BİZLER TÜRKİYE İÇİN VARIZ

Amacımız Bu ülkenin hepimiz için huzurlu ve yaşanabilir olması için yürütülen çabalara katkı sunmak.

Alevisiyle, Kürdüyle; gelenekselcisi, Atatürkçüsüyle; milliyetçisi, solcusuyla… Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz.

Bence, hepimiz daha iyi koşullarda yaşamayı hak ediyoruz.Daha onurlu, daha saygın, daha estetik, daha barışçı koşullarda birlikte yaşamak için bilgilendirme paylaşım yapıyoruz…

Günlük Haber Siyasi-Politik Yorum Platformu


Whatsapp ile paylaş

7 Eylül 2018 Cuma

Tahran'dan çıkan mesajlar!

SİTEMİZİ GEZERKEN REKLAMLARA TIKLAYINIZ & UNUTMAYIN TEK GELİR KAYNAĞIMIZ REKLAMLAR & SİTEMİZİ GEZERKEN REKLAMLARA TIKLAYINIZ


Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tahran'daki üçlü zirve öncesi İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile görüştü. Başkan Erdoğan Rusya Devlet Başkanı Putin ile görüştükten sonra üç lider tarihi zirveye geçtiler. Basına açık üçlü görüşmede başkan Erdoğan ateşkes çağrısı yaptı.




Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı İran Liderler Konferans Salonu'nda Ruhani'nin ev sahipliğindeki Suriye meselesi için yapılan Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirve sona erdi.

13 maddelik bildirinin yayınlandığı zirvede dikkat çeken detaylar yer aldı. 


PEKİ BUNDAN SONRA NE OLACAK?


Tahran zirvesine Başkan Erdoğan’ın ateşkes çağrısı damga vurdu. Türkiye bir kez daha elini taşın altına koydu ve Suriye’de büyük bir insanlık krizinin önüne geçilmesi için büyük bir adım attı.


İDLİB’TE KORKULAN OLACAK MI?


İdlib’e yönelik büyük bir katliam saldırısı hazırlığı vardı. Tahran zirvesi İdlib krizinin çözümü için yapıldı. Liderlerin açıklamaları ve ortak bildiri gösteriyor ki, İdlib’e yönelik kanlı ve geniş çaplı bir saldırı şu an için rafa kaldırıldı. Zirvede çıkan sonuç en azından İdlib’teki mazlumların bir süreliğine de olsa rahat bir nefes almasını sağlayacaktır.


REJİM YİNE DE İDLİB’E SALDIRIR MI?


Endişe duyulan konu 3 milyon sivilin zarar göreceği büyük bir kıyıma yol açacak şekilde planlanan kanlı operasyondu. Tahran zirvesinden anladığımız kadarıyla böyle bir durum şu an için yaşanmayacak. Ancak rejim güçleri buna karşın yer yer İdlib’e yönelik saldırılarını sürdüreceklerdir.


BAŞKAN ERDOĞAN’IN ATEŞKES ÇAĞRISI


Başkan Erdoğan zirvede çok önemli bir çıkış yaptı, ateşkes çağrısında bulundu. Ateşkes teklifine Rusya, silah bırakma çağrısıyla karşılık verdi. İdlib’te tüm tarafların silah bırakmaları konusunda bir uzlaşı çıktı. Tüm taraflardan kasıt ise muhalifler ve rejim güçleri.


İDLİB’TE PROVOKASYON OLUR MU?


