Cumhurbaşkanı Erdoğan: Katma değeri yüksek ürünlere daha
fazla yoğunlaşacağız
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eylülde açıkladığımız Yeni
Ekonomik Programımızla artık bundan sonra katma değeri yüksek ürünlere daha
fazla yoğunlaşacağız." dedi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan, Macaristan Başbakanı ViktorOrban ile Marriot Otel'de düzenlenen Macaristan-Türkiye
İş Forumu'nda katılımcılara hitap etti.
Konuşmasına tüm katılımcıları selamlayarak başlayan Erdoğan, iş adamlarıyla bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti ifade etti.
Macaristan Cumhurbaşkanı Janos Ader'e nazik daveti için
teşekkür eden Erdoğan, "Dün ve bugün Macar makamlarının sergilediği
misafirperverlik karşısında kendimizi evimizde hissettiğimizi özellikle ifade
etmek istiyorum." dedi.
Başkan Erdoğan, Macaristan'ı yabancı bir ülke olarak
görmediklerini belirterek, şöyle devam etti:
"Macaristan ile kökleri Orta Asya'ya uzanan kadim
bağlarımız vardır. Dillerimize geçmiş ortak kelimeleriniz, türkülerimiz,
müziklerimiz, bestelerimiz vardır. Barışın, muhabbetin ve dayanışmanın timsali
Gül Baba gibi gönül erlerimiz, hak aşıklarımız vardır. Geçmişi 5 asra yaklaşan
ve giderek güçlenen ikili münasebetlerimiz var. Bu ortak paydaların dünyada çok
az ülkeye nasip olduğunu özellikle ifade etmek isterim."
Cumhurbaşkanı Ader'in davetine icabetle 5 yıl sonra
cumhurbaşkanı olarak gerçekleştirdiği ziyaretin iki ülke arasındaki bu özel
ilişkileri çok daha ileri seviyelere taşıyacağına inandığını vurgulayan
Erdoğan, "Bu vesileyle değerli dostum Sayın Viktor Orban'ın huzurunda tüm
Macar halkına ortak mirasımıza gösterdikleri ilgi ve özenden ötürü bir kez daha
teşekkür etmek istiyorum." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 300 aşkın Türk ve Macar iş adamıyla
birlikte olduklarını, ikili görüşmelerin de yapıldığını belirterek, bu görüşmelerle
birlikte geleceğe yönelik nasıl adımların atılabileceğinin değerlendirmesinin
olduğunu söyledi.
Türkiye Macaristan ilişkilerinde muazzam bir ilişki ve ivme
yakaladıklarına dikkati çeken Erdoğan, iki ülke arasında çok sayıda üst düzey
ziyaret gerçekleştirdiklerini, başbakanlığı döneminde Budapeşte'ye 2005 ve 2013
yıllarında iki kez ziyaret gerçekleştirdiğini hatırlattı.
Siyasi düzeyde yakaladıkları ivmeyi 2013'te Başbakan
Orban'ın ziyareti sırasında Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyinin ilk
toplantısını yaparak taçlandırdıklarını dile getiren Erdoğan, üçüncü konsey
toplantısını 2017 Haziran ayında Türkiye'de yaptıklarını, bir sonraki konsey
toplantısını gelecek yıl Budapeşte'de yapmayı arzu ettiklerini bildirdi.
Erdoğan, Karma Ekonomik Komisyon, Turizm Karma Komisyonu,
Tarım Yürütme Komisyonu, Kara Ulaştırması Karma Komisyonu, Sanayi Ortak İşbirliği
Komitesi İş Konseyi gibi çok sayıda ortak mekanizma teşkil ettiklerini
vurguladı.
Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Afrika ortak çalışma grubunun tesisini de son derece
önemsiyorum. İstiyorum ki Türkiye-Macaristan iş birliğiyle Afrika'da ortak
yatırımlara girelim. Yani burada Macar Eximbank'ı ile Türk Eximbank'ın da
dayanışması, destekleriyle Afrika'da bizim özellikle 2005 yılından sonra
kalktığımız atakla hemen hemen şu anda 41 ülkedeki oluşturduğumuz
büyükelçiliklerle çok farklı bir alt yapının sahibi olduk. Tabi 54 ülkeye
burada hükmetmek, bu çok önemli ve bu ülkeler üzerinde biz Macaristan'la ortak
iş birliğine girebiliriz. Şu anda Afrika'nın beklentileri çok, adeta çorak bir
alan diyebiliriz ve burada tarımdan sanayiye, sağlık, turizm, alt yapı, üst
yapı bütün bu alanlarda birçok çalışmaları yapmak mümkün."
