İran'da ayaklanma! Göstericiler valilik binasını ele geçirdi!
İran'da ekonomik kriz gösterilerinin hükümet karşıtı gösterilere dönüşmesinin ardından Arak Valiliği göstericiler tarafından ele geçirildi. İran'da ekonomik kriz için devam eden protesto gösterileri hükümet karşıtı gösterilere dönüştü. Göstericiler Arak Valiliğini ele geçirdi. Ayrıca göstericiler Hüramabad şehrinde belediye binasını yaktı. Ülke genelinde internet bağlantısının rejim güçlerince kesildiği belirtiliyor.
BİNLERCE KİŞİ SOKAKLARDA
Meşhed, Kirmanşah, Kum, Reşt, Nişabur ve Tebriz kentlerinde binlerce kişi sokaklara çıtı. Göstericiler, "Suriye'yi bırak, halkına çare bul", "Korkmayın, hepimiz birlikteyiz" ve "Mollalar ülkeyi bıraksın" sloganları attı. Gösterilerde ülke savaş alanına döndü.
VALİLİK BİNASINI ELE GEÇİRDİLER
İran'da ekonomik kriz gösterilerinin hükümet karşıtı gösterilere dönüşmesinin ardından Arak Valiliği göstericiler tarafından ele geçirildi.
İNTERNET BAĞLANTISI KESİLDİ
Ülke genelinde internet bağlantısının rejim güçlerince kesildiği belirtiliyor.
BELEDİYE BİNASI YIKILDI
Göstericiler Hüramabad şehrinde belediye binasını yaktı.
AJANLAR ÖLDÜRÜLDÜ
İranlı yetkililer, devam eden eylemlerde hayatını kaybeden 2 kişinin yabancı ajanlar tarafından öldürüldüğünü iddia etti.
İran’ın Meşhed kentinde perşembe günü işsizlik, yüksek enflasyon ve yolsuzluğa karşı başlayan eylemlerde tansiyon yükseliyor. Ülkenin Dorud kentindeki protestolarda 2 kişi hayatını kaybederken, Meşhed kentinde başlayan olaylar Kirmanşah, Reşt, İsfahan ve Kum'un ardından başkent Tahran’a sıçradı. İranlı yetkililer, protestolarda hayatını kaybeden 2 kişinin yabancı ajanlar tarafından öldürüldüğünü iddia etti. Luristan eyaleti Vali Yardımcısı Habibollah Khojastehpour, Dorud’da yasa dışı gerçekleştirilen eylemlerde 2 kişinin hayatını kaybettiğini ifade ederek, “Polis ve güvenlik görevlileri tarafından ateş edilmedi. Çatışmalarda devrim düşmanları, tekfiri grupların ve yabancı ajanların kanıtlarına rastladık” dedi.
İran'da Gerilim Gittikçe Artıyor! Protestolar 29 Kente Sıçradı: Ölü Sayısı 18'e Yükseldi
İran'da protestoların beşinci gününde gerilim 29 kente sıçrarken, hayatını kaybedenlerin sayısı 18'e çıktı.
İran'da protestolar gittikçe artıyor. 2018'e girdiğimiz bu günde ülkenin birçok şehrinde göstericilerle güvenlik görevlileri arasındaki gerilim gittikçe artıyor. Devlet televizyonu beşinci gününe giren protestolarda hayatını kaybedenlerin sayısının 19'a çıktığını duyurdu. Devlet televizyonu silahlı göstericilerin polis karakolları ve askeri üsleri ele geçirmeye çalıştığını savundu.6 KİŞİ VURULARAK ÖLDÜRÜLDÜ
İran devlet televizyonu, Tuyserkan kentinde 6 kişinin vurularak öldürüldüğünü duyurdu. Bir milletvekilinin aktardığına göre; İzeh kentinde de 2 kişi vurularak öldürüldü.
BİR POLİS HAYATINI KAYBETTİ
Devlet medyası, Dorud kentinde eylemcilerin çaldığı bir itfaiye aracının altında kalan iki kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Necefabad kentinde ise bir gösterici, polislerin üzerine ateş açtı. İran televizyonu, bir polisin öldüğünü aktardı.
