BİZLER TÜRKİYE İÇİN VARIZ

Amacımız Bu ülkenin hepimiz için huzurlu ve yaşanabilir olması için yürütülen çabalara katkı sunmak.

Alevisiyle, Kürdüyle; gelenekselcisi, Atatürkçüsüyle; milliyetçisi, solcusuyla… Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz.

Bence, hepimiz daha iyi koşullarda yaşamayı hak ediyoruz.Daha onurlu, daha saygın, daha estetik, daha barışçı koşullarda birlikte yaşamak için bilgilendirme paylaşım yapıyoruz…

Günlük Haber Siyasi-Politik Yorum Platformu


Whatsapp ile paylaş

23 Şubat 2018 Cuma

CHP-HDP ittifakında engel kalmadı

Siyasi partilerin seçimlerde ittifak yapabilmelerine hukuki bir zemin kazandırmak için AKP ve MHP arasında oluşturulan komisyon çalışmalarını tamamladı ve hazırlanan kanun teklifi meclise sunuldu. Teklifin önümüzdeki haftalarda TBMM'den geçip kanunlaşması ve yürürlüğe girmesi bekleniyor. Bundan sonra siyasi partiler kendi aralarında hiçbir yan yola sapmadan ittifaklar kurabilecekler ve bunu Türk milletine önceden ilan edecekler.
NEYE İTİRAZ EDİYORSUNUZ?
Son derece açık, net, anlaşılır ve kolay uygulanabilir bir teklif hazırlanmış. Sadece önümüzdeki seçimler için değil, bundan sonra devamlı uygulanabilecek, isteyen her partinin faydalanabileceği kalıcı bir düzenlemeye gidiliyor. Ancak, CHP'nin her zamanki anlaşılmaz, anlatılmaz, karmaşık, savurgan tavrını bu teklifte de ibretle görüyoruz. Neresine niçin itiraz ettiklerini kendileri de bilmiyorlar, ama sırf sulandırmak, kafa karıştırmak, muhalefet etmek ve gündemde kalabilmek için açıklama üzerine açıklama yapıyorlar.Kimisi koalisyon itirazında bulunuyor, kimisi iflas olmaz MHP düşmanlığına baraj kılıfı uyduruyor, kimisi de bulutlara nutuk atıp, "istemezük" diye feveran ediyor.

TEKLİFİN NERESİNDE KOALİSYON VAR?
Neresinden başlayıp, hangi bir yanlışı düzeltelim? Yapılan itirazlarda zerre kadar haklılık payı bulsak, emin olun gam yemeyeceğimiz gibi, bir de dönüp hak vereceğiz. Ama bırakın ittifak düzenlemesini, kısa süre önce kendi söylediklerine dahi muhalefet ediyor, dün dediklerini bugün tam tersine çeviriyorlar. 16 Nisan referandumu öncesinde artık koalisyon dönemlerinin kapanacağını ve çok sesliliğin kaybolacağını, bunun da ülkeyi felakete götüreceğini iddia ediyorlardı. Şimdi bunları unuttular ve koalisyonların geri geldiğini büyük bir telaşla ileri sürüyorlar. Hadi söyleneni dinlemiyorsunuz, okuduğunuzu da mı anlamıyorsunuz? Bu teklifin neresinde koalisyon var? Siz önce koalisyonun ne olduğunu iyice bir öğrenin. Eğer iddia ettiğiniz gibi bir koalisyon yolu açılıyorsa, buna en çok sizin sevinmeniz gerekir.
                              
HER PARTİYE AÇIK
İttifak başka şeydir, koalisyon tamamen farklı bir durumdur. İttifak seçim öncesinin meselesidir, koalisyon tek başına bir hükümet imkanı çıkmayan meclis yapılarında gündeme gelir. Yani seçim sonrasında masaya gelir. Yapılan düzenleme ittifakla sınırlıdır ve seçim öncesini kapsamaktadır. Herkese, her partiye açıktır ve eşit mesafededir. AKP ile MHP'nin ittifak yapacaklarını önceden ilan etmiş olmaları bir dürüstlük ve samimiyet göstergesidir. Aynı şeyi diğer partiler ve elbette CHP'de yapabilir. İstediği parti veya partilerle ittifak oluşturabilir ve bunu kamuoyuna açıklayabilir. Hatta, siciline bakılırsa AKP'ye yönelmeleri dahi mümkündür. AKP'nin böyle bir teklife sıcak bakacağına, hatta ciddiye alacağına hiç ihtimal vermiyoruz. Yine de, CHP'nin 2015 Haziran seçimleri sonrasında koalisyona girebilmek için AKP ile 32 gün süren görüşmeler yaptığını ve her şarta razı olduğunu unutmamak gerekiyor.
                          
