![]() |
Tamer Ashraf |
Hâlâ şaibeli, hâlâ muamma, hâlâ perde arkasında nelerin
olduğu belli olmayan Amerika’daki ikiz kuleler terör saldırısından sonra
dönemin ABD Başkanı Bush, kameralar önüne geçerek, “Bundan sonra topyekûn haçlı
savaşı başlatıyoruz” demiş ve Müslümanları hizaya sokmaya ant içmişti. Bush’un
bu açıklamalarından sonra birçok Müslüman ülkenin insanları, Batı ülkelerine
girerken pasaportlarına paçavra muamelesi çekilmiş, havaalanlarında
bekletilmişti.
Bugün ırkçı Donald Trump’ın aldığı kararın o dönemden farklı bir boyutu yoktur. Batılılar, Batılı liderler dünyada üretilen terörü Müslümanlara yamamak için ellerinden geleni yapmaktalar.
Almanya Başbakanı Angela Merkel’in, “İslamist Terör” diyerek yaftalamaya çalıştığı dünya üzerindeki terör dalgasının, kimler tarafından beslendiği, palazlandığı, büyütüldüğü, semirtildiğini aslında biz çok yakından biliyoruz.
Bugün ırkçı Donald Trump’ın aldığı kararın o dönemden farklı bir boyutu yoktur. Batılılar, Batılı liderler dünyada üretilen terörü Müslümanlara yamamak için ellerinden geleni yapmaktalar.
Almanya Başbakanı Angela Merkel’in, “İslamist Terör” diyerek yaftalamaya çalıştığı dünya üzerindeki terör dalgasının, kimler tarafından beslendiği, palazlandığı, büyütüldüğü, semirtildiğini aslında biz çok yakından biliyoruz.
Dünyanın neresinde bir karışıklık varsa, neresinde bir kaos
ve terör varsa, bunun arkasında Batılı ülkeler vardır, dünyanın jandarması ABD
vardır.
ABD, böl-parçala-yut felsefesini uygulayabileceği dünyanın farklı bölgelerinde öncelikle bir kaosun ortaya çıkmasını sağlar. Arkasından oraya müdahale eder. Farklı gruplara, farklı kategorilere ayırdığı terör gruplarına ayrı ayrı silah satışı yapar. Bir grubu alttan alta destekler.
ABD, böl-parçala-yut felsefesini uygulayabileceği dünyanın farklı bölgelerinde öncelikle bir kaosun ortaya çıkmasını sağlar. Arkasından oraya müdahale eder. Farklı gruplara, farklı kategorilere ayırdığı terör gruplarına ayrı ayrı silah satışı yapar. Bir grubu alttan alta destekler.
“Diktatörü tasfiye etmek” masalıyla Irak’a giren dünyanın
jandarması Amerika’nın, burada yıllarca kalmış olmasına rağmen, neden Kandil’e
küçücük bir operasyon yapmadığı hâlâ muammadır.
Amerika, Türkiye’nin terörle mücadelesinde PKK’nın yumuşak karnımız olduğunu bilir. Bunu bildiği için Türkiye’nin terbiye edilmesi, canının yanması, her an diken üzerinde kalması için PKK terörünün alttan alta desteklenmesi, onların dış politikada olmazsa olmazları arasındadır.
Amerika, Türkiye’nin terörle mücadelesinde PKK’nın yumuşak karnımız olduğunu bilir. Bunu bildiği için Türkiye’nin terbiye edilmesi, canının yanması, her an diken üzerinde kalması için PKK terörünün alttan alta desteklenmesi, onların dış politikada olmazsa olmazları arasındadır.
Bugün PKK’nın Suriye uzantısı YPG ve PYD’ye Batılı ülkelerin
açıkça destek vermesinin de altında bu sebebi aramak gerekir. Sürekli bir savaş
hali olacak ki, silah tüccarları bayram etsin.
Donald Trump’ın göreve gelir gelmez PYD’ye açıkça destek
verdiğini deklare etmesi ve silah sevkiyatı sağlaması, Ortadoğu’da sürüp giden
teröre bir teneke benzin dökmekten farkı yoktur.
Bütün yaşananların arkasında Siyonist İsrail’e güvenlik şemsiyesi
oluşturmak ve onların Arz-ı Mev’ud hesaplarına hizmet etmek gerçeğini görmezden
gelemeyiz.
Amerika’nın Irak’a yaptığı operasyonun arkasında da bu hazin
gerçek vardı zaten.
Türkiye, bu yangın ortamında en çok yükü çeken bir ülke
olarak dikkat çekiyor. Astana’da zirve yapıldı, bu zirveden ne çıkacağını
umuyorsunuz?
ABD ve Batılı ülkeler isteseler Suriye’deki yangın ortamını
bir günde söndürürler, savaşı ortadan kaldırırlar. Ama maalesef yapmazlar.
Çünkü Ortadoğu’nun karışıklık içinde olması, Müslüman ülkelerin hep diken
üstünde durması onların arzuladığı dış politikadır.
Angela Merkel’in “İslamist Terör” kavramını kullanmasını
doğru okumak, doğru analiz etmek ve Batılıların Müslüman ülkelerine nasıl
baktığını doğru ve hakkaniyetli şekilde değerlendirmemiz gerekir.