PROTESTOLAR 29 KENTE SIÇRADI
Anadolu Ajansı da İsfahan vilayetinde 5 göstericinin öldüğünü duyurdu. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ise önceki gün kabine toplantısında, şiddete başvurmadan protesto hakkı bulunduğunu dile getirirken, dün tutumunu sertleştirdi. Ruhani, "İnsanlar eleştirilerini ifade etmekte ve protesto yapmakta tamamen özgürdür. Ancak eleştiri, şiddete başvurmaktan ve kamu malına zarar vermekten farklıdır" demişti.
GÖZALTI SAYISI 400'ÜN ÜZERİNE ÇIKTI
Perşembe gününden beri süren olaylarda gözaltı sayısı 400'ün üzerine çıktı.

İran lideri, dün ise resmi internet sitesinden protestocularla güvenlik güçlerinin muhatap olması yerine doğrudan sivil halkın devreye girmesi çağrısında bulundu. Ruhani, "Eleştiri ve protesto tehdit değil fırsattır. Halk, yağmacılara ve kanunları ihlal edenlere kendisi cevap verecek. Ulusumuz, kanuna ve insanların isteklerine aykırı sloganlar atan ve devrimin kutsallarını ve değerlerini aşağılayan bu azınlıkla ilgilenecektir" ifadelerini kullandı.

İran yönetimi, eylemcilerin organize olmasını engellemek için Telegram ve Instagram dahil çeşitli sosyal medya hesaplarını kapattı. Telegram'ın kurucusu ve CEO'su Pavel Durov, geçen cumartesi günü Twitter'dan yaptığı açıklamada "Bir Telegram kanalı (amadnews) takipçilerine polise karşı molotofkokteyli kullanmaları çağrısı yapmaya başladı ve bizim 'şiddet çağrısına hayır' kuralımıza bağlı olarak askıya alındı. Dikkatli olun. Geçmemeniz gereken çizgiler vardır" dedi. Ancak Durov, Tahran hükümetinin daha sonra Telegram uygulamasına erişimi tamamen kapatması üzerine, önceki gün "İranlı yetkililer, barışçıl protesto yapan kanalları kapatmayı reddettiğimiz için Telegram'a erişimi bloke ediyor" diye bir başka tweet attı.
ŞAH'A DESTEK SLOGANLARI
İranlı İşçiler Ajansı (ILNA), göstericilerin ülkenin kuzeybatısındaki Takistan kentinde bir din adamları okulunu ve hükümet binalarını ateşe verdiğini bildirdi. Bazı eylemciler, ülkeyi 1925'ten 1941'e kadar yöneten Şah Rıza Pehlevi lehine sloganlar attı. 1979'da İslam Devrimi ile devrilen Muhammed Rıza Pehlevi'nin ABD'de yaşayan oğlu Rıza'nın ülkeye gelmesi ve monarşiye dönülmesi yönünde de sloganlar vardı. Pehlevi hanedanı devam etse, İran'ın başında olacak olan Rıza Pehlevi, gösterilere destek veren keskin açıklamalar yapmıştı.
Trump'ın Sözlerinin Ardından İran'da Gösterilerin Seyri Değişti
Trump'ın destek tweet'lerinin ardından İran'da gösterilerin seyri tersine döndü. Protestolara katılım azalırken rejim karşıtı sloganların yerini ABD karşıtı sloganlar aldı.
İran'da hükümet karşıtı gösteriler Trump'ın destek tweet'lerinin ardından yeni bir seyir almaya başladı.EYLEMLERE KATILIM DÜŞTÜ
Tahran'dan CNN Türk canlı yayına bağlanan İHA muhabiri Celalettin Erdus, Trump'ın açıklamalarının ardından, göstericilerin ABD ve Trump karşıtı sloganlar attığını söyledi. Bununla birlikte Tahran'da son 3 gündür yaşanan hareketlilik ve yoğunluk bugün yaşanmadı.
"DEĞİŞİM ZAMANI"
Hatırlanacağı gibi Trump, İran'da başlayan eylemlerin ardından attığı tweet'lerle destek vermişti.
İşte Trump'ın söz konusu tweet'i:
İran Obama yönetiminin kendileriyle yaptığı berbat anlaşmaya rağmen her seviyede başarısız oluyor. Mükemmel İran halkı yıllardır baskı altında bulunuyor. (Onlar) yiyecek ve özgürlüğe açlar. İnsan haklarıyla birlikte, İran'ın varlığı yağmalanıyor. Değişimin zamanı.
