BİZLER TÜRKİYE İÇİN VARIZ

Amacımız Bu ülkenin hepimiz için huzurlu ve yaşanabilir olması için yürütülen çabalara katkı sunmak.

Alevisiyle, Kürdüyle; gelenekselcisi, Atatürkçüsüyle; milliyetçisi, solcusuyla… Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz.

Bence, hepimiz daha iyi koşullarda yaşamayı hak ediyoruz.Daha onurlu, daha saygın, daha estetik, daha barışçı koşullarda birlikte yaşamak için bilgilendirme paylaşım yapıyoruz…

Günlük Haber Siyasi-Politik Yorum Platformu


Whatsapp ile paylaş

22 Kasım 2017 Çarşamba

Ortadoğu yeniden şekilleniyor

Tamer Ashraf
ABD ve AB'nin Türkiye karşı düşmanca tavırları artık tahammül sınırlarını çok aşmıştır ve böyle devam edilemeyecek bir sınıra ulaşmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulduğu ilk günden itibaren yüzünü hep batıya dönmüştür. Ancak, bu durum batıya teslim olma anlamına asla gelemeyecektir. Batıya yüzümüzü dönmenin sebebi refah ve demokrasi temelidir. Burada bir sorun yok ama, bu uğurda varlığımızı ve birliğimizi feda edemeyiz. Bölünmez bütünlüğümüz her şeyin üzerindedir.Gerekirse dünyanın yeniden kurulacağını ve burada yerimizi alacağımızı uzun yıllar önce ilan etmiştik ve bugün de o noktadayız.
                                         
UYARILAR YAPTIK
          Yeteri kadar bekledik, her türlü uyarıyı her tondan yaptık. Ne ABD gözümüzün içine bakarak doğrudan Türkiye'nin varlığını hedef alan terör örgütleriyle ortaklık kurmaktan vazgeçti, ne de içerideki hainleri desteklemeyi bıraktı. Yaptığı düşmanlıkların haddi var hesabı yok. Yaşadığımız bütün darbelerin arkasında da onlar var, yıllardır yok etmek için çırpındığımız terörün asıl sahibi de onlar.  FETÖ'yü de onlar besliyor, DEAŞ'     ı da onlar üzerimize salıyor. Askerimizin kafasına çuval geçme alçaklığını yapan da, NATO'da ortaya çıkan kepazeliğin muhtemel suçlusu da aynıdır ve hepsi ABD'nin kepazeliğidir. Ortadoğu'da oluk oluk akan Müslüman kanı, yıkılan ülkeler, perişan edilen milyonlarca insan hep aynı adresin mamulüdür. Bu canavarın kendi menfaati için yapamayacağı hiçbir rezillik yoktur.
                            
İHANETTE YARIŞIYORLAR
          AB, ABD'e ile tam bir yarış halindedir. Almanya gibi tarihten gelen ilişkilerimizin olduğu, milyonlarca Türkün refahına katkı yaptığı Almanya dahi, her türlü kepazeliği yapmaktan geri durmamıştır. Türkiye'yi Avrupa'nın tampon bölgesi olarak değerlendirmek ve buna göre muamele etmek gibi, hiçbir şekilde kabul edilemeyecek bir tavrı uzun süredir öne çıkardıklarını ibretle izliyoruz. Türkiye'yi eşit bir ortak görmek yerine, kendi menfaatlerinin bekçisi ve malzemesi olarak değerlendiriyorlar ki, bunu da ne anlarız, ne kabul ederiz, ne de izin veririz. Teröre yardım ve yataklıkta ise ABD ile tam bir yarış içindeler. Ne kadar Türkiye düşmanı örgüt ve militan varsa tamamı Avrupa ülkelerine sığınıyor, orada yuvalanıyor ve tekrar saldırıyor.
                                      
