BİZLER TÜRKİYE İÇİN VARIZ

Amacımız Bu ülkenin hepimiz için huzurlu ve yaşanabilir olması için yürütülen çabalara katkı sunmak.

Alevisiyle, Kürdüyle; gelenekselcisi, Atatürkçüsüyle; milliyetçisi, solcusuyla… Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz.

Bence, hepimiz daha iyi koşullarda yaşamayı hak ediyoruz.Daha onurlu, daha saygın, daha estetik, daha barışçı koşullarda birlikte yaşamak için bilgilendirme paylaşım yapıyoruz…

Günlük Haber Siyasi-Politik Yorum Platformu


Whatsapp ile paylaş

27 Ekim 2017 Cuma

Ortak akıl şart



       
Tamer Ashraf
Bazı şeyleri çok sık yazmak, çok ayrıntıya girmek zorunda kalıyoruz, ama memleketin şartları bunu gerektiriyor. Etrafımızda bu kadar bela varken, içine düştüğümüz girdap bu kadar amansız olurken, hiçbir şey olmamış gibi davranamayız. Ne günü kurtarmak için boş işlerle uğraşabiliriz, ne de zaten sıkıntılı olan ülkenin halini daha da zora sokacak bir tavrın içinde olabiliriz. Siyasi iktidarın yıpranması ve gitmesi uğruna ülkenin varlığını tehlikeye atmaya ne hakkımız var, ne vicdanımız elverir.                                  

MİLLİ GÖREV

              Yeni bir Kurtuluş savaşı verme noktasına geldiğimizi ülkeyi yönetenler söylüyor. Bu savaş ancak elbirliği ile verilebilir. İşte bu yüzden muhalefet yapmaya çok uygun bir ortam olmasına rağmen, her şeyi bir kenara bırakıp ülkemize sahip çıkmaya çabalıyoruz.Kan kussak da, kızılcık şerbeti içtiğimizi söylüyor, hükümeti hiç olmazsa bundan sonra yanlış yapmaması için teşvik etmeye, doğru yaptıklarında arkasında durmaya uğraşıyoruz. Bu bir milli görevdir. Bütün dünya bir olmuş üzerimize geliyor. Bir tarafından da biz çekiştiremeyiz. Bu ülkenin bir vatandaşı olmaktan onur ve gurur duyan hiç kimse bu tespit ve önerilerimize itiraz etmeyecektir. Farklı düşünebiliriz, farklı giyinebiliriz, farklı inanabiliriz, beklentilerimiz, önceliklerimiz farklı olabilir. Ama vatan ve bayrak hepimizin ortak değeri, ortak önceliği, ortak vazgeçilmezidir.                                                           

BİRİLERİNİN İPİNE SARILANLAR

            Bu milletin doğru hedefler gösterilmesi durumunda yapamayacağı, başaramayacağı hiçbir şey yoktur. 15 Temmuz akşamı bunu bir defa daha bütün dünyaya göstermiştir. Yenikapı'da bütün dünyayı şaşkına çeviren, dosta güven, düşmana korku salan muhteşem bir duruş ortaya koyduk. Ne yazık ki, arkasını getiremedik. CHP'nin akıl almaz yanlışları, özel hesaplarını her şeyin önüme geçirme kurnazlığı, kendisine bir şey kazandırmadı ama ülke ve milletle hesabı olanların işini çok kolaylaştırdı.Bugün etrafımızda bu kadar amansız bir kuşatma oluşmasında bu yanlışların da büyük rolü vardır. Fırsatı ganimet sayanların daha da ileri gittiklerini ibretle görüyoruz.Birilerinin ipine sarılarak sola çıkanları, bu karambolden faydalanıp parti kurarak özel hesap yapanları bu millet affetmeyecektir.                             

SESSİZ KALAMAYIZ

         Her insanın birinci görevi elbette hayatını idame ettirebilmektir. Onurlu bir hayat sürebilmek için işimizi doğru yapmak, helal kazanmak ve güvende olmak gerekiyor. Ama bunun için önce bir ülkemiz, o ülkede huzurumuz, o huzuru sağlayacak ortak değerlerimiz olmalıdır. Hayat normal akışında devam etmelidir. Aksi halde neler olduğunu, neler olacağını, kişisel refahın hiçbir işe yaramadığını ibretle görüyoruz. Suriye'nin içler acısı halini, Irak'ın kan-revan içindeki durumunu, bu ülkelerin vatandaşlarının çektikleri acıları bizzat paylaşıyoruz. Ülkede huzur yoksa cebinizdeki para çok da bir anlam ifade etmiyor. Türkiye'yi Irak'laştırmak, Suriye'lileştirmek için çok özel, çok yoğun ve çok kalleş bir planın uygulandığı aşikadır. Açık şekilde kalleşlik ediyor, düşmanlık ediyor ve saldırıyorlar. Şimdi biraz tansiyonu düşürmüş olsalar da Almanya ve bazı Avrupa ülkelerinin yaptıklarını ne kabul edebiliriz, ne unutabiliriz. ABD'nin  3 bin 500 Tır dolusu ağır silahı Türk milletini doğrudan hedef alan bir terör örgütüne vermesi, bu hainlerle işbirliği yapıp ordu kurdurması açık ve kesin bir Türkiye'ye düşmanlığıdır. Böyle bir düşmanlık karşısında sessiz kalamayız, geri çekilemeyiz. En etkili şekilde karşılık vermek zorundayız. Bunun için de öncelik kendi içimizde birliği ve huzuru sağlamaktır. Birbirimize sarılmak ve güvenmek dışında bir yol ve yöntem yoktur.           

DOĞRULARI ÇOĞALTMALIYIZ


          Irak ve Suriye politikalarındaki yanlışların bize maliyeti ortadadır. Ne yazık ki, artık sıra bize gelmiştir. Bu noktada MHP'nin bir ortak akıl oluşturma çabasının nasıl olumlu sonuçlar verdiğini bütün Türk milleti dikkatle izlemektedir. Bugün Kerkük dünden daha iyi durumdadır. Barzani denilen hain geri adım atmış ve sinmiştir. İdlib operasyonu ile Türkiye'nin güney sınırında çok hayati bir mevzi kazanılmıştır. Ama bunlar yeterli değildir. Ortak aklı sürdürmeye, doğrularımızı çoğaltmaya devam etmeliyiz. Sayın Cumhurbaşkanı sıranın Afrin'e geldiğini söylemiştir. Bu çok isabetli, çok yerinde bir değerlendirmedir. Gereğinin de yapılacağına inanıyoruz. Bu kadarla da kalmamalıdır.ABD'nin PKK uzantısı PYD ile ortaklığının bize karşı bir saldırı ortamı hazırladığı anlaşılmaktadır. Bunun önünü şimdiden kesmeliyiz. Bunun yolu da bu terör yapılarını sınırlarımızdan mümkün olduğu kadar uzak tutmaktır. Hükümet doğruları yapmaya, bize yönelik tehdit ve tehlikeleri kararlılıkla bertaraf etmeye devam ederse, hiç kimse olmasa dahi MHP yanlarında olacaktır.
google-site-verification: google2afd6f3c8ec4d6d7.html