ABD'nin istediği oluyor! İran'da ölü sayısı arttı
İran devlet televizyonu ülkede devam eden protestolarda ölenlerin sayısının 10'a yükseldiğini açıkladı.
İran devlet televizyonu ülke genelinde geçen perşembe günü başlayan protesto gösterilerinde 10 kişinin öldüğünü duyurdu.ÖLÜ SAYISI 12 OLDU
Ardından yarı resmi ILNA haber ajansı ülkeni batısındaki İzeh'te 2 kişinin daha öldüğünü açıkladı.
'KARAKOLLAR VE ASKERİ ÜSLERİ ELE GEÇİRMEYE ÇALIŞAN SİLAHLI EYLEMCİLER PÜSKÜRTÜLDÜ'
Devlet televizyonundan yapılan açıklamada ise 'karakolları ve askeri üsleri ele geçirmeye çalışan silahlı eylemciler püskürtüldü' dendi.
28 Aralık'ta ülkenin kuzeydoğusundaki Meşhed kentinde yüksek enflasyonu protesto etmek için sokağa çıkan göstericilerle başlayan eylemler ülkenin önemli bölümüne yayılmış durumda.
GÖZALTILAR 200'Ü AŞTI
Aralarında hükümete yakın Fars haber ajansının da bulunduğu haber kaynakları, ülke genelindeki gözaltı sayısının 200'ü aştığını aktarıyor. Tahran Vali yardımcısı Ali Aşgar Naserbakht, gözaltına alınanların 40'a yakınının eylemcilerin liderleri olduğunu ifade ediyor.
Fars haber ajansı, Pazar günü protestolara katılımın azaldığını ifade ederek polisin toplanan gruplara tazyikli suyla müdahale ettiğini aktardı.
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, protestoların başlamasının ardından yaptığı ilk açıklamada halkın gösteri hakkı olduğunu ancak bunu yaparken 'ülkenin düşmanlarına' karşı uyanık olmaları gerektiğini söylemişti.
ABD'DEN TAM DESTEK
ABD yönetimi, İran'da devam eden protestolarla ilgili, "İran halkının kendini barışçıl bir şekilde ifade etme hakkını destekliyoruz." açıklamasını yaptı.
Beyaz Saray Basın Sözcülüğünden İran'daki protestolarla ilgili yazılı açıklama yapıldı.
Açıklamada, "İran halkının kendini barışçıl bir şekilde ifade etme hakkını destekliyoruz. Onların sesi duyulmayı hak ediyor. İlgili tüm tarafları, barışçıl yollarla temel ifade hakkını korumaya ve sansüre katkı sağlayacak herhangi bir eylemden kaçınmaya çağırıyoruz." ifadelerine yer verildi.
ABD Başkanı Trump da önceki gün Twitter hesabından İran'la ilgili bir açıklama yapmış ve açıklamasında, "Rejimin yolsuzluklarından ve ülkenin varlığını yurt dışında terörizme harcamasından bıkmış olan İran vatandaşlarının barışçıl protestolarıyla ilgili bilgiler geliyor. İran yönetimi, kendini ifade hakkı da dahil kendi halkının haklarına saygı göstermelidir. Dünya bu süreci izliyor." ifadelerini kullanmıştı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert de İran'daki yönetim karşıtı gösterileri yakından takip ettiklerini açıklayarak, olaylar sırasındaki tutuklamaları kınadıklarını bildirmişti.
Nauert, "İran'ın liderleri, zengin tarihi, kültürü olan varlıklı bir ülkeyi, şiddet, kan ve kaos ihraç eden ekonomisi bitmiş dolandırıcı bir ülkeye çevirdi. Başkan Trump'ın da söylediği gibi İran liderlerinden en çok zarar görenler İran halkıdır. ABD barışçıl göstericilerin tutuklanmasını sert bir şekilde kınıyor. Bütün ülkelere İran halkını ve onların temel haklarını alma ve yolsuzluğa son verme çabalarını açık bir şekilde desteklemeleri çağrısında bulunuyoruz." değerlendirmesini yapmıştı.
YAYILIYOR
İran'ın Meşhed ve Kaşmer kentlerinin ardından rejim ve Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani yönetimi karşıtı gösteriler Kirmanşah'ta devam ediyor. Sosyal medyada yer alan görüntülerde, Kirmanşah kentindeki gösterilere çok sayıda kişinin katıldığı görülmüştü. Hayat pahalılığı gerekçesiyle düzenlenen gösterilerin, İran'ın başka şehirlerine de yayıldığı belirtiliyor.
