BİZLER TÜRKİYE İÇİN VARIZ

Amacımız Bu ülkenin hepimiz için huzurlu ve yaşanabilir olması için yürütülen çabalara katkı sunmak.

Alevisiyle, Kürdüyle; gelenekselcisi, Atatürkçüsüyle; milliyetçisi, solcusuyla… Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz.

Bence, hepimiz daha iyi koşullarda yaşamayı hak ediyoruz.Daha onurlu, daha saygın, daha estetik, daha barışçı koşullarda birlikte yaşamak için bilgilendirme paylaşım yapıyoruz…

Günlük Haber Siyasi-Politik Yorum Platformu


Whatsapp ile paylaş

6 Haziran 2018 Çarşamba

24 Haziran'da ne olacak?

SİTEMİZİ GEZERKEN REKLAMLARA TIKLAYINIZ & UNUTMAYIN TEK GELİR KAYNAĞIMIZ REKLAMLAR & SİTEMİZİ GEZERKEN REKLAMLARA TIKLAYINIZ

Tamer Ashraf
Türkiye bugüne kadar çok seçim yaptı. Bu seçimler Türkiye'nin bugünlerini hazırlayan siyaset ortamını belirledi. İyisiyle kötüsüyle buralara kadar geldik. Ancak şimdi yepyeni bir dönem başlıyor. Bu yeni dönemin özelliği sadece Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmiş olması değildir. Türkiye bir yol ayrımına gelmiştir ve seçim sonuçları ne tarafa sapılacağını belirleyecektir.


ANKARA MERKEZLİ POLİTİKALAR

        Cumhur ittifakına onay verilmesi, Türkiye'nin yeni bir silkiniş ve ayağa kalkma hamlesini başlatma anlamına gelecektir. MHP'nin yönlendirmesi, katkısı ve gayretleriyle sistem yenilenmiştir, eksik belirlenmiştir, milli bir uyanış başlamıştır, bunu milletin faydasına kullanacak siyasi zemin oluşturulmuştur. Yılların yanlışları geride bırakılmış, milli bir çizgiye gelinmiş, Ankara merkezli politikalar üretilmesine dönülmüştür. Bütün bu gelişmeler bize sadece avantaj ve başarı kazandırmamış, aynı zamanda saygınlığımızı, etkinliğimizi ve belirleyiciliğimizi son derece yükseltmiştir.Milletin Cumhur İttifakı'na onay vermesiyle birlikte etrafımızdaki kuşatmayı yarmak, bu devletle meselesi olanları tepelemek, huzuru ve refahı yakalamak çok daha kolay olacaktır.

ÜLKENİN HUZURU

          Bütün bu gelişmeler Cumhur ittifakının ne kadar isabetli olduğunun da belgesidir. Bu ülke ve milletle meselesi olanlar, tam da sonuç almaya yaklaştıklarını zannettikleri bir süreçte, MHP yine oyunları bozmuş, yine bedel ödemek pahasına da olsa devletine ve milletine sahip çıkmış, yine bütün hesapları alt-üst etmiştir. Sorun da buradan çıkıyor. MHP'nin bu kararlılığı, bu siyaseti vatan-millet düşmanlarını çılgına döndürüyor. MHP, hiç şüphesiz Türk siyasetinde övünülecek, gurur duyulacak bir sicile sahiptir. Bütün söyledikleri ve teklif ettikleri ülkenin huzura kavuşmasının yolunu açmış, sorunların çözülmesi için fırsat oluşturmuştur. Tamamı ispatlıdır.

AF TEKLİFİ DİKKATE ALINMALI



             Sayın Bahçeli'nin söylediklerine ve tekliflerine önce en sert şekilde karşı çıkanlar, kısa süre sonra aynı çizgiye gelmişlerdir. Terörle mücadeleden başörtüsü sorununa, FETÖ'ye direnmekten dış politikada milli bir çizgi izlenmesine kadar, bunun sayısız örnekleri vardır. Yeni hükümet sistemine şiddetle karşı çıkanların, ittifak düzenlemesini ağır bir sorun haline getirenlerin, şimdi nasıl herkesten önce koştuklarını ibretle izliyoruz. Meydan meydan dolaşıp yeni sisteme uygun icraat yapacaklarını millete anlatmaya çabalıyor, nasıl ittifak oluşturduklarını övünerek anlatıyorlar. Af düzenlemesi talebi de bunlardandır. Bir anda verilmiş bir karar değildir. Her şey düşünülmüş ve teklif ona göre hazırlanmıştır.Dikkate alınması, gereğinin yapılması ülkenin büyük faydasına olacaktır. Şimdilik görmezden, duymazdan gelenlerin, "gündemimizde yok" açıklaması yapanların kısa süre sonra affı herkesten çok sahiplendiklerini görmek bizi şaşırtmayacaktır. Zira, ülkenin şartları bunu zorunlu kılmaktadır. Sayın Bahçeli'nin özelliği, meseleleri herkesten önce görmesi, tahlil etmesi ve bir sonuca ulaşmasıdır.

