Başkent, FETÖ mensubu askerlerin 15 Temmuz 2016'da düzenlediği ve yurt genelinde 251 vatandaşın şehit olduğu darbe girişimi sırasında olayların merkez üssü oldu.
Ankara, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi askerlerin 15 Temmuz 2016'da düzenlediği ve ülke genelinde 251 vatandaşın şehit olduğu darbe girişimi sırasında olayların merkez üssü oldu.
Milli İstihbarat Teşkilatına (MİT) 15 Temmuz'da gelen
ihbarla başlayan süreçte Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga ile
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın da arasında bulunduğu birçok
komutan darbecilerce Akıncı Üssü'nde alıkonuldu.
Birçok birlikteki tank ve zırhlı araçlar kışla dışına
çıkarken Ankara üzerinde FETÖ mensubu pilotların kullandığı savaş uçakları
TBMM, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Emniyet ve TÜRKSAT'ı bombaladı, çok sayıda
vatandaşın şehadetine neden oldu. Vatandaşların kahramanca direnişine sahne
olan başkentteki olaylar, ertesi gün öğle saatlerinde tamamen sona erdi.
Darbe girişimi günü saat 16.16'da Kara Havacılık
Komutanlığında görevli subayın MİT Müsteşarlığına giderek FETÖ üyesi askerlerin
Müsteşar Hakan Fidan'ı almak üzere kuruma saldırıda bulunacağını ihbar
etmesinin ardından MİT yetkilileri, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar
Güler'i telefonla bilgilendirdi. Sonrasında bir MİT Müsteşar Yardımcısı ve MİTMüsteşarı Hakan Fidan da ayrı ayrı Genelkurmay Başkanlığına geldi.
Karargahtaki hareketliliğin dikkatlerini çektiği FETÖ
mensupları paniğe kapılarak, 16 Temmuz saat 03.00'te başlamasını planladıkları
girişimi 15 Temmuz saat 20.30'a çekme kararı aldı.
MİT Müsteşarı Fidan'ın Genelkurmaydan ayrılmasından bir
dakika sonra karargahtan yaklaşık 50 kilometre uzaktaki Akıncı 4. Ana Jet Üs
Komutanlığında darbe hazırlıkları için toplanan 33 Özel Kuvvetler Komutanlığı
(ÖKK) personeli Genelkurmaya doğru otobüsle yola çıktı.
Karargaha dönen dönemin Genelkurmay Stratejik Daire Başkanı
Tümgeneral Mehmet Dişli, saat 21.00'de makam odasına girdiği Genelkurmay
Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'a, "Komutanım operasyon başlıyor, herkesi
alacağız, taburlar tugaylar yola çıktı." sözleriyle darbeyi tebliğ etti.
Söylenenlere tepki göstererek, girişimi desteklemeyeceğini belirten Akar'ın ağzı
ve burnu içeri giren diğer darbecilerce kapatıldı, elleri plastik kelepçeyle
bağlandı.
Akıncı Üssü'nden gelen darbeci ÖKK personeli, karargaha
dönen Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak, beraberindeki Kara
Kuvvetleri Kurmay Başkanı Orgeneral İhsan Uyar ve emir subayı Yunus Can'ı
derdest etti. Çolak'ın koruma astsubayı Piyade Başçavuş Bülent Aydın, olaya
müdahale etmeye çalışırken şehit edildi.
Hemen hemen aynı dakikalarda darbeci pilotların
havalandırdığı uçaklar, Ankara semalarında alçak uçuşa başladı.
Ankara'daki Polatlı 58. Topçu Er Eğitim Tugayı ve Topçu Füze
Okulu, Mamak 28. Mekanize Piyade Tugayı, Beytepe Jandarma Eğitim ve Okullar
Komutanlığı, Kara Havacılık Komutanlığı, Harp Okulları Komutanlığı, Etimesgut
Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığı, Genelkurmay Özel Kuvvetler
Komutanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayındaki darbeciler de aktif olarak
harekete geçti. Birçok tank, zırhlı personel taşıyıcı ve diğer araçlarla
binlerce asker kışlaların dışına çıktı. Kuvvet Komutanlıklarındaki darbeciler
de hareketlendi.
Yıldırım, kalkışmayı duyurdu
Ankara'da herkes olan biteni anlamaya çalışırken, dönemin
Başbakanı Binali Yıldırım, saat 23.02'de televizyon kanallarına bağlanarak,
"Bir kalkışma ihtimali üzerinde durduklarını" bildirdi ve "Bu
kanunsuz eylemin içerisinde olanlar en ağır şekilde bedelini ödeyecekler."
dedi.
Darbenin başına geçme önerilerini reddeden GenelkurmayBaşkanı Akar, saat 23.03'te Genelkurmay Başkanlığı bahçesinde bulunan helikopterle
Akıncı Üssü'ne götürüldü.