İki ülke arasında 2009'da yaklaşık 1,5 milyar dolar olan
ikili ticaretin 2017'de 2,6 milyar dolara yükseldiğini aktaran Erdoğan,
"2018 yılının ilk 8 ayında ise bu 1,8 milyar dolarlık bir hacme ulaştı.
Şimdi hedef 5 milyar doları yakalamak ki az önce Sayın Başbakanın ifade ettiği
gibi 6 milyar avro gibi bir hedefe ulaşmak bu her ikimizin de ortak bir
hedefidir. Bu miktar aslında geçen yılın ilk 8 ayına kıyasla yüzde 8'lik bir
artışa tekabül ediyor şu andaki rakam. Sadece ticaretimiz değil hamdolsun
yatırımlarımız da günden güne artıyor." dedi.
Erdoğan, Macaristan'da lojistik, turizm, enerji,
müteahhitlik gibi pek çok sektörde Türk firmalarının yatırımlarının bulunduğuna
işaret ederek, "Macaristan Yatırım Ajansı HİPA'nın sağlayacağı krediler
ile iş adamlarımıza vize kolaylığı, hiç şüphesiz buradaki yatırımlarımızı daha
da büyütecektir." ifadesini kullandı.
Macaristan hükümetine Türk iş adamlarına verdiği destekten
dolayı teşekkürlerini ileten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu ziyaretimde KOSGEB ile Macaristan Ulusal Ticaret
Evi arasındaki bir mutabakat zaptı imzalanmasından büyük bir memnuniyet
duyuyorum. Burada şu noktanın altını özellikle çizmek istiyorum; tüm bu olumlu
gelişmelere rağmen ekonomik ilişkilerimizin mevcut durumu yeterli değildir. Biz
bunu çok daha ilerilere taşıyabiliriz. Hiçbir siyasi sorunu bulunmayan,
ekonomik ilişkiler noktasında hukuki alt yapısı tamamlanmış, tarihi ve kültürel
açıdan birer kardeş gibi yakın iki ülkenin ticaretinin daha üst seviyelerde
olması gerekir.
Bizlere ve burada bulunan iş adamlarımıza düşen en önemli
görev ikili ticaretimizi Türkiye ile Macaristan arasındaki dostluk bağlarına
yakışır bir düzeye çıkarmaktır. Burada şunu çok açık net söyleyebilirim o da
Türkiye ve Macaristan arasındaki bu ilişkileri güçlendirmede iş adamlarımıza,
sizlere çok büyük görev düşüyor. Biz üzerimize düşeni her iki siyasi yetkili
sorumlu olarak yapmaya hazırız, siz de üzerinize düşeni yapmalısınız. Macar ve
Türk ekonomileri birbiriyle rekabet eden değil, birbirini tamamlayan,
benzerliklerini kullanarak daha büyük sinerji oluşturan ekonomilerdir.
Özellikle turizm, enerji, müteahhitlik, lojistik, gıda endüstrisi gibi
sektörlerde önemli iş birliği potansiyelimiz vardır."
"Katma değeri yüksek ürünlere daha fazla yoğunlaşacağız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, "Eylülde
açıkladığımız Yeni Ekonomik Programımızla artık bundan sonra katma değeri
yüksek ürünlere daha fazla yoğunlaşacağız." ifadelerini kullandı.
"Avrupa Birliği verdiği sözü tutmadı"
Türkiye'nin 3,5 milyonu Suriyeli olmak üzere 4 milyon
sığınmacıya ev sahipliği yaptığına dikkati çeken Erdoğan, şimdiye kadar
sığınmacılar için BM hesaplamalarına göre bütçeden 33 milyar dolar
harcandığını, bu süreçte hiçbir ülkeden, hiçbir uluslararası kuruluştan doğru
dürüst yardım alınmadığını ifade etti.
