SADECE HAKİKAT VE GERÇEKLER
![]() |
Tamer Ashraf |
İslâm coğrafyası Amerika’ya karşı kurtuluş savaşı veriyor.
Amerika’nın işgalci, talancı, çapulcu bir düşman olduğunu gizlemenin ne anlamı
ve ne de imkânı kalmamıştır. İslâm topraklarındaki kanlı katliamlar, Washington
merkezlidir, Brüksel merkezlidir. Batı desteklidir. Kanın akmadığı,
katliamların gerçekleşmediği tek bir yer vardır. O da Amerikan’ın terör
karakolu İsrail’dir. Amerika, İsrail’in güvenliğini sağlayarak, egemenlik
alanını genişletmeyi tasarlayarak kan ve katliamlar gerçekleştirmeye çalışıyor.
Müslümanları birbirlerine düşman ediyor, Müslümanların topraklarını bölüyor,
parçalıyor. Müslümanların tek ümmet haline gelmelerine engel olmaya çalışıyor.
Amerika, İslâm topraklarındaki terör örgütlerinin stratejik
ortağıdır. Amerika’dan müttefik olmaz. Amerika’nın halkı Müslüman olan veya
halkından Müslüman olan ülkelere müttefik, dost olduğunu söylemek, dünyanın en
büyük yalanı olur. İslâm’a ve Müslümanlara düşmanlığı aleni olan Amerika’nın
dostluğu Müslümanlara ölüm getirir. İslâm coğrafyasının sakinleri olarak
içeride de dışarıda da ABD terörüyle, onun iç savaş senaryolarıyla mücadele
etmekle karşı karşıyayız. Şeytan Amerika, İslâm’dan ve İslâmi değerlerden
arındırılmış bir İslâm coğrafyası hedeflemektedir. Bütün plan ve projelerini
buna göre yapmıştır. İslâm’ın ferd, aile, cemiyet ve devlet seviyesinde amir
olmasına engel olmayı, Amerika kendine vazife edinmiştir.
Amerika; hak ve hukuk ile değil, kan ve katliamla mukayyed
olan bir melikliktir, bir krallıktır. Rabbimiz haber veriyor:
“(Kraliçe Belkıs) şöyle dedi: “Krallar bir memlekete girdi
mi, orayı ifsad/harap ederler ve halkının ileri gelenlerini zelil hâle
getirirler. İşte onlar böyle yaparlar.” (Neml Sûresi/ 34)
Aziz olanları zelil kılmak, memleketleri ifsad edip harabe
haline getirmek, Allah’ın hükmüne ve hâkimiyetine başkaldırmış kralların,
kraliyetlerin en önemli özellikleridir. Bu ayetin ışında şeytan Amerika’nın
asrımızda İslâm topraklarında yapmış olduğu katliamları, tahribatları gözden
geçirdiğimiz zaman Amerika’nın nasıl küresel bir firavun olduğunu anlarız.
Amerika İslâm topraklarında yaşamakta olan Arapların da, Türklerin de,
Kürtlerin de, Çerkezlerin de, Boşnakların da, Arnavutların da amansız
düşmanıdır. Amerika’nın elinden gelse başta Arapları, Türkleri, Kürtleri olmak
üzere bütün Müslüman ırkları, unsurları bir çuvala koyup yakmak ister.
Amerika’nın İslâm ve Müslüman düşmanlığından şüphe edilmez.
Amerika, dünya terör örgütlerinin hamisi olan terörist bir
devlettir. Dünyada Amerika’nın arkasında olmadığı tek bir terör örgütü
gösterilemez. Terör ve teröristler her nerede varlarsa Amerika oradadır. Çünkü
Amerika’nın varlık sebebi, fitne ve fesattır.
Amerika sicili bozuk terörist bir devlettir. Amerika kan ve
katliamla bilinir. 250 yıllık tarihi yüzkarası olaylarla dolu olan (ABD’nin)
Amerika’nın rezillikleri saymakla bitmez.
Kızılderilileri soykırımla yok ettiler.
Meksika’nın topraklarını gasp ettiler.
İç savaşta birbirlerini yediler.
1945 yılında Japonya’ya iki atom bombası atarak yüz binlerce
masum sivili öldürüp dünya tarihinin en büyük vahşetini yaptılar.
Vietnam’ı kana buladılar.
Afrika’da birçok ülkeye baskınlar yapıp asker-sivil demeden
herkesi katlettiler.
Şimdi, haksız yere işgal ettikleri Afganistan ve Irak’ta
cellatlık yapmakla meşguller. Afganistan’da, Irak’ta taş üstünde taş
bırakmadılar. Libya’yı paramparça ettiler. Mısır karıştırıp Müslümanların
kanlarını akıttılar. Suriye’yi paramparça ettiler. Şimdi sıra Türkiye’ye gelmiş
bulunmaktadır. Amerika Türkiye’yi fiilen parçalamak, bölmek, kendi emelleri doğrultusunda
yeniden dizayn etmek için silahlı- silahsız kendisine bağlı ve bağımlı bütün
terör örgütlerini harekete geçirmiş bulunuyor. Bunu görmemezlikten gelmenin
hiçbir manası yoktur. Şeytan Amerika, Türkiye’yi Kafkaslar’dan Akdeniz’e kadar
bütün sınırlardan kuşatma altına almaya çalışıyor. Türkiye’nin İslâm dünyasıyla
bütün bağlarını kesmek, Amerika’nın en büyük emelidir. İslâm ümmetini yeniden
bölmenin, parçalamanın yolunun buradan geçtiğini görmektedir.
Amerika halkları değil diktatörleri, masumları değil
teröristleri destekliyor. Kendisinin diktatör ve terörist olduğu hususunda hiç
şüphe bırakmıyor!
Müslümanı Müslümanlardan koparmak, Müslümanı Müslümanlardan
habersiz hale getirmek, Amerika’nın hem siyaseti ve hem stratejisidir. İslâm
topraklarında Müslümanlar arasında tek ümmet fikrini zayi etmeye yönelik her
girişim ve oluşum Amerikan merkezlidir. Müslümanları ümmetsiz, hilafetsiz,
halifesiz kılıp ulus devletçiklerle oyalamak, şeytan Amerika’nın en büyük
sermayesidir. İslâm topraklarını, İslâm topraklarındaki Müslüman oluşumları
Amerikan siyasetinden ve Amerikan stratejilerinden arındırmadıkça Müslümanların
ayakları yer etmez ve Müslümanların tek ümmet zemininde buluşma sevdaları
akamete uğramaya mahkûmdur. İslâm ümmetini oluşturan birimleri birbirinden
ayırmak, Amerikan stratejisidir. Dilleri, ırkları, mezhepleri ve meşrepleri ne
olursa olsun Müslümanlar tek ümmet zemininde bir araya gelmedikçe ve Peygamber
tavsiyesi el- Hilafetü Raşide’yi oluşturmadıkları müddetçe Amerikan kuklaları
olmaya mahkûmdurlar. Müslümanlar olarak Amerika’yı topraklarımızda mahkûm
etmedikçe mahkûmiyetlerimiz son bulmayacaktır!