Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın af konusu üzerinden MHP’yi
“Birileri” düzeyine indiren ve MHP’nin şartlı ceza indirimi teklifine ilişkin,
“Bizler uyuşturucuları affeden bir iktidar olarak mı anılacağız” ifadeleri
maalesef siyasetin içine büyük oranda bulaşmış olan siyasi nezaketsizliğin bir
örneği daha olmuştur.
Gerçekten bugüne kadar süren anlamlı ittifak sürecine gölge düşürmüş, hem de siyasi nezakete kara bir leke bulaştırmıştır.
Gerçekten bugüne kadar süren anlamlı ittifak sürecine gölge düşürmüş, hem de siyasi nezakete kara bir leke bulaştırmıştır.
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Araya menfaatlerimiz girmeyince
hadiseleri elbette başka türlü, daha realist bir gözle görmeye, hakikaten daha
uygun şekilde anlamaya ve yorumlamaya başlarız.” sözü üzerinden bu muhataplığı
değerlendiğimizde mesele Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın etrafını kuşatan kadrosuna
ulaşacaktır.
MHP seçimlerden önce sosyal bir mesele olan af konusuyla
ilgili bir duruş sergilemiş ve seçimlerden sonra hazırladığı teklifini meclise
sunmuştur.
Meselenin özeti MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin “Kanun
teklifimiz 24 Eylül 2018 Pazartesi günü TBMM’ne sunulmuştur. Şu anda Adalet
Komisyonu’nda görüşülmeyi beklemektedir.
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin değerli milletvekilleri teklifimizi tasvip etmiyorlarsa kabul etmezler, takdir ediyorlarsa onay verirler. Mesele bu kadar basittir.” şeklinde ifade ettiği gibidir.
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin değerli milletvekilleri teklifimizi tasvip etmiyorlarsa kabul etmezler, takdir ediyorlarsa onay verirler. Mesele bu kadar basittir.” şeklinde ifade ettiği gibidir.
“MHP, AKP’nin her dediğini, AKP, MHP’nin her dediğini
yapacak” diye elbette bir mecburiyet söz konusu değildir.
15 Temmuz’dan itibaren “MHP’nin hayati konularda yanımızda
yer almasını takdir ve memnuniyetle karşılıyorum” açıklamasını her fırsatta
ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şimdi MHP’yi “birileri” düzeyine indirmesi ve
MHP’yi uyuşturucu suçlularını affetmeyi isteyen bir parti gibi gösterme çabası
neyin nesidir?
Oysa MHP şartlı ceza indirimi konusunda teklifini TBMM’ye
sunduktan bir hafta sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan “Son günlerde birtakım
tartışmalara şahit oluyoruz. Af meselesinde öncelikli ölçümüz var.
AdaletBakanı’na talimatı verdik. Çalışmalarınızı yapın. Bu konuda biz ne yapabiliriz bakalım. Geçmişte çok aflar çıkarıldı…” açıklamasını makul bir şekilde yapmıştı.
AdaletBakanı’na talimatı verdik. Çalışmalarınızı yapın. Bu konuda biz ne yapabiliriz bakalım. Geçmişte çok aflar çıkarıldı…” açıklamasını makul bir şekilde yapmıştı.
Sonradan niçin CHP’nin ve yancısı İP’nin MHP’yi af konusunda
eleştirdiği kara propaganda üzerinden, MHP’yi işaretleyen bir konuşma
yapmıştır?
AKP Sözcüsü Ömer Çelik sonradan “Eğer cumhurbaşkanımız o gün
yaptığı konuşmada MHP’yi ya da Bahçeli’yi konuşacak olsaydı doğrudan onların
ismini zikrederdi.
Bu af tartışmaları başladığından beri, AK Parti’ye BİMER’e hükümetle ilgili birimlere çok yoğun şekilde talep gelmektedir.
Bunlardan bir tanesi de uyuşturucu satıcılarıyla ilgili taleptir. Cumhurbaşkanımızın bahsettiği de odur. Burada topluma bir mesaj vardır.
Cumhurbaşkanımız burada MHP’ye bir şey söyleyecekse, açıkça MHP’yi zikrederek söyleyebilir.” şeklinde bir açıklama yapsa da, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın MHP’yi işaret etmesi herkesin kabul ettiği bir durumdur. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “şimdi birileri çıkarmış af, ne affı?” sözünden kim anlaşılıyor?
Bu af tartışmaları başladığından beri, AK Parti’ye BİMER’e hükümetle ilgili birimlere çok yoğun şekilde talep gelmektedir.
Bunlardan bir tanesi de uyuşturucu satıcılarıyla ilgili taleptir. Cumhurbaşkanımızın bahsettiği de odur. Burada topluma bir mesaj vardır.
Cumhurbaşkanımız burada MHP’ye bir şey söyleyecekse, açıkça MHP’yi zikrederek söyleyebilir.” şeklinde bir açıklama yapsa da, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın MHP’yi işaret etmesi herkesin kabul ettiği bir durumdur. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “şimdi birileri çıkarmış af, ne affı?” sözünden kim anlaşılıyor?
