Kimilerine göre hayalin, kimilerine göre medeniyetin
başkentidir Avrupa. Her yıl en çok gezilen, görülen yerlerden olan Avrupa
kentleri, içerdiği güzel rotalar kadar tehlike de barındırıyor. Öyle ki tatil
planlarınızı mahvedecek kadar.
TDP’nin dış haberler
editörü olarak son aylarda Avrupa'dan kaygı verici haberleri takip ediyorum.
Yaz ayları yaklaşırken gezi planı yapacaklar için TDP’nin seyahat kategorisinde
Avrupa'nın en riskli 4 büyük destinasyonunu sizler için listeledim.
AYLAR SÜREN GREVLER VE POLİS COPU
Tarih boyunca en romantik kentlerden biri olarak görülen
Paris, Eyfel Kulesi, Şanzelize, aşıklar köprüsü ile dünyanın en çok turist alan
yerlerinden biri. Her yıl milyonlarca turistin akın akın ziyaret ettiği bu yer
aslında bahar ile yaz aylarınızı zehir edecek potansiyele sahip. Sebebi ise
şiddete dayalı eylemler...
Her yıl aralıksız olarak Mart ayının sonlarına doğru
başlayıp Yaza kadar devam eden grevlerde, memnuniyetsiz STK'la hükümet karşıtı
gösteriler gerçekleştirerek aralıksız eylemler yapıyor. Bu eylemler özellikle
polis şiddetine dönüştüğünde olayla hiç alakanız olmasa dahi polisin
şiddetinden nasibinizi alabilirsiniz.
Bununla da yetinmeyen göstericiler, sendikalar ile birlikte
grev yaparak iş bırakmaya gidiyor. Öyle ki; Fransa'da havalimanına geldiğinizde
sizi merkeze bırakacak bir araç dahi bulamayabilir, ya da Türkiye'ye dönmek
üzereyken uçağınızın grev nedeniyle kalkmayacağı uyarısını alabilirsiniz.
AŞKIN MI SUÇUN MU BAŞKENTİ: PARİS
Paris'i tehlikeli kılan bir diğer unsur ise suçun fazlaca
işlenmesi. Geçtiğimiz günlerde Fransız bir araştırma şirketi özellikle kadınlar
arasında yaptığı ankette, Parisli kadınlar güven duygusunu yitirdiği, artan
taciz tecavüz olayları nedeniyle dışarı çıkmaya dahi korktuklarını belirtmişti.
Aynı araştırma kapkaç, hırsızlık olaylarındaki artış nedeniyle de suç iklimi
oluşan kente duyulan güvenin azaldığını belirtiyordu.
TERÖR PARİS'TE
Ve tüm bu durumların dışında, Paris'te gerçekleşen terör
saldırıları sonrasında askerler sokağa inmiş, güvenliği sağlamak adına yakın
zamana kadar çevrede kontrol oluşturuyordu. Askerlere rağmen gerçekleştirilen
bu saldırılar Paris'e gidildiğinde bir risk olarak karşımıza çıkıyor.
IRKÇILIK, PKK VE DEAŞ: BERLİN
Avrupa İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana belki de ırkçılığın,
yabancı düşmanlığının en çok yaşandığı dönemin içinde. Müslümanlara ve Türklere
yönelik saldırıların gün be gün artış gösterdiği Avrupa topraklarında en çok
yabancı düşmanlığı Berlin'de yapılıyor.
Almanya'nın başkenti Berlin köklü tarihi ve etkileyici
mimari dokusuyla turistleri kucaklıyor ancak, halk pek de öyle değil. Özellikle
gurbetçi Türklerin bile zor zamanlar geçirdiği kentte, ırkçılık had safhaya
ulaştı. Neo Nazi geleneklerinin yeniden hortlatıldığı Berlin'de bu duruma
polisler de pek bir şey yapamıyor.
Yapamıyordan ziyade yapmıyor demek daha doğru olur, zira
onlar şu sıralar PKK'lıları ve terör örgütü yandaşlarını korumakla, kollamakla
meşgul. Afrin'de gerçekleştirilen Zeytin Dalı Harekatı'nı bahane eden terör
savunucuları her gün sokaklarda terörist paçavralarıyla eylemler
gerçekleştiriyor, güpegündüz Türklere yönelik tehditler savuruyor, camileri
yakıyor, STK'lara saldırıyorlar.
