BİZLER TÜRKİYE İÇİN VARIZ

Amacımız Bu ülkenin hepimiz için huzurlu ve yaşanabilir olması için yürütülen çabalara katkı sunmak.

Alevisiyle, Kürdüyle; gelenekselcisi, Atatürkçüsüyle; milliyetçisi, solcusuyla… Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz.

Bence, hepimiz daha iyi koşullarda yaşamayı hak ediyoruz.Daha onurlu, daha saygın, daha estetik, daha barışçı koşullarda birlikte yaşamak için bilgilendirme paylaşım yapıyoruz…

Günlük Haber Siyasi-Politik Yorum Platformu


Whatsapp ile paylaş

28 Eylül 2017 Perşembe

Terörü doğru analiz etmek


Tamer Ashraf
Hâlâ şaibeli, hâlâ muamma, hâlâ perde arkasında nelerin olduğu belli olmayan Amerika’daki ikiz kuleler terör saldırısından sonra dönemin ABD Başkanı Bush, kameralar önüne geçerek, “Bundan sonra topyekûn haçlı savaşı başlatıyoruz” demiş ve Müslümanları hizaya sokmaya ant içmişti. Bush’un bu açıklamalarından sonra birçok Müslüman ülkenin insanları, Batı ülkelerine girerken pasaportlarına paçavra muamelesi çekilmiş, havaalanlarında bekletilmişti. 

Bugün ırkçı Donald Trump’ın aldığı kararın o dönemden farklı bir boyutu yoktur. Batılılar, Batılı liderler dünyada üretilen terörü Müslümanlara yamamak için ellerinden geleni yapmaktalar. 

Almanya Başbakanı Angela Merkel’in, “İslamist Terör” diyerek yaftalamaya çalıştığı dünya üzerindeki terör dalgasının, kimler tarafından beslendiği, palazlandığı, büyütüldüğü, semirtildiğini aslında biz çok yakından biliyoruz.

Dünyanın neresinde bir karışıklık varsa, neresinde bir kaos ve terör varsa, bunun arkasında Batılı ülkeler vardır, dünyanın jandarması ABD vardır. 

ABD, böl-parçala-yut felsefesini uygulayabileceği dünyanın farklı bölgelerinde öncelikle bir kaosun ortaya çıkmasını sağlar. Arkasından oraya müdahale eder. Farklı gruplara, farklı kategorilere ayırdığı terör gruplarına ayrı ayrı silah satışı yapar. Bir grubu alttan alta destekler.

“Diktatörü tasfiye etmek” masalıyla Irak’a giren dünyanın jandarması Amerika’nın, burada yıllarca kalmış olmasına rağmen, neden Kandil’e küçücük bir operasyon yapmadığı hâlâ muammadır. 

Amerika, Türkiye’nin terörle mücadelesinde PKK’nın yumuşak karnımız olduğunu bilir. Bunu bildiği için Türkiye’nin terbiye edilmesi, canının yanması, her an diken üzerinde kalması için PKK terörünün alttan alta desteklenmesi, onların dış politikada olmazsa olmazları arasındadır.

Bugün PKK’nın Suriye uzantısı YPG ve PYD’ye Batılı ülkelerin açıkça destek vermesinin de altında bu sebebi aramak gerekir. Sürekli bir savaş hali olacak ki, silah tüccarları bayram etsin.

Donald Trump’ın göreve gelir gelmez PYD’ye açıkça destek verdiğini deklare etmesi ve silah sevkiyatı sağlaması, Ortadoğu’da sürüp giden teröre bir teneke benzin dökmekten farkı yoktur.

Bütün yaşananların arkasında Siyonist İsrail’e güvenlik şemsiyesi oluşturmak ve onların Arz-ı Mev’ud hesaplarına hizmet etmek gerçeğini görmezden gelemeyiz.
Amerika’nın Irak’a yaptığı operasyonun arkasında da bu hazin gerçek vardı zaten.

Türkiye, bu yangın ortamında en çok yükü çeken bir ülke olarak dikkat çekiyor. Astana’da zirve yapıldı, bu zirveden ne çıkacağını umuyorsunuz?

ABD ve Batılı ülkeler isteseler Suriye’deki yangın ortamını bir günde söndürürler, savaşı ortadan kaldırırlar. Ama maalesef yapmazlar. Çünkü Ortadoğu’nun karışıklık içinde olması, Müslüman ülkelerin hep diken üstünde durması onların arzuladığı dış politikadır. 

Angela Merkel’in “İslamist Terör” kavramını kullanmasını doğru okumak, doğru analiz etmek ve Batılıların Müslüman ülkelerine nasıl baktığını doğru ve hakkaniyetli şekilde değerlendirmemiz gerekir.
google-site-verification: google2afd6f3c8ec4d6d7.html