Ve o iki ülke anlaştı! 'Öldürülecek'
Üç yıl önceki suikasti Tahran'ı uyararak engelleyen Washington, bu kez Tel Aviv yönetimiyle İranlı general Kasım Süleymani'nin öldürülmesi için anlaştı!
İsrail'in Haaretz gazetesi, İran'ın Ortadoğu operasyonlarını yürüten General Kasım Süleymani'nin öldürülmesi için ABD'nin İsrail'e yeşil ışık yaktığını bildiriyor.
Kuveyt gazetesi El Ceride'nin haberini sayfalarına taşıyan Haaretz, Washington ve Tel Aviv'in Süleymani'ye suikast için anlaşmaya vardığını yazdı. El Ceride, haberini İsrail'den güvenilir bir sözcüye dayandırıyor.
DAHA ÖNCE ABD ENGEL OLMUŞTU
İsrail, üç yıl önce Süleymani'yi öldürmenin eşiğine gelmiş ancak ABD'nin Tahran'ı uyarması üzerine plan başarısız olmuştu. Söz konusu girişim, Suriye'nin başkenti Şam yakınlarında planlanmıştı. Bu olay, Washington ve ABD arasında özellikle istihbarat anlamında büyük bir kırılmaya yol açmıştı.
El Ceride, ayrıca İran'ın Suriye'deki iki numaralı ismi Muhammed Reza Felahzade'nin de İsrail hedefleri arasında yer aldığını aktarıyor.
Kuveyt gazetesinin haberi, zamanlama olarak da dikkat çekiyor. Haber, İran rejiminin günlerdir protestolara hedef olduğu bir dönemde yayınlandı.
Kudüs Kuvvetleri Komutanı Süleymani'nin yardımcısı, Kasım 2017'de Suriye-Irak sınırında öldürülmüştü. Terör örgütü DAEŞ'in Suriye'de tuttuğu son ilçe olan Ebu Kemal'deki operasyona katılan Hayrullah Samadi'nin çıkan çatışmada öldüğü açıklanmıştı.
İran, Suriye'de Şam rejiminin yanında iç savaşa dahil oldu ve gelinen noktada özellikle Suudi Arabistan'la girdiği bilek güreşini kazanmış görünüyor. Irak'ta da binlerce Şii milis Kasım Süleymani'nin kontrolünde.
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, parlamentoda yaptığı konuşmada günlerdir ülkede protesto gösterilerine neden olan işsizlik, enflasyon sorunlarının çözümüne yönelik çabaları yoğunlaştırma sözü verdi.Kuveyt gazetesi El Ceride'nin haberini sayfalarına taşıyan Haaretz, Washington ve Tel Aviv'in Süleymani'ye suikast için anlaşmaya vardığını yazdı. El Ceride, haberini İsrail'den güvenilir bir sözcüye dayandırıyor.
İsrail, üç yıl önce Süleymani'yi öldürmenin eşiğine gelmiş ancak ABD'nin Tahran'ı uyarması üzerine plan başarısız olmuştu. Söz konusu girişim, Suriye'nin başkenti Şam yakınlarında planlanmıştı. Bu olay, Washington ve ABD arasında özellikle istihbarat anlamında büyük bir kırılmaya yol açmıştı.
El Ceride, ayrıca İran'ın Suriye'deki iki numaralı ismi Muhammed Reza Felahzade'nin de İsrail hedefleri arasında yer aldığını aktarıyor.
Kuveyt gazetesinin haberi, zamanlama olarak da dikkat çekiyor. Haber, İran rejiminin günlerdir protestolara hedef olduğu bir dönemde yayınlandı.
Kudüs Kuvvetleri Komutanı Süleymani'nin yardımcısı, Kasım 2017'de Suriye-Irak sınırında öldürülmüştü. Terör örgütü DAEŞ'in Suriye'de tuttuğu son ilçe olan Ebu Kemal'deki operasyona katılan Hayrullah Samadi'nin çıkan çatışmada öldüğü açıklanmıştı.
İran, Suriye'de Şam rejiminin yanında iç savaşa dahil oldu ve gelinen noktada özellikle Suudi Arabistan'la girdiği bilek güreşini kazanmış görünüyor. Irak'ta da binlerce Şii milis Kasım Süleymani'nin kontrolünde.
