![]() |
Tamer Ashraf |
ANKARA MERKEZLİ POLİTİKALAR
Cumhur ittifakına onay verilmesi,
Türkiye'nin yeni bir silkiniş ve ayağa kalkma hamlesini başlatma anlamına
gelecektir. MHP'nin yönlendirmesi, katkısı ve gayretleriyle sistem
yenilenmiştir, eksik belirlenmiştir, milli bir uyanış başlamıştır, bunu milletin
faydasına kullanacak siyasi zemin oluşturulmuştur. Yılların yanlışları geride
bırakılmış, milli bir çizgiye gelinmiş, Ankara merkezli politikalar
üretilmesine dönülmüştür. Bütün bu gelişmeler bize sadece avantaj ve başarı
kazandırmamış, aynı zamanda saygınlığımızı, etkinliğimizi ve
belirleyiciliğimizi son derece yükseltmiştir.Milletin Cumhur İttifakı'na onay
vermesiyle birlikte etrafımızdaki kuşatmayı yarmak, bu devletle meselesi
olanları tepelemek, huzuru ve refahı yakalamak çok daha kolay olacaktır.
ÜLKENİN HUZURU
Bütün bu
gelişmeler Cumhur ittifakının ne kadar isabetli olduğunun da belgesidir. Bu
ülke ve milletle meselesi olanlar, tam da sonuç almaya yaklaştıklarını
zannettikleri bir süreçte, MHP yine oyunları bozmuş, yine bedel ödemek pahasına
da olsa devletine ve milletine sahip çıkmış, yine bütün hesapları alt-üst
etmiştir. Sorun da buradan çıkıyor. MHP'nin bu kararlılığı, bu siyaseti
vatan-millet düşmanlarını çılgına döndürüyor. MHP, hiç şüphesiz Türk
siyasetinde övünülecek, gurur duyulacak bir sicile sahiptir. Bütün söyledikleri
ve teklif ettikleri ülkenin huzura kavuşmasının yolunu açmış, sorunların
çözülmesi için fırsat oluşturmuştur. Tamamı ispatlıdır.
AF TEKLİFİ DİKKATE ALINMALI
Sayın
Bahçeli'nin söylediklerine ve tekliflerine önce en sert şekilde karşı çıkanlar,
kısa süre sonra aynı çizgiye gelmişlerdir. Terörle mücadeleden başörtüsü
sorununa, FETÖ'ye direnmekten dış politikada milli bir çizgi izlenmesine kadar,
bunun sayısız örnekleri vardır. Yeni hükümet sistemine şiddetle karşı
çıkanların, ittifak düzenlemesini ağır bir sorun haline getirenlerin, şimdi
nasıl herkesten önce koştuklarını ibretle izliyoruz. Meydan meydan dolaşıp yeni
sisteme uygun icraat yapacaklarını millete anlatmaya çabalıyor, nasıl ittifak
oluşturduklarını övünerek anlatıyorlar. Af düzenlemesi talebi de bunlardandır.
Bir anda verilmiş bir karar değildir. Her şey düşünülmüş ve teklif ona göre
hazırlanmıştır.Dikkate alınması, gereğinin yapılması ülkenin büyük faydasına
olacaktır. Şimdilik görmezden, duymazdan gelenlerin, "gündemimizde
yok" açıklaması yapanların kısa süre sonra affı herkesten çok
sahiplendiklerini görmek bizi şaşırtmayacaktır. Zira, ülkenin şartları bunu zorunlu
kılmaktadır. Sayın Bahçeli'nin özelliği, meseleleri herkesten önce görmesi,
tahlil etmesi ve bir sonuca ulaşmasıdır.
5 BENZEMEZ FELAKETİ
Daha önce de
defalarca belirttiğimiz gibi, millilik, duruma göre vaziyet almak olamaz. Kararlılık
ve devamlılık gerektirir. Sayın Bahçeli'nin kararlılığı ve samimiyeti siyasetin
genelinde bir karşılık bulmuştur. Bugün siyaset yapanların geneli milli
oldukları iddiasıyla milletin karşısına çıkıyorlar. Ne kadar samimi oldukları;
Pensilvanya'dan talimat alarak, PKK'ya güzelleme yaparak nasıl milli olunacağı
ayrı bir tartışmadır, ama en azından böyle görünmek ihtiyacı hissetmektedirler.
