BİZLER TÜRKİYE İÇİN VARIZ

Amacımız Bu ülkenin hepimiz için huzurlu ve yaşanabilir olması için yürütülen çabalara katkı sunmak.

Alevisiyle, Kürdüyle; gelenekselcisi, Atatürkçüsüyle; milliyetçisi, solcusuyla… Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz.

Bence, hepimiz daha iyi koşullarda yaşamayı hak ediyoruz.Daha onurlu, daha saygın, daha estetik, daha barışçı koşullarda birlikte yaşamak için bilgilendirme paylaşım yapıyoruz…

Günlük Haber Siyasi-Politik Yorum Platformu


Whatsapp ile paylaş

Jön Türkler, HDP ve CHP olayı mı?

SİTEMİZİ GEZERKEN REKLAMLARA TIKLAYINIZ & UNUTMAYIN TEK GELİR KAYNAĞIMIZ REKLAMLAR & SİTEMİZİ GEZERKEN REKLAMLARA TIKLAYINIZ


Tamer Ashraf

Tarih tekerrürden ibaret..
Yakın ve uzak tarih için de aynı şey pekala söylenebilir..
YSK’ya salı akşamı listeler teslim edildi..
Oyunlar, dolaplar, gizli ilişkiler, ortaklıklar hepsi ortalığa saçıldı..
CHP’nin “gizli ortağı” yani HDP 11 ilde daha aday göstermedi..
İstanbul’un birçok ilçesinde de aynı yolu izlediler..
Buraya kadar sürpriz yok..
Her şey beklendiği, planlandığı gibi..
Mersin’de trajikomik şekilde İYİ Parti kendi adayını “bilerek ve isteyerek” devre dışı bıraktı..

Böyle hareketlere gerek var mı?

16 Nisan Referandumunda denemişsin olmamış..
24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde duvara toslamışsın..
Azimle devam ediyorsun..
“31 Mart’ta bu kez başaracağız” diyorsun..
Gaz birikince patlama kaçınılmaz oluyor..
CHP-DSP arasındaki geçişkenliği iyi izlemek gerekir..

DSP VE “ORTANIN SOLU”


Ecevit, İnönü’ye bayrak açmıştı..
O yıllarda kullandığı ifade sanki bugünlerin CHP’si için söylenmişti:

“Ortanın Solu”..
Ecevit neden “ortanın solu” dedi?
-CHP halka yabancılaştığı,
-Dışarıdan yönlendirildiği,
-İçindeki bürokrasinin partiyi yemeye başladığı için..
Ecevit, İnönü’yü devirdi devirmesine ama..
CHP’nin “Jön Türkleri” zaman içinde Ecevit’i kapının önüne koymayı bildi..
CHP’den kaçarcasına gidip DSP’yi bu yüzden kurdu..
“Sol”u halkla barıştırdı..
Milleti kucakladı..
Sonra da iktidara geldi..
Gerisini anlatmaya gerek yok zaten..

KILIÇDAROĞLU NİYE ESAD’I DİLİNDEN DÜŞÜRMÜYOR?


İttihat-Terakki veya Jön Türkler..
Ta Abdülhamid Han’dan bu yana kirli oyunlarla Türkiye’ye tuzak kuruyor..
İçeriden dışarıya bayrak sallayanları kastediyoruz..
Milleti hakir görüyorlar..
Statüko, bürokrasi ve askerî vesayetin yılmaz savunuculuğunu yapıyorlar..
İşte tam da bu yüzden iktidara gelemiyorlar..
Orta Doğu’daki Baas tarzı yapılanmaların bunlardan farkı yok..
Kendi halklarına zulmederler..
Toplumlarını gözlerini bile kırpmadan iç savaşa sürüklerler..
Kılıçdaroğlu, Esad’ı aynı geleneğin bayraktarlığını yaptığı için savunuyor..

“BİZ İLERİCİ, SİZ GERİCİ”


Kırmızı kazak, beyaz gömlek giyerek ilerici olduğunu sanan Mansur Yavaş ne dedi?

-“Hayvanlara dindarların çocukları eziyet ediyor..”
Kılıçdaroğlu’ndan benzer onlarca örnek verebilirim..
Bugün karşımıza “Cumhur İttifakı” olarak çıkan milliyetçi-muhafazakârları gericilikle suçluyor..
Kılıçdaroğlu’nun CHP’si Jön Türkleri yeniden hortlatmaya çalışıyor..
CHP’yi daralta daralta ‘mezhepçi-vesayetçi sistem’ içine oturtmasının sebebi de bu..

CHP-HDP GEÇİŞKENLİĞİ


Son iki seçimde başka bir şeyle de yüzleştik..
HDP’den CHP’ye veya CHP’den HDP’ye yöneliş..
Bununla da kalmadı..
Söylem ve eylem birliği..
Kimse pek farkında değil ama TBMM’de CHP-HDP tek grup gibi hareket ediyor..
İşte “CHP seçmeni neden küstü?” sorusunun cevabı..
DSP’ye yönelişin asıl nedeni;
-HDP ile yapılan ittifak..
-FETÖ ile yapılan söylem birliği..
DSP, bir anda “gerçek CHP’liler”in çekim merkezine dönüştü..
Kendi partilerinde “sığıntı” gibi kaldıkları için..

CHP HIZLA MARJİNALLEŞİYOR


Siyaset bilimcilerden ilginç sözler duyuyoruz..
-“CHP böyle giderse 2023 seçimlerine kadar küçücük bir partiye dönüşecek”..