YENİ DÜZEN
          İlişkilerimizi gözden geçirmek ve yeni bir dünya düzeni aramak en doğal hakkımızdır. Bu yapılmaktadır. AKP hükümeti bütün bu yaşadığımız olumsuzluklara yol açan yanlışlıkları yaparken nasıl ki en sert şekilde karşısına dikildik ve her türlü bedeli göze alarak engel olmaya çalıştıysak, şimdi doğruları yaparken de aynı kararlılıkla destek oluyoruz ve olacağız. Bizim için ülkemiz her şeyin önündedir. Rusya ve İran merkezli yeni bir denge kurulmaktadır. Burada bir sorun yok. Ancak, çok dikkatli olmak gerektiğini daha önce de defalarca yazdık, yine tekrar ediyoruz. Zira, Rusya'nın da sicili çok parlak değildir ve kendi menfaatleri uğruna neleri feda edebileceğini yakından biliyoruz.
                             
SOÇİ ÖNEMLİ
          Bu genel değerlendirmeden sonra bugün Soçi'de yapılacak Türkiye-Rusya-İran 3'lü zirvesine daha dikkatli bakıyoruz.Rusya'nın terör örgütü PKK'nın Suriye uzantısı YPG'nin düzenlenecek Suriye kongresine çağırmakta çok istekli olduğunu biliyoruz. Böyle bir toplantı, Türkiye tarafından kabul edilmeyeceği gibi Rusya ile son dönemlerdeki yumuşamayı da olumsuz etkileyecektir. Bugünkü zirvede bu konunun detaylı biçimde değerlendirileceği ve bir sonuca bağlanacağını umuyor ve bekliyoruz. İran'ın da özel hesaplarını bir kenara bırakıp, karşılıklı menfaat çerçevesinde daha anlayışlı ve daha kabulü mümkün bir çizgiye gelmesi herkesin menfaatine olacaktır.
                          
SUUDİLER VE ABD
          Türkiye'nin bu yeni arayışları ve AB ve ABD düşmanlığına karşı tavrı yeni dünya düzenini daha da hızlandıracaktır. Nitekim,özellikle Suudi Arabistan merkezli gelişmeler tamamen bu çerçevededir. Türkiye'yi istediği şekilde yönlendirip kullanamayacağını anlayan ABD, Suudi Arabistan'a yönelmiştir. Bugüne kadar hiç biraraya gelmeyen İsrail ve Suudi Arabistan'ın ilişki kurup ortak hareket tarzı geliştirmesi tamamen bunun sonucudur. Arap Birliği kendi içinde bu durumu nasıl hazmedecek, İsrail'i ne kadar kabul edip sindirecek zaman içinde göreceğiz. Bu konuyu dünkü yazımızda değerlendirdiğimiz için bugün fazla ayrıntıya girmeden, sadece şu kadarını söyleyelim;Kutsal mabet ve miraslarımızın bulunduğu bu kadim topraklar küresel oyunlara alet edilmemelidir. Bunun vebali çok ağır olur.
                           
CEPHELER BELLİ OLDU
          Önümüzde çok zor ve sıkıntılı bir süreç var. Cepheler belli olmuştur ve herkes kendi pozisyonunu almıştır. Çok daha sert ve kırıcı gelişmelerin yaşanması kuvvetle muhtemeldir. Nitekim, özellikle ABD'nin çok açıktan tavır aldığını ve terör örgütleri ile işbirliğini çok daha ileri götürecek adımlar attığını ibretle izliyoruz. Diğer taraftan ekonomik olarak Türkiye'yi zor durumda bırakacak gelişmelerin artarak devam edeceği anlaşılıyor. Özellikle 4 Aralık'a ertelenen dava, bir hukuk süreci olmaktan çıkmış, tamamen bir operasyona dönüşmüştür. Türkiye'nin de buna göre tavır geliştirmesi ve hazırlıklı olması çok isabetlidir.
google-site-verification: google2afd6f3c8ec4d6d7.html