Aynı günlerde, İP isimli partinin Grup Başkanvekili Yavuz
Ağıralioğlu “Asla milletimizin hayrına görmediğimiz MHP’nin af teklifi, en başta
yıllardır uyuşturucu ile mücadele eden Ülkü Ocakları’na ayıptır” derken,
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bizler uyuşturucuları affeden bir iktidar olarak mı
anılacağız” diye MHP’yi işaret etmesine,
“AKP-İP ittifakı mı kuruldu?” diyeceğiz?
MHP’nin bu şekilde haksız yere eleştirildiği günlerde, İranlı uyuşturucu baronu Naci Şerif Zindaşti ve 3 adamı, cuma akşamı serbest bırakıldı. Savcı itiraz etti, üst mahkeme yakalama kararı çıkardı ancak Zindaşti ve 3 adamı çoktan ortadan kaybolmuştu…
Hükümetin MHP’ye laf vurmak yerine bu konularda dikkatini yoğunlaştırması gerekmiyor mu?
Ajan Papaz’ın serbest bırakılması tartışılma sıcaklığını
korurken, uyuşturucu baronları konusunda da böyle bir gündem tartışılmaktadır.
Papaz’da uçtu gitti, uyuşturucu baronu da !
Asıl tartışılması gündem bunlar iken, MHP üzerinden gündem
yaratmak siyasi ahlaka, vicdana sığar mı?
MHP hiçbir pazarlık yapmadan, makam ve mevki derdine
düşmeden milletin bekası adına AKP ile ittifak kurmuştur.
Bu süreçte de yanlışa yanlış, doğruya doğru demiştir. Ne aldatmış, ne de aldanan olmuştur. Sözü neyse sözünde durmuş, özü neyse ona göre davranmıştır.
Bu süreçte de yanlışa yanlış, doğruya doğru demiştir. Ne aldatmış, ne de aldanan olmuştur. Sözü neyse sözünde durmuş, özü neyse ona göre davranmıştır.
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın sözlerine tekrar dönersek araya
siyasi menfaatlerini sıkıştıran kadroların gözden geçirilmesi gerekmektedir.
Çünkü siyasi menfaat düşünmeden hakikati anlayan ve koruyan anlayış Cumhur ittifakını korur.
AKP içinde MHP düşmanlığı misyonu edinmiş kişiler, uzun zamandır ittifakı bozmak için bazen alenen, bazen sinsice çalışma yürütmektedir. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bunlara karşı dikkatli olması gerekiyor.
Çünkü siyasi menfaat düşünmeden hakikati anlayan ve koruyan anlayış Cumhur ittifakını korur.
AKP içinde MHP düşmanlığı misyonu edinmiş kişiler, uzun zamandır ittifakı bozmak için bazen alenen, bazen sinsice çalışma yürütmektedir. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bunlara karşı dikkatli olması gerekiyor.
AKP içinde kim Atatürk, Türklük, milliyetçilik düşmanlığı
yapıyorsa emin olun AKP-MHP ittifakından onlar rahatsızdır. Sicillerine bakın
fetö-pkk övgüsünden geçilmez !
Bu yüzden Türkiye üzerinde ve bölgemizde oynanan oyunların
artacağı gerçeğine yoğunlaşarak, AKP-MHP ittifakının önemini daha iyi anlamak
lazım.
MHP’nin sırtında siyasi menfaat yükü değil, milli bekanın yükü ve kaygısı vardır. O yüzden MHP’nin duruşu iyi anlaşılırsa, hakikatler de daha iyi kavranacaktır.
MHP’nin sırtında siyasi menfaat yükü değil, milli bekanın yükü ve kaygısı vardır. O yüzden MHP’nin duruşu iyi anlaşılırsa, hakikatler de daha iyi kavranacaktır.
YILDIRAY ÇİÇEK KİMDİR?
1977 Kayseri / İncesu doğumludur. Evlidir.
Yıllarca Kayseri Ülkü Ocakları yöneticiliği ve Ülkü Ocakları
Genel Merkezi'nde Ülkü Ocakları Dergisi Genel Yayın Yönetmenliği ve Ülkü
Ocakları Genel Sekreterlik görevlerinde bulunmuştur.
Halen Kutlu Sesleniş Dergisi Yazı İşleri Müdürlüğü yapan
Yıldıray Çiçek, aynı zamanda Ortadoğu Gazetesi köşe yazarlığı yapmaktadır.
Ayrıca MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin Basın Danışmanlığı
görevini yürütmektedir.
"Bu Vatan Kimin?" , "Basında Ülkü
Ocakları" , "Anlam Çığlıkları (1)” , Ortadoğu Ameri-KAN Kokuyor"
ve “Medyada Düşürülmüş Maskeler” isimli kitapları bulunmaktadır.

Mail: Yildiraycicek@turkgun.com
Twitter: Yildiraycicek9
Instagram: yildiraycicek1944
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Danışmanı TürkGün Gazetesi yazarı.