Tabii ki teröristlerin bu kadar cüretkar olmalarına sebep
olan ise Alman polislerinin koruyuculuğunda eylemlerini gerçekleştiriyor
olmaları.
Suriye'den DEAŞ'ın etkinlik gösterdiği zamanlarda Almanya en
çok terörist üreten Avrupa ülkelerinden biriydi. Suriye ve Irak topraklarında
DEAŞ terörünün sona erdirilmesiyle buralardan kaçan DEAŞ'lı teröristler,
yuvaları olan memleketlerine geri döndüler.
İşte Avrupa'nın en çok terörist üreten topraklarından olan
Almanya'ya da bir çok terörist geri döndü. Bu durum Almanya'ya ve hatta
Berlin'e gidişi daha problemli kılıyor.
UMURSAMAZ ÜLKENİN VURDUMDUYMAZ POLİSLERİ: BRÜKSEL
Avrupa'nın en çok terör saldırısı ile karşılaşan yerlerinden
biri de Belçika. Buna sebep olarak Müslüman nüfusun çoğunlukta bulunduğu
Molenbeek kenti gösteriliyorsa da aslında bu iddia tamamen Müslümanları
karalama ifadesi.
Avrupa'da gerçekleştirilen saldırıların Molenbeek'ten çıkan
teröristlerce yapıldığı iddiasına ilişkin kuvvetli kanıtlar bulunsa da, burada
polislerin zafiyeti ortaya çıkıyor. En ufak bir olaya bile çeşitli
prosedürlerle yaklaşarak sorun çözmekten uzak bir tavır sergileyen Belçika
polisleri, sorunu çözmek bir yana daha da büyük hale getiriyorlar.
Öyle ki; geçmişte Türkiye'nin "terör saldırısı
olabilir" istihbarat paylaşımına
rağmen önlem almayarak, verilen isim listelerini dahi dikkate almayan
Belçika polisi, yalnızca birkaç hafta sonrasında terör eylemi ile sarsılmıştı.
Yani bu ülkeye yapacağınız ziyaretlerde bir kere daha düşünmenizi,
polisler tarafından pek de güvenliğinizin sağlanmayacağınızı bilmenizi isterim.
BAĞIMSIZLIK ARAYIŞLARI, TURİST KARŞITLIĞI:BARSELONA
Barselona yıllık 80 milyon turist ile dünyanın en çok turist
alan ülkesi, ancak Barselona'dakiler pek de misafirperver değiller. Turistlerin
Barselona'ya gelmesinden bıkan halk, eylemler yaparak turist karşıtlığı
yapıyorlar. İlginç, belki de dünyada tek ama gerçekten turist karşıtlığı
yapıyorlar. Hem de bağıra çağıra, kaba güce baş vurarak.
Özellikle geçtiğimiz yıl içerisinde başlatılan Bask ve
Katalonya bölgelerindeki eylemlerde turist otobüslerine taşlı sopalı saldırılar
gerçekleştiren yerel halk, Barselona, Mayorka ve San Sebastian şehirlerinde
turistlere karşı bazı şiddet içeren eylemler gerçekleştirildi.
Yani sadece turistik olarak gittiğiniz Barselona'da pek de
misafirperverce kabul edilmeyebilirsiniz...
Barselona'nın bir diğer tehlikeli yanı ise bağımsızlık
yanlıları. 1 Ekim 2017 tarihinde gerçekleştirilen bağımsızlık yanlısı
referandumdan sonra polislerin sert tavrıyla karşı karşıya kalan Katalanlar,
şiddete varan müdahalelere maruz kaldılar.
Özellikle Barselona'nın siyasi lideri olan ancak kaçak bir
sığınmacı statüsündeki Carles Puigdemont'un Almanya'da gözaltına alınması
nedeniyle ayaklanmalar yeniden baş gösterdi.
Katalanların sivil itaatsizlik ve eylem çağrıları polislerin
yine sert müdahaleleri ve şiddetine dönüştü. Bu süreç içinde gezmek ve bir
Barcelona maçı izlemek için yaptığınız seyahat, sizin için cehenneme
dönüşebilir.
Tüm bunların ışığında Barselona seyahatinizi de tehlikeleri
ile birlikte değerlendirmeli, Avrupa genelinde yaşayabileceğiniz bu durumları
göz ardı etmemenizi öneririm.