BİZLER TÜRKİYE İÇİN VARIZ

Amacımız Bu ülkenin hepimiz için huzurlu ve yaşanabilir olması için yürütülen çabalara katkı sunmak.

Alevisiyle, Kürdüyle; gelenekselcisi, Atatürkçüsüyle; milliyetçisi, solcusuyla… Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz.

Bence, hepimiz daha iyi koşullarda yaşamayı hak ediyoruz.Daha onurlu, daha saygın, daha estetik, daha barışçı koşullarda birlikte yaşamak için bilgilendirme paylaşım yapıyoruz…

Günlük Haber Siyasi-Politik Yorum Platformu


Whatsapp ile paylaş

20 Aralık 2017 Çarşamba

ABD - İsrail şer ortaklığı kaybetti

Tamer Ashraf
ABD ve İsrail şer ortaklığının Kudüs'te oldu-bitti oluşturma çabası karşısında İslam aleminin sağlam Mısır'ın özellikle son dönemlerde ABD olan ilişkileri dikkate alındığında böyle bir sorumluluk üstlenmesi kendisi açısından çok isabetli olmuştur. Tasarının hazırlanmasına her ne kadar Türkiye öncülük etmiş olsa da, geçici üye sıfatına sahip Mısır'ın üzerine düşeni yapmaktan geri kalmaması, darbeden sonra gerilen ilişkiler için yeni bir dönemin işareti sayılabilir.
duruşunun yansımalarını, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne de net şekilde gördük ve bundan büyük bir memnuniyet duyduk. ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti kabul ettiği kararın hukuken geçersiz sayılmasını öngören tasarının, BMGK gündemine Mısır tarafından getirilmiş olması ayrıca önemlidir.
MAKSAT HASIL OLDU
Güvenlik Konseyi'nin 15 üyesi var. Bunlardan ABD, Rusya, Çin Halk Cumhuriyeti, İngiltere ve Fransa daimi üyedir ve veto yetkileri var. Bu üyelerden sadece bir tanesinin vetosu, alınacak kararın geçersiz sayılmasına yetiyor. Sayın Cumhurbaşkanı zaman zaman "dünya 5'te büyüktür" diyerek bu tuhaf duruma dikkat çekiyor. Geçici üyelerUruguay, Bolivya, Etiyopya, İtalya, Japonya, Kazakistan, Senegal, İsveç ve Ukrayna, Mısır'dır. Bu 15 üyenin 14'ünün tasarıya destek vermiş olması çok ama çok önemli bir gelişmedir. İngiltere gibi ABD ile her zaman yakın olan bir ülke dahi tasarıya kabul oyu kullanmıştır. ABD'nin beklenen vetosu bir şeyi değiştirmeyecektir. Maksat hasıl olmuştur ve Kudüs kararında ABD yalnız bırakılmıştır. Nitekim, bu durumun ABD açısından ne kadar zor olduğu yapılan açıklamalar yansımıştır. Savurdukları tehditler hiçbir işe yaramayacağı gibi, İsrail dışında ciddiye alan da olmamıştır. İsrail Başbakanı Netanyahu'nun açıklamaları boş bir çırpınışın tezahürüdür. Kan ve gözyaşının, terör ve işgalin dünyayı "yeter artık" noktasına getirdiğinin farkındalar.
BM GENEL KURULU
Güvenlik Konseyi'nden çıkan sonuç, yarın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yapılacak olan oylama için büyük bir ümit doğurmuştur. İslamİşbirliği Teşkilatı'na üye olan ülkelere büyük görev düşüyor. İstanbul'da alınan kararın arkasında durulması ve Teşkilata üye 57 ülkenin blok halinde hareket edilmesi halinde, işin önemli bir kısmı zaten halledilmiş olacaktır. BM'nin 196 üyesi var. Güvenlik Konseyi oylamasındaki sonuç dünyanın diğer ülkelerinin de ABD'nin rezil Kudüs kararını onaylamadığını teyit etmiştir. İİT üyesi ülkelerin de gayreti ve çabası ile BM Genel Kurulu'nda yeterli çoğunluğu bulmak kolaylaşacaktır. ABD'nin bazı ülkeleri etkileyebileceği ihtimaline rağmen Genel Kurul'dan üçte iki çoğunlukla karar çıkarılması kuvvetle muhtemeldir ve bu çok büyük bir başarı olacaktır. Genel Kurul kararının bağlayıcılığın olmaması, ABD ve İsrail kan ortaklığının yalnız bırakıldığı ve dünyanın bu zulmü onaylamadığı gerçeğini değiştirmeyecektir.                            
İSRAİL DAHA DA AZDI
Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak ilan eden ABD'nin kerameti kendinden menkul başkanı, hayat boyu peşini bırakmayacak rezil bir karar vermiştir. Bu karar zulüm ve terörden başka bir sonuç doğurmamıştır. Zaten bir terör devleti olan İsrail'i daha da azdırmıştır. Sayın Devlet Bahçeli'nin dediği gibi, ABD Başkanının, tarihin akışını tek başına değiştirmesi mümkün değildir. Uluslararası anlaşmaları tek başına rafa kaldırması meşru değildir. İslam'ın mahremini karalamaya, Müslümanların kutsallarını çiğnemeye tevessül etmesi masumane hiç değildir. ABD, yerkürenin jandarması olamaz. Dünya, ABD ve İsrail'den ibaret değildir. ABD aklını başına almalıdır. İsrail ise yangına körükle gitmekten sakınmalı, kaçınmalı, silkinip kendine gelmelidir.
TARAFSIZLIĞINI KAYBETTİ
 ABD artık Kudüs konusunda taraftır ve söyleyecekleri ve yapacakları bir anlam ifade etmeyecektir. Filistin lideri zaten bunu ilan etmiştir. Köşeye sıkışan ABD'nin yeni hamleler yapması kaçınılmazdır. Türkiye'ye yönelik düşmanca tavrını daha da ileri götüreceği şimdiden bellidir.  Özellikle Suudi Arabistan üzerinden bir takım senaryoların hayata geçirilebileceği anlaşılıyor. Kendi saltanatının derdine düşmüş olan Suudi Krallığı'nın İslam dünyasının yeni ve ağır sorunu haline gelmiş olması çok acı bir durumdur. ABD'ye sığınarak ne yapacaklarını, nereye kadar gidebileceklerini biz sorguluyoruz, ama asıl kendilerinin şapkayı önlerine koyup düşünmeleri gerekiyor. Müslüman aleminin yeni Lavrens'lere değil, birliğe, huzura ve gelişmeye ihtiyacı var.

ORHAN KARATAŞ/ KÖŞE YAZILARI / 2017-12-20
google-site-verification: google2afd6f3c8ec4d6d7.html