Türk milleti bütün liderleri de, partileri de dikkatle izliyor. Kimin rol
yaptığını, kimin nereden itilip neye ve nereye hizmet ettiğini, kimin canını
ortaya koyarak bu ülkenin ve milletin yükselmesi ve yücelmesi için çırpındığını
görüyor. 24 Haziran'da Cumhur ittifakı
dışında bir ihtimali düşünmek bile istemiyoruz. Bu ülkenin de, milletin de,
devletin de felaketi olacaktır. Bir muhalefet gayreti ile bunları söylemiyoruz,
5 benzemez ittifakını oluşturan partilerin ve çıkardıkları Cumhurbaşkanı
adaylarının meydanlarda, televizyon ekranlarında, gazete sayfalarında
söylediklerine bakarak, bir tespit yapıyoruz.
FIRSAT KOLLUYORLAR
Başka hiçbir
ölçü olmasa dahi, bu ülke ve milletle sorunu olan içeride ve dışarıda her kim
varsa, alayının birden Cumhur ittifakının karşısına dikilmesi, 5 benzemez için
çırpınması, ne olduğunu anlamaya fazlasıyla yeterlidir. Ülke ve millet düşmanları
fırsat kollamaktadırlar. Sayın Bahçeli önlerinde büyük bir engeldir. Sayın
Erdoğan ayrı bir engeli oluşturuyor. Türk milleti de bunları ülkenin
geleceğinde bir engel görüyor ve gereğini yapacağından hiçbir endişemiz yoktur.
Türkiye'nin huzurunu sağlaması ve siyasi istikrarını sürdürmesi durumunda,
önünde kimsenin duramayacağını defalarca test ettik gördük.
AŞILMAYACAK SORUNUMUZ YOK
Yeni
sistemin bütün unsurlarıyla işletilebilmesi için 24 Haziran büyük bir fırsattır.
Hukukun işlemesi, demokrasinin öne çıkması için alınacak bütün tedbirler de
artık geç kalınmaması gerekmektedir. Toplumsal çürümenin acil olarak önüne
geçmek ve bunun için ivedi tedbirler almak gerekiyor. Terörün tamamen
bitirilmesi an meselesidir. Bu ülke ve milletle sorunu olanların bütün
ümitlerinin kırılması ile birlikte, her şey çok daha kolaylaşacaktır.
Aşılmayacak sorunumuz yoktur.
5 Benzemezinçaresizliği
Merkezinde PKK uzantısı HDP'nin bulunduğu ve 5 benzemezden
oluşan curcuna ittifakı seçim günü yaklaştıkça bir taraftan kaos ve krizi
derinleştirmeye uğraşıyor; diğer taraftan birbirlerine düşerek saplandıkları
çıkmazı gizlemeye çabalıyor.
SEÇİM SONRASINA HAZIRLIK
Medya yoluyla
ilk turda kimin daha çok oy alacağı üzerinden birbirlerine göndermelerde
bulunuyorlar. Kılıçları çekmeleri ve vuruşmaya girmeleri an meselesidir.
Dertleri kesinlikle Cumhurbaşkanlığı değil. Bunun kendileri için çok uzak bir
hayal olduğunun farkındalar. Bütün çabaları kendi iç çekişmelerinde pozisyon
alabilecek bir zemin oluşturmak. Bu CHP için de böyle, İp'in sahipleri için de
bu şekilde. Seçim sonrasında Cumhurbaşkanı adayı olanların alacakları oya göre
partilerinde büyük gürültüler kopacak. Muharrem İnce'nin bütün hesabı CHP'den
daha çok oy almaya bağlı. Bunu başarabilirse zaten pamuk ipliğine bağlı olan
Kemal Kılçdaroğlu'nun bırakıp gideceğini ve koltuğu kendisine terk edeceğini
hesaplıyor. Kılçdaroğlu ise, bu seçimi İnce'den kurtulabilmenin bir yolu olarak
değerlendiriyor. CHP'nin seçim sonrasında büyük gerginliklere, yeni
kurultaylara sahne olacağı bir sır değildir.
BİN 500 KİŞİ İSİTİFA ETTİ
İp'in durumu
daha vahim. Parti görünümlü oluşumun başı başka, içi bambaşka. 24 Haziran
sonrasında baş kalmayacak ve haliyle yeni bir baş mücadelesi sahnelenecek.
Bütün hazırlıklar buna göre yapıldı, atamalar buna göre ayarlandı, aday
listeleri buna göre tasarlandı. Kuruluş aşamasında yumruk yumruğa kavga edip,
listelerdeki paylaşımda restleşenlerin nasıl post kavgasına tutuşacaklarını,
varın siz hesap edin. Bu keşmekeşin içinde olmak istemeyenler daha şimdiden
yollarını ayırıyor. Son iki haftada istifa edenlerin sayısı bin 500'ü buldu.
Biz daha en başında bir seçimlik ömürlerinin olduğunu yazmış ve söylemiştik.
