Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Abdullah bin
Zayed ile aynı kafa yapısında olup Fahreddin Paşa gibi
tarihimizin en önemli kahramanlarından birine hakarete yeltenen Ekrem Buğra
Ekinci'ye tepkiler bitmiyor.
Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Abdullah bin
Zayed’in Medine müdafiî Fahreddin Paşa’ya attığı iftiralara ve Paşa’nın
hatırasına karşı ettiği terbiyesizliklere devletin en üst seviyesinde karşılık
verdik ve vermeye de devam ediyoruz.
Ama, meselenin çok daha acı bir tarafı var: Zayed ile aynı
kafa yapısında olup tarihi ideoloji vasıtası yaparak Fahreddin Paşa gibi
tarihimizin en önemli kahramanlarından birine hakarete yeltenenlerin maalesef
bizde de mevcut bulunmaları ve bu edepsizliği yapanların “profesör” olarak
üniversitelerimizde hocalık etmeleri!
Şimdi hukuk tarihçisi olduğunu söyleyen bir profesörün
Fahreddin Paşa hakkında Abdullah bin Zayed’in terbiyesizliklerinden birkaç gün
önce attığı hakaret tweet’lerinden bazılarını utanarak, sıkılarak ve affınıza
sığınarak naklediyorum:
Hazret, hakaretler silsilesine Plevne Kahramanı Gazi Osman
Paşa’dan başlıyor, Paşa’nın Plevne’de mağlûp olmasını diline doluyor ve
“Plevne’yi müdafaa edip de Ruslar’a teslim edenlerin 19. asrın en büyük
kahramanı ilân edilmesinden” yakınıyor!
PAŞA, TESLİM OLMALI İMİŞ!
Osman Paşa’dan sonra sırada Fahreddin Paşa var:
“Medine’yi İngilizler’e değil, Şerif Hüseyin Paşa ve
Müslüman Araplar’a karşı müdafaa eden Fahrettin Paşa bile kahraman oldu”, “Bu
Fahrettin Paşa, Cemal Paşa’nın Suriye’de yaptığı zulümleri kendisine şikâyet
edenlere ‘Cemal Paşa babamı as dese asarım’ diyecek kadar İngilizler’e
bağlıydı”, “Bu kadar itaatkâr olduğu halde burada askerce davranmadı. Mütareke
emrini dinlemedi. Yaverleri kendisini bağlayıp teslim olmak mecburiyetinde
kaldılar. İttihatçı olduğu için bu yaptığı kahramanlık olarak tanıtıldı”,
“Medine’den topladığı hazineleri ve mukaddes emanetleri Şam’daki Cemal Paşasına
yolladı. Bunların çoğu İttihatçılarca yağma edildi”...
Hakaretler ve iftiralar böyle devam edip gidiyor.
Profesöre göre, Fahreddin Paşa tarihimizin utanç vesikalarından
olan Mondros Mütarekesi çerçevesinde verilen emirlere uymalı, namusunu ve
askerlik şerefini koruyarak Medine’yi müdafaa etmek yerine teslim olmalı imiş.
Hele kutsal emanetleri Medine’de bırakmaması daha büyük kabahatmiş!
“Profesör” unvanlı bu zâtın daha sonra attığı “kutsal
emanetlerin çoğunun İttihadçılar tarafından yağma edildiği” iftirasının
üzerinde bile durmayacağım, zira “belge” diye ortaya sürdüğü ama içerisinde
böyle bir ifadenin bulunmadığı bir yazışmaya dayanarak yapılan bu edepsizce
kara çalmaya cevap vermek bile zül meselesidir!
ÇOK TEHLİKELİ BİR İDDİA!
Ama, profesörün tweet’lerinde geçen “Medine’yi İngilizler’e
değil, Şerif Hüseyin Paşa ve Müslüman Araplar’a karşı müdafaa eden Fahrettin
Paşa bile kahraman oldu” cümlesi hem Gazi Osman, hem de Fahreddin Paşalar’a
ettiği hakaretlerden çok daha vahimdir; zira Fahreddin Paşa’nın “Medine’yi
Müslüman Araplar’a karşı müdafaa etmesinin kabahat olduğu” mânâsına gelen bu
ifade ile “Güneydoğu’yu mensupları Müslüman olan PKK’ya, sınırlarımızı da yine
Müslüman olan DEAŞ’a karşı korumanın yanlış olduğunu” söylemeye kalkışmak
arasında hiçbir fark yoktur!
Sözünü ettiğim bütün bu tweet’lerin atılmamış olmasını ve
dolayısı ile de böyle bir yazıyı yazmamayı emin olun gönülden isterdim fakat
tarihimizin seçkin kahramanlarına karşı böyle pervasızca hakaretler eden ama
Ankara’nın Abdullah bin Zayed’in terbiyesizliklerine karşı devletin Fahreddin
Paşa’ya derhal ve en üst seviyede sahip çıkması üzerine ettiği sözlerin
arkasında duramayarak bu defa “Ben öyle dememiştim de, bilmemneyi kasdetmiştim
de, yanlış anladınız da....” gibisinden tweet’ler gönderen Marmara Üniversitesi’nin
mensubu Ekrem Buğra Ekinci adındaki profesörün marifetlerinden haberdar
olmanızı istedim!
Murat Bardakçı - Habertürk