Darbecilerin çeşitli planlarıyla derdest ettikleri
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga ile Genelkurmay 2. Başkanı
Orgeneral Yaşar Güler, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi, Kara
Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Orgeneral İhsan Uyar, Kara Kuvvetleri
Eğitim ve Doktrin Komutanı Orgeneral Kamil Başoğlu'nun da arasında bulunduğu
birçok general Ankara, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal ve bazı
komutanlar ise İstanbul'dan alınarak Akıncı Üssü'ne götürüldü ve alıkonuldu.
TSK içinde hareketlilik olup olmadığını öğrenmek için akşam
saatlerinde Jandarma Genel Komutanlığına giden Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle
Mücadele Daire Başkanı Turgut Aslan ve koruması da derdest edilerek
komutanlıkta tutuldu.
Şehirde bombalar
Ankara'da bu gelişmeler yaşanırken, Gölbaşı ilçesi
dolaylarından patlama sesi yükseldi. FETÖ mensubu darbecilerin kullandığı
F-16'dan saat 23.18'de Gölbaşı'ndaki Emniyet Genel Müdürlüğü Havacılık Daire
Başkanlığına atılan bomba 7 kişiyi şehit etti, 5 kişiyi yaraladı.
Vakit gece yarısını 33 saniye geçtiği sırada bu kez
Gölbaşı'ndaki Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Daire Başkanlığı bombalandı.
Burada da 44 polis şehit oldu, yaralanan 36 kişi hastaneye kaldırıldı.
Darbecilerin bulunduğu helikopterler, Yenimahalle'deki MİT
yerleşkesini tararken Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'ndan TRT'ye giden
darbeciler saat 00.13'te canlı yayında zorla darbe bildirisi okuttu.
Erdoğan'ın çağrısı karşılık buldu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan saat 00.24'te CNN Türk
kanalına bağlanarak, "Bu gelişme gerçekten Türk Silahlı Kuvvetlerimizin
içindeki bir azınlığın, ne yazık ki kalkışma hareketidir ve bu malum yapıya ait
paralel yapılanmanın teşvik ettiği üst akıl olarak onların kullandığı bir
harekettir." dedi. Erdoğan, milleti, darbecilere karşı durmak üzere
meydanlara çağırdı.
Çağrının ardından Ankara'nın her semtinden vatandaşlar
Genelkurmay Başkanlığının çevresindeki İnönü Bulvarı ve Milli Müdafaa Caddesi ile Kızılay Meydanı, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, AK Parti Genel Merkezi ve Jandarma Genel Komutanlığı civarı başta olmak üzere meydan ve caddelerde toplanmaya başladı. Vatandaşlar, darbe girişimi için kışladan çıkan askerlere tepki gösterdi, hatta mücadeleye girişti.
Polatlı'da kışlalarından çıkarak Ankara'ya doğru hareket
eden askeri araçların önü vatandaşlarca kesildi. Bunların bir kısmı kışlalarına
döndü. Aynı sıralarda Erdoğan'ın çağrısını duyan Kazan halkı da Akıncı Üssü
çevresinde toplanmaya başladı. Ancak FETÖ mensubu darbecilerin kullandığı
ateşli silahlarla 8 vatandaş şehit oldu.
Darbenin yönetim merkezi Akıncı Üssü'nden mühimmat yüklü
halde kalkan uçaklar, sonik patlamalarla vatandaşları ürkütmek için ses hızının
üzerinde seyretmeyi sürdürdü. Darbeciler bir yandan da Kara Harp Okulunda
eğitim gören kursiyer askerleri helikopterlerle Genelkurmay Başkanlığına
taşıdı.
Ankara Emniyet Müdürlüğü bombalandı
Bu sıralarda, uydu yayınlarını durdurmak isteyen ve arasında
sivillerin de olduğu darbeci grup, helikopterle TÜRKSAT'ın Gölbaşı'ndaki
tesislerine gitti. Darbecilere karşı tedbir amacıyla kuruma gelen 2 TÜRKSAT
görevlisi, FETÖ mensubu darbecilerce ateş açılarak şehit edildi.
Yenimahalle'deki Ankara Emniyet Müdürlüğü binasına saat
00.56'da 2, 01.08'de ise bir bomba daha atıldı. Saldırı sonucunda 2 vatandaş
şehit oldu, 39 kişi yaralandı. Ankara Emniyet Müdürlüğü önünde zırhlı araçlarda
bulunan darbecilerin faaliyetleri sonucu da 8 vatandaş şehit oldu.