İran'da flaş gelişme! Ruhani 3. ülkeyi açıkladı
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, devam eden hükümet karşıtı gösterilerinde Suudi Arabistan’ın da etkisinin olduğunu açıkladı.
SUUDİ ARABİSTAN DA ETKİLİ
Ruhani, devam eden hükümet karşıtı protesto gösterilerinde Suudi Arabistan’ın da etkisinin olduğunu belirtti.
Ruhani, "İran İslam Cumhuriyeti’nin düşmanları, İran ulusunun şerefine, başarısına ve gelişimine kızıyor. Bölgesel sorunlarının içine İran’ı çekmeye çalışıyorlar ama İran İslam Cumhuriyeti’nin halkı ve yetkilileri onlara gereken cevabı verecek" dedi.
İran'da iş çığırından çıktı! Yeni ölüm haberleri!
İran'ın İsfahan eyaletine bağlı Kehderican ilçesinde rejim karşıtı gösterilerde 5 protestocu ölürken, Necef Abad'ta da 2 devrim muhafızı hayatını kaybetti.
İran'daki rejim karşıtı gösterilerde İsfahan eyaletine bağlı Kehderican ilçe kaymakamlığına saldıran göstericilerden 5'inin öldürüldüğü bildirildi.İran'dan yayın yapan haber sitesi Asriran, İran'daki rejim karşıtı gösterilerde İsfahan eyaletine bağlı Kehderican ilçesi kaymakamlığına saldıran göstericilerden 5'inin öldürüldüğü duyurdu.
Öte yandan, muhafazakarlara yakınlığıyla bilinen Reca News haber sitesine göre, İsfahan eyaletine bağlı Necef Abad ilçesindeki gösterilerde ise 2 devrim muhafızı ve 2 gösterici olmak üzere, 4 kişi hayatını kaybetti.
İran'da asıl hedef ne?
İran’da sokaklar karışık. İran’da neler oluyor sorusunun cevabı da tıpkı sokaklar gibi karışık.
Taha Dağlı - Haber7Önce hedeftekilerle bu işlerin arkasındakiler kimler, ona bakmak lazım.
AYAKLANMANIN İLK SEBEBİ RUHANİ’NİN KEMER SIKMA POLİTİKASI
19 Aralık’ta İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani yeni bir ekonomik tedbir paketi açıkladı.
Benzine yüzde 50 zam yapıldı. 34 milyon kişiye yapılan yardımda kesintiye gidildi.
Buna karşın Ruhani 2018 bütçesinde silahlı güçlere ayrılan payı arttırdı.
HALKTAN KESİP ORDUYA PAY VERİNCE UYARILDI AMA DİNLEMEDİ
Cumhurbaşkanı ekonomi danışmanları, pakete karşı çıktı.
Bunun sosyal bir patlamaya yol açabileceği uyarısını yaptı.
Ancak Ruhani paketi çekmedi, ekonomik tedbirden geri adım atmadı.
Sonrasında da Meşhet kentinde olaylar patlak verdi ve birkaç gün içerisinde ülke geneline yayıldı.
2009’DA DA OLMUŞTU
2009 Haziran ayındaki seçimi Ahmedinecat kazandığında reformcular seçime hile karıştırıldığı iddiasıyla ayaklanmıştı.
O ayaklanma sert şekilde bastırılmış, Musavi ve Kerrubi gibi reformcu liderlere ev hapsi cezası verilmiş, dini otorite Hamaney’in “seçimi Ahmedinecat kazandı” açıklamasıyla olaylar son bulmuştu.
AMERİKA 2009’DAKİ OLAYLARI DESTEKLEMİŞTİ
Amerika Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, 2009’daki İran muhaliflerinin ayaklanmasına destek vermişti. Hatta ABD Dışişleri Bakanlığı Farsça twitter hesabı açmıştı.
2009 İLE BUGÜN ARASINDAKİ FARK, LİDERLER
2009’da ABD’nin hedefi Ahmedinecat’tı. ABD’nin başında da Obama vardı. 2013’te Ahmedinecat gidip yerine Hasan Ruhani geldiğinde Obama İran’a yönelik ambargoyu kaldırdı.
Ruhani ile Obama yönetiminin arası, ABD-İran ilişkilerinde ezber bozan cinstendi.
