BİZLER TÜRKİYE İÇİN VARIZ

Amacımız Bu ülkenin hepimiz için huzurlu ve yaşanabilir olması için yürütülen çabalara katkı sunmak.

Alevisiyle, Kürdüyle; gelenekselcisi, Atatürkçüsüyle; milliyetçisi, solcusuyla… Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz.

Bence, hepimiz daha iyi koşullarda yaşamayı hak ediyoruz.Daha onurlu, daha saygın, daha estetik, daha barışçı koşullarda birlikte yaşamak için bilgilendirme paylaşım yapıyoruz…

Günlük Haber Siyasi-Politik Yorum Platformu


Whatsapp ile paylaş

9 Ağustos 2017 Çarşamba

ABD Suriye’de ne yapmaya çalışıyor? 03

Suriye’nin kuzeyine 8 ayrı askeri üs kuran ABD, bölgeye 195 TIR dolusu savaş malzemesi gönderdi. PKK’nın bölgedeki kolu PYD/YPG’ye ulaştırılan TIR’lar dolusu silahın gönderilme gerekçesi görünürde DAEŞ terör örgütünü bitirmek olsa da meselenin üzerinde durulması gereken can alıcı başka boyutları var. 
Tamer ASHRAF/Türkiye Diriliş Postası
Öncelikle yıllardır iç savaşın elinde kan ve gözyaşı coğrafyasına dönen Suriye’de, terör örgütü DAEŞ’in ortaya çıkışını ve o günden bugüne varlığını doğru okuyalım.
Ortada etrafı İslamî argümanlarla bezeli bir terör örgütünün olması en başta Müslümanlar’a zarar veriyor. Başına buyruk hareket eden ve işgal ettiği bölgeleri demir yumrukla hâkimiyeti altında tutan örgüt bütün dünyaya verdiği fotoğrafı ise tek kelimeyle özetlemek mümkün: vahşet…
Çoğu farklı alanlarda iyi eğitim almış kişilerden oluşan örgütün elindeki silahlar ve propagandaya yönelik kullandığı teknolojik imkânlar bugüne kadar karşımıza çıkan her yeni durumda en çok İngiltere olmak üzere başta ABD ve diğer Batı ülkelerini işaret ediyor olması da bir tesadüf değil.
Kaldı ki saha araştırması yapan uluslar arası sivil toplum kuruluşları bölgedeki terör örgütlerine silah yardımı yapan batı ülkelerini tek tek kayıt altına da aldı.
ABD’nin YPG’ye silah yardımı
Bugün bu silah yardımlarının en başta terör örgütü DAEŞ’in varlığını ikame ettiği bir ortamda ABD’nin bir başka terör örgütü PYD/YPG’yi silahlandırması meseleye tuz biber ekmekten öte bir anlam taşımıyor. İyi niyetli olduğunu düşündüren bu adım yine terörün ve terör örgütlerinin ekmeğine yağ sürüyor.
Daha önce yaşananlarla sabit PYD/YPG’ye verilen silahlar bir zaman sonra PKK’nın elinde Türkiye’ye doğrultulduğu gerçeğini de göz ardı etmemek gerekiyor. Zaten Türkiye de bu sebepten ötürü bütün Batı’yı ve dünyayı uyararak “Terörün iyisi kötüsü olmaz, terör terördür” mesajı veriyor.