Darbe faaliyetleri için Özel Kuvvetler Grup Komutanı
Tuğgeneral Semih Terzi ve beraberindeki ÖKK askerlerini Diyarbakır'dan taşıyan
uçak, saat 01.13'te Etimesgut Havalimanı'na indi. Terzi ve ekibi, buradan
helikopterlerle Gölbaşı'ndaki ÖKK karargahına hareket etti.
Özel Kuvvetler Komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı'nın,
"Sana tarihi bir görev veriyorum. Semih Terzi darbeci bir haindir, vatan
ve millet adına Semih Terzi'yi öldür. Bunun sonunda şehadet var. Hakkını helal
et." dediği ÖKK'da görevli Astsubay Ömer Halisdemir, beraberindeki askerlerle
Ankara'ya ulaştıktan sonra ÖKK karargahına gelen Tuğgeneral Semih Terzi'yi
vurarak öldürdü. Ancak Halisdemir de Terzi'nin ekibindeki darbeci askerlerce
şehit edildi.
TBMM toplandı
TBMM'de temsil edilen tüm siyasi partilerden
milletvekilleri, demokrasi ve Meclise sahip çıkmak üzere TBMM Genel Kurul salonunda
saat 01.39'da toplandı.
Darbe girişimine karşı çıkmak üzere Genelkurmay önünde
toplanan, tanklar ve zırhlı araçların önüne kesen ve üstlerine çıkan
vatandaşlar, saat 02.21'de Genelkurmaya girdi. Ancak darbeciler, vatandaşlara
ateş açtı.
Genelkurmay Başkanlığı ile Jandarma Genel Komutanlığı
civarında seyreden helikopterlerden de vatandaşlara ateş açıldı. Genelkurmay
Başkanlığının içi ile karargah çevresinde darbecilere karşı koymaya çalışan 38
kişi ateşli silah ve helikopter saldırıları sonucu şehit oldu.
Ayrıca Akay Kavşağı'nda tankın üzerinden düşen 2,
Dikimevi'nde ise ateşli silahla vurulan bir vatandaş hayatını kaybetti.
Havada bulunan F-16'ların birinden saat 02.35'te
Genelkurmaya birkaç yüz metre mesafedeki TBMM'ye bomba atıldı.
Aynı dakikalarda, TRT Genel Müdürlüğü binasını ele geçirmeye
çalışan FETÖ mensubu askerler gözaltına alınmaya başlandı. Kurumun yayını saat
03.00'te normale döndü.
Darbeci pilotlarlar Gölbaşı'ndaki TÜRKSAT tesislerine 4,
TBMM'ye 2 bomba daha attı. TBMM'ye atılan bombalar 32 kişiyi yaraladı. Darbe
girişiminin ardından yapılan tespite göre, Meclis'te yaklaşık 20 milyon liralık
hasar meydana geldi.
Bu sırada Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Meclis kürsüsünden,
"Meclis burada dursun, burayı kapatıp aşağıya (sığınağa) gidersek bu
millet meydana gelmez, bu millet 'Meclis bunlardan korktu' der. Bizim burada
yapacağımız şey burada ölmektir." dedi.
Jandarma Genel Komutanlığı, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve AK
Parti Genel Merkezi civarındaki eylemler sırasında biri tankın üzerinden düşen,
diğerleri ateşli silahlarla vurulan 14 vatandaş şehit oldu.
Darbeci askerlerden bir kısmı gözaltına alınmaya
başlanırken, darbenin idare merkezi konumundaki Akıncı Üssü'nün elektrikleri
saat 04.29'da kesildi.
Külliye yakını bombalandı
Günün aydınlanmasıyla darbecilerin hedefi bu kez
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi oldu. Darbe girişimi içinde yer alan pilotların
kullandığı F-16'ların birinden saat 06.19'da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi
yakınındaki köprülü kavşak ve otoparka 2 bomba atılarak 15 kişi şehit edildi.
Darbecilerin saldırısında 7 kişi yaralandı.
Darbeci pilotların Ankara üzerindeki uçuşlarının sabah
saatlerinde de devam etmesi üzerine darbe girişiminde yer almayan uçaklar,
üsteki çeşitli noktaları vurarak darbecilerin uçaklarının kalkışının önüne
geçti.
Halk ve polisin mücadelesi sonucu darbecilerin
mukavemetlerinin kırılmasının ardından Akıncı Üssü'nde tutulan Genelkurmay
Başkanı Orgeneral Akar, saat 08.26'da helikoptere binerek, Çankaya Köşkü'ne
hareket etti.
Özel harekat polisleri sabah saatlerinde Jandarma Genel
Komutanlığını ele geçirdi. Ancak bundan kısa süre önce, akşam saatlerinden o
saate kadar burada alıkonulan Turgut Aslan ve koruması Hasan Gülhan, yemekhane
bölgesinin arka tarafında başlarından vuruldu. Gülhan şehit olurken, Aslan ağır
yaralandı.
