net
olarak ortaya koydu. Aynı yılın Kasım ayında bir seçim daha yapıldı. Bu defa
devlet varlığını hissettirmeye ve terörle mücadele etmeye başlamıştı.Anında
sonucunu gördük ve HDP yüzde 11'e geriledi. 16 Nisan Anayasa referandumu yapılırken, devlet artık
bölgeye tam olarak hakim olmuş ve kısmen de olsa huzur sağlanmıştı. Evet
oyları, tam anlamıyla bir patlama yaptı ve millet Cumhurbaşkanlığı hükümet
sistemine sahip çıktı.
CHP SAYESİNDE BARAJI AŞTILAR
Bütün bunlar
huzur ve güven arttıkça, PKK kayboldukça siyasi dengelerin değiştiğinin
ispatıdır. Nitekim, 24 Haziran seçimleri çok daha rahat ve huzurlu bir ortamda
yapılmıştır. PKK uzantısı HDP bu şartlarda yüzde 8'e kadar gerilemiştir.
Selahattin Demirtaş'ın aldığı oy bunu gösteriyor. Bizim iddiamız, huzurun devam
etmesi ve terörün kökünün kazanması ile birlikte, HDP denilen bölücü partinin
de tarihe gömüleceği ve ortadan kalkacağıdır. Son seçimlerde HDP'nin barajı
aşması bölgeden gelen oylarla değil, CHP'nin akıl almaz bir şekilde bu terör
örgütü partiye yardım ve destek vermesi sayesinde mümkün hale gelmiştir.
Netikim, millet CHP'nin bu ihanete varan tavrını cezalandırmış ve dibe
vurmasını sağlamıştır. CHP şimdi kendi içinde bu hazin durumun hesabını veriyor
ve uzun süre bunun devam edeceği, hatta partide ciddi değişimlere kadar gidecek
sonuçların doğacağı anlaşılıyor.
OYLARINI ARTTIRAN TEK PARTİ MHP
24 Haziran
seçimlerinde Güneydoğu ve Doğu illerinde oy oranını çok ciddi biçimde, yüzde
300, hatta 400 oranında arttıran tek parti, Milliyetçi Hareket Partisi'dir ve
bu durum bizim için asla sürpriz değildir. Böyle olacağını, normalleşmenin
sağlanması durumunda MHP'nin ülke bölünmez bütünlüğü savunan bir parti olarak,
bölge insanından büyük tasvip göreceğini zaten biliyor ve söylüyorduk. Biz bu
milleti biliyor ve tanıyoruz. Çok şükür yanılmadık. Nitekim, MHP Şanlıurfa'dan
milletvekili çıkardı. Bölgenin diğer il ve ilçelerinde tarihi başarılar elde
etti. Alınan oy oranları bugünkü
Ortadoğu Gazetesi'nin manşetinde yer alan haberde ayrıntılı olarak mevcuttur.
Buraya tekrar yazmaya gerek görmüyorum.
BÜTÜN İDDİALARI YERLE BİR OLDU
Gerçekler
bunlar olmasına rağmen, "iftira, itham ve isnat" güruhunun hala
televizyon ekranlarına çıkabilmesi, hala köşelerinde yazı yazıyor olabilmeleri
bir yüzsüzlüktür. Bütün iddiaları, bütün tespitleri, bütün öngörü ve analizleri
yerle bir olmuştur. Alayı birden aynı şeyi söylüyorlardı, ama seçim sonrasında
özür dileyeni, yanıldığını kabul edeni henüz görmedim. Pişkin şekilde bu
meseleyi görmezden geliyor, üzerini örtüyorlar. Ama yağma yok. Size
sesleniyorum: MHP'nin bölgede olmadığını, Cumhur ittifakı dolayısı ile AK
Parti'nin bölgede oy kaybedeceğini söyleyenler ve yazanlar neredesiniz? MHP'ye
iftara ettiğinizi, Cumhur ittifakına fitne sokmak için çabaladığınızı artık
kabul edin. Kabul etmeseniz de bu millet ne yapmaya çabaladığınızı net şekilde
gördü ve cevabınızı verdi. Keşke biraz utanmanız olsa da yüzünüz kızarsa…