ABD’ye ait 10 ayrı üs kuruldu
ABD bölgeye taşıdığı tonlarca silahı 10 ayrı noktada terör örgütü PYD/YPG’ye teslim ediyor. Zaten ABD’nin askeri üs kurduğu bu 10 ayrı noktada örgütün işgal ettiği bölgelerde yer alıyor. Terör örgütü PKK’nın Suriye uzantısı PYD/YPG, doğuda Haseke, Rakka ilinin kuzeyi ve Halep’in doğusundaki Münbiç ile kuzeybatısındaki Afrin ve Tel Rıfat ilçelerini işgal ediyor. Yani ABD’nin Suriye’de müttefik olarak nitelediği terör örgütü, ülkenin kuzeyindeki Türkiye sınırı boyunca devam eden bir hattın üzerinde duruyor.
Hatırlanacağı üzere Ekim 2015’te örgütün kontrolündeki Haseke ilinin kuzeydoğusunda yer alan Rümeylan ilçesinde ve Mart 2016’da Kobani’nin (Ayn el-Arab) güneyindeki Harab Işk köyünde ABD hava üsleri kurmuştu. Rümeylan’daki üs kargo uçaklarının inebileceği büyüklükte ve ABD Nisan 2016’dan bu yana bölgeye yaptığı sevkiyatın bir kısmını buradan hava yoluyla yapıyor. Diğer kısmını ise Irak sınırından karayoluyla…
Hava üslerinin dışında ABD’nin Haseke’de 3, Münbiç’te 2 ve Rakka’nın kuzeyinde yine 3 ayrı noktada toplam 8 askeri üssü bulunuyor. Yerel kaynaklara göre üzerine toprak yığılmış düz arazi üzerine kurulu sahra tipi üsler ekseriyeti küçük ve mobilize birliklerin kullandığı operasyonel noktalar. Bunlardan ayrı dönüştürülmesi çok zor olmayan konut alanları ya da fabrikalarla birlikte PYD/YPG’nin kampları operasyonel amaçlar için donatılıyor. Suriye’nin kuzeyindeki belli alanları “girişi yasak bölge” ilan eden ABD kuvvetleri operasyonel noktaların kurulumunu sır gibi saklıyor. Bölgeye sevk edilen silahlar arasında Stryker füze ve tanksavar gibi ağır silahlar da var. Ancak operasyonların gerekçesi haline getirilen terör örgütü DAEŞ’in elinde ne bir uçak ne tank var.
ABD’nin bölgedeki hedefi ne?

En basit ifadesiyle ABD ile birlikte topyekûn Batı’nın amacı bölgede söz sahibi olmak ve kurdukları hâkimiyet sayesinde gerek ekonomik gerek siyasi sahada üstünlük elde etmek.
Bölgede üstünlük elde etmenin yolunun kara gücünden geçtiğini bilen taraflar bunu terör örgütlerini manivela olarak kullanarak elde etmeye çabalıyor. ABD, AB ve Rusya’nın her biri ayrı terör örgütleri üzerinden adı konulmamış bir savaş veriyor. Bu savaşta ABD’nin seçtiği yol, -her ne kadar Batı’nın gözünde tersi durum söz konusu olsa bile- bir terör örgütü olan PYD/YPG üzerinden bölgede etkili bir kara gücü oluşturmak.
Hal böyleyken yani terör örgütleri üzerinden karasal bir güç elde etmede ABD, AB ve Rusya’nın rekabete girdiği bir ortamda terörün bitebileceğine inanmak imkânsız…
Sonuç olarak Türkiye bölgedeki terörü bitirme çabasındayken Suriye savaşına dâhil olan küresel güçlerin terör kaygısı sadece kendi sınırları içinde taşıdıklarını söyleyebiliriz. ABD, AB ve Rusya’nın Suriye’de kendi aralarında sürdürdükleri vekâlet savaşları artık gizlenemiyor ve bu güçler orada var olduğu müddetçe de Suriye’de ne DAEŞ ne el-Nusra adlı terör örgütleri temizlenecektir.
Ayrıca bir terör örgütünü elde etme yarışına giren Rusya ve ABD, derin stratejileri içinde her ne kadar Türkiye’nin önerilerini görmezden geliyor olsalar dahi, bölgede Türkiye’nin olmadığı bir çözüm mümkün değil. Türkiye dün olduğu gibi bugün de hem Rusya’ya hem de ABD’ye terör örgütleri ile işbirliği yaparak kazanç elde edemeyeceklerini ısrarla anlatıyor. Hemen yanı başında devam eden küresel çatışma ortamında Türkiye haklı olduğu konuların arkasında durarak bağımsız bir siyaset üretmekle başarıya yürüyecektir. Çünkü hiçbir hedefe bir terör örgütü eliyle gidilemeyeceğini hem ABD hem Rusya bir gün öyle veya böyle anlayacaklar...
google-site-verification: google2afd6f3c8ec4d6d7.html