MHP’nin sağlam, istikrarlı ve tutarlı duruşu, Cumhur İttifakı’nın kaçınılmaz başarısını engelleyemeyen çevreleri bir kez daha hayal kırıklığına uğratmıştır.” ifadelerini kullandı.
Son kamuoyu yoklamalarına göre; 24 Haziran 2018 tarihli Cumhurbaşkanlığı Seçimiyle Genel Seçimlerde olduğu gibi, Cumhur İttifakının yaklaşan yerel seçimlerden de başarıyla çıkacağı anlaşılmaya başlamış ve ittifakın sandıkta yeni bir tarih yazacağı şimdiden belli olmuştur.
Buna karşılık; bir şer iş birliğinden, telaş ve korku dayanışmasından ibaret olan zillet ittifakının da yerel seçimlerde hezimete uğrayacağına dair işaretler ufukta belirmeye başlamıştır.
Bunun üzerine muarızlarınca Cumhur İttifakı aleyhinde saptırma ve felaket tellallığı üzerinden algı çalışmalarına hız verilmiştir.
MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli siyasette prestij ve ağırlığını artırdıkça, partimizin yapıcı ve kaynaştırıcı politikalarının içerde ve dışardaki tesirleri kendisini gösterdikçe, bundan rahatsız olan birileri her türlü yalan ve iftiraya başvurmaktan kaçınmamışlardır.
Sayın Devlet Bahçeli’nin, 31 Mart seçimlerini beka vurgusu ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin geleceği açısından değerlendirmesi, muarızlarca seçim sonrasının kurmaca karanlık senaryolarına vasıta addedilmek istenmiştir.
Lakin Sayın Genel Başkanımızın Twitter üzerinden yaptığı son açıklama, yüreklere su serpmiştir.
Sayın Devlet Bahçeli, seçim sonuçlarının MHP’nin tavrını değiştirmeyeceğini; hem Cumhur İttifakının yerel seçimlerden sonra yaşayacağını, hem de yeni hükümet sistemine sonuna kadar sahip çıkılacağını belirtmiştir.
İfadesi ayniyle şudur; “Açık açık şimdiden diyorum ki, 31 Mart 2019’da sonuç ne olursa olsun harcı Yenikapı’da karılan, hedefleri 16 Nisan Halkoylamasıyla kategorik bir hal alan, milletimizin ruh kökünden doğan Cumhur İttifakı mutlaka yaşayacak, yeni hükümet sistemine sonuna kadar sahip çıkacaktır.”
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin verdiği bu güvencenin hangi mahfillere mesaj olarak gittiği kamuoyunun malumudur.
MHP’nin sağlam, istikrarlı ve tutarlı duruşu, Cumhur İttifakının kaçınılmaz başarısını engelleyemeyen çevreleri bir kez daha hayal kırıklığına uğratmıştır.
Ne var ki aktif şer cephesi susarken; hazımsızlık, kin ve husumet yüklü çatlak sesler MHP’nin vurduğu yerden değil, yazısı turası silinmiş birkaç siyaset fosilinden gelmiştir.
Artık siyasi defterleri kapanmış Burhan Özfatura ve N. Kemal Zeybek benzeri bazı isimlerden gelen “MHP, Ak Parti’ye sığındı.”, “Ülkenin mi, sarayın mı beka sorunu?”
“Siyasetin dili neden bu kadar nefret ve kin dolu?” tarzındaki yersiz ve mesnetsiz eleştiriler, MHP’nin başarısının ve siyasetteki dominant rolünün kıskanılmasındandır.
Varlıkları paleontoloji alanına giren siyasi müteveffaların MHP’nin politik gücü ve müessiriyeti karşısında hayat belirtisi gösterme çabaları, manidar ve bir o kadar da komiktir.
MHP’nin gücünden rahatsız olan ve yıllardır partimiz aleyhinde sürdürdükleri yalan ve iftira kampanyalarından sonuç alamayanlara destek mahiyetindeki paleontolojik algı çalışmalarından elde edilecek sonuç, kabirden kalkma umuduyla aynı değerdedir.
MHP muarızlığından çatlayıp âdeta mezarlarında hortlayanlarca dillendirilen “MHP Ak Partiye sığındı.” iddiası; saçmalık, garezkârlık, kıskançlık ve hazımsızlık numunesidir.
Tarih öncesinde kalınca yeniden hatırlanma sevdasıyla, aralarında PKK’nın siyasi kanadı HDP’nin de yar aldığı zillet cephesine omuz vermeyi bile göze alabilen bu gibi densizleri milletin nazarıitibara alması, adam yerine koyması mümkün müdür?
Bunların siyasette ağır hakaret dili kullanılmasını eleştirmesi ve bu konuda İslami referanslara sığınması ise ayrı bir ikiyüzlülüktür.
MHP’yi hedef aldığı belli olan bahse konu dil eleştirilerine biz de İslami referanslarla cevap verelim.
Yıllar boyu hasımlarının ve siyasi rakiplerinin sürekli hakaretine uğrayan MHP’nin; onca iftiraya, onca aşağılamaya ve küfre sessiz kalmasını beklemek, “Haksızlık karşısında sus ve dilsiz şeytan ol.” demektir.
Oysa hak edene anladığı dilden konuşmak; sadece meşru bir hak değil, aynı zamanda vecibedir.
MHP’nin siyasetteki dominant konumu içerde ve dışarıda aklıselim sahibi insanlar ve çevrelerce kabul edilir ve partimizin hakkı hakkaniyetle teslim edilirken, fosiller güruhundan gelen aykırı ve olumsuz tepkiler partimize zarar veremeyecektir.
Meyvalı ağacın neden taşlandığını ayan beyan ortaya koyan söz konusu değerlendirmeler, Cumhur İttifakının millet nezdindeki itibarını da sarsamayacak, aksine millî mutabakatın mahsulü olan bu siyasi beraberliğe ilgi ve teveccühü arttıracaktır.