5 BENZEMEZ FELAKETİ

         Daha önce de defalarca belirttiğimiz gibi, millilik, duruma göre vaziyet almak olamaz. Kararlılık ve devamlılık gerektirir. Sayın Bahçeli'nin kararlılığı ve samimiyeti siyasetin genelinde bir karşılık bulmuştur. Bugün siyaset yapanların geneli milli oldukları iddiasıyla milletin karşısına çıkıyorlar. Ne kadar samimi oldukları; Pensilvanya'dan talimat alarak, PKK'ya güzelleme yaparak nasıl milli olunacağı ayrı bir tartışmadır, ama en azından böyle görünmek ihtiyacı hissetmektedirler. Türk milleti bütün liderleri de, partileri de dikkatle izliyor. Kimin rol yaptığını, kimin nereden itilip neye ve nereye hizmet ettiğini, kimin canını ortaya koyarak bu ülkenin ve milletin yükselmesi ve yücelmesi için çırpındığını görüyor.  24 Haziran'da Cumhur ittifakı dışında bir ihtimali düşünmek bile istemiyoruz. Bu ülkenin de, milletin de, devletin de felaketi olacaktır. Bir muhalefet gayreti ile bunları söylemiyoruz, 5 benzemez ittifakını oluşturan partilerin ve çıkardıkları Cumhurbaşkanı adaylarının meydanlarda, televizyon ekranlarında, gazete sayfalarında söylediklerine bakarak, bir tespit yapıyoruz.

FIRSAT KOLLUYORLAR

         Başka hiçbir ölçü olmasa dahi, bu ülke ve milletle sorunu olan içeride ve dışarıda her kim varsa, alayının birden Cumhur ittifakının karşısına dikilmesi, 5 benzemez için çırpınması, ne olduğunu anlamaya fazlasıyla yeterlidir. Ülke ve millet düşmanları fırsat kollamaktadırlar. Sayın Bahçeli önlerinde büyük bir engeldir. Sayın Erdoğan ayrı bir engeli oluşturuyor. Türk milleti de bunları ülkenin geleceğinde bir engel görüyor ve gereğini yapacağından hiçbir endişemiz yoktur. Türkiye'nin huzurunu sağlaması ve siyasi istikrarını sürdürmesi durumunda, önünde kimsenin duramayacağını defalarca test ettik gördük.

AŞILMAYACAK SORUNUMUZ YOK



           Yeni sistemin bütün unsurlarıyla işletilebilmesi için 24 Haziran büyük bir fırsattır. Hukukun işlemesi, demokrasinin öne çıkması için alınacak bütün tedbirler de artık geç kalınmaması gerekmektedir. Toplumsal çürümenin acil olarak önüne geçmek ve bunun için ivedi tedbirler almak gerekiyor. Terörün tamamen bitirilmesi an meselesidir. Bu ülke ve milletle sorunu olanların bütün ümitlerinin kırılması ile birlikte, her şey çok daha kolaylaşacaktır. Aşılmayacak sorunumuz yoktur.

5 Benzemezinçaresizliği

Merkezinde PKK uzantısı HDP'nin bulunduğu ve 5 benzemezden oluşan curcuna ittifakı seçim günü yaklaştıkça bir taraftan kaos ve krizi derinleştirmeye uğraşıyor; diğer taraftan birbirlerine düşerek saplandıkları çıkmazı gizlemeye çabalıyor.

SEÇİM SONRASINA HAZIRLIK

         Medya yoluyla ilk turda kimin daha çok oy alacağı üzerinden birbirlerine göndermelerde bulunuyorlar. Kılıçları çekmeleri ve vuruşmaya girmeleri an meselesidir. Dertleri kesinlikle Cumhurbaşkanlığı değil. Bunun kendileri için çok uzak bir hayal olduğunun farkındalar. Bütün çabaları kendi iç çekişmelerinde pozisyon alabilecek bir zemin oluşturmak. Bu CHP için de böyle, İp'in sahipleri için de bu şekilde. Seçim sonrasında Cumhurbaşkanı adayı olanların alacakları oya göre partilerinde büyük gürültüler kopacak. Muharrem İnce'nin bütün hesabı CHP'den daha çok oy almaya bağlı. Bunu başarabilirse zaten pamuk ipliğine bağlı olan Kemal Kılçdaroğlu'nun bırakıp gideceğini ve koltuğu kendisine terk edeceğini hesaplıyor. Kılçdaroğlu ise, bu seçimi İnce'den kurtulabilmenin bir yolu olarak değerlendiriyor. CHP'nin seçim sonrasında büyük gerginliklere, yeni kurultaylara sahne olacağı bir sır değildir.

