![]() |
| Tamer Ashraf |
ABD REZİLLİĞİ
Suriye, bu hazin süreçte bir başka büyük ve derin bela olarak karşımıza dikildi. Terör örgütünün uzantıları ABD'nin açık ve aleni korumasında her türlü yardımı ve desteği alarak bir devlet kurma aşamasına kadar geldi. Sayın Cumhurbaşkanı PKK uzantısı terör örgütü PYD'ye verilen silah ve yardımların 4 bin 800 TIR dolusu olduğunu açıkladı. Bu kadar silahla bir değil birkaç orduyu donatmak mümkündür ve burada asla bir iyi niyet yoktur. DEAŞ'la mücadele bahanesiyle başlayan bu rezillik, bugün bölgede bütün dengeleri değiştirecek bir seviyeye ulaşmış durumdadır. Ortada DEAŞ kalmadı, ama 4 parçalı ihanetin Suriye ayağı neredeyse tamamlandı.
İRAN YANLIŞ YAPMAMALI
Diğer komşulularımızla ilişkilerimiz de ne yazık ki, farklı değildir. Yunanistan dahi fırsatı ganimet saymıştır. Bu kadar bela arasında teselli sayılabilecek gelişme İran'la yeni ve yumuşak bir döneme girilmiş olmasıdır. İran, geleceğinin Türkiye ile dayanışmaya ve özellikle teröre karşı işbirliğine ve bölgesel barışı birlikte tesis etmeye bağlı olduğunu nihayet gördü ve anladı. Umarız ve dileriz, bu değişmez gerçeğin gereğini yapmakta fazla geç kalınmaz.Zira, İran'ın da özel hesapları olduğunu, özellikle mezhep temelli bir takım planlar yaptığını biliyoruz. Kısa süre öncesinde içeride çok ciddi bir sarsıntı yaşamış olması, daha dikkatli olması için hem kendilerine, hem de bölgedeki hassas dengelere bağlı diğer ülkelere bir uyarı olmuştur.
RUSYA İKİLİ OYNUYOR
Rusya, bir diğer meselemizdir. ABD'nin kepazeliklerine bağlı olarak Rusya ile farklı bir iklim oluştu. Menfaatlerimizin de kesişmesi bu iklimi beklenenden de fazla yumuşattı. Ancak, Rusya için kendi menfaatlerinin her şeyin önünde olduğunu da defalarca test ettik ve gördük. Bir taraftan bölgedeki ABD politikalarını eleştirip, Türkiye ile işbirliği yapıyormuş gibi görünürken, diğer taraftan özellikle PYD ile ilişkilerde ABD'den hiç de geri kalmadıklarını ibretle izledik. İdlib operasyonu Rusya'nın bu ikili tutumu ve biraz da İran'ın isteksizliği sebebiyle beklenen aşamaya bir türlü ulaşamadı. Son dönemlerde özellikle Esad'ın bölgedeki bütün dengeleri değiştirip, belirsizliği arttıracak operasyonlar yapması Türkiye'yi son derece rahatız ediyor. Bu operasyonlarla değişen dengeler hiçbir zaman lehimize olmadığı gibi, yeni ve ağır sorunlar doğurması da kaçınılmaz görünüyor.
KENDİ GÖBEĞİMİZİ KENDİMİZ KESELİM
Suudi Arabistan'ın manevraları, Birleşik Arap Emirlikleri'nin akıl ve izan sınırlarını sonuna kadar zorlayan yanlışları, hatta düşmanlıkları zaten içinden çıkılmaz hale gelen bölge sorunlarını daha da derinleştirmiştir. Ne yazık ki, Ortadoğu bölgesi bir cendereye dönüşmüş durumdadır. Bu karanbol içinde biz kendi göbeğimizi kendimiz kesmek zorundayız. Her olumsuz gelişme bizi doğrudan etkilemektedir ve ağır bedeller ödemek zorunda kalıyoruz. Özellikle sınırlarımızda güvenliği tam olarak sağlamak ve buna yönelik tehditleri hiç düşünmeden ortadan kaldırmak zorundayız.
GEREĞİ YAPILMALI
Fırat Kalkanı Operasyonu bize çok büyük imkan ve avantaj sağlamıştır. İdlip operasyonunu beklentilerimize uygun hale getirebilmek için Rusya ve İran'a daha fazla güvenemeyeceğimiz ortaya çıkmıştır. Esad'ın bu şehirdeki muhalif güçleri hedef alması ve yeni katliamlar yapması karşısında itiraz eden ve yapılan anlaşmaya bağlı kalınmasını hatırlatan tek ülke Türkiye olmuştur. Buna rağmen değişen bir şey olmadığını, İran ve Rusya'nın çark ettiklerini ve Esad'a alan açtıklarını bütün dünya izliyor. Bu durumda iş başa düşmektedir. Türkiye özellikle Afrin konusunda daha fazla geç kalamayacağı gibi, görmezden de gelemez. Burnumuzun dibindeki bu yerleşim merkezi PKK uzantısı PYD'nin kontrolündedir ve bu duruma ne Rusya'nın, ne ABD'nin, hatta ne de İran'ın fazla bir itirazı olmadığı gibi, mevcut durumun devamından yana tavır koymaktadırlar. Bu terör örgütünün bu kadar yakınımızda kalması halinde bize huzur yoktur. Mutlaka buranın terör örgütlerinden temizlenmesi gerekiyor. Türkiye'nin bu konuda şu ana kadar kararlılığı takdire değerdir, ama yeterli değildir. Mutlaka gereğinin yapılması ve buranın terörden arındırılması şarttır.
MENBİÇ KONTRALE ALINMALI
Menbiç bir diğer önemli hedef olmalıdır. Fırat Kalkanı Operasyonu sırasında burayı temizlemek gerekiyordu, ama ne yazık ki, ABD'nin oyalamaları sebebiyle bu fırsat kaçtı. İkinci defa ıskalama hakkımız kalmamıştır.Afrin'le birlikte Menbiçin terörden arındırması Türkiye üzerindeki terör baskısını büyük ölçüde azaltacağı gibi, bölgedeki dengeleri de değiştirecektir. Yeni göçlerin önüne geçilmesi, geri dönenlerin güvenli bir alana yerleştirilmesi için Afrin ve Menbiç'in kontrole alınması hayati önemdedir. Sayın Cumhurbaşkanının açıklamalarından bu hedefe ulaşabilmek için hazırlıkların tamamlandığı ve her an harekete geçilebileceği anlaşılıyor.
Milli güvenliğimizin gereklerini yerine getirmek için kimseden izin almak, kimsenin ne dediğine, ne yaptığına bakmak zorunda değiliz. Hükümet bu konuda yalnız değildir ve yaptığı her doğru şeyde en azından MHP'ni tam desteğini her zaman arkasında bulacaktır.