AKP'DE Mİ BARAJ KORKUSU YAŞIYOR!
Hiç dolandırmaya, kıvırmaya, milletin aklıyla alay etmeye gerek yok. Yeni sistem ittifakları neredeyse zorunlu hale getiriyor. Başka türlü yüzde 50 artı bir yakalamanın imkansız olduğunu, bugüne kadar yapılan seçim sonuçları net olarak ortaya koyuyor. Baraj ayrı bir meseledir. MHP baraj endişesi olmadığını daha önce defalarca açıklamıştır. Eğer böyle bir korkusu olsaydı, ittifak düzenlemesinde kendi amblemi ve listesiyle girmeyi düşünmezdi. İttifak içinde de olsalar her partinin aldığı oy oranı ortaya çıkacaktır ve işte o zaman herkes boyunun ölçüsünü alacaktır. Kaldı ki, ittifakın diğer ayağı olan AKP'yi nereye koyacaksınız? Onlar da baraj tedirginliği yaşadıkları için mi MHP ile ittifak yapmaya razı oluyorlar? AKP-MHP ittifakı ülke menfaatlerinin, milli ve yerli olmanın, geleceğimizi kurtarmanın sonucudur. CHP'yi asıl rahatsız eden de budur ve çaresiz biçimde çırpınmaktadır.
                      
CHP-HDP İTTİFAKI KAÇINILMAZ
CHP hiç boşuna uğraşmasın. İttifak düzenlemesinden en çok faydalanacak olan parti kendileri olacaktır. İP'in den HDP'sine hepsine sarılacaklarını kısa zaman sonra göreceğiz. Nitekim, 16 Nisan referandumunun hemen sonrasında "hayır" blokunu birarada tutmaya ve devam ettirmeye çalışacaklarını ilk ilan eden isim Kemal Kılıçdaroğlu'dur. CHP'nin HDP ile bloklaşması ittifak olmuyor, MHP'nin "önce ülkem" demesi ve bunun gereğini yapması büyük suç oluyor, öyle mi? Buna kargalar bile güler. CHP'nin HDP'ye sarılmaktan başka çaresi yoktur. Başka türlü siyaset sahnesinde kalma ihtimalleri bulunmamaktadır. 
CHP ile zaten açık bir ittifak içindeler. Birinin bıraktığı yerden diğeri devam ediyor, birinin yarım kalan sözünü öbürü tamamlıyor. PKK uzantısı HDP'li birinin Afrin operasyonuna ait sözlerini alın, CHP İstanbul il başkanlığına getirilen Canan Kaftancıoğlu'nun sosyal medya paylaşımlarının yanına koyun. Hiçbir farkı olmadığını çok net şekilde göreceksiniz.
                           
MECLİS YAPISI ÖNEMLİ
Yeni hükümet sisteminde, Cumhurbaşkanı seçilmesine bağlı olarak mutlak bir yürütme organı ortaya çıkacaktır. Güvenoyu ihtiyacı olmayacağı için bir destek aramasına gerek kalmayacaktır. Ancak, bu durum meclisin önemini ve anlamını ortadan kaldırmıyor. Denetleme ve kanun yapma yetkisi yine meclistedir. Dolayısı ile Cumhurbaşkanı seçilen şahsiyetin partisinin mecliste tek başına çoğunluğu elde etmesi, rahat çalışabilmesi için hayati önemdedir. Böyle bir tablo ortaya çıkmaması durumunda elbette siyasi partiler kendi aralarında yeni arayasılara yönelebilirler ve bu siyasetin tabiatına da, hayatın akışına da, sistemin işleyişine de son derece uygundur. Ancak, buna karar verecek olan millettir.
google-site-verification: google2afd6f3c8ec4d6d7.html