TRUMP-OBAMA VE AHMEDİNECAT-RUHANİ
Obama’nın istemediği Ahmedinecat’tı. Desteklediği ise Hasan Ruhani.
Bugün Obama yerine ABD’nin başında Trump var. Trump ise geldiğinden beri İran’ı hedef alıyor. Ve bugünkü ayaklanma sürecini ABD resmi ağızdan destekliyor.
HASAN RUHANİ ABD İÇİN NE İFADE EDİYOR?
Hasan Ruhani 2013’te seçildiğinde Batı’daki İran algısı değişmeye başlamıştı. Türkiye’nin Ahmedinecat döneminde başlattığı ancak batının reddettiği nükleer müzakere, 2013’te Ruhani ile birlikte Türkiye’nin saf dışı bırakılması suretiyle hayata geçirilmişti.
RUHANİ’NİN ABD İLE YAKIN TEMASI
Hasan Ruhani 1986’daki İrangate olayının önemli bir figürüdür. ABD’nin ambargoya rağmen İran-Irak savaşı sırasında İran’a silah satarken, Tahran yönetimi adına pazarlık masasında dönemin İran Cumhurbaşkanı Rafsancani’nin danışmanı olan Hasan Ruhani oturuyordu.
RUHANİ’NİN MOSSAD İLİŞKİSİ VE MOLLALARI ŞİKAYETİ
30 Ağustos 1986’da Paris’te bir otelde Hasan Ruhani ile İsrail ajanı Amiram Nir arasında bir görüşme kayda geçmişti. O görüşmede Ruhani, Batı’ya Humeyni’yi şikayet ediyor, “Humeyni’ye karşı çok yumuşaksınız, üstüne gitseniz o 100 adım geri kaçar” diye taktik veriyordu.
BUGÜN HEDEF RUHANİ Mİ YOKSA HAMANEY Mİ?
Şu açık ki Batı’nın İran’da dini otorite olan problemi, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile olandan çok daha fazla. Ruhani ile 30 yıl öncesine dayanan bir diyalogları var, İran’daki dini otoriteye karşı ortak paydada buluşuyorlar.
Bugün İran’daki ayaklanmada göstericiler hem Ruhani’yi hem de Hamaney’i hedef alıyor. Burada net cevap aradığımız sorular, Ruhani ile Hamaney aynı yerde mi duruyorlar, Batı ikisini de aynı mı görüyor, yoksa arada bir tercih söz konusu mu?
İRAN’IN YAYILMACI POLİTİKASININ SÜRECE ETKİLERİ
ABD 2001’de Afganistan’ı işgal etti, meydanı İran’a bıraktı. 2003’te Irak’ı işgal etti meydan yine İran’a kaldı. 2011’de Arap Baharı çıktı, İran Suriye’yi, Yemen’i ele geçirdi. Lübnan’la birlikte toplam 5 başkent İran etki alanına girdi. Tüm bunlar başta Suudi Arabistan olmak üzere Arap ülkelerinin tepkisine yol açtı. Arada bir çok kriz yaşandı. Yemen’de hali hazırda 3 yıldır Suudi Arabistan ile İran arasında devam eden bir vekalet savaşı var.
İRAN GÖSTERİCİLERİNİN 5 BAŞKENTLİ POLİTİKAYA BAKIŞI OLUMSUZ
İran’da bugün sokağa dökülen kalabalık ise Suriye politikasına da Lübnan veya Yemen politikasına da tepki gösteriyor. Çünkü 2011’den bu yana ciddi bir ekonomik kriz var. İran halkı “ben burada para bulamıyorken, devlet Suriye’ye para harcıyor, bana ne Suriye’den” diyerek tepki gösteriyor.
ABD İRAN’IN YAYILMACI POLİTİKASINDAN RAHATSIZ MI ACABA?
ABD İran’da ekonomik krizle başlayan ve en önemli argümanı “bize ne Suriye’den, Yemen’den” olan ayaklanmayı destekliyor. Ancak aynı ABD’nin İran’ın Suriye, Lübnan, Yemen ve Irak’a yayılmasından çok rahatsız olduğunu söyleyemeyiz. ABD’nin 2001’den bu yana Ortadoğu’da attığı her adım, İran’a yayılacak alan açtı. Eğer ABD baştan buna karşı olsaydı, İran’a bu olanağı tanımazdı. Bugün gerçekten karşı çıkıyorsa İran’a verilen süre ve limit doldu denilebilir.