Darbe girişiminin başarısız olacağını anlayan askerler,
sabah saatlerinde Genelkurmay karargahından çıkarak polise teslim olmaya
başladı. Kısa süre sonra özel harekat polisleri de Genelkurmay kışlasına girdi.
Başbakan Binali Yıldırım, saat 12.57'de Çankaya Köşkü'ne
geldi. Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar, İçişleri Bakanı Efkan Ala,
Milli Savunma Bakanı Fikri Işık ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile kameraların
karşısına geçen Yıldırım, teşebbüsün bastırıldığını resmen duyurdu.
İstanbullular, FETÖ üyelerine, adeta diz çöktürdü
Türk Silahlı Kuvvetlerine sızmış FETÖ/PDY mensubu ve/veya bu
örgütsel faaliyeti destekleyen 8 binin üzerinde askeri personelin, savaş
uçakları da dahil 35 uçağın, 3 geminin, 37 helikopterin, 74'ü tank 246 zırhlı
aracın ve 4 bine yakın hafif silahın kullanıldığı kanlı darbe girişiminde
örgüt, İstanbul'da stratejik bölgeleri hedef aldı.
Bir grup asker Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerini
saat 22.00 sıralarında tek taraflı trafiğe kapattı. Anlam verilemeyen askeri
hareketlilik, televizyon kanallarında haber oldu. Sosyal medyada Ankara ve
İstanbul başta olmak bazı şehirlerde patlama ve silah sesleri duyulduğu
haberleri yer aldı.
Diyanet İşleri Başkanlığının emriyle camilerden selalar
okutuldu. Darbeci askerlerin yönetimindeki uçaklar kent üstünde alçak uçuş
yaparak sonik patlamalarla halkı sindirmeye ve halkın dışarıya çıkmasını
engellemeye çalıştı.
Buna karşın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısı üzerine
binlerce kişi Boğaziçi Köprüsü'ne adeta akın etti. Bazı darbeci askerler,
köprüyü geçmeye çalışan vatandaşların üzerine ateş açtı. Tankın da kullanıldığı
saldırılarda aralarında polis memurları Münür Alkan, Kemal Tosun, reklamcı Erol
Olçok, 16 yaşındaki oğlu Abdullah Tayyip Olçok'un da bulunduğu 34 kişi şehit
oldu. Halkın direncini kıramayan askerler, sabaha karşı teslim olmak zorunda
kaldı.
Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün Anadolu Yakası tarafı giriş
kısmında meydana gelen olaylarda ise Hasan Kaya ateşli silahla mermi çekirdeği
yaralanmasına bağlı, İsmail Kefal kafa travması sonucu, Şükrü Bayrakçı Ümraniye
Çakmak Köprüsü civarında tankla ezilme nedeniyle genel beden travması sonucu
şehitlik mertebesine ulaştı.
Çengelköy'de darbeciler polisle çatıştı
Kuleli Askeri Lisesi'nde saat 20.00 sıralarında alarm
verildi. Hazırlıkların ardından 2 unimog 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne, 2
unimog Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne hareket etti. Bir grup darbeci asker de
Kandilli-Beykoz istikametine gitti. Okul önünden yaya olarak geçen bazı
vatandaşları darbeci askerler derdest etti. İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa
Çalışkan'ın kolluk kuvvetlerine bulundukları noktaları korumaları, darbecilere
direnç göstermeleri konusundaki talimatı üzerine Çengelköy Polis Merkezi
Amirliğindeki görevli polisler, polis otolarıyla karakolun kapısını kapatacak ve
yolu kesecek şekilde park ederek tertibat aldı.
Çengelköy Polis Merkezinden kalkışmanın hukuksuz olduğu
yönündeki çağrılara rağmen çöp konteynerlerini siper alan darbeciler, ihtilal
yaptıklarını belirterek polislere teslim olmalarını isteyip ateş açtı. Polisler
de ateşe karşılık verdi.
Darbeciler, Çengelköy Işıklar Bölgesi'nde sivil vatandaşlara
uzun namlulu silahlarla ve etkili mesafeden ateş etmeye devam etti. Polis ve
vatandaşın direnci ile darbeciler, darbe girişiminin başarısızlıkla
sonuçlandığını anlayınca saat 05.48 sıralarında geri çekilme kararı aldı.
Kelepçelenen vatandaşlar polisler tarafından serbest bırakıldı. Olaylar
sonucunda gazeteci Mustafa Cambaz, Kader Sivri, Burak Cantürk, Fatih Dalgıç,
Gökhan Esen, Halil Kantarcı ve Osman Yılmaz şehit oldu, 62 kişi de yaralandı.