-“Sürekli kendisini yenileyen rakipleri karşısında marjinalleşecek”..
-“DSP merkeze oturacak ve Ecevit’in 1990’lardaki çıkışını arayacak”..

ERDOĞAN’IN SUÇU


Bakın Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’si başka bir şey daha yapmaya çalışıyor..

Fransa’daki Le Pen ve Almanya’daki Alternatif Parti’nin retoriklerini kullanıyor..
-Popülizm..
-Göçmen karşıtlığı (Suriyeliler)
-Ayağı yere basmayan ekonomik vaatler..
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı “her şeyi yaptın ama bir şu muhalefeti dönüştüremedin” diye suçlayanlar var..
Aslında bu ne onun işi ne de konusu..

CHP İÇ BARIŞI TEHDİT EDİYOR


Bu talep CHP’nin sürekli sokağı dürtmesinden kaynaklanıyor..
Halk huzursuz..
Sokak çağrılarından rahatsız oluyor..
İşte DSP’ye yönelimin bir başka nedeni de bu..
Acaba DSP, İngiltere’deki işçi partisi, Almanya’daki sosyal demokratlar gibi olur mu?
Neden olmasın..
DSP’nin Türkiye’deki muhalefet eksikliğini doldurup dolduramayacağını birlikte göreceğiz..
31 Mart HDP ortaklığı, CHP’nin şapkadan çıkardığı son tavşan olabilir..
CHP tabanı ve örgütü bile artık Kılıçdaroğlu’na tahammül edemiyor..
Türkiye 2023’e kadar huzur istiyor..



O halde CHP=HDP diyebilir miyiz?


Geçtiğimiz gün Meclis Genel Kurulu'nda CHP'li milletvekilleriyle Ak Partililer arasında yaşanan sözlü kavganın nedenini bir hayli ilginçti.

CHP'nin grup yöneticileri, HDP'yi PKK ile eşitleyen söylemelere çok sinirlenmişlerdi. Öyle ki o anda genel Kurulda olan HDP'lilerden bile önce Ak Partililerle kavgaya tutuştular.

CHP'lilerin itirazlarını genel olarak şöyle özetlemek mümkün:
"HDP=PKK söylemi yanlıştır. Çünkü söz konusu milyonlarca oy almıştır. Ve Mecliste temsil edilmektedirler."

Çok eskiden bahsetmeyeceğim. Bir partinin kapatılıp başkanın da asıldığı 27 Mayıs hukuk katliamını yıllarca "bayram" diye kutlamalarından dem vurup "hayırdır sen CHP" falan demeyeceğim.

CHP'nin parti kapatmalar konusundaki tavrı hatırlamak için birkaç yıl önce AK Parti'ye kapatma davası açılması sürecindeki işlevini hatırlamak yeterli.

Dönemin CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek'in ağzından dinleyelim:

"Beklenen bir karardı. Savcı görevini yapıyor. Bu davanın esası ile özüyle ilgili bir karar değil. Usulüne uygun yeterli belgeleri, bilgileri içeren davanın açıldığını Anayasa Mahkemesi kabul etti.

 Özellikle AKP çevrelerince sanki farklı karar verilebilir şeklinde izlenim yaratıldı. Normal bir karar."

Peki, ne oldu da tek partili sistemde doğan CHP bir anda siyasi tahammül dersi verecek hale geldi? 

Ekseninde HDP olan bu tartışmada, parti kapatmayı anayasa değişikliğiyle zorlaştıran Ak Parti'ye ders verir hale geldi?

Bildiğiniz üzere Cumhurbaşkanı her fırsatta "suçun şahsiliği" vurgusu yapıyor ve partilerin tümden kapatılmasına ilkesel olarak karşı olduklarını açıklıyor.

Cevap malum. CHP, 31 Mart seçimlerinde HDP ile fiili bir ittifak yaptı. HDP, İzmir'de olduğu gibi bazı iller de çok beğendiği CHP adayları lehine aday göstermiyor. CHP de MHP'nin bile altında kaldığı kimi doğu illerinde yarışa hiç girmiyor.

HDP bu ittifakı açık açık ilan ediyor. Ama biliyorsunuz, tıpkı referandum ve 24 Haziran seçimlerinde olduğu gibi, ulusalcı ve PKK karşıtı taban rahatsız olmasın diye CHP bu birlikteliği resmen kabullenmiyor. Hatta zaman zaman sinirle inkâr ediyor.
Siyaset bu.

Ancak CHP'li yöneticiler fazla zorlamasınlar bence.
Zira vekillerinin açık açık çıkıp "Sırtımızı dayıyoruz" dediği, "Sayın Öcalanlarının" bile "Listelerinizi Kandil hazırlıyor. Siz de hiç mi onur yok" diye fırçaladığı HDP'liler bu işe bozulabilirler.

Öyle ya, HDP'nin kendisi PKK ilişkisiyle gününü kurtarıp oy toplarken bu ilişkiyi inkâr etmek CHP'ye mi kaldı?
Aklım başka şeyler de gelmiyor değil hani.

Acaba diyorum CHP'liler seçim öncesi iktidara "HDP yasal değilse kapatın kardeşim" restini çekerek ters manuel mi yapıyorlar?

İstedikleri toplumsal bir dalga yaratıp HDD'yi kapattırmak, oylarına çökmek ve faturayı da içeride ve dışarıda Ak Parti'ye kesmek mi?
Olmaz olmaz.

google-site-verification: google2afd6f3c8ec4d6d7.html