Avrupa Birliği'nin verdiği sözü tutmadığına işaret eden
Erdoğan, "2016'da bizlere 3 artı 3, milli bütçemize değil, uluslararası
kuruluşlara 6 milyar avro vereceklerdi, bunu vermediler. Verilen ne? 1 milyar
700 milyon avro. Biz bütün bunlara rağmen oradaki bu hizmetimizi sürdürüyoruz.
Böyle devasa bir sorunla tek başına mücadele etmemize rağmen terörden ve
rejimin saldırılarından kaçan Suriyeli mazlumlara sahip çıkmaya devam ettik. Üzülerek
ifade etmek gerekirse, mülteci meselesinin çözümünde uluslararası toplum
sorumluluklarını yerine getirmemiştir." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sığınmacıların, Akdeniz'de, Ege'de
dalgaların arasında kalmaya mahkum edildiğini, hatta botları delinerek ölüme
mahkum edildiklerini, bunların bütün kamera çekimlerinin ellerinde olduğunu
bildirdi.
"Yüz binlerce insanın hayatını kurtaracak,
milyonlarcasının da Suriye'de kalmasını sağlayacak 'güvenli bölgeler'
teklifimiz başta müttefiklerimiz tarafından bilinçli bir şekilde sabote
edilmiştir." diyen Erdoğan, çözümsüzlüğün faturasını da önce Suriye
halkının, daha sonra da Türkiye gibi komşu ülkelerin ödemek zorunda kaldığını
aktardı.
Türkiye'nin ekonomik bağımsızlığını ve milli güvenliğini
korumakta sonuna kadar kararlı olduklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam
etti:
"Zira şu gerçeği de çok iyi biliyoruz, Türk
ekonomisinin temelleri sağlamdır, bizim burada bir sıkıntımız yok. Türk
ekonomisini ve bankacılık sistemini kimse çökertemeyecektir, zira şoklara
dayanıklıdır. 2002 yılından beri ortalama yüzde 5,8, geçen sene yüzde 7,4,
2018'in ilk yarısında ise yüzde 6,3 oranında büyüyen bir ekonomiye sahibiz. Bu
oranlarla OECD ülkeleri arasında en yüksek büyüme oranını yakaladık. Özellikle
kamu, hane halkı, bankalar ve özel sektör borçluluk oranlarında uluslararası
kriterlere göre gayet olumlu bir görüntümüz var. Ülkemize yönelik bu saldırılara
karşı tüm kurumlarımızla gerekli önlemleri aldık. Son olarak Hazine ve Maliye
Bakanımız birkaç hafta önce yeni ekonomi programımızı açıkladı. 2019, 2021
yılları için hazırlanmış bu program, katılımcı bir anlayışla, sürdürülebilir
ekonomik büyüme hedefiyle kaleme alındı. Alınan önlemlerle ekonomimizin
dengelenme yönünde işaretler verdiğini memnuniyetle görüyoruz. Ticaret
savaşları gibi söylemlerin ticaretimizi esir almaya çalıştığı bir ortamda
Macaristan'la ekonomik iş birliğimiz çok büyük önem arz ediyor ve biz bunu
aramızda başarmalıyız. Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği güncellemesi
çalışmalarına hala başlanamaması ve Türk iş adamlarının ve halkının vizeye tabi
olması, potansiyelimizin tam olarak kullanılmasının önündeki en büyük
engellerdendir. Macaristan ve diğer AB üyesi ülkelerden bu süreçte destek
bekliyoruz."
Recep Tayyip Erdoğan, salonda bulunan her iki ülke iş
adamlarına çağrıda bulunarak, şunları kaydetti:
"İlişkilerimizin ve stratejik ortaklığımızın ekonomi
boyutunu gelin hep birlikte daha da kuvvetlendirelim. Biz hükümetler olarak
girişimcilerimizin önünü açtık, açmaya devam ediyoruz. Sayın Orban da bu
konularda kararlı bir dostumdur, arkadaşımdır. Aynı kararlılıktayım ve bu
kararlılığımızın gereğini de yerine getirelim diyorum. Kıymetli Macar
girişimcilere de ülkemizin onlarca yıllık tecrübelerinden daha fazla istifade
etmeleri çağrısında bulunuyorum. Biz Macaristan'dan ne alabileceksek almaya,
Macaristan da bizden ne alabilecekse almaya kararlı olduğumuzu ifade ettik.
Bugün düzenlediğimiz iş formunun bu amaca vesile olmasını diliyorum."