İp'in asıl sahiplerinin gayreti ve bunların birarada olmalarını sağlayan bizim
bir türlü bilmediğimiz hikmeti olmasa, seçimi de görmeleri mümkün değil.
KANDİLLİLER
HDP konusuna
hiç girmeyelim. Zaten çok şey söylemeye de gerek yok. Onların varlık sebebi
ihanete sözcülük etmek olduğu için, Kandil'den ne istenirse onu yapıyorlar. CHP
ve İP'in böyle bir partiye kendilerini muhtaç hissetmesi ve Türk mahkemelerinin
teröre yardım ve yataklık suçundan yargıladığı birini hapisten çıkarmak için
seferber olmaları sözün bittiği yerdir. Bu utancı siyasi hayatları boyunca
yaşayacaklar. Asıl üzerinde düşünülmesi gereken nokta, bunları hangi güç ve
kudretin biraraya getirdiği ve bu durumlara düşmeye ikna ettiğidir. FETÖ'nün
neden bu kadar memnun olduğunu hala anlamayanlar bir defa daha düşünsünler.
Hükümetten gelen açıklamalar yakında Kandil'in yerle bir olacağını gösteriyor.
24 Haziran'da milletin de Kandil'in siyasi kökünü kurutacağından hiçbir
şüphemiz yoktur. 5 Benzemezin diğer ortakları cürümleri kadar yer yakacakları
için kapsama alanı dışındalar.
KAOS VE KRİZ ARIYORLAR
İşin aslı
budur. Bunu gizlemek büyük gayret sarf ediyorlar, ama nafile. Parlamenter
sisteme geçeceklermiş, bu konuda tam bir işbirliği ve ağır birliği yapmak
gerekiyormuş. Birbirlerini ziyaret edip bu maskeyi kullanmayı teklif ediyorlar,
ama her kafadan bir ses çıkıyor. Muharrem İnce bir taraftan parlamenter sisteme
geçeceğini söylüyor, diğer taraftan Cumhurbaşkanı olması durumunda sistemi
nasıl güzel işletip, nasıl büyük işler başaracağını anlatıyor. Parlamenter
sisteme dönüleceğini söylemek, milletin gözünün içine bakarak yalan söylemek,
krizi ve kaos çıkarmak için çırpınmaktır. Böyle bir şeyin imkansız olduğunu,
bunu dayatmanın yeni gerginlik ve çatışmadan başka bir sonuç doğurmayacağını
anlamamaları mümkün değildir. Ama başka çareleri yok. 16 Nisan referandum
sonuçlarına ümit bağlıyorlar.
Parlamenter sistemi savunup tekrar buraya dönüleceğini söyleyerek yüzde
48,5'u yine ikna edebileceklerini zannediyorlar.
ESKİYE DÖNÜLEMEZ
Parlamenter düzen geride kaldı ve şimdi yepyeni bir sistem
var. Eskiye dönülmesi hiçbir şartta mümkün değildir. Bunun için Anayasa
değişikliği, yani meclisin üçte iki çoğunluğunun aynı kanaate olması gerekiyor.
Akıl ve izan sahibi hiç kimse bu seçimlerden böyle bir sonuç çıkacağını
söyleyemez. Buna rağmen hala aynı ezberi tekrarlamak asla iyi niyet
taşımamaktadır. Bu söylem belki sizin için bugünü kurtarmaya yeter, ama hazin
akıbetinizi ve yukarıda anlatmaya çalıştığım gerçekleri değiştirmeye de,
örtmeye de yetmez. Bu milletin merkezinde PKK uzantısı HDP'nin bulunduğu bir
oluşuma yol vereceğini düşünüyor olmanız bile, aslında nasıl bir çaresizliğin
içine düştüğünüzün belgesidir.
BUNA HAKKINIZ YOK
Bu milletin aklıyla daha fazla alay etmeyin. Kendi küçük
hesaplarınız uğruna kriz ve kaos aramayı bırakın. Farkındayız bütün bunlar
Pensilvanya üst aklının planları ve size de bu planlara uymak kalıyor. Ama farş
oluyorsunuz, siyaseti kirletiyorsunuz, seviyeyi yerlerde süründürüyorsunuz.
Ülke ve millet düşmanlarının işini kolaylaştırıyorsunuz. Onlar da size
inanarak, size güvenerek azıyor ve daha fazla saldırıyorlar. Doların bu kadar
yükselmesinin başka türlü bir izahını yapabilen var mı? Bütün bunlar siyasi
sicilinize uygun düşüyor olabilir, ama bu kadarına sizin dahi hakkınız yok.
Kaynak:Ortadoğu Gazetesi Köşe yazarı