BİN 500 KİŞİ İSİTİFA ETTİ

          İp'in durumu daha vahim. Parti görünümlü oluşumun başı başka, içi bambaşka. 24 Haziran sonrasında baş kalmayacak ve haliyle yeni bir baş mücadelesi sahnelenecek. Bütün hazırlıklar buna göre yapıldı, atamalar buna göre ayarlandı, aday listeleri buna göre tasarlandı. Kuruluş aşamasında yumruk yumruğa kavga edip, listelerdeki paylaşımda restleşenlerin nasıl post kavgasına tutuşacaklarını, varın siz hesap edin. Bu keşmekeşin içinde olmak istemeyenler daha şimdiden yollarını ayırıyor. Son iki haftada istifa edenlerin sayısı bin 500'ü buldu. Biz daha en başında bir seçimlik ömürlerinin olduğunu yazmış ve söylemiştik. İp'in asıl sahiplerinin gayreti ve bunların birarada olmalarını sağlayan bizim bir türlü bilmediğimiz hikmeti olmasa, seçimi de görmeleri mümkün değil. 

KANDİLLİLER

         HDP konusuna hiç girmeyelim. Zaten çok şey söylemeye de gerek yok. Onların varlık sebebi ihanete sözcülük etmek olduğu için, Kandil'den ne istenirse onu yapıyorlar. CHP ve İP'in böyle bir partiye kendilerini muhtaç hissetmesi ve Türk mahkemelerinin teröre yardım ve yataklık suçundan yargıladığı birini hapisten çıkarmak için seferber olmaları sözün bittiği yerdir. Bu utancı siyasi hayatları boyunca yaşayacaklar. Asıl üzerinde düşünülmesi gereken nokta, bunları hangi güç ve kudretin biraraya getirdiği ve bu durumlara düşmeye ikna ettiğidir. FETÖ'nün neden bu kadar memnun olduğunu hala anlamayanlar bir defa daha düşünsünler. Hükümetten gelen açıklamalar yakında Kandil'in yerle bir olacağını gösteriyor. 24 Haziran'da milletin de Kandil'in siyasi kökünü kurutacağından hiçbir şüphemiz yoktur. 5 Benzemezin diğer ortakları cürümleri kadar yer yakacakları için kapsama alanı dışındalar.

KAOS VE KRİZ ARIYORLAR



          İşin aslı budur. Bunu gizlemek büyük gayret sarf ediyorlar, ama nafile. Parlamenter sisteme geçeceklermiş, bu konuda tam bir işbirliği ve ağır birliği yapmak gerekiyormuş. Birbirlerini ziyaret edip bu maskeyi kullanmayı teklif ediyorlar, ama her kafadan bir ses çıkıyor. Muharrem İnce bir taraftan parlamenter sisteme geçeceğini söylüyor, diğer taraftan Cumhurbaşkanı olması durumunda sistemi nasıl güzel işletip, nasıl büyük işler başaracağını anlatıyor. Parlamenter sisteme dönüleceğini söylemek, milletin gözünün içine bakarak yalan söylemek, krizi ve kaos çıkarmak için çırpınmaktır. Böyle bir şeyin imkansız olduğunu, bunu dayatmanın yeni gerginlik ve çatışmadan başka bir sonuç doğurmayacağını anlamamaları mümkün değildir. Ama başka çareleri yok. 16 Nisan referandum sonuçlarına ümit bağlıyorlar.  Parlamenter sistemi savunup tekrar buraya dönüleceğini söyleyerek yüzde 48,5'u yine ikna edebileceklerini zannediyorlar.

ESKİYE DÖNÜLEMEZ

Parlamenter düzen geride kaldı ve şimdi yepyeni bir sistem var. Eskiye dönülmesi hiçbir şartta mümkün değildir. Bunun için Anayasa değişikliği, yani meclisin üçte iki çoğunluğunun aynı kanaate olması gerekiyor. Akıl ve izan sahibi hiç kimse bu seçimlerden böyle bir sonuç çıkacağını söyleyemez. Buna rağmen hala aynı ezberi tekrarlamak asla iyi niyet taşımamaktadır. Bu söylem belki sizin için bugünü kurtarmaya yeter, ama hazin akıbetinizi ve yukarıda anlatmaya çalıştığım gerçekleri değiştirmeye de, örtmeye de yetmez. Bu milletin merkezinde PKK uzantısı HDP'nin bulunduğu bir oluşuma yol vereceğini düşünüyor olmanız bile, aslında nasıl bir çaresizliğin içine düştüğünüzün belgesidir.

BUNA HAKKINIZ YOK


Bu milletin aklıyla daha fazla alay etmeyin. Kendi küçük hesaplarınız uğruna kriz ve kaos aramayı bırakın. Farkındayız bütün bunlar Pensilvanya üst aklının planları ve size de bu planlara uymak kalıyor. Ama farş oluyorsunuz, siyaseti kirletiyorsunuz, seviyeyi yerlerde süründürüyorsunuz. Ülke ve millet düşmanlarının işini kolaylaştırıyorsunuz. Onlar da size inanarak, size güvenerek azıyor ve daha fazla saldırıyorlar. Doların bu kadar yükselmesinin başka türlü bir izahını yapabilen var mı? Bütün bunlar siyasi sicilinize uygun düşüyor olabilir, ama bu kadarına sizin dahi hakkınız yok.





Kaynak:Ortadoğu Gazetesi Köşe yazarı
google-site-verification: google2afd6f3c8ec4d6d7.html