Tahran zirvesini bütün dünya takip etti. Konuşulan her cümle canlı yayınlandı. Bütün dünyaya açık ve şeffaf bir toplantı yapıldı. Buna karşı provokasyon olma ihtimali var. Daha önce 2016 Aralık’ta Halep krizi Türkiye’nin benzer girişimleriyle aşıldığında da bizzat İran kaynaklı provokasyonlar yapılmıştı. 
Bugün provokasyon olma ihtimali yine var, olursa bunu İranlılar da yapabilir, Amerikalılar da. Putin “provokasyon hazırlığı var” diyor, bu doğru olabilir, Rusya bu tür durumlarda çok sert karşılık veriyor ve süreçlerin sarsılması gündeme gelebiliyor. O yüzden herkes provokasyona açık olmalı mümkünse engellemeli yani provokasyonu bahane etmeden temkinli hareket etmeli. 
Neticede söz kounusu olan yer Suriye, ABD dahil bütün güçlerin ajanları sahada ve bunlarla birlikte bir çok terör örgütü var. Yani provokasyon için her türlü alt yapının hazır olduğu bir yerden bahsediyoruz. O nedenle başta Rusya olmak üzere İran da “ne de olsa provokasyon yapılacak” bakışıyla değil “provokasyon olsa da provoke olmama” güdüsüyle hareket etmeli ki süreçler bozulmasın.


TAHRAN ZİRVESİNE GÖRE İDLİB’İN DURUMU NE OLACAK?


İdlib gerginliği azaltma bölgelerinden biriydi. Ve hatta sonuncusuydu. Tahran zirvesinden çıkan sonuca göre İdlib gerginliği azaltma bölgesi statüsünde kalmaya devam edecek. Bu da geniş çaplı operasyonların olmayacağı anlamını taşıyor. Ama tabi burada önemli olan garantörlerin üzerlerine düşeni yapması.


GARANTÖRLER ÜZERLERİNE DÜŞENİ YAPAR MI?


Daha önce Guta ve Hama da gerginliği azaltma bölgelerindendi. Ama Rusya ve İran burada rejim üzerinde baskı yapmadı ve neticede iki yerde de insani kriz ve katliamlar yaşandı. Şimdi son gerginliği azaltma bölgesi olarak karşımıza İdlib çıkıyor. Eğer burada çatışmasızlık uzlaşısı bozulursa, rejim saldırır Rusya ve İran da çeşitli bahanelerle rejimi durdurmayıp, garantörlük sorumluluklarını yerine getirmezlerse Türkiye bundan sonraki süreçte farklı adımlar atabilir. Çünkü Başkan Erdoğan böyle bir olasılık halinde süreci revize edebilecekleri uyarısını yaptı.


TÜRK ASKERİ SÜRİYE’DE KALACAK


Yine Tahran zirvesinden alınan bir diğer mesaja göre Suriye krizi sona erene kadar Türk askeri bölgede kalmaya devam edecek. Başkan Erdoğan bunu vurguladı. Çünkü Suriye Türkiye’nin yangın tamamen sönmeden bırakıp, dönebileceği bir yer değil.


TAHRAN’DA PKK’YA DA MESAJ VERİLDİ


PKK’nın olası İdlib saldırılarında rejimle birlikte hareket edeceği ihtimali var. Türkiye PKK’nın Fırat’ın doğusunda ve genel anlamda Suriye’deki yapılanmasına yönelik duruşunu Tahran’da bir kez daha gösterdi.


ABD’YE “SURİYE’DEN ELİNİ ÇEK” MESAJI


Daha önce Halep krizinin çözümünde olduğu gibi İdlib krizinin çözümü için de ABD masaya davet edilmedi. Üstelik Tahran zirvesinde Suriye krizinin çözümü için Amerika’ya “Suriye’den elini çek” mesajı da açık şekilde iletildi.


12 MADDELİK ORTAK BİLDİRİ


Ortak bildiride Suriyeli sivillerin korunması, mültecilerin evlerine dönüşünün sağlanması, terör örgütleriyle mücadele, İdlib’in gerginliği azaltma bölgesi olarak kalması, Suriye’nin geleceğine Suriyelilerin karar vermesi gibi konular ön plana çıktı. Buradaki en net vurgu, İdlib’te büyük bir saldırının şu an için yapılmayacağı, askeri operasyon yerine siyasi çözümün tercih edilmesi. 

Tabi burası Suriye, bu konuda garantör olan ülkelerin üzerlerine düşeni yapması gerek aksi takdirde provokasyon ya da provokasyon bahaneleriyle siyasi çözüm süreçleri yerini saldırılara bırakabiliyor.
google-site-verification: google2afd6f3c8ec4d6d7.html